AK Parti Sözcüsü Çelik Açiklamasi 'Kiralarla Ilgili Olarak Bize Iletilen Bütün Sikayetleri Yakindan Takip Ediyoruz'

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Kiralarla ilgili olarak bize iletilen bütün sikayetleri yakindan takip ediyoruz" dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezinde MKYK toplantisi devam ederken açiklamalarda bulundu. Seçim sonrasindaki ilk toplanti oldugunu belirten Sözcü Çelik, "Seçim isleri baskanimiz Ali Ihsan Bey kapsamli bir sunum gerçeklestiriyorlar. Böylece basarili oldugumuz, yeterince basari gösteremedigimiz bütün alanlari iller, ilçeler tüm kilcal damarlarina kadar görmek üzere kapsamli bir sunum gerçeklestiriliyor. Tabii ki geçmis yillarda da mukayese ederek bu sonuçlari degerlendirmeye devam ediyoruz. Genel Baskanimizin açilista bir ifadeleri oldu degerlendirme yaparken ‘bir seçim süreci bitti ama seçim defteri kapanmadi.’ Yani genel merkezimiz, bütün birimlerimiz, bütün teskilatlarimiz, Cumhurbaskanligi seçimini kazandigimiz 28 Mayis’in ertesi gününden itibaren Genel Baskanimizin, Cumhurbaskanimizin isaret ettigi gibi yerel seçimlere dönük hazirliklara baslamislardir. Çünkü siyaset kesintisiz yapilan bir istir. Vatandasimizin bekledigi hizmete ara verilemez hizmet süreci hiçbir sekilde tatile sokulamaz. Dolayisiyla yerel seçimlere dogru giderken kendimizi daha çok anlatmak, daha iyi anlatmak yerel seçim sürecine kadar öngördügümüz hizmetleri, temaslari daha güçlü bir sekilde yerine getirmek için kuvvetli bir sekilde bu temaslari sürdürecegiz. Bu bakimdan hem geçmis yillardaki Cumhurbaskanligi seçimleri ve milletvekilleri seçimleriyle bu son seçim arasindaki mukayeseleri il, ilçe bazinda çesitli, oyumuzun arttigi, azaldigi, güçlü oldugumuz, yeterince güçlü olmayi bekleyip de olan baglaminda tek tek vatandasimizin bizden beklentilerini bulmaya çalisiyorlar, tespit etmeye çalisarak bu degerlendirmeyi yapiyoruz. Bu degerlendirmeleri yapmaya devam edecegiz" dedi.

Terörle mücadelenin çok güçlü bir sekilde sürecegini vurgulayan Çelik, "Demokrasinin korunmasi, demokrasinin güçlendirilmesi açisindan net bir sekilde altinin çizilmesi gereken bir husus terörle mücadelenin çok güçlü bir sekilde sürecegidir. Simdiye kadar hükümetlerimiz döneminde terörle mücadeleyi, anayasal düzenimizi, toplumumuzun huzurunu, insanimizin can ve mal emniyetini korumak açisindan hassasiyetle yürüttük. Içisleri Bakanligimiz, Milli Savunma Bakanligimiz ve MIT baskanligimizin Cumhurbaskanimizin talimatlari dogrultusunda bu kararli mücadelesi PKK’dan FETÖ’ye, DAES’den diger terör örgütlerine kadar bu mücadeleyi kapsamli bir sekilde sürdürecegimizin isaretidir. FETÖ ilgili yeni bir takim bilgilere ulasabilecek asama elde edildi. DAES’le mücadele açisindan 582 operasyon gerçeklestirildi.

PKK ile mücadele çok güçlü bir sekilde devam etmektedir. Sinir ötesi operasyonlarda hassasiyeti koruyoruz" ifadelerini kullandi.

"Deprem bölgesindeki yaralarin konusu hiçbir zaman gündemden düsmemistir ve düsmeyecektir"

Toplantinin ilk maddesinin deprem bölgesindeki vatandaslar olugunu söyleyen Çelik, sunlari kaydetti:

