Prof. Dr. Tufan Tükek'ten Enfeksiyon Açiklamasi Açiklamasi 'Aralik Ve Ocak Gibi Yogunlugu Daha Fazla Görüyoruz'
Soguk havalarin etkisini arttirmasiyla üst solunum yolu enfeksiyonlarinda yasanan artisi degerlendiren Istanbul Tip Fakültesi Dekani Prof. Dr. Tufan Tükek, "Hastaneye, yogun bakima yatmasi gereken çocuk sayisinda bir artis var. Basvurular çocuklarda, yetiskinlerde bir miktar artti ama öyle asiri bir yogunluktan bahsedemeyiz. Biz aralik, ocak gibi bu yogunlugu daha fazla görüyoruz. Korona virüs de panik yapacak düzeyde degil” dedi.
Soguk havalarin etkisini arttirmasiyla üst solunum yolu enfeksiyonlarinda artis yasaniyor. Öksürük, ates, bogaz agrisi, halsizlik, bas agrisi gibi sikayetlerle çok sayida vatandas hastanelerin yolunu tutarken uzmanlar grip (influenza) basta olmak üzere RSV, Covid-19, metapnömovirüs ile rinovirüslerin benzer sikayetlere neden oldugunu ifade ediyor. Istanbul Üniversitesi-Istanbul Tip Fakültesi Dekani Prof. Dr. Tufan Tükek de Covid-19 ve üst solunum yolu hastaliklarina iliskin açiklamalarda bulundu.
“Yogun bakima yatmasi gereken çocuk sayisinda bir artis var”
Üst solunum yolu rahatsizliklari nedeniyle çocuk polikliniklerinde yogunluk oldugunu belirten Istanbul Üniversitesi-Istanbul Tip Fakültesi Dekani Prof. Dr. Tufan Tükek, “Çocukluk çagi enfeksiyonlari havalarin sogumaya baslamasi eylül, ekim aylarinda okullarin açilmasiyla birlikte zaten artar. Su anda da en fazla yogunluk nerede derseniz çocukluk çagi hastaliklarinda, çocuk kliniklerinde. Gerçekten zatürre orani, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonu, bakildiginda hastaneye yatmasi gereken çocuk sayisinda bir artis var. Özellikle bunlarda da bir miktar agir seyretme, yogun bakima yatmasi gereken çocuk sayisinda bir artis var. Bunlar korona virüsle ilgili degil, mevsimsel hastaliklar, diger virüsler. Üst solunum yollari enfeksiyonlari adi altinda toplanan bir grup var ki bunlarin da agirlikli kismi viral enfeksiyonlar. Bunlarin içinde influenza tabi bizi en çok yoran, ugrastiran bunun disinda parainfluenza diye baska bir virüs var. Adenovirüs, rinovirüs, RSV ( Respiratuvar Sinsityal Virüs), ekovirüs o kadar çok ki bunlarin hepsi saymakla bitmeyebilir. Bunlar üst solunum yolu enfeksiyonuyla baslayip alt solunum yolu enfeksiyonuna zatürreye çeviren ve hastaligin tedavisinde artik yatarak tedavi etmemiz gereken grup bunlar. Üzerine bakteriyel enfeksiyon da eklendigi zaman bunlar zaten antibiyotik de gereken hastaliklar. Viral hastaliklarin seyrinde genellikle hiçbir zaman antibiyotik kullanmiyoruz sadece destek tedavileri yapiyoruz” dedi.
“Son 1-1,5 ayda beklemedigimiz farkli bir üst solunum yolu enfeksiyonu görüyoruz"
Pandemi sonrasi maske kullaniminin azalmasiyla enfeksiyon rahatsizliklarinin arttigini ifade eden Prof. Dr. Tufan Tükek, “Eriskine baktigimiz zaman da son 1-1,5 ay kadar aslinda çok beklemedigimiz farkli bir üst solunum yolu enfeksiyonu oldugunu görüyoruz. Bunun neden olduguna baktigimiz zaman da birkaç virüsün su anda agirlikli oldugunu görüyoruz. Influenza dedigimiz grip virüsü agirlikli olarak aralik ayinda ortaya çikan bir virüs. Aralik, ocak gibi pikini tamamlar ve ikinci pikini de mart ayinda yapar ve biter gider. Ama su anda biraz erken basladi, influenza çok degil tek tük görüyoruz. Ama asil gördügümüz sey; su anda diger virüs enfeksiyonlari, hatta bunlarin birlikte olan formlarini görüyoruz. Ayni kiside semptomlar fazla oluyor, abartili semptomlar var. Maskeden dolayi birkaç senedir enfeksiyon geçirmedikleri için bu sene biraz sanki daha agir geçiyor gibi bir algiya kapiliyorlar. Su anda da ‘Öksürügüm hala geçmedi, bogaz agrim çok uzun sürdü’ tarzinda bir sürü söylentilerin dolastigini duyuyoruz. Hakikaten hastalarin öksürügü uzun sürüyor ama bunun tedavisi var. Aslinda söylendigi kadar olaganüstü bir durum yok, mevsimsel grip ve diger hastaliklarinda bir araya gelmesiyle su dönemde bir solunum yolu enfeksiyonu olan, hapsiran bogaz agrisi olan, öksüren bir sürü insan etrafimizda görüyoruz. Tabi kalabalik yerlerde olunca insan da çekiniyor. Su anda sunu söyleyebilirim; korona virüste bir miktar artis var ama o korkacagimiz düzeyde degil hala kontrol altinda. Çin’deki ve diger bölgelerdeki asiri çogalma tekrar bir mutant virüs olusturur mu ondan çekiniyoruz. Ama Omicron’dan sonra asilama ve hastaligi geçirmenin kazandirdigi immünitenin de getirdigi avantajla su anda birçok bölgede korona virüs bitme noktasina geldi. Bundan sonra tekrar kafayi kaldirir mi aslinda çok beklemiyoruz ama tabi ki olacak öksürük, aksirik, bogaz agrisi seklinde olacaktir” ifadelerini kullandi.
