İstanbul'daki üst geçit ve viyadüklere deprem uyarısı: Göçme riski var

Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası olası büyük bir deprem nedeniyle gözlerin çevrildiği İstanbul'da üst geçit ve viyadükler için dikkat çeken bir uyarı geldi. Uzmanlar özellikle ana arterlerdeki yaya üst geçitlerinde göçme riski olduğuna işaret ediyor.

İstanbul'daki üst geçit ve viyadüklere deprem uyarısı: Göçme riski var
Megakentteki yaya üst geçitlerinin en yoğun olduğu güzergah ise Zincirlikuyu'dan Beylikdüzü'ne uzanan metrobüs hattında bulunuyor. Yapılan incelemelerde birçok yaya üst geçidinde oluşan korozyon ve küçük çaplı hasarlar dikkat çekerken, bazı viyadüklerde de benzer tablolar saptandı.

Milliyet'teki habere göre; Şirinevler yaya üst geçidi korozyona uğrayan üst geçitler arasında yer alırken, özellikle E-5'den Bakırköy'e bağlantı olarak kullanılan İncirli Viyadüğü başta olmak üzere, Mecidiyeköy'e bağlantı viyadüğünde de korozyona uğrayan kısımlar görüldü.

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü eski Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, “İstanbul'un depremde en zayıf yapıları arasında yaya üst geçitleri geliyor. Yıllardır uyarıyoruz. Yay üst geçitleri can kaybına neden olmasa bile ana arterlerdeki ulaşımın işlemesi için ayakta kalmalı. Özellikle E-5 güzergahı ve diğer ana akslardaki geçitlerde olası göçükler, trafik akışının durması anlamına geliyor. Köprü ve viyadüklerin büyük kısmında sismik güçlendirme yapıldı. Ancak Zincirlikuyu Viyadüğü gibi yapılardaki korozyon ve yatay yükten kaynaklı tahribatların onarılması gerekir” dedi.

Şehir Planlamacı Erhan Demirdizen de yaya üst geçitlerindeki risklere ilişkin şunları söyledi: “İstanbul'un en önemli ana arteri E-5 güzergahı. Olası depremde bu güzergahtaki yaya üst geçitlerinin yıkılması durumunda acil yardım ekiplerinin elini kolunu bağlayacak bir durum ortaya çıkar. E-5'in entegre ulaşım planlaması da yeniden gözden geçirilmeli.”

Maltepe kavşak köprüsünün betonunda ortaya çıkan midye kabukları tedirginliğe yol açmıştı.

Köprünün paslı ve eğrilmiş demirleri, çatlak duvarları ve betonundan ortaya çıkan midye kabukları sonrası İBB'ye şikayet yağdı.

İstanbul'daki üst geçit ve viyadüklere deprem uyarısı: Göçme riski var

İstanbul Teknik Üniversitesi Yapı Malzemeleri Laboratuvarı Sorumlusu İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Hasan Yıldırım, Gölcük depreminde viyadüklerin üzerindeki köprülerin kirişlerinin düştüğünü belirterek, 'Viyadük gibi gördüğünüz yerlerde köprüler var. Viyadük perdelerinin üzerinde köprülerin kirişleri var. O köprü kirişlerinin üzerinden de taşıtlar geçiyor.

Deprem salınımları olduğunda zaman viyadüklerin üzerindeki köprülerin kirişlerinin aşağıya düştüğü durumlar oldu. Bu düşmeler olduktan sonra buralarda önlem almak için çalışmalar yapıldı. Bu köprü kirişlerinin kenarlarına yerinden kaymasın düşmesin diye çelik profiller ile kayma önleyici eleman montajı yapıldı. 99 depreminde bu kirişlerin bir kısmı yerlere düştü, mesnet dediğimiz kirişlerin oturduğu yerler aşağıya düştü. Kırılma olmadı, deprem salınımında kirişler aşağıya düştü. Bu olayların yaşanmaması için kirişlerin tutturulması gerektiği için önlemler alındı' dedi.

Prof. Dr. Hasan Yıldırım, Marmara ve İstanbul'da olması beklenen depremi hatırlatarak, Maltepe kavşak köprüsünün yıprandığını dile getirdi. Yıldırım, köprünün incelenip iyileştirme ve güçlendirme yapılması gerektiğini belirterek, “Burada ise beton yüzeyinde yıpranmalar var. Yıpranma olan yerlerde açılmalar var, açılma olan yerlerde de demirlerin paslandığını görüyorum.