“Deprem bölgesindeki yaralarin konusu hiçbir zaman gündemden düsmemistir ve düsmeyecektir. Oradaki vatandaslarimiza bir kere daha buradan seslenmek isterim. Her toplantimizin en önemli maddesi, en üstteki maddelerinden bir tanesi, degismeyen maddesi deprem unsurudur. Depremle ilgili yaralarin sarilmasi konusundadir. Tabii kendi istedikleri oylari deprem bölgelerinden alamayanlarin depremzede vatandaslarimiza dönük hakaretlerini unutmadik. Hala daha sistematik olarak birtakim asagilamalarin maalesef çesitli kesimlerden gelmeye devam ettigini görüyoruz. Tabii bu hakaretleri yapanlarin, bu asagilama isine girisenlerin kendi utançlari olarak yazilmaktadir. Onlar ömür boyunca alinlarinda bunu tasiyacaklardir. Bu ayni zamanda tabii bütün bu yaralari sarmaya devam ederken ulusal risk kalkani modeli çerçevesinde sehirlerimizi afetlere daha da hazir hale getirmek, daha güçlü hale getirmek için de çalismalar devam ediyor. Bu çerçevede simdiye kadar on üç kurul çalistay ve toplantilarda tavsiye kararlari ortaya çikmistir. Burada bilimin öncülügünde, siyasi irade bütün bu çalismalari yürütmektedir. Tabii hasar tespit çalismalari baglaminda milyonlarca konut milyonlarca binada incelemelerde bulunuldu. Bu sebeple vatandaslarimizin hem bu hasarli binalarin tespiti, buralara girmemesi konusundaki durum net bir sekilde tespit edildi. Hem de binalarina giren vatandaslarimiz, yani bina saglamsa buna müsterih bir sekilde yapabilecekleri raporlari görmüs oldular. Deprem bölgesinde hasarin giderilmesi amaciyla 680 bin konut, 170 bin is yeri depo ve bunlar insa edilecek. Tabii bu yil içerisinde 311 bin konutun tamamlanarak afetzedelere teslim edilmesi için tüm gücüyle bütün arkadaslarimiz çalismaya devam etmektedir. 131 bin 51 konutun ihalesi yapilmistir. Eylül, ekim aylari içerisinde insallah altmisla yetmis bin konut vatandaslarimiza teslim edilmesi planlanmaktadir. Tabii bir de köy evleri var. Bu önem verdigimiz bir husus. Köydeki insanlarimizi, dogal yasam kosullari içerisinde yasayabilmesi bakimindan. Bu baglamda köy evleri kapsaminda 161 bin 808 konut yapilmasi öngörülmüstür. 2023 yilinda 70 bin köy evinin yapilmasi düsünülmektedir, planlanmaktadir. Simdiye kadar 37 binden fazla köy evi ihalesi tamamlanmistir. Bütün bunlari konut ve köy evi olarak bakildiginda su ana kadar 168 bin 184 adet konutun ihalesinin yapildigini ifadeler edebiliriz. Orada AFAD’in koordinasyonunda Kizilay’imiz, sivil toplum örgütlerimiz, kamu kurumlarimiz tarafindan yaklasik olarak 4 milyon kisiye bu yemek hizmeti sürdürülmektedir. Tabii konteyner çadir konusundaki hassasiyet devam etmektedir o bölgelerde. Simdiye kadar bir de tabii orada hayatin normale dönmesi için is yerlerinin yapilmasi gerekiyor. Su ana kadar 905 bin 105 is yerinin yapilmasi tamamlanmistir. Bütün kayiplarimizi tabii ki hiçbir zaman unutmayacagiz kayiplarimizi, acilarimizi hiçbir zaman unutmayacagiz. Ama oradaki çocuklarin, insanimizin gelecege hazirlanmasi için, geleceklerinin yeniden kazanilmasi için de pek çok sosyal faaliyet de yürütülmektedir.”

"Kiralarla ilgili olarak bize ilettikleri bütün sikayetleri yakindan takip ediyoruz"

