Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'NATO'yu Güvenlikten Yoksun Hale Getirmeye Evet Diyemeyiz'

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, NATO’ya basvuran Finlandiya ve Isveç’i teröre verdikleri destek üzerinden elestirerek, "NATO’yu güvenlikten yoksun hale getirmeye evet diyemeyiz" dedi. Atatürk Havalimani tartismasina iliskin de Erdogan, "29 Mayis’i da istersen sen de gel Bay Kemal, Atatürk Havalimani’nda kutlayacagiz. Biz orada 29 Mayis Istanbul’un fethini kutlayacagiz. O gün agaci dikecegiz ve bahçenin temelini atacagiz" ifadelerini kullandi.

Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'NATO'yu Güvenlikten Yoksun Hale Getirmeye Evet Diyemeyiz'
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, partisinin grup toplantisinda konustu.

AK Parti ve Cumhur Ittifaki olarak eser ve hizmet siyasetiyle yollarina kararlilikla devam ederek Türkiye’yi hedeflerine ulastiracaklarini belirten Cumhurbaskani Erdogan, geçtigimiz günlerde hizmete alinan dev projelere degindi. Erdogan, "Dünyada deniz üzerinde bes tane havalimani var, ikisi bizim ülkemizde. Her ne kadar bazi gafiller bu havalimanina bile kulp takmaya kalktiysa da biz açilis töreninde milletimizin heyecanini, mutlugunu, sükran duygularini gördük. O gün 70 bin kisinin katildigi böyle bir açilis hamdolsun bizler için ayrica gurur verici oldu. Ülkemizin Karadeniz kiyisindaki son sehirleri olan Rize ve Artvin’in ekonomik ve sosyal potansiyelini en üst seviyede kullanmasina imkan saglayacak bu havalimaninin hayirli olmasini diliyorum. Geçtigimiz 20 yilda ülkemize kazandirdigimiz demokrasi kalkinma atilimlarinin gayesi 2023‘ü Cumhuriyet’in zirvesi degil, daha büyük atilimlar için yeni bir baslangiç haline dönüstürmektir. Ülkemiz için, milletimiz için, bizim için 2023 bir final degil, büyük ve güçlü Türkiye hedefi için yeni milat, yeni bir baslangiç olacaktir" dedi.

2023 seçimlerinin önemli bir dönüm noktasi oldugunu ifade eden Erdogan sunlari kaydetti:

"Esasen AK Parti’nin kazandigi her seçim böyle bir baslangiçtir. Iktidara geldigimiz 2022 Kasim seçimleri istikrar ve güven arayan Türkiye’nin ilk ayak sesiydi. Türkiye’yi yeniden istikrarsizlik batagina sürükleme çabalarini 2015 Kasim seçimleriyle sandiga gömdük. Milletimizin destegi ile 2023 seçimleri de büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin kilit tasi olacaktir. Bu tablo bizim kadar ülkemiz ve bölgemiz üzerine hesaplari olanlarin dikkatini çekmektedir. Her dönem oldugu gibi bu güçler içeride kendi senaryolarina uygun rollere talipli siyasetçi, is insani, medya mensubu kilikli aktörler bulabilmektedir. Bir süre önce bölgemizde en çok sorun yasadigimiz devletlerden birinin baskani Türkiye’de iktidari degistirmek için çalistiklari çevreler oldugunu söylemisti. Eskiden ülkemizde baska çevrelerle de çalisiyordu. Biz bunlarin çalistigi vesayet güçlerinin, darbecilerin, terör örgütlerinin, besinci kol faaliyeti yürüten sinsi tiplerin tepesine binip hareket alanini kisitlayinca alternatifleri azaldi. Kala kala hirslari boylarini asan bir avuç kiyafetsize, ancak ilkokul müsameresi seviyesinde is çikaran oyunculara kaldilar. Kumpasla geldikleri koltuklarini herkese duymak istediklerini söyleyen, yalani, iftirayi, yüzsüzlügü siyaset diye pazarlayan, ülke ve milletin hayrina söyledikleri tek söz, yaptiklari tek is olmayan karikatür tiplerinin cesaretlerinin giderek arttigini görüyoruz."

