Başkan Erdoğan: Güvenlik personelimizin sonuna kadar yanındayım
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, iftarını Baltalimanı Polis Evi’nde sahil güvenli görevlileri, jandarma ve polislerle birlikte yaptı. Erdoğan “Cumhurbaşkanı olarak görevini hukuk içinde yürüten meşruiyet çizgisinden ayrılmayan her kamu görevlisi gibi polislerimiz ile personellerinin önemli bir kısmını profesyonelleştirdiğimiz jandarmamızın ve sahil güvenlik personelimizin de sonuna kadar yanındayım” dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, polis haftası etkinlikleri kapsamında Baltalimanı Polis Evi'nde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'ın da katılımlarıyla kolluk kuvvetleriyle birlikte iftar yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
TOPLUMU BİR ARADA TUTMANIN İLK ŞARTI CAN VE MAL GÜVENLİĞİDİR
'Dünyada pek çok insan topluluğu olmakla birlikte bunlardan ancak bir kısmı millettir. Biz dünyanın en kadim, en köklü, en güçlü, en geniş coğrafyada hüküm sürmüş, en yüksek medeniyetleri kurmuş, milletlerinin başında geliyoruz. Millet olabilmek için ortak bir dile, ortak bir inanca, ortak bir tarih şuuruna, sağlam bir ekonomiye ve hepsinin üzerinde inşa edileceği bir vatana ihtiyaç vardır. Coğrafyayı vatan haline getiren, üzerinde işte bu unsurlar etrafında kenetlenmiş bir insan topluluğunun yaşıyor olmasıdır. Bireyden başlayıp topyekûn millete kadar uzanan bu insan topluluğunu bir arada tutmanın ilk şartı ise can ve mal güvenliklerini, huzurlarını geleceğe umutla bakabilmelerini sağlamaktır. Hırsızlık gibi en basit suçlardan, terör gibi en ağırlarına kadar toplumun can ve mal güvenliğine yönelik her türlü tehditle özellikle mücadele etmek devletin asli görevi ve alameti farikalarından biridir. Ancak bu şekilde sınırlarımızı da bayrağımızı da anayasamız ve yasalarımızı da kurumlarımızı da anlamlı hale getirebiliriz.
TOPLUMDA HER İŞİN BAŞI GÜVENLİKTİR, HUZURDUR
Polislerimiz yerleşim merkezlerinde, jandarmamız kırsalda, sahil güvenliğimiz kıyılarımızda ifa ettikleri görevlerle vatandaşımızın huzurunu ve dolayısıyla devletimizin anlamını korumaktadır. Ve özellikle de unutmayınız bireyde her işin başı sağlık iken toplumda her işin başı güvenliktir, huzurdur. Şayet her bir insanımız can ve mal güvenliğinden emin şekilde hayatını sürdüremiyorsa diğer hiçbir şeyin önemi yoktur. Sizler işte bu huzurun teminatı olan güvenlik güçlerimizin temsilcilerisiniz. Bu vesileyle Türk Polis Teşkilatı'nın 177. kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum. Kuruluşundan bugüne teşkilatımızda görev yapan ve gerektiğinde canlarını vermekten çekinmeyen tüm polislerimizi şükranla, tazimle, rahmetle yad ediyorum.
ARTIK TERÖR ÖRGÜTLERİN SALDIRMALARI BEKLEMİYORUZ BİZ TEPELERİNE BİNİYORUZ
Halen vazifeleri başında olan polislerimize başarılar diliyor, Rabb'im hepsini de muhafaza eylesin diyorum. Haziran ayında da jandarma teşkilatımızın 183. kuruluş yıl dönümüne ulaşacağız. Şimdiden jandarma teşkilatımızın kuruluş yıl dönümünü de tebrik ediyorum. Asayişten terörle mücadeleye kadar geniş bir alanda kahramanca mücadele eden cesur jandarmalarımıza başarılar diliyorum. Aynı şekilde bu yıl 40. kuruluş yıl dönümü olan kıyılarımızı emanet ettiğimiz son yıllarda denizlerimizde görülen yoğun mülteci akınını yöneten Sahil Güvenlik Komutanlığımızın tüm personelini de tebrik ediyorum.
TERÖRLE MÜCADELEYİ DAİMA HUKUK DEVLETİ SINIRLARI İÇİNDE YÜRÜTTÜK
Türkiye uzun süren terörle mücadele döneminde askeriyle, polis ve jandarmasıyla güvenlik korucusuyla diğer kamu görevlileriyle vatandaşıyla on binlerce şehit vermiş bir ülkedir. Buna rağmen terörle mücadeleyi daima hukuk devleti sınırları içinde yürüttük. Hele hele insanlıkla bağdaşmayan yöntemlere asla tevessül etmedik. Hamdolsun sınırlarımız içinde bitirme noktasına getirdiğimiz terörle mücadele sürecimizi alnımızın akıyla bugünlere ulaştırdık.
