Giresun'da Findigin Önemi Ve Gelecegi Tartisildi
Giresun Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlügü ve TÜBITAK Marmara Arastirma Merkezi (MAM) isbirligi ile “Ülkemizin Stratejik Ürünü Findik, Önemi ve Gelecegi” konulu panel düzenlendi.
Panelde açilis konusmasi yapan Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yilmaz Can, findiktan mamul katma degeri yüksek yeni gida ürünleri üretilmesi gerektigini belirtti.
Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Can, Yüksek Ögretim Kurumu (YÖK) tarafindan Giresun Üniversitesi’nin findikta ihtisas üniversitesi ilan edildigini belirterek, “Findik konusunda ihtisas payesi almis Giresun Üniversitesi olarak amacimiz birim alandan daha çok, daha kaliteli ve daha nitelikli findik elde edebilmektir. Bu baglamda sertifikali verimi yüksek findik fidani üretimi, Yaslanmis verimi düsük findik dikim alanlarinin yenilenmesi, daha yüksek verim için önem arz eden teraslama çalismalari gündemimizde yer bulacak hususlardan bazilaridir. Bir diger önemli amacimiz, hedefimiz findiktan mamul katma degeri yüksek yeni gida ürünleri yaninda çesitli ihtiyaçlarimiza cevap verecek yeni ürünler ve maddeler ortaya koyarak findigi bölgemiz ve ülkemiz için daha degerli kilabilmektir” dedi.
"Ülkemiz ve bölgenin findik üretiminde önemi ve yeri"
Giresun ve ülkemizin findik üretimindeki önemi ve yeri ile ilgili de bilgi veren Rektör Can, “Ülkemiz topraklarinda findik yetistiriciligi ilk önce Giresun topraklarinda baslamis sonra komsu iller Ordu, Trabzon ve Samsun’a daha sonra da Düzce ve Sakarya’ya yayilmistir. Ülkemizde findik tarimi yapilan alanlarin yüzde 75’i, toplam üretimin de yüzde 70’i Orta ve Dogu Karadeniz Bölgesi’nde yogunlasmaktadir. Ülkemizde yillik findik üretimi ortalama 650 bin ton civarinda olup dünya üretiminin yüzde 70’i ülkemiz tarafindan karsilanmaktadir. Findik ihracatindan 2019 yilinda 2.6 milyar dolar, 2020 yilinda ise 2 milyar dolar döviz girdisi saglanmistir. Halen Giresun’da toplam tarim alanlarinin yüzde 71’inde findik tarimi gerçeklestirilmektedir. Giresun ilindeki bitkisel üretimin yüzde 85’ini findik olusturmaktadir, bitkisel üretimden elde edilen toplam gelirlerin yüzde 90’i findiga dayanmaktadir” seklinde konustu.
"Findikta aflatoksinle mücadele"
Findikta aflatoksinler ve alinmasi gereken önlemlerle ilgili konusma yapan TÜBITAK MAM Yasam Bilimleri Proje Koordinatörü Dr. Hayrettin Özer ise, “Son yillarda aflatoksine bagli ihracat ürünlerinde yasanan sorun yüzde 1 civarina düstü. Ancak buna ragmen aflatoksin sorununu görmezden gelemeyiz. Aflotoksin-findik iliskisine baktigimizda hasat öncesinden baslatip hasat sonrasi asamalarda mücadeleye devam etmemiz gerekiyor. Hasat öncesinde olumsuz çevre kosullari, yanlis tarim uygulamalarinin aflatoksin riskini artirdigini görüyoruz. Burada önemli olan iyi tarim uygulamalarinin yapilabilmesidir. Aflatoksine hasat öncesinde özellikle kuraklik stresi, ekim sikligi, yabanci otlar, besleme stresi ve böcek istilalarini neden olabiliyor. Hasat sirasinda ise, erken hasat, uygun olmayan hasat yöntemi, findigin toprakla temasi çürümüs maddelerden ve yabanci otlardan ayristirilmamasi da aflatoksin riskini artirmaktadir. Hasat sonrasi riski artiran nedenlere baktigimizda da kurutmada geçime, yeterli olmayan kurutma, kurutmada toprakla temas, kurumus findigin nem almasi, ayiklama ve siniflandirma olarak siralayabiliriz. Bunlari önlemek aflatoksin riskini azaltan konularin basinda gelmektedir” ifadelerini kullandi.
Yapilan açilis konusmalarinin ardindan, "Findigin Önemi ve Gelecegi" panelinin oturumlari gerçeklestirildi.