Dünyanin Yeni Pandemisi Açiklamasi 'Diyabet'
Seker hastaligi yeni bir pandemi olarak görüldügünü ve tüm sagligi tehdit ettiginin altini çizen Dahiliye Uzm. Dr. Muhittin Pekuz, "Dünya Saglik Örgütü diyabeti artik bir salgin yani pandemi olarak degerlendiriyor çünkü tüm dünyada diyabetli bireylerin sayisi giderek artmakta. Türkiye’de 2020’ye kadar 5 milyon denirken 2020 yilindan sonra artik 7 milyondan fazla diyabet tanisi var" dedi.
Diyabet konusunda insanlari bilinçlendirmek ve diyabete karsi verilen mücadeleye destek olmak için çalistiklarini ifade eden Hayat Hastanesi Bashekimi Dr.Fatih Özkul, “Hayat Hastanesi olarak ülkemizde gün geçtikçe yayginlasan diyabete karsi insanlarimizi bilinçlendirmek için çalisiyoruz. Diyabette önlenebilir komplikasyon dedigimiz sorunlarin engellenmesi açisindan insanlari bilgilendirmek, takiplerin düzgün ve dogru yapilmasini saglamak hayati önem tasiyor. Sevdiklerimize saglikli bir yasam insa etmenin de sorumluluguyla bugün bu semineri düzenledik” dedi.
“Tüm sagligi tehdit ediyor”
Seker hastaligi yeni bir pandemi olarak görüldügünü ve tüm sagligi tehdit ettiginin altini çizen Dahiliye Uzm. Dr. Muhittin Pekuz, “Diyabet bizim için niye önemli, diyabet dedigimiz yani seker hastaligi sadece tek basina bir laboratuvar tanisi degil. Sadece tek basina sekerden ibaret degil. Bütün organlari ve sistemleri tutan karacigeri, böbrekleri, kalbi beyni ve sinir sisteminin merkezi sinir sistemine ve de mide bagirsak sistemini etkileyen bir kronik hastaliktir. Sistemik hastaliktir. Ciddi bir hastalik gördügümüz gibi tanisi kolay ama tedavisi ve özellikle komplikasyon açidan takibi çokça önemli bir hastalik. Dünya Saglik Örgütü diyabeti artik bir salgin yani pandemi olarak degerlendiriyor çünkü tüm dünyada diyabetli bireylerin sayisi giderek artmakta. Türkiye’de 2020’ye kadar 5 milyon denirken 2020 yilindan sonra artik 7 milyondan fazla diyabet tanisi var. Dünyada yine 2 binli yillarda 171 milyon diyabetli varken 2025 yilinda 380 milyonu geçiyor. Dünya Saglik Örgütü dünya nüfusunun Çin ve Hindistan’dan sonra en fazla en kalabalik nüfusun diyabetik hasta nüfusu olacagi ve dünyanin üçüncü en fazla kalabalik ülkesi olacagini öngörüsünü paylasti” dedi.
“Diyabet egitimi tüm herkes almali”
Diyabet egitimi almis hastalarin islerini kolaylastirdigina isaret eden Dahiliye Uzmani Dr.Ali Nizamoglu da, “Herkes bir imkasizi bekliyor herkes bir seyleri hemen degistirmemizi istiyor ilaçlari azaltmamizi istiyor ve kisa bir sürede kontrol altina almamizi istiyor. Hastalara hep sordugum bir sey var; diyabet hakkinda egitim aldiniz mi? Diyabet hastaligi, semptomlari, tipi ve tedavisi hakkinda size bilgi verildi mi diye sorulari yöneltiyorum yani egitim çok önemli. Tabi bu hastalara zaman ayirmak gerekiyor o da bizim isimiz. Egitim aldiktan sonra ikinci en önemli asama beslenme mutlaka bir beslenme uzmanina gitmesi gerekir. Hastanin hayat tarzi degisikligi dedigimiz en önemli basamak. Beslenme egitimi almali karbonhidrat ve seker tipleri hakkinda bilgi sahibi olmasi lazim. Hasta o kadar bilinçli bir hale geliyorsa zaten dikkat ediyor, seçerek yemeye basliyor. Kilo fazlalarini vermemiz ve düzenli spor yapmamiz gerekir. Bu da üçüncü en önemli asamadir. Sonra ilaç gerekliligi açisindan biz hekimler tekrar devreye giriyoruz" seklinde konustu.
“Diyabet hastalarinin yüzde 70’i kalp hastaligindan ölüyor”
“Diyabet hastasini kalp hastaligi olarak kabul ediyoruz diyabet hastasi bizim için kalp damar hastasidir” diyen Dr.Mehmet Erdogmus ise “Diyabet hastalarinin yüzde 70’i kalp hastaligindan ölüyor bu da çok önemli. Diyabetik retinopati dedigimiz körlükle sonuçlanan bir gözün seker tarafindan hasarlanmis hali, kanama yani dünyada birinci sirada sebebi seker hastaligi. Böbrek yetmezligi birinci sirada sebebi seker hastaligidir. Diyaliz merkezlerine gittiginiz zaman en çok seker hastasini görürüz. Travma (kaza) disinda, bacak kesilmesinin (amputasyonu) birinci sirada sebebi seker hastaligidir. Bu kadar tehlikeli, bu kadar ciddi bir hastalik bunu anlatmaya gerek yok. Sinsi hastaliga karsi çok dikkatli olmaliyiz” diye konustu.
“Türkiye’de diyabet her gün artiyor”
Avrupa ülkeleri arasinda diyabet prevalansi en yüksek olan ülkenin Türkiye oldugunu dile getiren Diyetisyen Fatma Hallaç Uslu sözlerini söyle sürdürdü;
“Bu giderek artacak bunun en önemli risk faktörü olan obezite çok etkili. 45 yas üstü kisilerde 3 yilda bir tarama yapilmali. En azindan hastalari insülin direnci yüksekliginde yakalayip beslenme ve yasam tarzi degisikligi ile diyabet olmalarini önleyebiliyoruz. Diyabet hastalarindaki bu hizli artis; kötü beslenme aliskanliklari ve fiziksel aktivite azligindan kaynakli.”