Cumhurbaskani Erdogan Duyurdu, Bakan Çavusoglu Önce Rusya'ya Ardindan Ukrayna'ya Gidecek

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Türkiye’nin baris diplomasisini sürdürebilmek için Disisleri Bakani Çavusoglu’nun önce Rusya’ya ardindan da Ukrayna’ya gidecegini belirterek, “Disisleri Bakanimizi bugün Rusya’ya gönderiyorum. Yarin Moskova’da temaslarda bulunacak. Persembe günü de Ukrayna’ya geçecek. Kendisi her iki tarafla da yapacagi görüsmelerle ateskesin ve barisin saglanmasi yolundaki gayretlerimizi sürdürecektir” dedi.

Cumhurbaskani Erdogan Duyurdu, Bakan Çavusoglu Önce Rusya'ya Ardindan Ukrayna'ya Gidecek


Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan Kabine Toplantisinin ardindan konustu.

Göreve yeni baslayan Tarim ve Orman Bakani Vahit Kirisci’ye görevinde basarilar dileyen Erdogan, "Tarim ve Orman Bakanimiza hos geldiniz diyerek baslamak istiyorum. Akademik kariyerinin yani sira Mecliste milletvekilligi ve tarim komisyonu baskanligi yapmis, aktif görevler üstlenmis bir arkadasimizdir. Bekir Pakdemirli kardesimize bundan sonraki hayatinda basarilar diliyoruz. Bekir kardesimizin birikim ve becerilerinde farkli dönemlerde istifade etmeyi sürdürecegiz. Cumhurbaskanligi hükümet sisteminin sagladigi hizli ve etkin karar alma mekanizmalarinda yaptigimiz degisiklerle kabinemizi dinamik tutacak adimlari attik" dedi.



"Bu süreçleri ülkemiz için yeni firsatlara dönüstürecek adimlari da attik"

Türkiye’nin tek parti iktidarlari hariç yasadigi en büyük sorunun siyasi istikrarsizlik oldugunu ifade eden Erdogan, "Sistem büyük projeleri hayata geçirebilmesine imkan vermiyor. Bu tabloya vesayet gibi demokrasi disi unsurlar ekleniyordu. Uzun ve yüksek bedelli deneyimler sonucunda varilmis bir karardir. Milletimizin destegi ile hayata geçirdigimiz yeni yönetim sisteminin gücünü ve avantajlarini özellikle kriz dönemlerinde çok daha iyi görebiliyoruz. Ülkemiz güneyinde kuzeyinde yasanan çatismalardan batisinda süren gerilimlerden zarar görmeden yoluna devam edebilmesini büyük ölçüde yeni yönetim sistemimizin sapladigi imkanlara borçludur. Küresel ekonomik sarsintilarin saglik krizinin, güvenlik risklerinin daha nice yikici tehdidin sadece üstesinden gelmekle kalmadik, bu süreçleri ülkemiz için yeni firsatlara dönüstürecek adimlari da attik. Cumhuriyet tarihinin en büyük demokrasi ve kalkinma hamlesi olan 2023 hedeflerimize kararlilikla ilerliyoruz. Bununla kalmiyor bölgemizde uzunca bir süredir vicdanlari kanatan haksizliklara karsi sergiledigimiz aktif ve dirayetli tutumla belirleyici küresel güç konumumuzu dost düsman herkese kabul ettiriyoruz" açiklamasinda bulundu.

"Sinirlarimiz disinda bile güvenin, huzurun, umudun sembolü haline geldi"

