2 Asirlik Gelinlik, 184 Yillik Binada Sergileniyor
Mugla Milli Egitim Müdürlügü’ne bagli Olgunlasma Enstitüsüne Bodrumlu bir vatandas tarafindan bagislanan 150-200 yillik gelinlik, Enstitü’nün 184 yillik binasinin girisinde camekan içinde sergileniyor. Has ipekten yapilan gelinligin üzerindeki nakis ve islemeler ilk günkü gibi duruyor.

Tesadüfen sandikta bulundu
150-200 yillik has ipekten dikilen gelinlik, Bodrum’da oturan 78 yasindaki Nazan Rado isimli vatandas tarafindan Mugla Olgunlasma enstitüsüne bagislandi. Bagisçi Nazan Rado, gelinligi anneannesinin giydigini, gelinlikten bilgileri oldugunu fakat tesadüfen sandikta bulduklarini söyledi.
Gelinlikte dökülmeler oldu
9’uncu Cumhurbaskani Süleyman Demirel’in de bir dönem yatili olarak egitim aldigi tarihi binanin girisinde cam koruma içinde sergilenen 150-200 yillik ipek gelinligin üzerindeki pul palet ve kurt tirtillari olusturulmus olmasinin geçmiste gelinliklerin süs esyasi degil, süslü esya olarak kullanildigi açiklandi. Mugla Olgunlasma Enstitüsü Müdürü Mehmet Keles, gelinligin ham ipek olmasi nedeniyle 100 yili geçtigi için dökülmeler yasandigini açikladi.
Tarihi binada sergileniyor
Gelinlik, 1839 yilinda Kisla olarak yapilan, 1916’da onarilarak liseye dönüstürülen tarihi binanin sonraki yillarda Turgut Reis Lisesi, Ticaret Lisesi, Halk Kütüphanesi, Halk Egitim Merkezi ve Kiz Meslek Lisesi olarak degisik isimlerde hizmet veren ve son olarak 2018 yilinda açilan Mugla Olgunlasma Enstitüsü’nde sergileniyor.
150-200 yillik bir gelinlik
Mugla Olgunlasma Enstitüsü Müdürü Mehmet Keles, kurulus amaçlarinin milli kültürel degerleri arastiran, güncelleyerek yenilerini üreten ve gelecek kusaklara aktaran bir kurum oldugunu açikladi.
Keles, “Geçtigimiz yil Bodrum’da yasayan bir aile Mugla Olgunlasma Enstitüsü tarafindan kültürel degerleri arastirdigimizi sosyal medyadan ögreniyor. Bize bir gelinlik bagislamak istedigini belirtiyor. Gelinligin kendisine annesinden hediye oldugunu, ona da onun annesinin gelinligi oldugunu söylüyor. Bizim tahminimize göre yaklasik 150-200 yillik arasinda bir gelinlik. Çünkü eskiden gelinlikler anneler tarafindan yapilirdi. Kiz çocuk dünyaya geldiginde çeyiz hazirlanirdi. Gelinligin üzerinde pul palet ve kurt tirtillari olusturulmus bir Maras isi teknikleri var. Bu teknikleri günümüzde yasatan ve yapan çok kimse kalmadi. Geçmisteki bu sanatin ve giysilerdeki süsün ne kadar önemli oldugunu bize gösteriyor. Çünkü eski insanlar hep sunu amaç edinmisler. Süs esyasi degil, süslü esyalar vardi. Bir giydigi gelinligi süslemis ve kullanmis. Kullanim ömrü bittiginde yenisi yapmis” dedi.
Ham ipekten yapildi
Gelinligin Olgunlasma Enstitüsündeki usta ögreticiler tarafindan korum islemlerinin yapilarak korundugunu ve ham ipekten yapildigini belirten Keles, “Ham ipek üzerine yapilmis bir gelinlik. Hem ipek 100 yilin üzerinde geçen süreçte kendiliginden dökülme yapan bir ürün. Günümüzün sten kumaslari gibi degildir. Bundan kaynakli kendiliginden dogal dökülme var. Biz bunu el sanatlari usta ögreticilerimizin yardimi ile koruma islemlerini yapip cam içinde korumaya çalisiyoruz. Mugla Olgunlasma Enstitüsü olarak kültürel degerleri arastirip yenilerini de tasarlayabilme gayreti Mugla gelinligini kendimiz yaptik. Mugla’mizin kendi pamuklu dokumalarindan Yesilyurt Bürümcük dokumasindan ve Datça’mizin igne oyalarindan süsleyerek yen bir gelinlik yaptik. Ikisini birlikte kurumumuzda sergiliyoruz” dedi.
Muglalilara çagri
Mugla Olgunlasma Enstitüsü Müdürü Keles, Muglalilara çagrida bulunarak kiyida, kösede ve sandikta Mugla kültürünü yansitan esyalarin Olgunlasma Enstitüsüne bagislanarak sergilenebilecegini belirtti.
Keles, “Elinde eski kiyafeti olan Muglali vatandaslarimiz Mugla Olgunlasma Enstitüsü ile iletisime geçerler ise hem burada sergileriz, hem de sanal ortamda müze olusturacagiz ve burada yeterli kiyafet ve ürüne ulastigimizda Mugla Olgunlasma Enstitüsü içinde sergileyecegiz” dedi.
“Gelinlik bana anneannemden kalma” dedi.
Bodrum’da oturan ve gelinligi bagislayan Nazan Rado, “Bu benim anneannemden kalma bir gelinlik. 1945 yilinda öldü. Tahminen 1800’lerin sonunda giymis olmasi lazim. En küçük çocugu annemdi. O da 1907 dogumlu idi. Sadece gelinlik degil, aileden gelen baska çantalar vardi. Onlarin hepsini oraya bagisladim. Hiç olmazsa gençlere kalsin, görsünler eskiden nasildi hayat. Annem öldükten sonra tesadüfen bulduk evde. Varligini biliyorduk ama nerede oldugunu bilmiyorduk. Oldugu gibi Olgunlasma Enstitüsüne verdim” dedi.
