Stoltenberg Açiklamasi 'Bugün Avrupa'da Olan Savas Yarin Asya'da Olabilir'

Uluslararasi güvenlik politikalari konulu Münih Güvenlik Konferansi, Münih kentindeki Bayerischer Hof Oteli’nde basladi.

Konferansin ikinci gününde konusma yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya-Ukrayna savasina deginerek, "Rusya’nin Ukrayna’ya karsi savasi sürüyor. NATO Müttefikleri, Moskova’nin isgal planlari hakkinda çok önceden kesin istihbarat paylastilar. Aylar boyunca, Rusya’yi diplomasiye dahil etmek için her türlü çabayi gösterdik. Ancak Rusya tüm baris çagrilarimiza ragmen saldirmayi seçti. Savastan simdiden bazi önemli dersler çikarabiliriz. Öncelikle Ukrayna’ya destegimizi sürdürmeli ve artirmaliyiz. Putin baris planlamiyor. Daha fazla savas planliyor. Yüz binlerce askeri seferber ediyor. Rus ekonomisini giderek artan bir sekilde savas temeline oturtuyor. Bu nedenle, Ukrayna’ya Avrupa’da egemen, bagimsiz bir ulus olarak kazanmasi ve galip gelmesi için ihtiyaç duydugu seyi vermeliyiz. Bazilari, Ukrayna’ya verdigimiz destegin tirmanmayi tetikleme riskinden endise ediyor. En büyük risk Putin’in kazanmasidir" ifadelerini kullandi.

"Bugün Avrupa’da olan yarin Asya’da olabilir"

Stoltenberg, Ukrayna’daki savasin küresel bir tehdit olusturdugunu belirterek, "Ukrayna’yi desteklemek sadece ahlaki açidan yapilmasi gereken dogru sey degil. Bu ayni zamanda kendi güvenlik çikarimiz için yapilmali. Savunmamizi güçlendirmeye devam etmemiz gerekli. Kremlin farkli bir Avrupa istiyor. Rusya’nin komsulari kontrol ettigi bir yer. Bugün Avrupa’da olan yarin Asya’da olabilir. Dolayisiyla Ukrayna’daki savas, güvenligin bölgesel degil, küresel oldugunu gösteriyor. Bu yeni ve daha tartismali dünyada artik savunmayi istege bagli olarak ele alamayiz. Bu bir gereklilik. Ayrica siber alanimizi, tedarik zincirlerimizi ve altyapimizi da güvence altina almaliyiz. Birçok kisi Rus gazi ithal etmenin tamamen ekonomik bir mesele oldugunu savundu. Bu siyasi bir meseledir. Çünkü Avrupa’nin Rus gazina bagimliligi bizi savunmasiz hale getirdi. Dolayisiyla ayni hatalari Çin ve diger otoriter rejimlerle yapmamaliyiz. Ithal ettigimiz ürünlere ve hammaddelere çok fazla bagimli hale gelmemeliyiz" seklinde konustu.