TERÖRİSTLERİ İNLERİNDE BULUP TEPELERİNE BİNİP BAŞLARINI EZİYORUZ
Artık terör örgütlerinin bize saldırmasını beklemiyor, onları sınırlarımız ötesinde gizlendikleri inlerinde bulup tepelerine biniyor, başlarını eziyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve istihbarat teşkilatımız başta olmak üzere bu mücadelede görev alan tüm birimlerimizin tek yumruk olarak birlikte çalışmasıyla terörle mücadelede ülkemizi yeni bir döneme açmış bulunuyoruz. Ülkemizin güvenlik konusundaki başarısı sadece terörle mücadeleden ötesi harekatlardan ibaret değildir. Son dönemde asayişten uyuşturucuyla mücadeleye, organize suçların önlenmesinden trafik hizmetlerine, kıyılarımızın güvenliğinden uluslararası misyon faaliyetlerimize kadar geniş bir alanda tarihimizin en önemli başarılarını elde etti.
TÜRKİYE EN HUZURLU ÜLKELERDEN BİRİ OLARAK ÖN PLANA ÇIKMIŞTIR
Emniyet teşkilatımızın jandarmamızın, sahil güvenliğimizin takdire şayan bir iş birliği ve koordinasyon içinde yürüttüğü çalışmaların meyvelerini en güzel şekilde topladık. Bu sayede Türkiye bölgesindeki krizlere, sığınmacı akınına, iç ve dış nice provokasyon girişimine rağmen dünyanın en huzurlu, en güvenli ülkelerinden biri olarak ön çıkmıştır. Mesela gelişmiş ülkelerin bile ciddi sosyal kırılmalar yaşadığı salgın döneminde biz sadece milletimizin huzurunu teminat altına almakla kalmadık. Bu kriz döneminde vefa timleri gibi uygulamalarla güvenlik teşkilatlarımızın, vatandaşlarımıza geniş bir alanda hizmet vermesini sağladık.
DÜNYAYA VİCDAN VE AHLAK DERSİ VERDİK
Güya medeni, güya insan hakları savunucusu Avrupa'nın denizlerde ölüme terk ettiği sığınmacıları kurtararak tüm dünyaya vicdan ve ahlak dersi verdik. Tabii bu tablonun ortaya çıkmasında güvenlik kurumlarımız 15 Temmuz'un ardından gerçekleştirdiğimiz reformların önemli bir etkisi vardır. Güvenlik kurumlarımızı sadece FETÖ'den temizlemekle kalmadık kapasitelerini de fevkalade arttıracak reformlar gerçekleştirdik. Rütbeli ve memur seviyesindeki personel eksiğini hızla tamamladığımız çarşı ve mahalle bekçiliğini ihya ettiğimiz atamasından tayinine kadar tüm süreçlerini şeffaf bir hale getirdiğimiz polislerimize İçişleri Bakanlığımıza bağlayarak kırsalımızı kendilerine emanet ettiğimiz eğitiminden teçhizatına kadar her alanda yeniden yapılandırdığımız jandarmalarımıza yine İçişleri Bakanlığına bağlayarak kolluk kuvveti vasfını güçlendirdiğimiz önemi giderek artan denizlerimizin güvenliğini sağlayacak şekilde desteklediğimiz sahil güvenlikçilerimize elbette farklı sorumluluk alanlarına sahip güvenlik kuvvetlerimizin ahenk içinde çalışmasını sağlayan İçişleri Bakanlığımızın tüm mensuplarına, şahsım ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.
GÖREVİNİ HUKUK İÇİNDE YAPAN PERSONELLERİMİZİN SONUNA KADAR YANINDAYIM
İnşallah hep birlikte milletimizin huzurunu daim eyleyerek büyük ve güçlü Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Zaman zaman özellikle polislerimizin üzerine gelindiğini, ithamlarla zar altında bırakıldıklarını görüyoruz. Sizler bunların hiçbirinin eline aldırmayın. Sadece ve sadece vazifenize odaklanın. Cumhurbaşkanı olarak görevini hukuk içinde yürüten meşruiyet çizgisinden ayrılmayan her kamu görevlisi gibi polislerimiz ile personellerinin önemli bir kısmını profesyonelleştirdiğimiz jandarmamızın ve sahil güvenlik personelimizin de sonuna kadar yanındayım. Bir kez daha Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum. Rabbimden bizleri Ramazan-ı Şerif'e kavuşturduğu gibi Ramazan Bayramı'na da kavuşturmasını niyaz ediyorum. Her meslektaşlarımıza, sevdiklerinizle, ailelerinizle birlikte hayırlı, huzurlu bir ömür diliyorum. Sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla, selamlıyorum.'
