Cani koca cinayeti böyle savundu...

13 Ekim 2021 tarihinde yaralı olarak getirildiği Kilis Devlet Hastanesi'nde yaşamını yitiren 1 çocuk annesi Fatmagül Özyer'in ölümüyle ilgili 'eşini kasket öldürmek' suçundan tutuklu yargılanan Mahmut Özyer, Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı.

Yaşamını yitiren Fatmagül Özyer'in anne ve babası ile avukatlarının katıldığı duruşmada söz verilen sanık Mahmut Özyer, 'Olay günü dükkânımda çalışırken eşim aradı ve akşam dayısının kızının nişanına gitmek istediğini söyleyince ben de 'annenler geçerken seni bir alsınlar' dedim. Akşam iş çıkışı eşimi ben almaya gittim. 10 gün önce kızımın adını koyduğumuz gün benden tatlı almamı istemişti, ancak o hafta maddi durumum müsait olmadığından sadece çikolata almıştım. 'Beni akrabalarıma rezil ettin, küçük düşürdün' tarzında bir şeyler söyledi. Sonrasında eve geldik. Ben biraz alkollü olduğum için doğrudan banyoya gidip üzerimi değiştirdim, elimi yüzümü yıkayıp yatak odasına geçtim. Ben yattıktan sonra eşim sürekle odaya söylenerek girip çıkıyordu, hala tatlıdan dolayı şeyler söyleyip, 'ben de bugün seni rezil etmezsem, ortalığı birbirine katmazsam' diyordu. Bir seferinde telefonla konuşarak odaya girdi, halamı aramış ve beni halama şikayet etmiş, telefonu suratıma fırlattı, 'al halanla konuş, hesap ver' gibisinden şeyler söyledi. Halam 'içki mi içtin?' diye sordu, 'Evet, şimdi yatıyorum' dedim. Halamla bu şekilde bir konuşmamız oldu, sonra eşimin yatağa girdiğini hissettim. Sırtı dönük vaziyette yattığım için önce sağ kolumu sıkmaya başladı, sonra diğer eliyle baş kısmımı saçlarımdan tutarak sonra kendine doğru çevirdi. 'Kalk bana hesap ver, o gün niye tatlı almadın, beni akrabalarıma rezil ettin' diye söylenmeye devam etti. Sonra üzerime doğru geldi ve beni belimden tutup sıkmaya başladı. Ben de bırakmasını, içkili olduğumu söyledim. Benden uzaklaşması için omzundan ittirdim, bırakmayınca sağ kolunu ısırdım. Ben ısırdığımda canı acıyınca beni bıraktı. O esnada ağlayan çocuğumuzun yanına gittim. Çocuk kucağımdayken eşimin çığlık sesini duyunca yatak odasına tekrar geri geldim, eşim saçını başını yolarak yerde çırpınıyordu, gördüğüm kadarıyla sinir krizi geçiriyordu. Çocuğu yatağın üzerine bırakıp, ben de besmele çekip, elinden tuttum. 'Ne yapıyorsun, çocuk korkacak' dedim. Ayağa kalkınca art arda suratıma tükürüp bana saldırmaya başladı, ben de ilk defa orada tokat attım. Sakinleşmesi için çocuğu kucağına verdim. O sırada kapı çaldı, eşim de çocuğu emziriyordu. Polislerin geldiğini gördüm. Polisler ihbar üzerine geldiklerini söyleyince ben de evde eşim, ben ve çocuğumun yaşadığını, hemen öncesinde eşimle kavga ettiğimi, ancak kavganın neticelendiğini ve sakinleştiğimizi söyledim. Polis yengeyi görebilir miyiz deyince ben de çocuğu emzirdiğini söyledim. Sonra tekrar girip çocuğu emzirmesini bekledim, çocuğu emzirirken halam geldi. Daha sonra eşini elini yüzünü yıkamak için lavaboya gitti, elini yüzünü yıkayıp geri geldi. Sonra kapıyı açtı ve polislere herhangi bir şikayetinin olmadığını söyledi. Polislerde yine de götürdüler' dedi.

Hakimin, 'eşiniz daha önce çocuk aldırdı mı?' şeklindeki sorununa 'Evliliğin ikinci ayında eşim hamile kalmıştı. Babası istemediği için çocuğu aldırdık' yanıtını veren sanık telefonun eşiyle arasındaki yazışmalar üzerine de 'Eşimle oturduğumuz ev nedeniyle problemlerimiz vardı. Sonra evi değiştirdik, aramızda sorun kalmadı. Eşimin psikolojik problemleri vardı, birkaç kere intihara teşebbüs etti. Özellikle ev problemi yaşadığımız dönemde bu sorunu yaşadık, ancak kendisi istemediği için doktora hiç gitmedik' diye konuştu.

Sanık, eve gelen polislerin tuttuğu tutanakta ayağında kan lekeleri görüldüğünü anımsatan hakime 'Eşim sinirlendiğinde burnu kanardı. O gün ben de bir tokat atmıştı, dudağı da kanamıştı, muhtemelen tespit edilen kan lekeleri oradan kaynaklanmaktaydı' yanıtı verdi.