UCLG Baskani Altay Açiklamasi 'Gelin Hep Birlikte Sehirlerimizi Çok Daha Dirençli Hale Getirelim'

Birlesmis Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teskilati (UCLG) Baskani ve Konya Büyüksehir Belediye Baskani Ugur Ibrahim Altay, sehirlere ve bölgelere göre risklerin farkli oldugunu belirterek “Sadece kendiniz için dirençli olmaniz yetmiyor. Bölge cografyaniz, ülkeniz, ülkenizin diger sehirleri hatta dünyanin tamami için de dirençli bir sehir insa etmek zorundasiniz. Bizler Konya olarak sehrimizi çesitli senaryolara karsi hazirlikli halde tutmamizin deprem sürecinde büyük faydasini gördük. Etkin ve güçlü müdahale kabiliyetimiz sayesinde süreci basariyla yürütmeyi basardik. Gelin hep birlikte sehirlerimizi çok daha dirençli bir hale getirelim” dedi.

UCLG Baskani Altay Açiklamasi 'Gelin Hep Birlikte Sehirlerimizi Çok Daha Dirençli Hale Getirelim'
UCLG Baskani ve Konya Büyüksehir Belediye Baskani Ugur Ibrahim Altay, Trabzon’da düzenlenen Birlesmis Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Dogu ve Bati Asya Bölge Teskilati (UCLG-MEWA) Dirençlilik Forumu ve Yönetim Kurulu Toplantisi’na katildi.

Toplantinin açilis konusmasini gerçeklestiren UCLG-MEWA Es Baskani ve Trabzon Büyüksehir Belediye Baskani Murat Zorluoglu, UCLG’nin farkli ülkelerden ve bölgelerden 240 bin kentin ortak sesi oldugunu söyledi.

UCLG-MEWA’nin da 16 ülkeden 250’yi askin üyesiyle bu büyük teskilatta Orta Dogu ve Bati Asya bölgesinin bakisini yansitan bölgesel ve yerel yönetim birligi oldugunu hatirlatan Zorluoglu, “UCLG-MEWA’nin bir üyesi olarak böyle bir organizasyona ev sahipligi yapmaktan ve sizleri güzel sehrimiz Trabzon’da misafir ediyor olmaktan çok büyük onur ve mutluluk duyuyoruz. Bu toplantimizin kentsel dirençlilik konusunda uluslararasi birikimin aktarilmasi, iyi uygulamalarin öne çikarilmasi ve birbirimizden ögrenme bakimindan çok degerli oldugunu düsünüyorum” dedi.

UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman, Türkiye’de ve dünyada meydana gelen afetler ve bunlarin yikici sonuçlarina dikkat çekerek, “Bu durumlar afet yönetisimi ve kentsel dirençlilik konularinda anlayis degisikliginin gerekli hale geldigini bizlere gösterdi. Degismesi gereken bu yeni anlayisin çok düzeyli afet yönetisimine yerel yönetimlerin dahil edilmesi ve sehirlerin dirençlilik kapasitelerinin artirilmasi seklinde kentlerimizi dogrudan bilgilendiren boyutlari bulunmaktadir” ifadelerini kullandi.

UCLG-MEWA Es Baskani ve Girne Belediye Baskani Murat Senkul ise UCLG-MEWA gibi uluslararasi kuruluslar sayesinde belediyelerin bilgi paylasiminin yaninda finansal ortakligi olusturarak yerel yönetimlerin güçlendirilmesini de sagladigini belirterek, “Bizleri bir araya getiren sekretaryamiza ve bize nazik ev sahipligiyle agirlayan Murat Baskanimiz nezdinde Trabzon Büyüksehir Belediyesine en içten tesekkürlerimi sunarim” seklinde konustu.

UCLG-MEWA Es Baskani ve Lübnan’in Jounieh Belediye Baskani Juan Hobeiche, sehirlerin dirençliginin artirilmasinda yerel ve merkezi yönetimlerin haberlesmesi, iyi örnekleri paylasmasi ve tecrübe paylasimi yapmasi gerektigini vurguladi. Hobeiche, birlikte dünyanin korunmasi gerektigini belirtti.

UCLG Baskani ve Konya Büyüksehir Belediye Baskani Ugur Ibrahim Altay, toplantiya ev sahipligi yapan Trabzon Büyüksehir Belediye Baskani ve UCLG-MEWA Es Baskani Murat Zorluoglu nezdinde tüm Trabzon halkina tesekkür etti. Baskan Ugur Ibrahim Altay, Dirençlilik Forumu ve Yönetim Kurulu Toplantisi’nin her zamankinden daha güçlü ve sürdürülebilir sehirler insa etme vizyonuna büyük katki saglayacagina yürekten inandigini belirtti.

Küresellesmenin 20. asrin ortalarindan itibaren büyük bir hizla yayilmasinin dünya sehirlerinin de gelecegini degistirdigini hatirlatan Baskan Altay, “Yerel ve bölgesel yönetimler, artik yerelle sinirli kalmayarak küresel bir vizyon üstlenmeye basladi.