TOPLUMU BİR ARADA TUTMANIN İLK ŞARTI CAN VE MAL GÜVENLİĞİDİR
'Dünyada pek çok insan topluluğu olmakla birlikte bunlardan ancak bir kısmı millettir. Biz dünyanın en kadim, en köklü, en güçlü, en geniş coğrafyada hüküm sürmüş, en yüksek medeniyetleri kurmuş, milletlerinin başında geliyoruz. Millet olabilmek için ortak bir dile, ortak bir inanca, ortak bir tarih şuuruna, sağlam bir ekonomiye ve hepsinin üzerinde inşa edileceği bir vatana ihtiyaç vardır. Coğrafyayı vatan haline getiren, üzerinde işte bu unsurlar etrafında kenetlenmiş bir insan topluluğunun yaşıyor olmasıdır. Bireyden başlayıp topyekûn millete kadar uzanan bu insan topluluğunu bir arada tutmanın ilk şartı ise can ve mal güvenliklerini, huzurlarını geleceğe umutla bakabilmelerini sağlamaktır. Hırsızlık gibi en basit suçlardan, terör gibi en ağırlarına kadar toplumun can ve mal güvenliğine yönelik her türlü tehditle özellikle mücadele etmek devletin asli görevi ve alameti farikalarından biridir. Ancak bu şekilde sınırlarımızı da bayrağımızı da anayasamız ve yasalarımızı da kurumlarımızı da anlamlı hale getirebiliriz.
TOPLUMDA HER İŞİN BAŞI GÜVENLİKTİR, HUZURDUR
Polislerimiz yerleşim merkezlerinde, jandarmamız kırsalda, sahil güvenliğimiz kıyılarımızda ifa ettikleri görevlerle vatandaşımızın huzurunu ve dolayısıyla devletimizin anlamını korumaktadır. Ve özellikle de unutmayınız bireyde her işin başı sağlık iken toplumda her işin başı güvenliktir, huzurdur. Şayet her bir insanımız can ve mal güvenliğinden emin şekilde hayatını sürdüremiyorsa diğer hiçbir şeyin önemi yoktur. Sizler işte bu huzurun teminatı olan güvenlik güçlerimizin temsilcilerisiniz. Bu vesileyle Türk Polis Teşkilatı'nın 177. kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum. Kuruluşundan bugüne teşkilatımızda görev yapan ve gerektiğinde canlarını vermekten çekinmeyen tüm polislerimizi şükranla, tazimle, rahmetle yad ediyorum.
ARTIK TERÖR ÖRGÜTLERİN SALDIRMALARI BEKLEMİYORUZ BİZ TEPELERİNE BİNİYORUZ
Halen vazifeleri başında olan polislerimize başarılar diliyor, Rabb'im hepsini de muhafaza eylesin diyorum. Haziran ayında da jandarma teşkilatımızın 183. kuruluş yıl dönümüne ulaşacağız. Şimdiden jandarma teşkilatımızın kuruluş yıl dönümünü de tebrik ediyorum. Asayişten terörle mücadeleye kadar geniş bir alanda kahramanca mücadele eden cesur jandarmalarımıza başarılar diliyorum. Aynı şekilde bu yıl 40. kuruluş yıl dönümü olan kıyılarımızı emanet ettiğimiz son yıllarda denizlerimizde görülen yoğun mülteci akınını yöneten Sahil Güvenlik Komutanlığımızın tüm personelini de tebrik ediyorum.
TERÖRLE MÜCADELEYİ DAİMA HUKUK DEVLETİ SINIRLARI İÇİNDE YÜRÜTTÜK
Türkiye uzun süren terörle mücadele döneminde askeriyle, polis ve jandarmasıyla güvenlik korucusuyla diğer kamu görevlileriyle vatandaşıyla on binlerce şehit vermiş bir ülkedir. Buna rağmen terörle mücadeleyi daima hukuk devleti sınırları içinde yürüttük. Hele hele insanlıkla bağdaşmayan yöntemlere asla tevessül etmedik. Hamdolsun sınırlarımız içinde bitirme noktasına getirdiğimiz terörle mücadele sürecimizi alnımızın akıyla bugünlere ulaştırdık.