“Endise verecek düzeyde hastanelerde yogunluk oldugunu söyleyemeyiz”
Enfeksiyon vakalarinin poliklinik ve acillerde hareketlilige neden olmasiyla ilgili konusan Prof. Dr. Tükek, “Abartildigi kadar degil, çocuk aciller biraz yogun, çocuk klinikleri yogun. Birçok hastaligin bir araya gelmesiyle tabi korona virüs de hafizalarimizda hala tazeyken insanlar biraz panik oluyor, hastanelere basvuruyor. Su anda çok fazla endise verecek düzeyde hastanelerde özellikle acillerde yogunluk oldugunu söyleyemeyiz. Ayni yogunlugun daha fazlasini aslinda geçtigimiz dönemlerde görüyorduk. Su anda öyle ciddi bir tehdit altinda oldugumuzu söylemeyiz zaten 1 ay da geçti. Bundan sonra bir miktar korona virüs ve influenzada bir artis olacak, onu da bekliyoruz zaten” derken Saglik Bakani Fahrettin Koca’nin tek bir kit ile influenza A, influenza B, Covid-19 ve RSV’ye bakilacagini açiklamasiyla ilgili ise “Biz de zaten böyle bir kit olursa çok iyi olur diye düsünüyorduk. Neden, çünkü hasta geliyor korona virüs testi yapiyorsunuz çogunlukla negatif çikiyor bu kisiler baska virüs enfeksiyonu ama ne ” dedi.
“Velilere çok daha önemli is düsüyor”
Çocuklarda artan solunum yolu rahatsizliklarina yönelik tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Tükek sözlerini söyle sürdürdü: “Korona virüsten çiktigimiz için aileler endise ediyor dogal olarak okullarda kalabalik ortamlarda çok hizla yayilan da bir virüs. Çocuklar karsi karsiya gelse, birbirine sarilsa bulastirabilirler. Dolayisiyla böyle devamsizliklar olacaktir tabi Milli Egitim Bakanligi buna yönelik tedbir almistir. Immün sistemi, beslenmesi iyi olan herhangi bir kronik rahatsizligi olmayan çocuklar nispeten zaten ayakta atlatiyorlar. Dolayisiyla onlarin birkaç gün istirahat etmesi, sivilarini almalari, soguktan kendilerini korumalari, hijyene dikkat etmeleri zaten bunlar yeterli. Kronik hastaligi olan grup Allah’tan çocukluk çaginda çok fazla yok ama rahatsizligi olan bu gruba biraz daha özel dikkat edilmesi gerekiyor. Velilere çok daha önemli is düsüyor. Bize basvurular çocuklarda, yetiskinlerde bir miktar artti. Ama öyle asiri bir yogunluktan bahsedemeyiz. Etraf hastanelerde de ayni sekilde bu döneme özgü bir yogunluk var daha da artacaktir. Biz aralik ocak gibi bu yogunlugu daha fazla görüyoruz. Özellikle gribal enfeksiyon dedigimiz dönemde ama su anda öyle panik yapacak düzeyde degil”
“Asiri vitamin almanin hiçbir faydasi yok, zarari var”
Bilinçsiz takviye gida, bitkisel çay ve antibiyotik tüketimi ile ilgili uyaran Prof. Dr. Tükek açiklamalarina söyle devam etti:
“Önerilen hekim kontrolü, saglikçi otoritenin kontrolü altinda bu tip seylerin kullanilmasi çünkü bizim disaridan tavsiye üzerine kullanilan bitkisel çaylardan zehirlenip karaciger ve böbrek yetmezligine giren çok hastamiz var. Biz bilmediginiz, daha önce kullanmadiginiz, test edilmemis hiçbir sekilde garanti altina alinmamis hiçbir bitki çayini, bitkisel seyleri kullanmayin diyoruz. Bitkisel oldugu imajiyla bir miktar güven oluyor ama hayir, güvende olmamalari gerekiyor çünkü en fazla toksin bitkilerde var. Takviye edici gidalar, eskiden beri bilinen kullanilan tabi faydasi ispatlanmis gidalar var onlari bu dönemlerde tüketmek faydali olabilir. Asiri vitamin almanin hiçbir faydasi yok, zarari var çünkü toksik etkileri var. Hastaligin hemen baslangicinda antibiyotik verirseniz sizin vücudunuzdaki yararli bakterileri de öldürmüs olacaginiz için aslinda vücudu tamamen savunmasiz birakmis oluyorsunuz. Enfeksiyon etkeni virüse karsi bunun hiçbir faydasi olmuyor. Dolayisiyla mutlaka bir saglikçinin gözetiminde antibiyotik kullanmak gerekiyor”