Kiralarla ilgili olarak kendilerine iletilen bütün sikayetleri yakindan takip ettiklerini vurgulayan Çelik, “Vatandaslarimiza dünyada küresel ekonomik sorunlar, pandemi, Rusya - Ukrayna Savasi’nin olumsuz etkileri sebebiyle ülkemizin de bu tablodan yogun bir sekilde etkilendigini ifade etmistik. Seçim zamaninda vatandaslarimiza güçlü bir sekilde söyledik ki ‘bu tablodan vatandaslarimizin ekonomik olarak olumsuz etkilendiginin farkindayiz. Bunlari yine Cumhurbaskanimizin dirayetli siyasetiyle, kadrolarimizla biz çözecegiz.’ Hem enflasyonla ilgili sikintilari hem hayat pahaliligiyla ilgili sikintilari hem bu küresel gelismelerden, pandemiden ve diger konulardan Rusya - Ukrayna Savasi’ndan ortaya çikan bu sikintilari gidermek için güçlü bir sekilde seçimden sonra bu mücadeleyi vatandaslarimiz sundan müsterih olsunlar, kiralarla ilgili olarak bize ilettikleri bütün sikayetleri yakindan takip ediyoruz. Bu konudaki mücadelemizi, ivmesini arttirarak ve etkisini genisleterek devam ettirecegiz. Tabii is dünyasi bütün paydaslarla birlikte Cumhurbaskanimizin geçen de açikladigi çerçevede enflasyonun tek haneye inmesi konusunda yeni hükümetimiz Türkiye Yüzyili’ni kucaklayacak politikalari hayata geçirmeye devam edecektir. Yatirim, ihracat, istihdam, üretim odakli olarak hareket etmeye devam edecegiz. Rekabetçi, yenilikçi ve sürdürülebilir bir ekonomik vizyonla önümüze bakmaya devam edecegiz. Dolayisiyla seçimden önce vatandaslarimiza söyledigimiz gibi simdiye kadar yaptigimiz gibi bundan sonra da bu sorunlari biz çözeriz insallah tek haneli rakamlara indigini de görecegiz. Bütün bu hayat pahaliligiyla ilgili gündemlerin de çok yakin zamanda gündemimizden çiktigini görecegiz. Tabii Türkiye Yüzyili dedigimizde içinde ülkemizin bütün sosyal, siyasal, ekonomik bütün boyutlarini kapsayan pek çok projeyi, pek çok vizyonu ve pek çok hedefi içermektedir. Bu hedeflere ulasilmasi bakimindan Türkiye bölgesel barisa ve dünya barisina da güçlü bir sekilde katki etmektedir. Bu çerçevede dis politika içerisinde NATO ile olan iliskilerimiz açisindan ilkeli bir siyaseti sürdürmeye devam ediyoruz. NATO’nun ortak bir güvenlik örgütü olarak ortak güvenligin saglanmasina dönük misyonunu korumasi bakimindan herhangi bir sekilde yipranmamasi ve bu yapinin istismar edilmemesi seklindeki hassasiyetimizi her zeminde güçlü bir sekilde ifade ediyoruz. NATO terörle mücadeleyi önemsemelidir. Terörle mücadele konusunda hiç kimse buradan çifte standart üretmeye kalkmamalidir. Herhangi bir ülkeyle karsi karsiya kaldigi tehdit bütün NATO ülkelerinin karsi karsiya kaldigi bir tehdit olarak degerlendirilmelidir. NATO ülkeleri içerisinden birilerinin tutup da bir baska NATO ülkesine saldiran terör örgütlerine destek vermesi gibi birtakim uygulamalar son bulmalidir. Ayrica en son Isveç’te örnegini gördügümüz gibi PKK’nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Cumhurbaskanimiza karsi ortaya koydugu bu eylemlerin NATO’ya üye olmak isteyen bir devlet açisindan kabul edilemez oldugunu ifade ettigimiz gibi NATO üyesi ülkeler açisindan da bunu yeterli bulmadigimizi ifade etmek isteriz. Tabii en son Çagatay Bey’in ev sahipliginden Isveç tarafiyla, NATO tarafiyla bir toplanti gerçeklestirildi.

Burada attiklari adimlar var, Isveç tarafini yani yasalar çikardilar. Bir irade ortaya koymaya çalisiyorlar. Biri de iste biz iki PKK’liyi iade ettik diyorlar. Burada tabii bütün bu yasalarin esasinda ortaya çikmasi yetmiyor. Bunu güçlü bir sekilde uygulanmasi gerekiyor. Simdi çikarilan yasalari ya yargi ifade hürriyeti adi altinda yeterli bir uygulama alanina sokmuyor ya da güvenlik güçleri bunun geregini yerine getiriyor. Ki bize ettikleri o iki kisi de terörle baglantili kisiler degil. Bununla ilgili yanlis haberler de yapiliyor Bati basininda. Bunlar uyusturucuyla baglantili kisiler. Bizim beklentimiz terörle baglantili kisilerin iadesi konusunda gereken hassasiyetin gösterilmesidir. Buna bir sekilde ilkesel bir standart getirmemiz gerekiyor” diye konustu.

"Yakin zamana kadar Türkiye’nin milli güvenligini güçlendirmesi bakimindan elde etmesi gereken savunma olarak ortaya koyulan birtakim ambargolarin da ortak güvenlige zarar vermekten baska bir sonucu olmayacaktir" diyen Çelik, söyle devam etti:

"Birileri eger Türkiye’ye Türkiye’nin savunma ihtiyaçlari için gerekli gördügü, milli egemenligini ve anayasal düzenini korumak için gerekli gördügü bir takim savunma araçlarini vermekten imtina ediyorsa Türkiye’ye örtülü veya açik ambargo uygulamaya kalkiyorsa o zaman Türkiye’nin bu ihtiyaçlarini gidermek için alternatif arayisina girmesinde herhangi bir sekilde elestirmemelidir. Biz bunlari NATO üyeleriyle beraber ortak güvenligimizin ihtiyaçlari ve vizyonu çerçevesinde gerçeklestirmek istiyoruz. Ama buna müsaade edilmiyorsa da Türkiye egemen bir devlettir. Her halükarda kendi güvenligini saglayacak kudret ve kabiliyete sahiptir. O asamaya gelindiginde de kimsenin itiraz etmemesi gerekiyor. Birtakim belli baglantili Amerikan senatörlerinin kaprisleriyle Türkiye’nin milli güvenligi hakkindaki adimlarimiza karar vermeyecegiz. Türkiye’nin milli güvenligine dönük olarak elde etmesi gereken Hava Kuvvetlerimizden ihtiyaçlari ya da diger bir unsurlarimizin ihtiyaçlari açisindan ortaya çikan tabloya bir takim lobilerle baglantili senatörleri yaptiklari degerlendirmelerle hiçbir objektif tarafi yoktur. Bu NATO’nun ortak güvenligini tehlikeye atan bir siyasi simarikliktan öteye giden bir durum degildir."
Kaynak: İHA