Kisiye Özel Tüp Bebek Tedavisi Basari Sansini Artiriyor
Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmani Prof. Dr. Volkan Noyan, tüp bebek tedavilerinde kisiye özgü protokollerle basari sansinin arttigini belirtti. Prof. Dr. Noyan, günümüzde transfer basina ortalama yüzde 50-60 oraninda basarili gebelik sonucuna ulasildigini, 35 yasina kadar ise bu oranin yüzde 65-70’lere çiktigini söyledi.
Prof. Dr. Noyan, sürecin her geçen gün gelistigini aktararak, “Tüp bebek tedavisi giderek gelisiyor. Ilk canli dogum 1978 yilinda oldu ve ondan sonra gerek tedavi yöntemleri, gerek ilaçlar, gerekse de yumurtalik uyarilma protokolleriyle süreç gelisti. Günümüzde transfer basina ortalama yüzde 50-60 oraninda gebelikler elde edebiliyoruz. Bu da yasa ve deneme sayisina göre degisiyor. Canli dogumlarda da yine yüzde 40-45 oraninda basari var” dedi.
“Komplikasyonlar son derece düsüktür”
Tüp bebek tedavisinin korkulacak bir yöntem olmadigini belirten Prof. Dr. Noyan, “Tüp bebek tedavisinde komplikasyonlar son derece düsüktür. Asamalarini düsünecek olursak öncelikle yumurtalar gelistirilir. Bu sirada biraz yan etki olur ama bunlar genellikle hafiftir ve tedaviyi yarida kesmeyi gerektirmez. Yumurta toplama ise 5-10 dakika anestezi altinda yapilan bir islem. Bir igne ile yumurtaliklarin içerisine ultrason esliginde girilip yumurtalar toplanir. Burada da kanama riski, çesitli organlarin yaralanmasi mevcuttur ama bunlar son derece nadirdir” ifadelerini kullandi.
“Hastanin neye ihtiyaci varsa o yöntem kullanilmali”
Prof. Dr. Noyan, kisiye özel tedavilerin yapilmasinin öneminden bahsederek sunlari söyledi:
“Tüp bebegin ilk ortaya çiktigi dönemlerde oranlar çok düsüktü. Simdiyse yüzde 50-60 civarinda gebelikler elde edebiliyoruz. Laboratuvar teknikleri gelisti. Artik embriyolari 5. güne kadar izleyerek transfer ediyoruz. Bu da gebelik sansini çok arttirdi. Yine embriyolarin saklandigi ortamlar, sivilar çok gelistigi için yüzde 50-60 civarinda gebelikler oluyor. Bu, kadinin yasina göre degisebilir.”
35 yasindan önceki gebelik oraninin yüzde 65-70’lere çiktigini, 40’lardan sonra basarinin düsmeye basladigini dile getiren Prof. Dr. Noyan, “Bizim ilk denemeyi yaptigimiz genç yasta, hiçbir faktörü görülmeyen hastaya yaklasimimiz ile 4 veya 5. denemeye gelen hastaya yaklasimimiz farkli oluyor. Iyi bir degerlendirme ve kisiye özel sorunlarin tespit edilmesi en önemlisi. Standart bir tedavi gibi degil, hastanin neye ihtiyaci var, hangi ek yönteme ihtiyaci varsa onlar kullanilmali” diye konustu.