Togan Demircan Açiklamasi 'Banka Promosyon Anlasmalari Revize Edilmeli'

Demokratik Saglik Sen Genel Baskani Togan Demircan, 2 sene önce 5 yil süreyle yapilan banka promosyon anlasmalarinin kamu görevlilerini magdur ettigini belirterek, geçtigimiz günlerde yaptigi revize çagrisini yineledi. Demircan, bazi idarelerin bu konuda harekete geçmesini kiymetli bulduklarini ifade ederek, emekli olan memurlarin da promosyon magduriyetinin giderilmesi gerektigini söyledi.

Togan Demircan Açiklamasi 'Banka Promosyon Anlasmalari Revize Edilmeli'
Geçtigimiz günlerde kamu görevlilerinin magdur oldugunu belirterek, 5 yil süreyle yapilan banka promosyon sözlesmelerinin revize edilmesi çagrisinda bulunan Demokratik Saglik Sen Genel Baskani Togan Demircan, bazi idarelerin sözlesmeleri tek tarafli feshettigini ve bazilarinin da gündeme almasini kiymet buldugunu söyledi.

Demircan, “Diger taraftan birçok il de yetkili sendika olmalari nedeniyle banka maas promosyon anlasmalarinin tarafi olan sendikalarin genel merkezleri tarafindan da bu konunun islenmesi, idarelere çagrida bulunulmasi etkin sendikacilikta üye sayisinin çok da önemli olmadigini tekrar gösterdi, yeter ki kirmizi çizginiz dogru olsun” dedi.



“Emeklilerin magduriyeti çözülmeli”

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yetkililerine de seslenen Baskan Togan Demircan, söyle konustu: “Emeklilerimiz de banka promosyonu anlasmalari ile magdur edilmekteler. Söyle ki günümüzde kredi, kredi karti borcu olmayan neredeyse yok, hele ki emeklilerimiz zaten düsük ayliklar ile geçim sikintisini en çok yasayan kesimlerden bir tanesi. Bankalar kredi kullanan emeklilere maas nakli izni vermiyor ve böylece promosyon tutari daha yüksek olan bankalara maaslarini tasiyamiyorlar. SGK promosyonlar için muhatap bankalara alt sinir getirmeli bu durumda olan emeklilerin magduriyetlerini çözmelidir. Emekli promosyonlari yedi sekiz bin lira iken bin lira promosyon ödenmesine müsaade etmemelidir.”

“Binlerce insanin hakkini size yedirtmeyecegiz”

Togan Demircan, banka promosyonlari konusunda sessiz kalan idarelere de deginerek, “Sözlesme fesihleri için davalar açilmaya baslandi. Banka müdürü gibi davranarak kendi çalisanlarinizi magdur etmenize müsaade etmeyecegiz, sizleri bu konuda çok rahatsiz edecegiz. Kendi banka promosyon anlasmalarinizi da eger bes yillik ve yedi bin lira olarak imzaladiysaniz sorun yok. Ama mevzu on binlerce insanin hakki ise biz bu hakki size yedirtmeyecegiz” diye konustu.

Promosyon anlasmasi yapacak idare, banka ve sendikalara da çagrida bulunan Demircan, “Banka promosyon anlasmalarini bir yil önce imzalamayin, promosyon anlasmalarinin süresini iki yildan fazla tutmayin ve kur korumali anlasmalar imzalayin. Yetkili sendikaya da çagrimiz ek protokol anlasmalari ile kamu çalisanlarina kredi karti, kmh hesaplari dayatilmakta. Bu ek protokollere göz yummayin. Idareler çalisanin yaninda yer aldigi gibi sendikalar da üyelerinin ve üye adaylarinin yanindaki yerini alsin. Tekrar söylüyorum banka müdürü gibi davranmayin. Siz, çalisanlariniza ve kamu çalisanlarina karsi sorumlusunuz” ifadelerini kullandi.

Demircan’dan sözlesmeli atama tepkisi

Tüm bakanliklarin yaptiklari banka promosyon anlasmasini feshederek revize edilmesini saglamasini istediklerini söyleyen Demircan, konusmasinin sonunda su ifadelere yer verdi: “Sözlesmelilere kadro çigirtkanligi yapan sendikalar, toplu sözlesmede olmazsa olmazimiz kadro talebimiz cümlelerinin arkasina siginanlar kadro bekleyen yüzbinlerce saglik çalisaninin üzerine yirmi yedi bin sözlesmeli hekim atamasi yapilacak, hekimler neden sözlesmeli ataniyor? Bunun arkasindan ne gelecek. Hekimler zaten mecburi hizmet yapiyor. Personel temininde güçlük çekilen yerlerde görevlendirilmek üzerine ibaresini samimi bulmuyoruz. Sözlesmeli atama ile degil, mevcut mali ve sosyal haklari düzeltilerek ancak sorunlar çözülebilir. Personel istihdaminda palyatif çözümlerin daha köklü sorunlarin dogmasina neden olacagini düsünmekteyiz.

Kurumlarimiz da yemek hizmetleri oldukça kötü. Böcek, salyangoz basta olmak üzere yemeklerden her türden haserat çikabiliyor. Yemekler çöpe oluyor. Kendi imkânlari ile yemek hizmeti verebilecek kurumlarin önü açilmali. Yemek hizmetinde karar kurum inisiyatifinde olmali. Dayatmadan vaz geçilmeli. Maliyet hesaplanmali, eskiye dönülmeli. Böylece israfin önüne de geçilmis olacaktir.”
Kaynak: İHA