Günümüzde daha fazla dünyaya açilan, uluslararasi rolünü giderek güçlendiren ve dünyayi sekillendiren etkilere sahip sehirlerin varligina sahitlik ediyoruz. Bizler dünyanin en büyük yerel yönetimler birligi UCLG ailesi olarak çok büyük bir mirasa, tecrübeye ve etkiye sahibiz. Merkezine insani ve dogayi alan basarili politikalarla çalismalarini sürdüren teskilatimiz geçmisin tecrübeleriyle gelecegi insa etmeye ve sehirlerimizin her alanda kalkinmasina katki saglamaya devam ediyor. UCLG çatisi altinda yaptigimiz tüm çalismalarla, yerel ve bölgesel yönetimlerin küresel arenada daha çok söz sahibi olmasi gerektigini de kanitladik” dedi.



“Öncü çalismalar yapmaliyiz”

Özellikle iklim degisikligi, gida güvenligi, göç ve kültür gibi küresel meselelerin, esasinda büyük ölçüde yerel yaklasim ve eylem gerektirdigi suuruyla hareket edilmesi gerektigini belirten Ugur Ibrahim Altay, “Olasi acil durumlara ve afetlere karsi dirençli sehirlerin insasi için öncü çalismalar yapmaliyiz. Dünya sehirleri arasindaki is birligini daha fazla gelistirmek ve milyarlarca insanin yasadigi yerel yönetimlerimizi en iyi sekilde temsil etmek için sesimizi daha fazla duyulur hale getirmeliyiz. Bunlari yaparken hiçbir zaman barisi, adaleti, esitligi ve hürriyeti istemekten geri durmamaliyiz. Özetle ‘Daha Adil Bir Dünya’ için elimizden gelenin en iyisini ortaya koymaliyiz. Saydigim tüm hususlari ancak bir olarak, birlik olarak, yüksek dayanisma ve kardeslik ruhuyla hareket ederek basarabiliriz” seklinde konustu.

Altay, Konya olarak sehri çesitli senaryolara karsi hazirlikli halde tutmalarinin, deprem sürecinde büyük faydasini gördüklerini söyleyerek, “Etkin ve güçlü müdahale kabiliyetimiz sayesinde süreci basariyla yürütmeyi basardik. Fakat bunlarla birlikte hala yapacak çok isimiz oldugunun da farkindayiz ve hepimiz farkinda olmaliyiz. Buradan tüm dünya sehirlerine bir çagrida bulunmak istiyorum: Gelin hep birlikte sehirlerimizi çok daha dirençli bir hale getirelim. Enerjimizi ve kaynaklarimizi, öncelikle bu hususlara yogunlastiralim. Tüm bu süreçleri baska sehirlerle tecrübe paylasimina açik bir sekilde ve birbirimize destek olarak yürütelim. Ancak bu sekilde sehirlerimizin daha yasanilabilir ve dirençli hale gelmesini saglayabiliriz. Sahip oldugumuz mirasi en iyi sekilde korumanin ve daha yüksege tasimanin, herkesten önce biz yerel yönetim liderlerinin vazifesi oldugunu belirtmek isterim” ifadelerini kullandi.

