Ucuz Günes Gözlügü UV Isinlarindan Korumuyor
Göz Hastaliklari Uzmani Dr. Yelda Ertürk, “Aksesuar için ucuz günes gözlügü kullanmak yerine hiç günes gözlügü takmamak tercih edilmelidir” dedi. Gözlük camlarini temizlerken de dikkatli davranmak gerektiginden bahseden Dr. Ertürk “Elinize ne geçerse onunla silmek degil de yumusak pamuklu bir bez veya özel optik temizleme ürünleri tercih edilmelidir” diye konustu.
Bunlardan UVC’nin en tehlikelisi olmasina ragmen atmosferde tutuldugu için insanlara zarar vermedigini, hatta yapay olarak üretilerek mikrop öldürücü fonksiyonu ile mekan ve alet sterilizasyonu için kullanildigini belirten Dr. Ertürk, “UVA ve UVB ise korunmamiz gereken günes isinlaridir ve korunma araçlari olarak sapka, siperlik ve günes gözlügü kullanilmalidir” dedi.
Günes gözlügü seçerken dikkat edilmesi gerekenlere deginen Dr. Ertürk “Gözümüze gölge yapan tüm camlar bizi UV isinlarindan korumaz. Hatta göz kapaginin kisilma ve göz bebeginin küçülme ile saglayacagi korunmadan da bizi mahrum birakarak, büyümüs göz bebegimizden isinlari alarak göz sagligimiz için tehdit olusturur. Aksesuar için olarak ucuz günes gözlügü kullanmak yerine hiç günes gözlügü takmamak daha iyidir. Bu yüzden günes gözlügü tercih ederken, yüzde 100 UVA ve UVB blokaji ve cam kalitesine özen göstermelisiniz” diye konustu.
“Ucuz gözlükler yüzde 40 UV blokaji yapar”
Gözlügün UV koruma derecesinin, camin koyulugu, rengi, markasi veya fiyati ile tespit edilemeyecegini vurgulayan Dr. Ertürk, “UV koruma derecesini camin hammaddesi ve sahip oldugu UV hedefli kaplama belirler. Bu kaplamaya sahip olmayan gözlükler yüzde 88 oraninda, kaplamali camlara sahip olan gözlükler ise yüzde 100 oraninda UV blokaji yapar. Ucuz gözlüklerin cami ise triasetat adinda bir maddeden yapilir. Bu maddeden yapilan gözlüklerin UV blokaji ise yüzde 40 civarindadir. Bu koruma yeterli degildir” dedi.
Gözlük alindigi zaman mutlaka kalite belgesinin sorulmasi gerektiginin altini çizen Dr. Ertürk bu kalite belgesinde de yüzde 99 ve üzerinde UV korumasi olup olmadigina ya da 400 nanometre altindaki isinlari geçirip geçirmedigine bakilmasi gerektigini söyledi.
Cam kalitesini anlamanin bir baska yolunun ise gözlügü taktiktan sonra dikey bir çizgiye odaklanmak oldugunu belirten Dr. Ertürk, “Bu bir pencere kenari da olabilir. Gözlügü hafifçe yukari asagi, saga sola hareket ettirdigimizde bu çizgide oynama oluyorsa ya da kirilmalar söz konusu ise o gözlük uygun degil demektir. Bu durumda farkli gözlüklerin tercih edilmesi gerekir” dedi.
“Kaslarin üzerine çikan, yanaklara degmeyen çerçeveler seçilmeli”
Cam rengiyle ultraviyole koruma arasinda bir iliski olmadigini vurgulayan Dr. Ertürk sunlari söyledi:
“Her koyu renkli gözlük bizi zararli isinlardan korumaz. Günes gözlükleri uluslararasi normlara (EN, ANSI, TSE) uygun olmalidir. Kolay kirilmayan ve dayanikli olmalidir. Günes gözlükleri spor yaparken veya diger aktivitelerde kirilarak göze zarar verebilir. Araç kullanirken görüs netligimizi azaltmayan trafik lambalarini görebilecegimiz özellikte ve koyulukta olmalidir. Çerçevesinin büyüklügü ve saplarin kalinligi UV’nin göze ulasmasina engel olan dizaynlar tercih edilmeli, kaslarin üzerine çikan, yanaklara degmeyen yanlardan da UV’nin girisine engel olacak kalinlikta çerçeveler seçilmelidir. Camda polarize filtre olmasi, camin UV filtre etme özelligi oldugunu göstermez. Polarize filtre sadece yüzeyden yansiyan isinlari tutarak görüs netligini artirir. Bu özellik sürücüler ve denizciler için faydalidir ancak LED ekran kullanan pilotlara tavsiye edilmez. Çünkü polarize filtreli camlar LED ekranlarin görülmesine engel olur.”
Fazla UV isinlarina maruz kalan gözlerde, göz etrafindaki ve göz kapaklarindaki deride ayrica göz içi dokularda kanser gelisme riskinin arttigini da ifade eden Dr. Ertürk UV isinlarinin; alerjik konjonktivite, halk arasinda kus kanadi denen pterjiyuma, gözün seffaf tabakasi olan korneada hasara, kataraktin olusmasina neden olabilecegini söyledi.
Ayrica UV isinlarinin, sari nokta denilen ve görüs keskinliginin en yüksek seviyede saglandigi, gözün arkasinda yer alan retina tabakasindaki makulada kalici ve gözlükle dahi düzelmeyen bozulmalarin olusmasina neden olabilecegini sözlerine ekledi.
“Yaz aylarinda UV isinlarinin etkisi 3 kat artiyor”
UVA ve UVB radyasyonunun yaz aylarinda diger aylara oranla en az 3 kat daha fazla oldugu için özellikle plajda, denizde ve rakimi yüksek yerlerde mutlaka günes gözlügü kullanmak gerektigini vurgulayan Dr. Ertürk yüzey yansimasi nedeniyle su sporlari ve karda yapilan aktivitelerde de günes gözlügü kullanmak gerektigini dile getirdi.
Çocuklarin ayni ortamda günes isinlarina maruziyetinin bizden fazla oldugunu kaydeden Dr. Ertürk, çocuklarda görülen alerjilerin en büyük sebeplerinden birinin günes isinlari oldugunu; çocuklarda da gözlük kullaniminin çok önemli oldugunu söyledi.
Gözlük camlarini temizlerken de dikkatli davranmak gerektiginden bahseden Dr. Ertürk, “Elinize ne geçerse onunla silmek degil de yumusak pamuklu bir bez veya özel optik temizleme ürünleri tercih edilmelidir” diye konustu.
Dr. Ertürk sonuç olarak günes gözlüklerinin, görüs netligini artirip göz yorgunluguna engel olduguna ve en önemlisi günesten gelen zararli UV isinlarindan gözlerimizi koruduguna degindi; bu nedenle sadece yazin degil diger mevsimlerde de, gün isigi yansimalarinin oldugu havalarda günes gözlügü takilmasini tavsiye etti.