Tarim Ve Orman Bakani Vahit Kirisçi Açiklamasi 'Bu Ülkede O Yok Bu Yok Diyenlere Kapak Olsun'

Tarim ve Orman Bakani Vahit Kirisçi, “Bu ülkede o yok, bu yok diyenlere kapak olsun diyorum. Bu ülkede eli öpülesi üreticilerimiz sadece 85 milyonu doyurmakla kalmiyor, ayni zamanda bu ülkede siginmak adina bulunan 5 milyona, her yil Türkiye’ye gelen 50 milyon turiste, arta kalanini ihraç ederek üreticilerimiz çabalarini basari ile sürdürdüler. Bundan sonrada sürdürecekler” dedi.

Tarim Ve Orman Bakani Vahit Kirisçi Açiklamasi 'Bu Ülkede O Yok Bu Yok Diyenlere Kapak Olsun'
Tarim ve Orman Bakani Vahit Kirisçi, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde ziraat odasi baskanlari, kooperatif yöneticileri, süt ve et üreticileri birlikler ile sektör temsilcileriyle bulustu. Bakan Kirisçi, “Bursa, gerek Türkiye, gerekse dünya tarimi için önemli bir kenttir. Bu kentimizin sahip oldugu üstün vasiflari ecdat da fark etmis olacak ki Osmanli’nin birinci baskenti olarak bu aziz millete hizmet etmistir. Bursa her zaman farklidir. Bu farkliligini dünya var oldugu sürece de gösterecektir. Bugün özelikle Tarim ve Orman Bakanligi uhdesinde olan görev sahamizda bulunan konularla ilgili sizlerle bir araya geldik. Paydaslarin bu konudaki degerlendirmelerini alip bakanlik olarak 2023 ve sonrasi için nasil bir yol yürüyecegimiz ve bunlarin ana hatlarini paylasmak istedik” dedi.

"Tarimla sanayi entegre olmalidir"

Tarim ve sanayinin entegre olmasi gerektigini belirten Kirisçi, “Bursa’da bunu en iyi gösteren sehirlerdendir. Tarim tek basina bu manada deger ifade eder diyemiyoruz. Tarim ürünlerini anlamli kilacak sanayidir. Tarim sanayi entegrasyonu önemlidir. Bursa örnek bir sehirdir. Maalesef tarim bir dönem görmezden gelinmeye çalisilmis, tarimla ilgili yapilan faaliyetler neticesinde elde edilen ürünlerin ithal dahi edilebilecegi gibi gerçeklerle örtüsmeyen seyleri kabul edemeyecegiz. Son 20 yilda hükümetimiz her alanda oldugun gibi bitkisel ve hayvansal üretim ayaginda essiz destekler saglamistir. Bildiginiz gibi 2002-2011 yillari arasinda mecliste Tarim Komisyonu Baskani olarak 9,5 yil görev yaptim. Bu görevde tarima önemli mevzuatlar kazandirdik. Hukuk devletinin asil olan mevzuattir. Düsünebiliyor musunuz? Türkiye bir tarim ülkesi ama tarim kanunu yok. Düsünülebiliyor musunuz arim yapiyorsunuz ama tarim sigortasi yok” diye konustu.

“14 kanun bizim zamanimizda yasalasti. Daha sonraki dönemde de eksik olan 1-2 kanun da Türkiye’de tarim hukuki yönden bir mevzuat noksanligi olan bir alan olmaktan çikti. Su anda Türkiye’de tarimin mevzuat konusunda bir bosluk, eksik yok. Bir iki dokunus gerekiyor. Biz sadece tarim degil Tarim ve Orman Bakanligiyiz. Su ile ilgili birimlerimiz var. Bunlarin basinda Türkiye’nin en gözde kurumlarindan olan DSI var. DSI, tarimsal alanda sular ve içme sular ile ilgili çalismalar yapiyor. Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadigini dikkate aldigimizda böylesine bir bakanligin Su Yönetimi Genel Müdürlügümüz var. Bu çerçevede de su kanununun eksikliklerini görüyoruz. Yapilacak kanun kucaklayici, parçaliligi ortadan kaldiran bir kanun olsun içindeyiz. Diger tarafindan ormanlar bakanligin sorumluluk alanidir. Ormanlarimiz bizim için vazgeçilmezdir. Ormanla ilgili atilan adimlar hükümet olarak ormana ve yesile bakisimizi ortaya koymustur. Orman alanlarinin artiran Avrupa’da birinci, dünyada altinci olduk. Yasanan orman yanginlari ve aciyi yüreklerde hissettik ama diger tarafindan ormanin vazgeçilmez hayati bir bitkisel varlik oldugu görmüs olduk. Bu sekilde Tarim ve Orman Bakanligi görev sahasi içinde” dedi.

"Sekerle ilgili algi operasyonlari var"

Son günlerde herkese ilgilendiren gida arzi güvenligi konusu olduguna dikkat çeken Bakan Kirisçi, “Konusma basinda da tarimi tali bir sektör olarak gören, bir sekilde ithalat yolu ile tarim ürünlerine ikame edecegini düsünenlerin yangili içinde oldugunu pandemi ve savasta açik açik gördük. Gördük ki paraniz olsa daha bizim gida arz güvenligini saglamak için yetersizligimiz ortaya çikti. Bunu ülkemiz için degil dünya olarak söylüyorum. Dünya saskina döndü ve raflara hücum basladi.