Konusmalarin ardindan baslayan Dirençlilik Forumu’nda da konusan Ugur Ibrahim Altay, ilk olarak Hatay’da yürütülen çalismalar hakkinda detayli bilgi verdi. Ivedi sekilde koordine olarak bölgeye hareket ettiklerini ve bölgede yaptiklari çalismalari anlatan Altay, “Çok büyük bir felaket yasadik, bu felaketten çikardigimiz birçok ders oldu. Bunlardan bence en önemlisi iletisimdi. Eger iletisimi saglayamazsaniz, ne kendi ekiplerinizi koordine etme, ne lojistigini saglama, ne de sahadan dogru bilgiyi alma imkaniniz olusuyor. Biz aslinda Manavgat’taki orman yanginlarindan elde edindigimiz tecrübeyle Hatay’da hizlica kendi tesis sistemimizi olusturduk. Ilk yaptigimiz islerden biri buydu. Çünkü bölgede cep telefonlariyla haberlesme imkani maalesef yoktu. 2. günün sabahi bir taraftan kriz yönetimi, arama-kurtarma faaliyetleri devam ederken bir taraftan da suyla ilgili çok büyük bir problem yasadik. Sehirde neredeyse su sebekesinin tamami arizalandigi için insanlarin hijyen maksatli bile suya ulasma imkani maalesef mümkün degildi. Sonrasinda bölgede bir problem daha ortaya çikti, sehrin altyapisiyla ilgili elimizde herhangi bir veri yoktu. Bu da bence sehirlerimiz için çözülmesi gereken iletisimden sonra en önemli islerden birisi. Sehir altyapilarinin verilerinin merkezi bir sistemde dijital olarak depolanmasi ve o verilerin afet aninda hizlica ilgililere açilmasi gerekiyor. Çünkü biz o sehirde hiç yasamadik, herhangi bir altyapi bilgimiz yok. 2. gün aksama kadar acaba bu sehirde altyapi nerede, su kuyulari nerede, suyu nereden aliyorlar bu gibi bilgileri arastirmakla geçti. Aksam HASKI’den bir yetkiliyle bulustuk. 3. gün sabah ilk kuyularin yerini tespit edip jeneratör götürerek, ilk kuyuyu çalistirma imkanimiz oldu. Kademe kademe sorunlari çözülerek 7. günde sehir sebekesine su vermeyi basardik. Bu konuda en önemli is, krizi yönetmekle ilgili dogru lojistigi saglamak. Bunun için birincisi krizin bulundugu yerde bir afet koordinasyon merkezi olusturmak, sahadan ihtiyaçlari dogru tespit edebilmek. Ayni zamanda sehrinizde de bir afet koordinasyon merkezi olusturmak zorundasiniz ki oradan istediginiz lojistige hem ekipman hem is gücü hem de yardim malzemesinin dogru sekilde gelmesini saglamalisiniz. Baskan vekilimiz ve merkez ilçe belediye baskanlarimiz Konya merkezde afet koordinasyonunda bulundu. Sehirde vatandaslarimizin inanilmaz bir yardim seferberligi baslattigina sahit olduk. Bunlarin hepsi aslinda bir tecrübe. Sehirdeki sivil toplum kuruluslarinin ne kadar önemli oldugunu bir kez daha anladik. Sehri harekete geçirmenin bir belediye baskani için ne kadar önemli oldugunu anladik. Bu tür kriz anlarinda bazi olumsuz yönlerinin öne çikmasina ragmen dogru kullanildiginda sosyal medyanin kriz yönetimi için ne kadar önemli bir güç oldugunu da görmüs olduk. Ben burada özellikle belediye baskanlarimizin tamamina ve belediye teskilatlarimiza tesekkür ediyorum. Yerel gücün, karar alabilmenin ne kadar önemli olduguna, sahada uygulamanin ne kadar önemli bir is olduguna deprem bölgesinde sahitlik ettik. Tabii bir taraftan da devletimizin ne kadar güçlü oldugunu, insanimizin bu konulara ne kadar duyarli oldugunu görmüs olduk. Yurt disindan arama-kurtarma faaliyetlerine katilan, deprem olmus diyerek gida yardiminda bulunan, giyecek yardiminda bulunan, barinma için konteynerden çadir kente kadar destekte bulunan tüm ülkelere ve ülke insanlarina tesekkür ediyoruz. Acilar paylastikça azalir, sevinçler paylastikça çogalirmis. Biz acilarimizin özellikle gönül cografyamizdaki insanlarimiz tarafindan çok derinden hissedildigini ve ülkemizin yasadigi probleme herkesin karinca misali su tasimak için seferber olduguna sahit olduk. Dolayisiyla UCLG-MEWA, UCLG ailesine de tesekkür ediyorum. Dünyanin her yerinden insanlar gelip orada binalarin yikintilari altinda kalmis canlari kurtarmak için çok zor sartlarda gayret gösterdi. Insallah devletimiz de yaralari sarmak için büyük bir gayret ve çaba içerisinde bir an önce o bölgenin ayaga kalkmasiyla ilgili çalismalara devam ediyoruz” dedi.



“Dirençli sehirler insa etmek zorundayiz”

Sehirlere ve bölgelere göre risklerin farkli oldugunu kaydeden Altay, “Depremde gördügümüz bir diger konu sadece kendiniz için dirençli olmaniz yetmiyor. Bölge cografyaniz, ülkeniz, ülkenizin diger sehirleri hatta dünyanin tamami için de dirençli bir sehir insa etmek zorundasiniz. Konya deprem riskinin en az oldugu sehirlerden birisi ama deprem bölgesinde tüm belediyelerimizle beraber en aktif çalisan sehirlerden birisi oldu. Çünkü bu hazirliklar için uzun süredir zaman harciyoruz, para harciyoruz, personelimizi yetistirmek için çaba sarf ediyoruz. Konya kuraklik riskiyle karsi karsiya olmasina ragmen son zamanlarda gördük ki iklim degisikligiyle alakali yasanan yogun yagislarla beraber su baskinlariyla ilgili risklerin de önümüzde bir problem oldugunu gördük. Dolayisiyla sehirlerimizi artik sadece bir yönde dirençli hale getirmek yetmiyor. Bu konuda önümüzde 4 asamali bir yol haritasi var. 1.’si, konulari dogru tespit etmemiz gerekiyor. 2.’si, konulari dogru projelendirmemiz gerekiyor. 3.’sü ve en önemlisi finans bulmamiz ve son alarak da bunun sahada dogru uygulanmasi gerekiyor. Ne kadar proje gelistirirseniz gelistirin eger finansi gelistiremiyor, uygulamayi sahada dogru yapamiyorsaniz çok bir anlami olmayacak. Bu tür tecrübe paylasim programlari bizim için çok kiymetli ve önemli” diye konustu.

Forumda Baskan Altay’in yani sira Ürdün Ajloun Belediye Baskani Hamzeh Zghou, Kalkilya Belediye Baskani Faisal Shraim ve Trabzon Büyüksehir Belediye Baskani Murat Zorluoglu da konusma gerçeklestirdi.
Kaynak: İHA