Erzincan'da Sifali Su

Erzincan’in Mollaköy Beldesinde bulunan ve Sanliurfa’daki Balikli Gölü andiran gölün kaynak suyundan sifa bulmak için içiyorlar.

Erzincan'da Sifali Su
Mollaköy Beldesinde halkin sifali olarak nitelendirdigi göze suyunun sifa dagittigina inaniliyor. Ülkenin birçok sehrinden özellikle dogum yaptiktan sonra sütü az olan kadinlarin sütlerinin artmasi için akin ettigi sifali suyun aktigi havuzda bulunan baliklar kutsal sayildigi için insanlar tarafindan tutulmuyor.

Bilgin bir molladan kalan bir efsane oldugunu ifade eden belde sakinleri, suyun sifa dagittigini belirtti.

Sifali sayilan suyla ilgili yaptirilan kitabede su yaziya yer verildi:

“Molla Köyü, efsaneler konu olmus sevimli ve bilgin bir molladan alir. Molla Köyünde halen camii ve caminin yaninda akan buz gibi berrak ve içinde baliklarin yasadigi bu su için su efsane anlatilmaktadir.

Eskiden, bugünkü caminin yerinde bir kilise varmis. Bir Islam beldesinde kilise degil, camii bulunmasi gerektigini düsünen molla, bu kiliseyi yikmak, yerine bir camii yaptirmak istedi. Bunu haber alan kilise mensuplari bölgenin valisine basvurarak sikayetlerini arz etmisler. Bölgenin valisi, mollayi huzuruna getirmek için adam göndermis. Giden adam mollayi tarlada bir çift geyikle çift sürerken bulmus. Mollanin elindeki massa da bir yilanmis. Adam hayrette kalarak, mollaya yaklasmadan uzaktan valinin emrini bildirmis. Molla isini bitirdikten sonra sehre, valinin yanina gitmek için hareket etmis. Molladan önce sehre varan valinin adami, valiye gördüklerini bir güzel anlatmis. Ondan sonra da sevimli molla huzura çikmis. Molla valinin huzuruna çikar çikmaz siddetli bir deprem olmus. Vali, depremin molladan dolayi olabilecegini, adaminin anlattiklarini da göz önünde bulundurarak tahmin etmis ve mollaya camii yaptirmak için gerekli izini vermis. Molla, camiyi yapmaya baslamis. Camii bitince, yaninda berrak, buz gibi bir su kaynayarak akmis. Suyun içinde iki tane balik varmis. Molla, yazin isini bitirince geyiklerden birini Allah için kurban keser, digerini de daga salarmis. Kisi dagda geçiren geyik, her gündönümünde (22 Haziran) çift olarak geri gelirmis. Bu durum yillarca böyle devam etmis. Molla yaslanmis, köylülere ayni durumu devam ettirmelerini tavsiye etmis. Gelin görün ki, köylüler mollanin tavsiyelerini unutur olmuslar. Yine bir gündönümünde su içmeye gelen geyiklerden ikisini de kesmisler. O andan itibaren buz gibi ve berrak su kurumus. Suyun kurumasiyla kalan çukurlukta tavuklar esinir olmuslar. Bu tavuklari da her aksam telli duvakli bir gelin gelir alir götürürmüs. Yine bir günün aksaminda, gelin tavuklari almaya gelince birdenbire su fiskirmaya baslamis. Telli duvakli gelinde bu suda bogularak kaybolmus. Bu olaydan sonra, her gündönümünde ölen telli duvakli geline ve geyiklere Allah rizasi için kurbanlar kesilmis. Bu efsaneye konu olan camii ile sütü olmayan kadinlar, aslinda oradan geçen herkesin kana kana içtikleri su hala yerindedir. Suyun içinde de kutsal sayilan yüze yakin balik vardir. Süt çesmesi olarak ta bilinmektedir. Molla keramet sahibi evliyalardandir. Müslümanlar buna inanir ve onun olagan üstü gücünden, kerametinden yardim umarlar. Camii su ve sudaki baliklar kutsaldir. Baliklara kimse dokunmaz. Baliklarin bulundugu su bir göze suyudur. Halk sifa niyetine buradan su içer.”
Kaynak: İHA