Devaminda da Rusya-Ukrayna savasi ile bu süreç pik yapti. Herkes anladi ki tarim stratejik bir sektör. Tarim vazgeçilmez. Tarim sektöründe mutlaka Tarim ve Orman Bakanligi basata olmak üzere ülkeyi yönetenlerin bu konuya önem vermesi gerekiyor. Bu hükümet bunu da gerçeklestirdi. Biz pandemi dönemi ve savasta hamd olsun bir ürününün bulunurluk noktasinda eksiklik çekilmedi. Bütün temel ürünler konusunda bu halledildi. Arada bir gündeme gelenler oldu. Yeni bakan oldugumuzda bir anda ayçiçegi konusu gündeme geldi. Bu ayçiçegi yagi birkaç gün sürdü ve konu kapandi. Sekerle ilgili bir sekilde algi operasyonlarinin oldugunu görüyoruz. Bu konuda da bize yetecek kadar kendi ürünlerimiz stoklarimizda ve kayitlarimizdadir. Tarim sektörünün bu vazgeçilmeziligi ve stratejik önemini ifade ettikten sonra bu yeni dönemde tarima dahil de bir takim alinmasi gereken acil önlemlerin yani sira Cumhuriyetimizin 2. yüzyilinda yani 2023’ten sonra yeni bir tarimsal politikalarla devam edecegiz. Her alanda oldugu gibi bir takim adimlar atacagiz” diye konustu.

Stratejik ürünlerin üretimi arttirilacak

Yerli ve yerinde üretimi öne çikaracaklarini dile getiren Kirisçi, “Ithal yol ile temin edilen ürünlerin tarimsal alt yapisini kullanarak üretecegiz. Dünyada her ülke belirli ürünleri ithal ve ihraç eder. Bizim buradaki altini çizdigimiz husus stratejik ürünlerdir. Burada ki ürünler den kasit, un, yag, sekerdir. Bunlar tarimsal temel ürünler olarak hububat ve baklagiller, seker pancari oldugunu belirtmis olayim. Hayvansal ürün olarak bitkisel üretimle entegre olan hububat ürünlerini yem sektöründe degerlendiriyoruz. Hayvansal üretim tarafinda da et, süt, yumurta diyoruz. Bu ürünler bizim stratejik, vazgeçilmez ürünlerdir. Diger ürünler meyve ve sebze konusunda Bursa ilklerde olan bir sehirdir. Üretimlerine devam edecekler. Biz bu stratejik ürünlere ayri önem verecegiz” ifadelerini kullandi.

“Tarimsal destekler gerçekten sayica çok ve kompleks durumda . Burada da sadelestiremeye gidecegiz ve üreticileri memnun edecegiz. Yaklasik 3 milyon hektar üzerinde islenmeyen, bos birakilan alanlari 23 milyon hektar alana eklenmesi ile yüzde 15 artis saglanmis olacak. Bizim üretim alanlarimizi bos bir tarla, bos bahçe, ahir, agil bunlarin hepsini ekilen yetistirilen üretilen haline getirecegiz. Arazinin mülkiyet hakkini ve kullanim hakkini birbirinden ayiracagiz. Mirastan dolayi asiri parçalanma olabiliyor. Ama ekilmeyen, islenmeyen alanlarin isletilmesi hususunda bir düzenlemeye gidecegiz ve buralari bos birakmayacagiz” dedi.

“Yok yok diyenlere kapak olsun”

Tabir yerindeyse gida güvenligi bir milli güvenlik meselesi bakisinda hareket edeceklerini belirten Bakan Kirisçi, “Ekilmemis bir karis toprak, bir fidan yer birakmayacagiz. Bir ahirin veya kümesin bos kalmasina izin vermeyecegiz. Bu tarlalarin islenmesi üretimde kullanilmasini temin edecegiz. Prensip olarak, ekonomik olmayan ve isletmecisine gelir saglamayan faaliyet sürdürülebilir degildir. Üreticinin ürettigi bitkisel ve hayvansal ürünler noktasinda onlari mutlu ve memnun edecek uygulamayi hayata geçirecegiz. Mevzuatta yeteri kadar düzenlemeler mevcuttur. Son olarak üreticilerimize buradan sesleniyorum. Bu ülkede o yok bu yok diyenlere kapak olsun. Bu ülkenin eli öpülesi üreticilerimiz sadece 85 milyonu doyurmakla kalmiyor, ayni zamanda bu ülkede siginmak adina bulunan 5 milyona, her yil Türkiye’ye gelen 50 milyon turiste arta kalanini ihraç ederek üreticilerimiz çabalarini basari ile sürdürdüler. Bundan sonrada sürdürecekler. Bu üreticilerimizin daha güçlü bir sekilde yanlarinda yer alacagiz. Son solarak üreticimize sunu söylüyoruz; ’sen üret, yeter’. Cumhurbaskanimiz basta olmak üzere tüm hükümetimiz ve bakanligimiz üreticimizin yanindadir. Bu üreticilere hizmet etmek bizler için bir ibadet düzeyindedir. Bütün üreticilerimize tesekkür ediyorum" dedi.

Toplantiya, sektör temsilcilerinin yani sira, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyüksehir Belediye Baskani Alinur Aktas, AK Parti milletvekilleri, AK Parti Bursa Il Baskani Davut Gürkan, Bursa Ticaret Borsasi Baskani Özer Matli da katildi.

Toplantinin ikinci bölümü basina kapali olarak gerçeklestirildi.

Kaynak: İHA