Türkiye’nin gelinen noktada artik krizlerin, çatismalarin, gerilimlerin zirve yaptigi dönemlerde dahi insani ve siyasi iliskileri kesintiye ugratmadan tüm taraflarla konusabilmeyi, çalisabilmeyi, basarabilen ülkelerden birisi olduguna dikkat çeken Erdogan, "Eskiden Türkiye olarak kendi topraklarindaki vatandaslarinin can ve mal emniyetini saglamakta zorlaniyorduk, bugün ülkemizin adi, bayragi, gölgesi sinirlarimiz disinda bile güvenin, huzurun, umudun sembolü haline geldi. Eskiden Türkiye olarak kendi vatandaslarimizin ihtiyaçlarini karsilamakta, isinin, asinin, ekmeginin sürekliligini saglamakta sikinti çekiyorduk. Dünyada isler yolunda giderken içerideki yönetim beceriksizlikleri sebebiyle bir anda milyonlarca insanin issiz kaldigi yüzbinlerce esnafin kepenk kapattigi, herkesin yarinindan umut kestigi, unutmayin; kara günler yasadik. Bugün ise, ülkemizi en sert küresel çalkantilardan en az kayipla çikardigimiz gelismis devletlerin bile çaresiz kaldigi krizleri basariyla yönettigimiz, dünyanin yükselen degerlerini temsil ettigimiz bir yerde duruyoruz. Üstelik bütün bunlari bilhassa son 10 yildir maruz kaldigimiz vesayet oyunlara, sosyal kaos çikarma denelerine, terör saldirilarina, darbe girisimcilerine, siyasi ve ekonomik tuzaklara ragmen basardik" dedi.



"Eger bu muhatarali dönemde ülke güçlü bir hükümetle, güçlü bir yönetim sistemiyle idare edilmeseydi, yani eski dönemin kirilgan siyasi ikliminde ayni sikintilarla karsilassaydik, Allah göstermesin hangi felaketlere ugrayacagimizin takdirini milletimize birakiyorum" diyen Erdogan, "Dikkat ederseniz Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi’ne karsi çikanlar, bunca zamandir ortaya kayda deger bir alternatif koyamadilar. Tek söyledikleri, her seyi eskiye döndüreceklerdir. Hatirlarsaniz geçtigimiz yil yeni anayasa tartismasi açmis ve muhalefetten kendi anayasa tekliflerini bekledigimizi söylemistik. Aradan geçen bunca zamana ragmen ortaya tek bir anayasa metni teklifinin konamadigini üzüntüyle gördük. Yönetim sistemi degisikligine dair alternatif diye bir metin var. O da zaten kendilerine ait degildir. Yurt disinda hazirlanmis bir raporu sanki kendi çalismalariymis gibi kamuoyu önüne çikaranlarin ülkenin ve milletin hiçbir meselesi konusunda fikir çilesi çekmedikleri, çalismadiklari açikça ortadadir. Üstelik bu isten geriye akillarda kalan, içinde zaten dise dokunur herhangi bir unsur olmayan, disardan ithal sistem teklifi degil masadaki yer koridordaki sira kavgasidir. Bizim zaten hayata geçirdigimiz veya hazirliklarini yillar aylar önce açikladigimiz isleri kendi fikirleriymis gibi söyleyerek içine düstükleri gülünç duruma deginmeye gerek bile duymuyorum. Yeni sistemimizin 2018’den 2023’e kadarki ilk dönem uygulamasi daha sonra yapilacak iyilestirmelere veri saglayacak isik tutacak, rehberlik edecektir. Esasen dünyanin hiçbir yerinde anayasalarda yasalarda yönetim sistemleri de duragan degildir. Tam tersine degisen sartlara göre sürekli gelistirilen dinamik süreçlerdir. Bölgemizin ve ülkemizin içinden geçtigi su tarihi dönemin sonuçlarini da göz önünde bulundurarak 2023 seçimleri sonrasi milletimizle birlikte bu muhasebeyi yapacak, daha iyiye, daha güzele, daha mükemmele hep birlikte yol yürümeyi sürdürecegiz" açiklamasinda bulundu.

Cumhurbaskani Erdogan, Anlatya Diplomasi Forumu’nun en çok ses getiren bölümünün Rusya ve Ukrayna Disisleri Bakanlari’nin Disisleri Bakani Mevlüt Çavusoglu ile yaptiklari toplanti oldugunu kaydetti.

“Uzunca bir sürenin ardindan Rusya ve Ukrayna arasinda yapilan üst düzey temas her ne kadar somut bir netice ile sonuçlanmamis olsa da diplomasi ve diyalog kanallari açmasi bakimindan çok önemliydi” dedi.

