Cumhurbaskani Yardimcisi Cevdet Yilmaz Alevi-Bektasi Temsilcileriyle Bir Araya Geldi

Cumhurbaskani Yardimcisi Cevdet Yilmaz, “Son dönemde Alevi-Bektasi vatandaslarimiza yönelik önemli adimlar attik” dedi.

Cumhurbaskani Yardimcisi Cevdet Yilmaz Alevi-Bektasi Temsilcileriyle Bir Araya Geldi
Cumhurbaskani Yardimcisi Cevdet Yilmaz, Istanbul Valiligi tarafindan Alevi-Bektasi Temsilcileri için Bakirköy’de bir otelde düzenlenen kahvaltili programina katildi.

Kahvaltinin ardindan temsilciler, Cumhurbaskani Yardimcisi Yilmaz’a talep ve önerilerini dile getirdi.

Programda konusan Cumhurbaskani Yardimcisi Cevdet Yilmaz, “Insani esas aldiginiz zaman birçok mesele kendiliginden gelip yerine oturuyor. Insan unsurunun çok önemli oldugunu düsünüyorum Alevi Bektasi anlayisinda yaklasiminda dolayisiyla bu insanin yapilan vurgu insanin merkeze alan anlayis çok çok kiymetlidir. Alevi Bektasi gelenegi bu topraklarin en köklü geleneklerinden yaklasimlarindan birçok milyonlarca insanimizin hayatinda da gündelik hayatinda da çok önemli yere sahip ve bizim büyük bir zenginligimiz. Ben farkliliklarimizi ortadan kaldirmaya, birbirimize daha fazla benzetmeye çalisanlar var, ben bunu dogru bulmuyorum açikçasi birbirimizi oldugumuz gibi görmemiz kabul etmemiz ve bir arada yasama kültürünü gelistirmemiz çok kiymetli bir seydir diye inaniyorum. Isin diger taraftan da aslinda çok büyük ortakliklar var, bu ortakliklari görmezden gelmek de son derece yanlis oldugunu düsünüyorum. Ayni Allah’a, peygambere, kitaba inanan Hazreti Ali sevgisini, Ehlibeyt sevgisini paylasan bir toplumun çok büyük ortakliklari oldugunu da görmemiz gerekiyor. Bu büyük ortakliklar bu büyük paylasim paylastigimiz degerleri görerek bir taraftan da farkliliklarimizi da unutmadan onlarin da bir zenginlik oldugunu görerek bir arada bir olarak beraber olarak yasamak zorundayiz. Bunu yapmadigimiz zaman bizi düsünmeyen bizim aslinda menfaatimizi, bizim gelecegimizi düsünmeyen baska amaçlarla bu farkliliklari çatisma konusu haline getirmeye çalisanlara hizmet etmis oluruz. Içeride disarida bu farkliliklarimizi çatisma konusu haline getirmeye çalisan ülkemizin huzurun, güvenini bozmaya çalisanlara karsi da çok dikkatli olmaliyiz” diye konustu.

Bu topraklarin büyük bir cografya oldugunu ve çok çesitli medeniyetlere, besiklik yaparak tarihi derinligi oldugunu anlatan Yilmaz, “Burada özellikle sunu görmemiz lazim. Farkli etnik kökenlerden, farkli diller konusan, farkli mezheplerden mesreplerden çok sayida gelenegimiz var, mirasimiz var. Ve bugün insanimizin gündelik hayatina bunlarin yansimalari var. Bu zengin mirasi görmemiz lazim. Ve su anlayisi biz her zaman savunuyoruz millet dedigimiz zaman bu bir irk, irki veya belli bir kesimi, inanci ifade eden bir kavram degil. Iste bütün bu zenginligimizi kapsayan, kavrayan bir millet anlayisina sahip oldugumuzun altini özellikle çizmek istiyorum. Biz Ayni zamanda tabii bu güçlü gelenegimizin yani sira biz demokratik bir hukuk devletiyiz. Ve esit vatandaslik kavramiyla hareket etmek durumundayiz. Türkiye’de yasayan Kim olursa olsun. Müslümani Gayrimüslimi, Müslümanlar için de farkli mezhepleri, mesrepleri inanani inanmayani hangi inanca sahip olursa olsun herkesi bu ülkede demokratik bir ortamda, hukuk korumasi altinda görmemiz ve kucaklamamiz gerekiyor. Bu da ülkemizin birligi bütünlügü açisindan gerçekten çok çok kiymetli diye düsünüyorum. Bizim anlayisimiz basindan beri hükümetlerimizin anlayisi ülkemizde kalkinmayla Demokrasinin bir arada yürüyecegi seklinde oldu ve hep bu anlayisla hareket ettik” diye konustu.

