Karabag'da Yikilan Kültürel Miraslar Resmedildi

Azerbaycanli sanatçi ve is kadini Nigâr Helmi Abbasbayli, Karabag’in 30 yillik Ermenistan isgali esnasinda ortadan kaybolan veya zarar gören kültürel miraslari resmetti. Türkiye Gazetesi’nden Murat Öztekin’in haberine göre; sanatçinin, bölgenin isgalden kurtuldugu Karabag Savas’ina atfettigi eserleri ise Atatürk Kültür Merkezindeki “Karabag’in Mirasi” adli sergiye tasindi. AKM Galeri’de sergilenen eserler arasinda “Govhar Aga Camii”, “Bülbül Evi Harabeleri”, “Panakh Ali Han Sarayi Harabeleri” dikkat çekerken, Nigâr Helmi Abbasbayli’nin Azerbaycan kültürünü yansitan özel tasarim takilari da sergide yer aliyor.

"Azerbaycan’in medeniyet miraslari barbarca talan edildi"

Nigâr Helmi Abbasbayli, "Karabag elimizden gittiginde ben 16 yasindaydim. Hocali soykirimi yasandiginda televizyon basinda ailecek agladigimizi hatirliyorum. Karabag’in isgal altinda oldugu otuz sene boyunca ise Azerbaycan’in medeniyet miraslari barbarca talan edildi. 22 müze, 927 kütüphane, 65 cami, 58 arkeolojik alan ve 100 bine yakin tarihi eser harap oldu. Bir milletin tarihini silme çabasiydi bunlar. Bundan çok etkilendim ve protesto etmek için resimler çizdim" dedi.



"Ekim ayinda New York’taki Türk Evinde ve New York Art Expo’da Karabag eserlerim görülecek"

Resimlerinde Karabag’da yasananlari dünyaya haykirmak istedigini dile getiren Nigâr Helmi Abbasbayli, "Mimari eserlerimizi, kültür insanlarimizin evlerini, camilerimizin kalan hallerini resmettim. Sonra da, bir milletin mirasinin nasil yok edilmeye çalistigini dünyaya göstermek istedim. Simdi kendime hedef koydum. Dünyanin neresine ulasabilirsem orada bu eserlerimi sergileyecegim. Ekim ayinda New York’taki Türk Evinde ve New York Art Expo’da Karabag eserlerim görülecek" ifadelerini kullandi.

Nigâr Helmi Abbasbayli, sözlerine söyle devam etti: "Bizde Karabag bölgesi ve Susa’ya “Azerbaycan’in Incisi” derler. Çünkü Susa, her zaman Azerbaycan’in kültür ve medeniyet merkezi olmustur. Bölge simdiden eski günlerine kavusmaya basladi.

Millet olarak orayi yeniden insa edecegiz. Ben de insallah oranin güzelliklerini baska eserlerimde resmedip, sergileyecegim".

Nesiller boyu Türkiye ile çok yakin olduklarini aktaran Nigâr Helmi Abbasbayli, "Sadece araya Ruslar ve farkli milletler girdi. Bizim Türkiye ile manevi bagimiz sarsilamaz. Biz zaten ayniyiz, Türk’üz. Iki devlet tek milletiz. Bu birliktelik sanata da yansidi, simdilerde ortak sergiler yapiyoruz. Benim koleksiyonum da bir bütün olarak ilk defa Istanbul’da sergileniyor" diye konustu.



"Türkiye sevgim çocukluguma dayanir"

Türkiye’nin Azerbaycan’dan sonra ikinci vatani oldugunu vurgulayan Nigâr Helmi Abbasbayli, "Yillardir her sene gelip gidiyorum. Herkes bana Türkiye Türkçesini çok güzel konustugumu söylüyor. Türkiye sevgim çocukluguma dayanir. Dedemin kütüphanesi çok zengindi. Küçükken Nazim Hikmet gibi yazarlarin eserlerini Türkiye Türkçesinden okudum. Istanbul asigiyim, onsuz yasayamiyorum" dedi.



Osmanli kültürünü arastirmayi çok sevdigini ancak Türkiye’de insanlarin daha çok çagdas sanata yöneldiginin altini çizen Nigâr Helmi Abbasbayli, sözlerini söyle tamamladi: "Nedense insanlar klasik ekolü, çok korumadilar. Buna teessüf ediyorum. Çünkü sizin eski tablolariniza baktigimizda ustalikli isler görüyorum".