Bu gibi köprülerin ne kadar varsa incelenip elden geçirilmesi, gerekiyorsa onarılması lazım. Bunlar yapılmazsa ömürleri daha kısa olacak. Bu demir pasları temizlenecek, çaplarda eksilmeler varsa iyileştirilmesi gerekecek. Bu yapacağımız onarımlar yıpranmış yerlerin iyileştirilmesi anlamına gelir. Buralardan karotlar alınabilir, demirleri incelenebilir, çap eksilmesi varsa iyileştirme haricinde güçlendirme de yapılabilir. İyi ki burayı görmüşsünüz.

Buralar elden geçirilirse ömrü uzun köprüler haline getirilir. Deprem olduğunda bu kirişlerin aşağıya düşmesi problem olur. Yüzeyi yıpransa bile sorun olmaz ama üzerindeki kirişlerin düşmemesi gerek. Burası dön etkisinden çözülmüş. Yağmur sularının tesadüf etmesiyle buz tutmasıyla dökülmüş yerler olarak görülüyor. Bu sadece soğuk havada suyun buz tutmasıyla dökülebileceği gibi tuz etkisiyle yüzey soyulmuş. Soğukta ıslanmış yerin buz tutarak parçalanmış olduğunu gösteriyor. Köprünün ana perdesinin elden geçirilip iyileştirilmesi lazım, yapılmasa zamanla demirler eksilir deprem açısından riskli duruma gelir' diye konuştu.

Jeofizik Yüksek Mühendisi Sarper Celasun ise, “Yerin depremi büyütmesi ve yapının deprem sırasında rezonansa girmesine bakıyorum. Maalesef burası dış etkenlere çok açık kalmış. Bunlardan dolayı içerisinde paslanmalar olmuş. Beton kalitesi düşmüş sıkıntılı bir yapı. Bir yapının depremde ne olurunu tam olarak söylemek için yerde nasıl etki edeceğini de söylemek gerek. Yerin depremde nasıl çalkalanacağına bakmamız gerek. Yapının bulunduğu yerin depremi ne kadar büyüttüğüne bakıyoruz. Yerde ölçümleri alıyoruz.

Burada gördüğünüz açılmalar ve içerisindeki deniz kabukları beton kalitesinin düşük olduğunu gösteriyor. Dış etkenlere de maruz kalarak artık parçalandığını görüyoruz. Demirler yaprak gibi dökülmeye başlamış. Bu demirlerin dayanımından artık söz edilemez. Bu yapı açıkçası çok sağlıksız mutlaka incelenmesi yeniden yapılması gerek.

Bu ultrason cihazı ile duvarlara zarar vermeden betonun niteliğini ölçeceğiz. Betonun içerisine yüksek frekanslı ses dalgası göndererek betona zarar vermeden ölçmüş oluyoruz. Beton içerisindeki sismik yüksek frekanslı ses dalgalarının varış zamanlarına bakıyoruz. Ne kadar çabuk ses dalgası alıcıdan vericiye hızlı giderse beton kalitesi o kadar yüksek oluyor. Burada zamanı okuyoruz. Şu an beton kalitesi oldukça düşük. Sadece yapı değil yer de bu konuda çok önemli. İkisinin birden değerlendirilmesi lazım ama sağlıksız yapılar bunun gibi içerisinde deniz kumu kabuğu olan yapılar zaten riskli' şeklinde konuştu.

İşe gitmek için burada her sabah toplu taşıma beklediğini belirten Fatma Akçay, “Felaket, hiç iç açıcı değil. Bir çoğunda var. Anadolu yakasında birçok köprüde böyle görüntüler var. Daha duyarlı olmaları lazım. İnsan canının bu kadar ucuz olduğunu düşünmüyorum' dedi. Can Uzun, “Görüldüğü gibi bir şey anlatmaya gerek var mı? Yıkık, yakında çöker zaten bir şey demeye gerek yok' diye konuştu.

Enes Dalkılıç “Paslı demirler var. Deprem konusu gündemdeyken duvarlara çimler asacaklarına buraları onarmaları lazım' dedi.