Alevi Bektasi vatandaslara yönelik önemli adimlar attiklarini belirten Yilmaz, “Son dönemlerde özellikle atilan bazi adimlari hatirlatmak isterim. Ben Plan Bütçe Komisyonu Baskaniydim geçen dönem. Ondan dolayi da hakikaten onur duydugumu, gurur duydugumu belirtmek isterim. Cem Evleri ilk defa geçen yil yaptigimiz düzenlemelerle kanuni bir statü kazanmis oldu. Kanunda ifade edildi ve imar planlarindan yapimina, bakim onarimina aydinlatma giderlerine varincaya kadar bu konularda ilgili kurumlar yetkilendirilmis oldu. Bu önemli bir adim. Yasal statü kazanilmasi bakimindan da önemli bir adim. Sadece bir yapilan hizmetler açisindan degil. Diger taraftan bir baskanlik Cem Evi, Alevi-Bektasi Kültür ve Cem Evi Baskanligi kurulmus oldu. Yani bunlari yaparken de Sünni anlayista olanlarda oldugu gibi, Alevi, Bektasi mesrebinde anlayisinda olan Müslümanlarin da homojen bir grup oldugunu söyleyemeyiz. Hiçbir topluluk homojen degil. Dolayisiyla bizim devlet olarak, hükümet olarak görevimiz insanlar bir inanci dayatmak, bir fikri dayatmak, bir anlayisi dayatmak degil. Sahip olduklari inanci, anlayisi, gelenegi en rahat bir ortamda hayata geçirmeleri için bir ortam hazirlamak. Sartlari hazirlamak. Hukuki sartlari, fiziki sartlari, gerisini de onun içine insanlar nasil doldurur? Nasil bir yaklasim sergilerler? O toplumun görevi. Sivil toplumun görevi. Bizim bu anlamda hiç kimseye bir inanç dayatmak, bir görüs dayatmak, bir fikir dayatmak gibi bir zihniyetimiz yok. Yaptigimiz insanlarin inandigi gibi yasamalarinin ortamini olusturmak, sartlarini olusturmaktir. Varsa burada eksiklerimiz, yanlislarimiz onlari da tabii ki konusmaya her zaman haziriz. Düzeltmeye de haziriz. Zaman içinde bu isler, bir süreçtir belli bir zaman içinde gerçeklesiyor. Bunu da inaniyorum ki sizlerle birlikte basaririz” diye belirtti.

Istanbul Valisi Davut Gül ise “Türkiye 100 yilini sizlerle birlikte insa edecegiz. Anadolu topraklarina baktigimizda bizim topraklarimizda Alevi meselesi Sünni meselesi milletin vicdaninda yerini bulmus ve önemli ölçüde, büyük ölçüde çözüme kavusmus bir durumdadir. Insanlara baktigimizda, isimlere baktigimizda bu topraklarda ne kadar Ramazan ismi varsa, o kadar Muharrem ismi var, bu topraklarda ne kadar Ömer varsa Ebubekir varsa, Osman varsa o kadar Ali var. Bu topraklarda Hasan var, Hüseyin var ama bu topraklarda Yezit ismini göremezsiniz. Bunu gösteriyor ki 85 milyonun vicdaninda ehlibeyt sevgisi yerini almis ve birlikte yasama kültürü farkliliklari zenginlik olarak görme kültürü toplumun en ince damarlarina kadar sirayet etmis” dedi.

Kaynak: İHA