"2023’te bunlarin yüzlerindeki maskeleri düsürerek hepsini de siyaset arsivinin tozlu raflarina havale edecegiz"

"Bunlar milletin irfanini, inancini, ferasetini kimi zaman tek parti zulmü ile kimi zaman dipçik zoruyla, kimi zaman algi operasyonlariyla yenebileceklerini sanan zavallilardir" diyen Erdogan, "Milletimiz, Demokrat Parti’den beri bunlara samar üstüne samar indirmesine ragmen bu habis zihniyetin tarihten ders çikarmadan hala ayni simariklikla yoluna devam etmesini ibretle izliyoruz. 2023’te bunlarin yüzlerindeki maskeleri düsürerek defterlerini dürecek ve hepsini de siyaset arsivinin tozlu raflarina havale edecegiz. Teskilatlarimiza, milletvekillerimize, belediye baskanlarimiza her firsatta sürekli sahada olmalarini, milletimizin gönlünü kazanmak için daha çok çalismalarini tavsiye etmemin sebebi budur. Bizim kalbimiz Rabbimizden, gözümüz milletten baska yere dönük olmamistir, olmayacaktir. Eser ve hizmet siyasetimizden, istiklal ve istikbal davamizdan, demokrasi ve kalkinma programlarimizdan taviz vermeden samimiyetle çalisip çabalayacagiz" ifadelerini kullandi.

Dünyayi etkileyen küresel sorunlarin bir engel olmadigini ifade eden Erdogan, "Dünya ile birlikte bizi de etkileyen sinamalar karsisinda bu durusumuzu bozmayacagiz. Bunlari yaptigimiz sürece milletimizin destegi hep yanimizda olmayi sürdürecektir. CHP ve sürekasi sürekli öyle konularla, öyle zirva iddialarla, öyle yalanlarla karsimiza çikiyorlar ki, muhatap alip cevap vermeyi zül addediyoruz. Buna ragmen milletimize olan saygimiz sebebiyle bazi hususlari açiklamamiz gerekiyor" dedi.



"Bize yönelik iftira dalgasi baslattilar"

Cumhurbaskani Erdogan, Yargitay’in Canan Kaftancioglu karari ve Kiliçdaroglu’nun SADAT’a gitmesine iliskin de sunlari söyledi:

"CHP Istanbul Il Baskaninin mahkumiyet kararlarinin Yargitay tarafindan onanmasinin ardindan bize yönelik iftira dalgasi baslattilar. Yargi kararlari elbette elestirilebilir ama bu elestirinin yargi mensuplari ve ülkeyi yönetenlerin kisilik haklarina saldiri konusuna varmasi siyasetin degil hukukun konusudur. Bu süreçte ettikleri her kem sözün, attiklari her iftiranin cevabini hukuk önünde vereceklerdir. Burada bir kuyruk acilari var, onun için saga sola saldiriyorlar. Ardindan hakikatle, akilla, mantikla ilgisi olmayan bir SADAT tantanasi çikardilar. SADAT, TSK’dan emekli subay ve astsubayin savunma alaninda danismanlik yürütmek üzere kurduklari bir sirkettir. Bu sirket özellikle uzun yillar sömürge altinda kalan Islam ülkelerine yönelik çalismalar yapiyor. Bu sirketle ilgili medyada yalan haberler çikmisti. 2018 yilinda halen CHP ittifaki içinde yer alan bir siyasi parti genel baskani hanimefendi ülkemizin çesitli yerlerinde silahli egitim kamplari iddiasini bir gazetede dile getirmistir. Cumhuriyet Bassavciligi sorusturma açmis, bu iftiranin yalandan ve ithamdan ibaret oldugunu belgelerle ortaya koymustur. CHP basindaki zat ortada bunu gerektirecek herhangi bir sebep yokken SADAT sirketi önünde baskin yapar gibi benzer zirvalari siralamistir. Biz bu hareketin masum bir gündem olusturma çabasi degil, Türkiye’nin bölgesindeki çatismalarda üstlendigi arabulucu rolüne ve sinirlari disinda yürüttügü detayli operasyonlara verilmis bir cevap oldugunu gayet iyi biliyoruz. Bu çikisin suflesinin nereden geldigini, neyi amaçladigini, niçin simdi yapildigini çok iyi biliyoruz. Cevaben bir kez daha diyorum ki, basaramayacaksiniz."