Erdogan, Türkiye’nin baris diplomasisini sürdürebilmek için Disisleri Bakani Çavusoglu’nun önce Rusya’ya ardindan da Ukrayna’ya gidecegini belirterek, “Disisleri Bakanimizi bugün Rusya’ya gönderiyorum. Yarin Moskova’da temaslarda bulunacak. Persembe günü de Ukrayna’ya geçecek. Kendisi her iki tarafla da yapacagi görüsmelerle ateskesin ve barisin saglanmasi yolundaki gayretlerimizi sürdürecektir” diye konustu.



Erdogan, diplomasi trafiginin artarak süreceginin de sinyallerini verdi. Yaptigi görüsmeleri, “Biz de açilis konusmasini yaptigimiz forum kapsaminda iki gün boyunca Antalya’da çok önemli temaslarda bulunduk. Diger yandan Çarsamba günü Israil Cumhurbaskani Herzog’u resmi ziyaret, Persembe günü Azerbaycan Cumhurbaskani Kardesim Aliyev’i çalisma ziyareti vesilesiyle Ankara’da agirladik. Ayni günün aksami, Biden ile bir telefon görüsmesi gerçeklestirdik. Pazar günü Istanbul’da Yunanistan Basbakani Miçotakis ile ülkelerimiz arasindaki sorunlarin çözümüne katki saglayacagina inandigim verimli bir çalisma yemegi gerçeklestirdik. Dün de Almanya Sansölyesi Scholz, resmi ziyaret için Ankara’daydi” seklinde anlatti.

Ankara’nin önemli bir konugu daha olduguna dikkat çeken Erdogan, “Insallah yarin Polonya Cumhurbaskani Duda ile bulusacagiz. Kendisini burada misafir edecegiz. Türkiye bir yandan dünyanin en büyük 10 ekonomisi arasina girme hedefiyle yatirim, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme stratejisini kararlilikla uygularken diger yandan diplomaside merkez ülke konumunu güçlendirmektedir” dedi.



Cumhurbaskani Erdogan, Ukrayna krizinde Türkiye’nin üstlendigi rolü ise “Türkiye’nin siyasi, ekonomik, askeri alanlarda güçlü olmasi, kendi kendine yeterliliginin ötesinde dostlarina ve kardeslerine destek verecek konuma gelmesi, bir tercih degil mecburiyettir. Uzunca bir zamandir yasadigimiz sayisiz tecrübe ile ihtiyaç duydugumuzda sayet kendi isimizi kendimiz göremiyorsak, kendi ihtiyaçlarimizi kendimiz karsilayamiyorsak, kendi planlarimizi kendimiz yapip uygulayamiyorsak bize kimseden fayda yoktur” seklinde açikladi.



Türkiye’nin kendi göbegini kendisinin kestigini ifade eden Erdogan, "Kalbi ve dogasi bizimle olan dostlarimizin ve kardeslerimizin vermis olduklari manevi, destek elbette önemlidir. Fiilen kendi göbegimizi kendimiz kesmemiz gerektigi de bir hakikattir. Geçtigimiz 20 yilda ülkemize kazandirdigimiz eser ve hizmet altyapisi savunma sanayi basta olmak üzere stratejik alanlarda sahip oldugumuz üretim ve teknoloji gücü, gelecege umutla bakmamizi sagliyor. Hamdolsun, artik temel altyapilar konusunda kayda deger hiçbir eksigimiz kalmadi. Önümüzdeki Cuma günü açilisini yapacagimiz 1915 Çanakkale Köprüsü, bu eser ve hizmet zincirinin altin haklarindan biri olacaktir. Yatirim tutari 2 buçuk milyar Euro olan bu proje teknik özellikleri ve bölgenin ulasimina saglayacagi katki ile ülkemiz adina iftihar verici bir eserdir. Çanakkale Savasi’mizin ve sehitlerimizin hatiralarini yansitan nice sembollere sahip bu eseri de diger pek çok projemiz gibi yap islet devret modeliyle hayata geçirdik. Dünyanin dört bir yanindan bu modeli incelemek ve kendilerine uyarlamak için ülkemize gelenler var. Gerçi ülkemizde bu modelin ne anlama geldigini, Türkiye’nin kalkinmasina, büyümesine , gelismesine nasil katki yaptigini hala anlayamayanlar da var. Hamdolsun milletimiz, ortaya çikan eserlerden ne yaptigimizi, niçin yaptigimizi görüyor, biliyor, takdir ediyor. Cuma günü köprünün açilis programinda yap islet devret modeliyle ülkemize kazandirdigimiz eserlerin söyle derli toplu bir degerlendirmesini yaparak duymak isteyen kulaklarin, görmek isteyen gözlerin huzuruna getirecegiz" açiklamasinda bulundu.

