Prof. Dr. Yildiz Dikkat Çekti Açiklamasi 'Yanan Ormanlardaki En Büyük Tehlike Besin Kaybi'

7 Eylül’de İçel’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi’nde ormanlik alanda baslayan ardindan Silifke ilçesine bagli iki mahalledeki ormanlik alanlara kadar ulasan yangin havadan ve karadan 850 kisilik ekibini müdahalesi ile 29 saatte kontrol altina alinarak söndürülmüstü. Yangin sonrasi sahada çalismalar devam ederken Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak ve Ekoloji Anabilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Yildiz da yagmurla olusacak erozyon öncesi besin elementlerinin kaybolmamasi için örnek bir çalisma yapti. Bu çalisma çerçevesinde Orman Bölge Müdürlügünün destegi ile sahada dik yamaçlarin belirli bölgelerin insan ve is makinesi gücü ile teraslar olusturulmaya baslandi. Olusturulan teraslar sayesine erozyonla agaç ve çalilardan topraga geçen besin elementlerinin yeni fidanlarin büyümesine olanak saglamasi hedefleniyor.

"Erozyonu kesecek besin elementini tutacak teraslar yapmaliyiz"

Yaklasik bin 500 hektar alanin zarar gördügü yanginda rüzgarin siddeti, cografya ve agaçlarin yasina göre yanginin yön degistirdigini animsatan Prof. Dr. Oktay Yildiz, ”Özellikle yangin sonrasinda dik yamaçlarda küllerin içerisinde kalan besin elementleri var. Bu besin elementleri ilk yagmurla birlikte asagi dogru iner. Ayrica akan suyun geride biraktigi mineral toprak daha fakir hale geliyor. Bu sahalara gelecek olan gençlik büyüme bakimindan sikinti çekebilir. Özellikle birkaç yasi aldiktan sonra besin ihtiyaci artinca besin elementinin sahaya gelmesi çok uzun yillar aldigi için büyümede bir yavaslama gözlemlenebilir. Dolayisiyla bu yamaç arazilerde erozyonu kesecek besin elementini tutacak belirli araliklarla makine ve insan gücüyle teraslar yapilarak saha da tutmaliyiz" dedi.



"Erozyonla besin elementi kaybolabilir"

Agaçlarda çalilarda tutunan besin elementlerinin yanginla birlikte tamamen topraga yüklendiginin altini defalarca çizen Prof. Dr. Yildiz, "Topragin bu kadar besin elementini tutmasi, kapasitesini asan bir durum. Yangin sonrasi en büyük tehlike budur. Yangini biz sadece atesin durulmasindan sonra birkaç gün tartisiyoruz. Yangin geçtikten sonra sahalarda bitki örtüsü tekrar nasil gelebilir. Sistemi geri tekrar nasil toparlaya biliriz. En önemli asama bu asama. Bu asamada da günes var ayni günes. Yagan yagmur ayni çok degismeyecektir. Besin elementi büyük miktarda erozyonla kaybolursa, asil sikinti bu. Uzun vade de bu sahalarin verimini düsürebilir. Yanan sahalarin tekrar restore edilebilmesi tekrar eko sistemin canlanabilmesi için mutlaka bu saha verimliligini koruyacak tedbirlerin alinmasi öne çikmaktadir" dedi.