Cumhurbaskani Erdogan, "SADAT yöneticileriyle, kendileriyle yakindan uzaktan hiçbir alakam olmadigi halde bunu adeta bizim su anda kullandigimiz bir darbeci kurulus, olusum oldugunu söyleyecek kadar bu baskan terbiyesizlesiyor. Bay Kemal ne dersen de sen sabahtan aksama yalanla yatiyorsun, yalanla kalkiyorsun. Hiçbir zaman senin dürüstlügüne sahit olmadim. Bu yalanlarin yine tutmayacak. Darbecilere yaptiramadiginiz, terör örgütlerine gördüremediginiz sinsi, siyasi ekonomik çelmelerle neticeye ulastiramadigini isi Bay Kemal gibi karikatür tip vasitasiyla hiç elde edemezsiniz. Türkiye’nin kendi ayaklari üzerinde durmasindan, kendi hedeflerine yürümesinden, kendi etki alanini olusturmasindan rahatsiz olmak yerine oturun bizimle birlikte nasil çalisacaginizin hesabini yapin. Inanin sizin için böylesi hem daha kolay hem daha dogru. Karsimizdakilerin ülkemiz ve milletimiz hayrina hiçbir adim atmayacaklarini elbette farkindayiz. Biz insanligimizi, hüsni niyetimizi, diplomatik nezaketimizi gösterelim de varsin onlar kendi bildikleri yoldan yürüsünler. Önce Allah’in dedigi olur. Milli irade nasil tecelli ediyorsa netice öyle çikar. Karsimizdaki habis zihniyet bos durmuyor" açiklamasinda bulundu.

"Istanbul Havalimani insaati basladigindan beri bir yalan rüzgari sürekli estiriliyor"

Atatürk Havalimani tartismalarina da deginen Erdogan, "Henüz sahada tartismasi bitmeden bu defa da Atatürk Havalimani’nda insa edecegimiz millet bahçesine bin bir yalan ve iftira ile saldirmaya basladilar. Bunu öyle alçakça, öyle sinsice, öyle kötü niyetli sekilde yapiyorlar ki. Bu senaryo onlarin kalibresini de, çapini da fersah fersah asar. Istanbul Havalimani insaati basladigindan beri kendi bölgesel ve küresel ulasim ve ticaret merkezi konumlarinin sarsilacagindan endise edenlerin kurguladigi bir yalan rüzgari sürekli estiriliyor. Bilindigi gibi Osmanli döneminde kurulan, Demokrat Parti döneminde uluslararasi tesisin adi 12 Eylül darbesine kadar Yesilköy Havalimani’ydi. Cumhuriyet döneminde, 12 Eylül’den 28 Subat’a kadar tüm darbecilerin demokrasimize yaptiklari ihaneti gizlemek için kullandiklari en önemli araç hep Atatürk maskesi olmustur. 12 Eylül darbecilerinin basi Evren de cumhurbaskanligi döneminde Yesilköy ismini Atatürk yaparak ayni yolu izlemistir. Atatürk ismi üzerinden firtinalar koparanlarin hiçbiri dile getirmez. Bunlarin derdi Atatürk’ün ismine sahip çikmak degil, bu ismi kalkan yaparak kendi kirli gündemlerini insa etmektir. Eger gerçekten Atatürk hassasiyetleri olsaydi, havalimani tabelasindan önce kendilerine ’Mustafa Kemal’in itleri’ diyenlerden hesap sorarlardi. Bu hesabi sormayanlarin, soramayanlarin attiklari iftiralar çok açik net ortada. Eger böyle bir samimiyetleri olsaydi PKK güdümündeki partiyi siyasi ortaklari yapip, belediye birimlerini terör örgütü yandaslarina teslim edenlerden hesap sorarlardi. Böyle bir hassasiyetleri olsaydi kendi ülkelerini yabancilara sikayet eden genel baskanlardan, milletvekillerinden, sehrine ihanet eden belediye baskanlarindan sorarlardi. Eger böyle bir niyetleri olsaydi, Atatürk Kültür Merkezi’ne karsi çikanlardan hesap sorarlardi" diye konustu.



