Ödeme Taahhüdünde Bulundu, Ilk Durusmada Tahliye Oldu
Kastamonu’da 4 yil önce insaat sirketi adi altinda çizdirdikleri projedeki ayni daireleri farkli kisilere satarak 110 kisiyi dolandiran ve o dönemde yaklasik 3 milyon liralik vurgun yapan tutuklu saniklar, 90 gün tutuklu kaldiktan sonra ilk durusmada serbest kaldi.
Olayin ardindan Kastamonu Agir Ceza Mahkemesi tarafindan süpheliler F.F., S.G., M.E.K., T.B. ve B.K. hakkinda “tacir veya sirket yöneticisi olan ya da sirket adina hareket eden kisilerin ticari faaliyetleri sirasinda; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti çerçevesinde islenen nitelikli dolandiricilik” suçundan dava açildi.
Durusmaya Istanbul, Gaziantep, Antalya, Izmir, Hatay gibi iller ile Araç, Çatalzeytin, Devrekani, Tasköprü, Ihsangazi, Küre, Inebolu ilçelerinden de SEGBIS sistemiyle çok sayida magdur katildi.
“Sahsi hesabima geçen parayi magdurlara taksit taksit ödeyebilirim”
Durusmada kendisini savunan sirket müdürü tutuklu sanik S.G., “Benim görevim sirket müdürlügüydü. Görev dagilimini ben yaptim. Çünkü kamuda yönetici oldugum için islerin paylasilmasi gerekirdi. Hüma Hatun konutlarinin ruhsat bedeli olan 250 bin TL belediyeye ödenmistir. Bunun 100 bin TL’si Yunus Mürebbi ile 150 bin TL’si de Hüma Hatun projesi içindi. Hüma Hatun kendi sinifinda büyük bir projedir ve lüks bir projedir. Yunus Mürebbi ise ortak ölçekli bir projedir. Sözlesme bütün bir daireyi kapsayabilir. Ancak ödenen bedeller bütün bir dairenin bedeli degildir. Sanki bütün bir dairenin bedeli ödenmis gibi suçlanmamiz dogru degildir. 15 kisi para ödemisse bunlardan bir veya bir kaçi tam bedel ödemistir. Ben dolandiricilik suçlamasini kabul etmiyorum. Bu bize ve arkadaslara hakarettir” dedi.
Sahsi hesabindan magdurlarin ücretlerini taksit taksit ödeme taahhüdünde bulunan S.G., “Sermayemiz düsük olmasina ragmen basarili isler yaptik. Faruk Beyin hesabina gelen para benim bilgim dahilindedir. Diger saniklar kendi görev alanlari ile ilgileniyordu. Faruk Beyin disarida bazi sahsi problemleri olmus. Bir takim borçlanmalari olmus. Bu borçlanmalardan dolayi çikis bulamayip zor duruma girmis. Sirketten borçlanma talep etti. Bende sirketi bir arada tutmak, bir kisinin dahi sirketten ayrilmasi sirketin itibarini zedeleyebilir diye kendisine sirket hesabindan maddi destek sagladim. Kendisi bunlarin geri dönüsünün olacagini beyan etmisti. Magdurlarin zararlarinin tamamini ödeme imkanim yoktur. Ancak sahsi hesabima geçen parayi magdurlara taksit taksit ödeyebilirim. Bize yapilan suçlama bize yakisan bir durum degildir. Üyelere karsi bir kusurumuz olmussa hepsinden özür diliyorum, helallik istiyorum ve yasadigimiz bu limited sirket çalismasi bizim ilk büyük isimizdi. Bundan dolayi tutuklanmamizdan çok pismanim ve tutuklulugumun kaldirilmasini talep ediyorum. Suçsuzum. Beraatimi istiyorum” dedi.