"Tarihin tozlu raflarina kaldirana kadar mücadelemiz bitmeyecektir"

Savunma sanayi alaninda önemli basarilar ortaya konuldugunu kaydeden Erdogan," Savunma sanayiinde yillarca ortaya çikan ürünlerde yürütülen projelerle, gösterilen gayretlerle dalga geçenler, yapilan isleri engellemek için her yola basvuranlarla mücadele ettik. Sakarya’daki tank paleti fabrikasi üzerinden kendi ülkesine, kendi ordusuna, kendi savunma sanayine etmedik hakareti birakmayanlari biz unutmadik. Bugün herkesin pesinde kostugu insansiz hava araçlarimizla ilgili çalismalari küçümsemek, itibarsizlasmak, gömmek için ugrasanlarin aslinda çapsiz siyaset degil, alenen ülkeye ve vatana ihanet pesinde olduklarini artik daha iyi anliyoruz. Kendi uçagimizi, silahimizi, mühimmatimizi, kendi motorumuzu, kendi otomobilimizi, kendi yazilimlarimizi gelistirmemizi engelleyen zihniyetin bir kez daha ülkemize ayni kötülügü yapmasina müsaade etmeyecegiz. Diplomatik ve siyasi gücün gerisindeki ekonomik ve askeri dayanagi göremeyecek kadar hayatta gerçeklerden dünyadan bir haber bir habis anlayisi tarihin tozlu raflarina kaldirana kadar mücadelemiz bitmeyecektir" dedi.



Erdogan, "Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada genisleyen etki alaninin insanlarin günlük hayati ve refahi üzerindeki olumlu neticelerini almaya basladikça ülkemize kazandirdigimiz genis vizyonun önemi daha iyi anlasilacaktir. Irak’tan Suriye’ye Libya’dan dogu Akdeniz’e Ege’den Balkanlar’a Karadeniz’den Kafkasya’ya Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar uzanan genis bir cografyada Türkiye’nin yükselen yildizi konusulurken bizim de kendimizi buna göre hazirlamamiz gerekiyor. Kendi potansiyelinin, gücünün, imkanlarinin önündeki firsatlarin farkinda olmayan bir ülke, büyük hedeflere dogru yol yürümeyi sürdüremez. Cumhuriyetimizin kurulusunun yüzüncü yili olan 2023, diger pek çok hususla birlikte iste bu hakikatin de tüm boyutlariyla enine, boyuna konusulmasina, tartisilmasina vesile teskil edecektir. Bu konuda her kesimden özellikle de dünyayi takip eden gençlerimizden katki bekliyoruz. Gelin kazanimlariyla ve firsatlariyla 2023‘ü tarihimizin en sanli yapraklarindan biri haline hep birlikte getirelim" diye konustu.



Egitim ve sagligin önceliklerinin en basinda yer aldigini kaydeden Erdogan, dün 14 Mart Tip Bayrami vesilesiyle saglik çalisanlariyla bir araya geldigini ve kendilerine müjdeler verildigi söyleyen Erdogan, "Saglik çalisanlarina yönelik siddetin önüne geçilmesi ev özlük haklarinin gelistirilmesi basta olmak üzere verdigimiz müjdelerin bu meslek mensuplarina hayirli olmasini diliyorum. Egitim konusunda da çok önemli yeni adimlar atiyoruz. Hamdolsun, egitimin tüm kademelerinde okullasma oranlarini yüzde 90’larin üzerine çikardik" dedi.