"Atatürk Havalimani’na yapacagimiz millet bahçesine çevrecilik adina karsi çikmalari ise tam bir garabet örnegi"

"Meselenin Atatürk degil, ülkenin ve milletin kazanimlari oldugu izaha ihtiyaç duymayacak kadar açiktir" diyen Erdogan, "Türkiye’nin havayolu ulasimindaki ve ticaret hedeflerini karsilamada yetersiz kalan Atatürk Havalimani’nin faaliyetlerine devami bölgedeki etkileriyle de sürdürülemez hale gelmistir. Dünyanin pek çok yerinde yapildigi gibi bu sorunun çözümüne gittik. Bundan bile rahatsiz oldular. Bunu bile kabullenemediler. Sadece kargo bölümü Atatürk Havalimani kadar olan Istanbul Havalimani, ülkemizin kalkinma tarihine en önemli kazanimlarindan biri olarak geçmistir. Dünyanin ilk üç havalimanindan bir tanesi. Bu gerçegi degistirmeye kimsenin gücü de nefesi de yetmeyecektir. Atatürk Havalimani’nin bir pisti hem orada insa edilen hastaneye hizmet vermek hem de ihtiyaç duyuldugunda kullanilmak üzere faaliyette tutulmaktadir. Kiliçdaroglu’nun halktan götürülen paralarla yapildigi bühtaniyla tarif ettigi yeni havalimanimiz, milletin cebinden tek kurus çikmadan insa edilmekle kalmamis, milletin cebine para aktaran bir kaynak haline gelmistir. Konumu, kapasitesi, teknolojisi, altyapisi ve diger özellikleriyle dünyanin en prestijli havalimanlari arasina giren bu eseri itibarsizlastirma çabalari beyhudedir. Atatürk Havalimani’na yapacagimiz millet bahçesine çevrecilik adina karsi çikmalari ise tam bir garabet örnegidir" dedi.



"Aliya’nin karargahini magara diyerek degersizlestirmeye çalisan bu zata en güzel cevabi Bosnak kardeslerimizin sandikta verecegine inaniyorum"

