Uzmanindan 'Nemrut Yanardagi' Uyarisi

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ögretim Üyesi, Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Aydin Büyüksaraç, Bitlis’in Tatvan ilçesinin 2 bin 948 rakimdaki volkanik Nemrut Dagi’nin zirvesinde yer alan kalderadaki ‘Buhar Bacalari’nin kurumasi ile ilgili açiklamada bulundu. Büyüksaraç, "Nemrut yanardagindaki buhar bacalarinin kurumasi ya da zaman zaman ortaya çikan sicak su girislerinin farkli noktalara kaymasi olayi, bölgenin tektonik bir etkilesim içerisinde oldugunun bir göstergesi" dedi.

Uzmanindan 'Nemrut Yanardagi' Uyarisi
Bitlis’te görev yaptigi dönemde Nemrut Kalderasiyla ilgili yürütülen birçok çalismanin içinde yer alan ve çalismalari yakinda takip eden Prof. Dr. Aydin Büyüksaraç, Ihlas Haber Ajansi’nin gündeme getirdigi Nemrut Kalderasindaki ‘Buhar Bacalari’nin kurumasi olayi ile ilgili degerlendirmede bulundu. Nemrut yanardagindaki buhar bacalarinin kurumasinin ya da zaman zaman ortaya çikan sicak su girislerinin farkli noktalara kaymasi olayinin bölgenin tektonik bir etkilesim içerisinde oldugunun bir göstergesi olduguna dikkat çeken Büyüksaraç, “Nemrut yanardaginda günümüze kadar 31 adet etkinlik meydana gelmistir. Bunlarin en yakini 350 yil önce meydana gelmistir. Bundan sonra herhangi bir etkinlik görülmemistir. Ama bu uyuyan yanardagin faaliyete geçmeyecegi anlamina gelmez" dedi.

Nemrut yanardagindaki volkanik tehlikenin kontrol edilebilmesi için etrafinda bir sismik ag kurulmasi gerektigine dikkat çeken Büyüksaraç, “Nemrut yanardagi Bitlis ili içerisinde yer almakta olup bugün için ‘uyuyan yanardag’ olarak tanimlanmaktadir. Geçmiste aktif olmus ve günümüzde de aktif olma potansiyeli olan ve aktivitesini sürdürmeyen yanardag anlamina gelir. Nemrut yanardagi ve kalderasi bölgede oldukça önemli bir yere sahip olup hem turizm potansiyeli hem de dogal güzellikleri açisindan ilgi çeken bir alandir. Nemrut yanardaginin olusumu hemen Bitlis’in güneyinde yer alan Arap yarimadasinin kuzeye dogru bindirmesi sonucu bir tektonik süreç ile ortaya çikmistir. Dolayisiyla burada meydana gelen tektonizma hala etkinligini sürdürmekte olan bir tektonizma olup kuzeye dogru bir basinç uygulama seklinde ve jeolojik anlaminda bindirme olarak tanimlanmaktadir. Bu etkinin ortaya çikardigi en önemli sonuç, bir dizi yanardag etkilerinin olusmasidir. Bunlarin en bati ucunda Nemrut yanardagi bulunur. Süphan, Tendürek ve Agri yanardaglari da bu dizinin devami seklindedir. Nemrut kalderasi içerisinde farkli olusumlar ortaya çikmistir. Örnegin en bilinen ve görüneni göllerdir. Bu alan içerisinde 5 adet göl bulunmaktadir. Bunlardan bir tanesi sicak göl olarak tanimlanmakta ve sicak su girisleri ile öne çikmaktadir. Diger büyük göl ise yanardagin, Kalderanin oldukça büyük bir alanina yaklasik yarisindan fazlasini kaplayan bir alan içerisindedir. Buz magarasi, buhar bacalarinin varligi ise yanardagin etkin ve etkinlik gösterebilmenin potansiyelinin göstergesidir. Bu tür etkiler derin yapi ile iliskilendirilmektedir" diye konustu.



“Bölgenin tektonik bir etkilesim içerisinde oldugunun bir göstergesi”

Kalderada son dönemde gözlenen degisimlerin bölgenin tektonik bir etkilesim içerisinde oldugunu gösterdigini ifade eden Büyüksaraç, “Yaklasik 1 milyon yil önce etkinliginin ilk kez öne çiktigi jeolojik kayitlardan anlasilan Nemrut yanardagi en son bin 600’lü yillarin sonlarinda aktif olmus ve ondan sonra bir daha herhangi bir etkinlik göstermemistir. Yaklasik 350 yillik süreç çok genç ve yakin bir tarihtir. Tarihsel süreçte etkin olmasi yanardagin ileride de etkin olabileceginin göstergesidir. Bunun yani sira son zamanlarda özellikle buhar bacalarinda buharin kesilmesi ya da zaman zaman ortaya çikan sicak su girislerinin farkli noktalara kaymasi buranin tektonik bir etkilesim içerisinde oldugunun bir göstergesi olarak degerlendirilebilir. Buhar bacalarinin kaybolmus olmasi ya da etkinliginin çikmamis olmasi yanardagin bir etkinlik gösterecegini tam olarak ifade etmez ama sadece tektonik bir etkinin süregeldigini, sadece bu alani etkilemeye devam ettiginin bir göstergesi olarak degerlendirilebilir. Yanardagin faaliyete geçebilmesi için farkli gözlemler ortaya çikmasi gerekir. Örnegin duman çikisi, zaman zaman püskürmelerin olmasi ve depremlerin siklikla meydana gelmesi gibi etkinliklerin öne çikmasi gerekir. Yakin zaman da Izlanda da 6 bin yildir etkinligi olmayan bir yanardagin öncellikle 400 tane depremin arkasindan lav püskürtmesi buna bir örnek olarak verilebilir. Yanardaglar birer derin yapi ile iliski kurmak için önemli noktalar içerisinde yer alir. Derindeki kayaçlar yüzeye dogru çikar ve yüzeyde gözlenmis olur. Bu anlamiyla oldukça önemli bilgi kaynaklari olarak degerlendirilir" dedi.



“Uyuyan yanardagin faaliyete geçmeyecegi anlamina gelmez”

Nemrut yanardaginda da günümüze kadar toplam 31 adet etkinlik meydana geldigine vurgu yapan Büyüksaraç, “Bunlarin en yakini 350 yil önce meydana gelmistir. Bundan sonra herhangi bir etkinlik görülmemistir. Bu uyuyan yanardagin faaliyete geçmeyecegi anlamina gelmez. Bu bölgede jeoturizm anlaminda oldukça önemli bir yer tutan Nemrut yanardaginin ve Kalderasinin jeopark kapsaminda degerlendirilerek bir an önce turizme yönelik faaliyetlerinin arttirilmasi gerekir. Ayni zamanda etkinliginin gözlenmesi için de jeopark çalismalari çerçevesinde Nemrut’un etrafina deprem istasyonlarinin kurulmasi ve etkinliginin gözlenmesi, su içerigindeki kimyasal degisimlerin gözlenmesi bu bölgedeki ayni zamanda yanardaga bagli güvenli çalismalar içerisinde yer alacaktir” seklinde konustu.

Kaynak: İHA