TERÖRİSTLERİ İNLERİNDE BULUP TEPELERİNE BİNİP BAŞLARINI EZİYORUZ
Artık terör örgütlerinin bize saldırmasını beklemiyor, onları sınırlarımız ötesinde gizlendikleri inlerinde bulup tepelerine biniyor, başlarını eziyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve istihbarat teşkilatımız başta olmak üzere bu mücadelede görev alan tüm birimlerimizin tek yumruk olarak birlikte çalışmasıyla terörle mücadelede ülkemizi yeni bir döneme açmış bulunuyoruz. Ülkemizin güvenlik konusundaki başarısı sadece terörle mücadeleden ötesi harekatlardan ibaret değildir. Son dönemde asayişten uyuşturucuyla mücadeleye, organize suçların önlenmesinden trafik hizmetlerine, kıyılarımızın güvenliğinden uluslararası misyon faaliyetlerimize kadar geniş bir alanda tarihimizin en önemli başarılarını elde etti.
TÜRKİYE EN HUZURLU ÜLKELERDEN BİRİ OLARAK ÖN PLANA ÇIKMIŞTIR
Emniyet teşkilatımızın jandarmamızın, sahil güvenliğimizin takdire şayan bir iş birliği ve koordinasyon içinde yürüttüğü çalışmaların meyvelerini en güzel şekilde topladık. Bu sayede Türkiye bölgesindeki krizlere, sığınmacı akınına, iç ve dış nice provokasyon girişimine rağmen dünyanın en huzurlu, en güvenli ülkelerinden biri olarak ön çıkmıştır. Mesela gelişmiş ülkelerin bile ciddi sosyal kırılmalar yaşadığı salgın döneminde biz sadece milletimizin huzurunu teminat altına almakla kalmadık. Bu kriz döneminde vefa timleri gibi uygulamalarla güvenlik teşkilatlarımızın, vatandaşlarımıza geniş bir alanda hizmet vermesini sağladık.
DÜNYAYA VİCDAN VE AHLAK DERSİ VERDİK
Güya medeni, güya insan hakları savunucusu Avrupa'nın denizlerde ölüme terk ettiği sığınmacıları kurtararak tüm dünyaya vicdan ve ahlak dersi verdik. Tabii bu tablonun ortaya çıkmasında güvenlik kurumlarımız 15 Temmuz'un ardından gerçekleştirdiğimiz reformların önemli bir etkisi vardır. Güvenlik kurumlarımızı sadece FETÖ'den temizlemekle kalmadık kapasitelerini de fevkalade arttıracak reformlar gerçekleştirdik. Rütbeli ve memur seviyesindeki personel eksiğini hızla tamamladığımız çarşı ve mahalle bekçiliğini ihya ettiğimiz atamasından tayinine kadar tüm süreçlerini şeffaf bir hale getirdiğimiz polislerimize İçişleri Bakanlığımıza bağlayarak kırsalımızı kendilerine emanet ettiğimiz eğitiminden teçhizatına kadar her alanda yeniden yapılandırdığımız jandarmalarımıza yine İçişleri Bakanlığına bağlayarak kolluk kuvveti vasfını güçlendirdiğimiz önemi giderek artan denizlerimizin güvenliğini sağlayacak şekilde desteklediğimiz sahil güvenlikçilerimize elbette farklı sorumluluk alanlarına sahip güvenlik kuvvetlerimizin ahenk içinde çalışmasını sağlayan İçişleri Bakanlığımızın tüm mensuplarına, şahsım ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.
GÖREVİNİ HUKUK İÇİNDE YAPAN PERSONELLERİMİZİN SONUNA KADAR YANINDAYIM
İnşallah hep birlikte milletimizin huzurunu daim eyleyerek büyük ve güçlü Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Zaman zaman özellikle polislerimizin üzerine gelindiğini, ithamlarla zar altında bırakıldıklarını görüyoruz. Sizler bunların hiçbirinin eline aldırmayın. Sadece ve sadece vazifenize odaklanın. Cumhurbaşkanı olarak görevini hukuk içinde yürüten meşruiyet çizgisinden ayrılmayan her kamu görevlisi gibi polislerimiz ile personellerinin önemli bir kısmını profesyonelleştirdiğimiz jandarmamızın ve sahil güvenlik personelimizin de sonuna kadar yanındayım. Bir kez daha Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum. Rabbimden bizleri Ramazan-ı Şerif'e kavuşturduğu gibi Ramazan Bayramı'na da kavuşturmasını niyaz ediyorum. Her meslektaşlarımıza, sevdiklerinizle, ailelerinizle birlikte hayırlı, huzurlu bir ömür diliyorum. Sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla, selamlıyorum.'