IZTO Yönetim Kurulu Baskani Özgener Açiklamasi 'Stratejik Rekabeti Artiracak Politikalara Yönelmeliyiz'
Izmir Ticaret Odasi (IZTO) Yönetim Kurulu Baskani Mahmut Özgener, deniz tasmasinin yol açtigi su baskinlarindan zarar gören üyeler için TOBB’dan gelen yardimlarla birlikte 15 milyon liralik bir fon olusturduklarini belirtti. Ihracattaki ticari ortaklari olan Avrupa ülkeleri ile stratejik rekabeti artiracak politikalara yönelmeleri gerektigine vurgu yapan Özgener, yeni sektörel politikalar gelistirmelerinin gerekliligini belirtti.

"Stratejik rekabeti artiracak politikalara yönelmeliyiz"
Toplantida konusan IZTO Yönetim Kurulu Baskani Mahmut Özgener, Avrupa ülkeleri ile stratejik rekabeti artiracak politikalara yönelmeleri gerektigini söyledi.
"Ihracatta birtakim yapisal degisiklikler olurken pazarlarimizi çesitlendirmemiz ve konjonktüre uygun yol haritalari yapmamiz gerekecegi kanaatindeyiz” diyen Özgener, "En büyük ticari ortagimiz Avrupa Birligi ekonomisinin büyümesinin dünyanin geri kalanina göre daha düsük seyretmesi, ihracatimiz açisindan önemli bir risk. Bu da bize, pazar çesitliligini artirmamiz ve mevcut pazarlardaki yerimizi korumamiz için mutlaka düsük fiyat rekabetinin ötesine geçmemiz gerektigini gösteriyor. Artik, stratejik rekabetimizi artiracak sektörel politikalar üretmek zorundayiz” dedi.
Hantal yapilar yerine kurumsal çözümler
Ihracatçiyi ilgilendiren bir diger konunun ise yesil dönüsüm oldugunu söyleyen Özgener, “Küresel isinma ve düsük karbon hedefi artik ana gündemlerimiz arasinda. Iklim degisikliginin neden oldugu ve öngöremedigimiz afetler, her yil farkli senaryolarla maliyet kalemlerimize yansiyor. Iklim degisikligi ve jeopolitik risklerin 2024 bilançolarini da etkilemeye devam edecegini hesap ederek, planlamalarimizi yapmaliyiz. Yani sira bu yeni dönem, tasarruf dönemi olmaya aday. Is modellerinin yeniden revize edilecegi bilgi çaginda dijitalin is dünyamiza daha çok egemen olacagi, satis ve pazarlamada daha etkin kullanilacagi yillarin basladigini gözlemliyoruz. Bu zorlu döneme ragmen, karamsarliga yer olmamasi gerektigini düsünüyorum. Yeniliklere odaklanmamiz ve süreç yönetimlerimizi iyilestirmemiz gerekiyor. Hantal yapilar yerine teknolojiyi odagina alan kurumsal çözüm önerileri getiren süreçleri yeniden tasarlamaliyiz” diye konustu.
"2024’de riskleri iyi degerlendirmeliyiz"
Ülkemiz ekonomisinde uygulanan rasyonel politikalarin sürdürülmesi halinde, daha iyi ve istikrarli bir ekonomik yapiya ulasilacagini belirten Özgener, “Böylelikle kredi risk primlerinde baslayan düsüsün devam etmesiyle birlikte Türkiye kisa sürede yeniden yabanci sermaye yatirimlari açisindan yildiz ülkelerden biri olacaktir. Degisen global ekonomik yapida, ülke olarak da sektörler olarak da önümüzdeki yilin programini yaparken yeni zemini dogru algilamamiz ve kendi rekabetçiligimizi olusturmamiz kritik önem tasiyor. Yüksek faizlerden ötürü, dalgali ve daha maliyetli bir ekonomik ortamda olacagiz. Artan kuyruk risklerine karsi, gerekli önlem ve risk haritalarini gelistirmek için 2024 uygun bir zaman ve bu zamani mutlaka iyi degerlendirmeliyiz. Ülkemizde enflasyonla mücadelenin 2024 yilinda kararlilikla devam edeceginden hareketle, bu politikanin yurtiçi tüketimi sinirlayacagini düsünmeli ve yillik planlarimizi bu etkiyi göz önünde bulundurarak yapmaliyiz” sözlerine yer verdi.
MEB’in aldigi kararlari degerlendirdi
Milli Egitim Bakanligi tarafindan egitimde alinan kararlar hakkinda açiklamalara bulunan Baskan Özgener, “Anayasamizin egitim ve ögretim hakkini ve ödevini belirleyen 42. Maddesi söyle der: ’Kimse, egitim ve ögrenim hakkindan yoksun birakilamaz. Ögrenim hakkinin kapsami kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Egitim ve ögretim, Atatürk ilkeleri ve inkilaplari dogrultusunda, çagdas bilim ve egitim esaslarina göre, Devletin gözetim ve denetimi altinda yapilir. Bu esaslara aykiri egitim ve ögretim yerleri açilamaz’. Buradaki ’Atatürk ilkeleri’ ve ’çagdas bilim ve egitim esaslari’ kavramlarina özellikle dikkat çekmek isterim. Bu kavramlarin temsil ettigi degerler bizlerin tek referans noktasidir ve bu, hiçbir sekilde degismez, degistirilemez. Eger bu çocuklarimiza ve gençlerimize, bu degerleri ve bilgileri kazandiracaksak bunu yapacak olanlar aileleri ve yüzbinlerce aydin Cumhuriyet ögretmenleri ile üniversite ögretim üyeleridir” açiklamasinda bulundu.