Kiliçdaroglu’nu elestiren Erdogan, "1 milyon 250 bin agaç diktik agaca hasret olan Istanbul’u yesillendirelim diye. Kalkiyorsun bizimle yesilde yarismaya kalkisiyorsun. Bay Kemal ne sen ne senin buradaki yandaslarin bu tür isleri basaramazsiniz. Buradan sesleniyorum. Su anda basta Ankara, Istanbul, Izmir olmak üzere bugüne kadar kaç tane millet bahçesi yaptiniz bize bunu ispatlayin. Bu hizmete itiraz edenin birakiniz çevreciligini, siyasetçiligini, insanligindan süphe etmek lazim. Bu zat Atatürk Havalimani’na yapilacak millet bahçesini öyle bir sahiplenmisti ki, bu projeyi telefonunu dinleyerek kendisinden çaldigimizi iddia edecek kadar ileri gitmisti. Ya Bay Kemal, bizim o adar bos vaktimiz yok. Isimiz gücümüz yok Bay Kemal’i dinleyecegiz. Sen git isine bak. Simdi dikilecek agaçlari, yürüyüs yoluyla, yasli bakimevleriyle ülkemizin gururu olacak bu projeye karsi çikmakla kalmiyor, buranin yabancilara satilacagi iddiasiyla milletimizi galeyana getirmeye çalisiyor. Burada konutlar yapilacakmis, yalana bak. 2013‘te bana yanilmiyorsam bir televizyon programinda soruldu. ’Burada böyle bir sey mümkün olamaz’ dedim. Bunlar için Alman’i, ABD’lisi, Fransiz’i degil sadece Orta Asyalisi, Afrikalisi yabancidir. Nitekim, bu zatin Bosna Hersek direnisinin efsanevi lideri ve komutani Aliya Izzetbegoviç hakkinda söyledigi sözler onun hangi kriterlere göre ayrim yaptigini söylüyor. Aliya biliyorsunuz son dönem Islam dünyasinin en öneli mütefekkirlerinden biriydi. Aliya’nin karargahini magara diyerek degersizlestirmeye çalisan bu zata en güzel cevabi Bosnak kardeslerimizin sandikta verecegine inaniyorum. Bay Kemal, sen magarada yasayanlarla siyasi ortaklik yapiyorsun, onlarla sen yoluna devam et. Ortakligini sürdürdügün o magaradakilerin hali ortada ama tavsiye ediyoruz. Gel bir an önce o magaradakilerden kurtul. Yoksa durumun iyi degil. Tarihe altin harflerle yazilan Bosnak direnisinde hayatlarini kaybeden sehitleri rahmetle yad ediyorum. Merhum Aliya’nin mücadelesinden bihabersizlere ragmen biz biraktigi emanete sahip çikmayi sürdürecegiz. Kompleks bunlarin ruhlarina öyle sinmistir ki bizim medeniyet ve tarih dünyamiza ait her seyden nefret ederken, geçmisi sömürü ve kanla dolu Bati’ya kayitsiz sartsiz hayranlik beslerler. Bu zat herhalde tarihindeki ilk Arapça mesajini Türkiye’nin çikari için degil Körfez sermayesini tehdit için atti. Tüm dünya körfez sermayesi için gece gündüz çalisir didinir, bunlar ülkemizden kaçirmak için gece gündüz çalisir. Herkesi tehdit ederek ülkeye yapilan yatirimlari engellemenin adi siyaset degil ihanettir. Bunlarin derdi ne ülkenin kalkinmasi, ne ülkenin refahidir, ne ülkenin gelecegidir. Bunlar sadece disarida hazirlanan projelerde kendilerine verilen görevi yapar. Son görevin adi anlasilan o ki misyon havalimanidir. Ülkenin her kazanimina balta vurmayi milletin kazanimlariyla ve milletle ve milletin degerleriyle kavga etmeyi kafalarindaki ve kalplerindeki tek parti fasizmini siyaset sanan bu güruhu zavalliligi ile bas basa birakiyoruz" dedi.



"29 Mayis Istanbul’un fethini Atatürk Havalimani’nda kutlayacagiz"