"Bin yeni anaokulunu ve 40 bin yeni anasinifini hizmete almayi hedefliyoruz"

Egitime katilan ögrenci sayisinda devasa artis saglandigini belirten Erdogan, derslik sayisina ögrenci sayisini ve ögretmen basina ögrenci sayisini çok daha iyi noktaya getirdiklerini bildirdi. Erdogan, ”Simdi sira okul öncesi egitimin yayginlasmasina geldi. Okullasma oranini 3-5 yas araliginda da OECD ortalamasina yaklastirmak için 2022 yilinda 3 bin yeni anaokulunu ve 40 bin yeni anasinifini hizmete almayi hedefliyoruz. Kisa sürede, 93 yeni anaokulu, ve 7 bin 500 anasinifini açtik. 5 yas gurubundaki okullasma oranini yüzde 78’den yüzde 90’a çikardik. Bugüne kadar 216 anaokulunun ihalesini tamamladik. 2 bin 133 anaokulunu ise yatirim programina aldik. Insallah yil sonuna kadar 3 bin anaokulunun tamamini yapacagiz. Burada da aslan payini 1000 anaokulu ile Istanbul’a veriyoruz. Böylece okul öncesinden yüksekögretime kadar firsat esitliginde önemli bir asamayi daha geçmis olacagiz. Bu konuda özel egitim alan, özel çocuklarimizi da unutmadik. Daha önceden sadece 28 ilimizde 52 özel egitim anaokulu bulunurken bu sayisi hamdolsun su anda 81 ilde 135 anaokuluna ulastirdik. Artik, özel egitim anaokulu olmayan hiçbir ilimiz kalmadi. Bu yil sonuna kadar 165 yeni özel egitim anaokulunu yaparak bu sayiyi 6 kat artirmak suretiyle 300’e yükseltecegiz" dedi.



Çiftçilere müjdeler veren Erdogan, "Diger yandan çiftçilerimize, sulama, enerji, ve kredi konusunda 2 önemli müjdemiz var;

Ilk olarak ülkemiz tarimini, su ile bereketlendirerek, daha üst seviyelere çikarmak için baraji ve göleti tamamlanmis tarimsal alanlardaki sulama tesislerini hizla bitirerek milli ekonomiye kazandiracagiz. Böylece 830 bin hektar alanin daha modern sistemlerle sulanmasini temin ederek üreticilerimize yillik yaklasik 41 milyar lira gelir artisi saglayacagiz. Özellikle açik sistemden kapali sisteme süratle geçecegiz. Agirlikli bir çok yerde barajlarimiz, enerji, baglantili olsa da buralarda yapacagimiz projelendirmelerle sulama sistemlerine geçmenin adimlarini atacagiz. Ikinci müjdemiz, çiftçilerimiz tarimsal sulamada kullanacaklari enerjiyi, daha uygun maliyetlerle temin etmelerine yöneliktir. Türkiye’nin toplam kurulu gücünün yüzde 53’ü hidroelektrik, rüzgar, günes, jeotermal, biyokütle gibi yenilebilir kaynaklardan olusmaktadir. Özellikle ülkemizin ciddi potansiyele sahip oldugu günesten elektrik üretimine yönelik çok büyük yatirimlar yaptik, yapmayi sürdürüyoruz. Bugün hangi sehrimize giderseniz gidin geçtiginiz yollarin çevresinde günes enerjisi tarlalarini, çati üstü sistemlerini görürsünüz. Küresel enerji fiyatlarindaki dalgalanmalar sebebi ile elektrik maliyetlerinde yasana artislarin çiftçilerimizi sulama birliklerimizi, kooperatiflerimizi zorladigini biliyoruz. Her ne kadar elektrik de KDV indirimiyle çiftçilerimizin maliyetlerinde bir parça azalma sagladiysak da soruna daha kökten çözümler bulmamiz gerektigini farkindayiz. Günesten elektrik enerjisi üreten tesislere zaten ciddi bir destek veriyoruz. Bu destegi çiftçilerimize yönelik olarak daha da artiyoruz. Özelikle saglayacagimiz finansman kolayliklariyla sulama faaliyetlerinde günesten elde edilen elektrigin payini hizla artirmayi planliyoruz. Tarim alanlarindaki sulama imkanlari genisledigi için üretim artarken azalan elektrik maliyetleri sebebi ile çiftçilerimizin gelirleri de artacaktir. Tüketicilerin kendi elektrik ihtiyaçlarini karsilayacak tesisleri kurabilmelerini kolaylastirmak için belediyeler, sanayi tesisleri ve tarimsal sulama abonelerinin sözlesme güçlerinin iki katina kadar lisansiz üretim tesisi kurabilmelerine imkan sagladik. Meskenler için de vergi istisnasina tabi kurulu güç rakamini 10 kilovat saatten 25 kilovat saate çikardik. Amacimiz her alanda enerji maliyetlerini düsürecek çalismalarin önünü açmaktir. Bu adimlar ayni zamanda Paris iklim anlasmasi kapsaminda hayata geçirmemiz gereken yapisal degisimlere katki saglayacak, enerji arz güvenligimizi güçlendirecektir. Çiftçilerimize üçüncü müjdemiz hazine faiz destekli kredilerin üst limitini yükseltiyoruz. Böylece çiftçilerimizin finansmana erisimini de kolaylastiriyoruz. Hazine ve Maliye Bakanligimiz basta olmak üzere tüm kurumlarimiz bu süreçleri yakindan takip ederek neticelendirecektir. Sulama, enerji, ve kredi konusunda attigimiz bu adimlarin çiftçilerimize hayirli olmasini diliyorum" ifadelerini kullandi.