“Bazi dairelerin birden fazla kisiye satilmasi hususunu kabul etmiyorum”
Sirkette yüzde 16 hissesinin bulundugunu söyleyen tutuklu sanik F.F. ise, “Sirkette benim görevim muhasebe ve resmi kurumlardaki islemleri takip etmekti. Ruhsat islemlerini de ben yürütüyordum. Öncelikle Hüma Hatun konutlarina basladik. Projelendirdik. Arsa sözlesmesi yaptik. Daha sonra arsalarin birlestirilmesi hususunda tevhit islemi tapuda yapildi. O sirada biz Yunus Mürebbi konutlarinin arsa görüsmelerini yapiyorduk. Sermaye derinligimiz olmadigi için Yunus Mürebbi konutlarinin 1+1 olmasi nedeniyle daha kolay satilabilecegini ve bize kaynak saglayacagini düsündügümüz için bu konuta basladik. Yunus Mürebbi konutlarinin yüzde 85-90’lik kismini bitirdik. O sirada hem insaat piyasasi bozuldu. Demir fiyatlari ve dolarin dalgalanmasi nedeniyle sirketin mali durumu bozuldu. Bu sebeple hem malzeme aldigimiz yerlere hem de müsterilere karsi zor duruma düstük. Daha sonra Sadik G. ayrilinca bende ailemin oturdugu eve çekildim. Zaten daha öncesinde Teyfik ve Mehmet ortakliktan ayrilmisti. Bizim nitelikli dolandiricilik suçunu isledigimiz iddiasi vardir. Eger öyle bir niyetimiz olsaydi gelen paralari kayit disi alirdik. Gelen paralarin bankada kaydi mevcuttur. Insaat yapimi uzun süreli bir is oldugu için kayit disi ödemelerimiz vardi. Arsa komisyonu, daire satislari esnasinda emlakçilar aracilik yapar. Ondan komisyon alir. Bunlari faturalandiramadigimiz için sahsi hesaplarimiza para aktarimi yaparak bu ödemeleri yapiyorduk. Hesabima giren paralar arsa komisyonu ya da o anda olan ihtiyaçlara ödenmistir. Biz Yunus Mürebbi konutlari ile ilgili iskani alabilseydik yaklasik 500 bin TL tutarinda KDV iadesi alabilecektik. O arada ortaklarin dagilmasi ve benimde evime çekilmem nedeniyle iskani alamadik. O dönemde müsterilerin hakli olarak baski ve tehditleri oluyordu. Bundan dolayi psikolojik olarak yiprandim ve ailemin oturdugu yerde ikamet ettim. Bazi dairelerin birden fazla kisiye satilmasi hususunu kabul etmiyorum. Bu projeden satistir. Projeden satista bazi daireler satilmis, çok yer bos iken böyle bir seyin yapilmasi mümkün degildir. Bilgisayardan önceki sözlesme kopyala yapistir yapildigi esnada daire numarasi degistirilmesi unutuldugu için öyle kalmis olabilir. Mükerrer satis diye bir sey kesinlikle yoktur. Yunus Mürebbinin toplam maliyeti 2 milyon 500 bin TL’yi bulmustur. Belki de geçmistir. Biz daireleri 60 bin TL ile 120 bin TL arasinda sattigimizi hatirliyorum. Magdurlarin zararlarini su anda ödeme imkanim yoktur. Benim sirketten malzeme sebebiyle alacakli olanlara 12 tane muvafakatim vardir. Bunlar maasimdan kesilmektedir. Suçsuzum. Beraatimi istiyorum. Beraatim mümkün degilse de bizim tutuklu kalmamizin magdurlara herhangi bir faydasi yoktur. Tahliyemi talep ediyorum” seklinde konustu.
Diger tutuklu saniklar M.E.K., T.B. ve B.K. ise, suçsuz olduklarini belirterek, beraatlarini istedi.
Saniklardan sikayetçi oldugunu ifade eden K.K. de, “Ben Ertugrul Bey projesinden 2 adet daire satin aldim. Toplamda 100 bin TL’ye anlastik. 80 bin TL’sini pesin ödedim. 20 bin TL’sini de temel atilirken verecegimi söyledim. Ancak temel atilmadigi için vermedim. Toplam o günkü sartlarda 80 bin TL zararim vardir. Zararim giderilmemistir. Bu sahislardan Faruk Bey 4 yil boyunca kaçti. Biz bunda art niyet aramayalim da ne arayalim. Sadik Bey de bu süreçte kaçmistir” dedi.
Sanik, tanik ve müstekileri dinleyen mahkeme heyeti, Cumhuriyet Savcisinin mütalaasi dogrultusunda, tutuklu yargilanan saniklarin kaçma süphesinin olmadigina hükmederek, adli kontrol sartiyla tahliye edilmelerine karar verdi.
Durusma, 14 Aralik 2023 tarihine ertelendi.