Erdogan, Istanbul’un fethinin Atatürk Havalimani’nda kutlanacagini söyleyerek, "Dikili tek bir agaçlari, önünde durup iftiharla burada benim imzam var diyebilecekleri hiçbir eseri, hiçbir hizmetleri olmayanlarin yikmakla, nefret diliyle, tehditle devraldiklari fasist siyasete veriyoruz. Varsin onlar hizmet diye biraz komik olacak ama musluk açmaya devam etsinler. Biz Istanbul’la birlikte ülkemizin tamamina eserlerimizle, vizyon projemizle mührümüzü vurmayi sürdürecegiz. 29 Mayis’i da istersen sen de gel Bay Kemal. Atatürk Havalimani’nda kutlayacagiz. Sen böyle 700 kisiyi filan topla oraya götür, orada engeller kurmaya çalis, bosuna ugrasiyorsun. Biz orada 29 Mayis Istanbul’un fethini kutlayacagiz. O gün agaci dikecegiz ve bahçenin temelini atacagiz. Bölgemizde yasanan gelismeler, ülke gündeminde kopartilan firtinalarla yakindan iliskilidir. Son günlerde yasanan Sur, yeli siginmacilar tartismasi da bu kirli planin parçasidir. Ülkemizdeki her kesimden insanin ortak hayallerini, beklentilerini, taleplerini karsilama basarisi gösterebilmemizin, dünyada umudun temsilcisi haline dönüsebilmemizin gerisindeki vizyon budur. Ülkemizin içinde attigimiz her adim gibi sinirlarimiz disindaki her politikamizi bu anlayisla belirtiyor ve uyguluyoruz. Balkanlar’dan Afrika’ya kadar her yerde oldugu gibi Suriye, Libya, Dogu Akdeniz’de, Ukrayna’da yasanan bu krizlerde hep bu yaklasimla hareket ettik. Dünya, salgin krizinin ardindan Rusya ve Ukrayna savasinin yol açtigi tehditlerin çerçevesinde geçiyor. Ekonomik sikintilar, gelismis ülkeler basta olmak üzere herkesi kara kara düsündürüyor. 2. Dünya Savasi’nin ardindan insanligin yeniden Rusya ve Ukrayna arasinda cereyan eden bu savasta Ukrayna topraklarindaki savasin vitrinini olusturdugu büyük çatismanin esigine gelmis olmasi güvenlik tehdidini tekrar ön plana çikardi" dedi.



"Bize teröristleri iade etmeyen ülkelerin NATO üyeligine ’evet’ diyemeyiz"

NATO’nun dogu sinirini güçlendirmek için çesitli arayislar içinde oldugunu söyleyen Erdogan, "Bu genislemeye yönelik çesitli adimlar atiliyor. Bizim NATO’daki müttefiklerimizden tek beklentimiz, Türkiye’nin de kendi sinirlarini koruma, kendi güvenligini ve istikrarini güçlendirmedeki mesru çabalarina ayni hüsnüniyetle yaklasmalariydi. NATO’daki müttefiklerimizden bizim hassasiyetlerimizi anlamalarini, saygiyi göstermelerini ve destek vermelerini bekliyoruz. Türkiye’nin kendi sinirlarini korumadaki çabalarini anlamalarini bekliyoruz. Siz bize teröristleri vermeyeceksiniz, sonra bizden NATO’ya girmek için destek bekleyeceksiniz. PKK’ya destek verip üyelik için destek istemek tutarsizliktir. Bize teröristleri iade etmeyen ülkelerin NATO üyeligine ’evet’ diyemeyiz. NATO’nun genislemesi, bizim için hassasiyetlerimize gösterilecek saygi oraninda anlamlidir. Siz teröristleri bize vermeyeceksiniz ama bizden kalkip NATO üyeligini isteyeceksiniz. NATO bir güvenlik olusumudur, güvenlik teskilatidir. Dolayisiyla bu güvenlik teskilatini güvenlikten yoksun hale getirmeye biz ‘evet’ diyemeyiz" dedi.



"Pazartesi günü gelmek istiyorlarmis, bosuna yorulmasinlar"

Isveç ve Finlandiya’nin NATO adimina yönelik konusan Erdogan, ”Pazartesi günü gelmek istiyorlarmis, bosuna yorulmasinlar dedim. Terör örgütleri hala Isveç’te yürüyor. Bu yürüyüsler hala devam ediyor. Bizim kimsenin topraginda gözümüz yoktur. Tek gayemiz ülkemizi istikrarsiz hale getirmeye yönelik eylemleri kaynaginda kesmektir. Yüzbinlerce avroyu bunlara veriyorlar, terör örgütü daha çok palazlansin diye. Binlerce tir, terör örgütlerine gönderilmedi mi? Gönderildi. Bunlar NATO’dan ortagimizdi" dedi.

Kaynak: İHA