" Türkiye’nin bir asirdir mücadelesini verdigi gelismislik, kalkinmislik, refah seviyesinin tam kiyisinda bulunuyoruz"

Erdogan, vatandaslara çagrida bulunarak "Ülkemizdeki her kesimin isini kolaylastirmaya, refahini artirmaya, gelecegini güvence altina almaya yönelik çalismalari kesintisiz sürdürüyoruz. Bu vesile ile milletimden çogu yalan yanlis bilgilere dayali söylentilerle panige kapilmamasini, devletine güvenmesini, ülkesini gücünden emin olmasini tüm vaktini ve enerjisini çalismaya, üretmeye hasletmesini istiyorum. Hayat pahaliligi karsisinda her bir insanimizi korumak için bugüne kadar ücret artislarindan sosyal desteklere, vergi indirimlerine kadar pek çok tedbiri hayata geçirdik, geçiriyoruz. Bilhassa fiyatlamasi, küresel düzeyde yapilan petrol, dogalgaz, gida sektörünün kullandigi kimi malzemeler gibi ürünlerdeki artislarin insanimiza en az düzeyde yansitilmasi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Gelismis ülke vatandaslarinin dahi 2. Dünya Savasi’ndan beri görmedikleri, bilmedikleri, aliskin olmadiklari fiyat artisi enflasyonla, ürün kitligiyla karsi karsiya olduklari bir dönemde Türkiye yine olumlu yönde bunlarda ayrismaktadir. Sikintilarin elbette farkindayiz, asil odaklanmamiz, bakmamiz, yönelmemiz gereken yerin ülkemizin önünde duran firsatlar olduguna yürekten inaniyoruz. Kontrolü bizim elimizde olmayan sebeplerden kaynakli olumsuzluklari bir kenara birakacak olursak Türkiye’nin bir asirdir mücadelesini verdigi gelismislik, kalkinmislik, refah seviyesinin tam kiyisinda bulunuyoruz. Pek çok ülkenin henüz yeni yeni yöneldigi istihdami koruma ve gelistirme temelli politikalari biz 5 yildir kesintisiz uyguluyoruz. Fiyatlardaki dengesizlikler sebebi ile yasanan sorunlarin geçici oldugunu takip ettigimiz yatirim, istihdam, ihracat cari fazla, üretim yoluyla ülkemizi büyütme politikasinin bizi adim adim hedeflerimize yaklastirdigina yürekten inaniyorum. Sabredecegiz, çalisacagiz, üretecegiz, mücadele edecegiz, geri adim atmayacagiz. Hep ileriye daha ileriye gidecegiz ve insallah zafere de ulasacagiz" diye konustu.

Kaynak: İHA