Kaynak: İHA
“Yogun bakima yatmasi gereken çocuk sayisinda bir artis var”
Üst solunum yolu rahatsizliklari nedeniyle çocuk polikliniklerinde yogunluk oldugunu belirten Istanbul Üniversitesi-Istanbul Tip Fakültesi Dekani Prof. Dr. Tufan Tükek, “Çocukluk çagi enfeksiyonlari havalarin sogumaya baslamasi eylül, ekim aylarinda okullarin açilmasiyla birlikte zaten artar. Su anda da en fazla yogunluk nerede derseniz çocukluk çagi hastaliklarinda, çocuk kliniklerinde. Gerçekten zatürre orani, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonu, bakildiginda hastaneye yatmasi gereken çocuk sayisinda bir artis var. Özellikle bunlarda da bir miktar agir seyretme, yogun bakima yatmasi gereken çocuk sayisinda bir artis var. Bunlar korona virüsle ilgili degil, mevsimsel hastaliklar, diger virüsler. Üst solunum yollari enfeksiyonlari adi altinda toplanan bir grup var ki bunlarin da agirlikli kismi viral enfeksiyonlar. Bunlarin içinde influenza tabi bizi en çok yoran, ugrastiran bunun disinda parainfluenza diye baska bir virüs var. Adenovirüs, rinovirüs, RSV ( Respiratuvar Sinsityal Virüs), ekovirüs o kadar çok ki bunlarin hepsi saymakla bitmeyebilir. Bunlar üst solunum yolu enfeksiyonuyla baslayip alt solunum yolu enfeksiyonuna zatürreye çeviren ve hastaligin tedavisinde artik yatarak tedavi etmemiz gereken grup bunlar. Üzerine bakteriyel enfeksiyon da eklendigi zaman bunlar zaten antibiyotik de gereken hastaliklar. Viral hastaliklarin seyrinde genellikle hiçbir zaman antibiyotik kullanmiyoruz sadece destek tedavileri yapiyoruz” dedi.
“Son 1-1,5 ayda beklemedigimiz farkli bir üst solunum yolu enfeksiyonu görüyoruz"
Pandemi sonrasi maske kullaniminin azalmasiyla enfeksiyon rahatsizliklarinin arttigini ifade eden Prof. Dr. Tufan Tükek, “Eriskine baktigimiz zaman da son 1-1,5 ay kadar aslinda çok beklemedigimiz farkli bir üst solunum yolu enfeksiyonu oldugunu görüyoruz. Bunun neden olduguna baktigimiz zaman da birkaç virüsün su anda agirlikli oldugunu görüyoruz. Influenza dedigimiz grip virüsü agirlikli olarak aralik ayinda ortaya çikan bir virüs. Aralik, ocak gibi pikini tamamlar ve ikinci pikini de mart ayinda yapar ve biter gider. Ama su anda biraz erken basladi, influenza çok degil tek tük görüyoruz. Ama asil gördügümüz sey; su anda diger virüs enfeksiyonlari, hatta bunlarin birlikte olan formlarini görüyoruz. Ayni kiside semptomlar fazla oluyor, abartili semptomlar var. Maskeden dolayi birkaç senedir enfeksiyon geçirmedikleri için bu sene biraz sanki daha agir geçiyor gibi bir algiya kapiliyorlar. Su anda da ‘Öksürügüm hala geçmedi, bogaz agrim çok uzun sürdü’ tarzinda bir sürü söylentilerin dolastigini duyuyoruz. Hakikaten hastalarin öksürügü uzun sürüyor ama bunun tedavisi var. Aslinda söylendigi kadar olaganüstü bir durum yok, mevsimsel grip ve diger hastaliklarinda bir araya gelmesiyle su dönemde bir solunum yolu enfeksiyonu olan, hapsiran bogaz agrisi olan, öksüren bir sürü insan etrafimizda görüyoruz. Tabi kalabalik yerlerde olunca insan da çekiniyor. Su anda sunu söyleyebilirim; korona virüste bir miktar artis var ama o korkacagimiz düzeyde degil hala kontrol altinda. Çin’deki ve diger bölgelerdeki asiri çogalma tekrar bir mutant virüs olusturur mu ondan çekiniyoruz. Ama Omicron’dan sonra asilama ve hastaligi geçirmenin kazandirdigi immünitenin de getirdigi avantajla su anda birçok bölgede korona virüs bitme noktasina geldi. Bundan sonra tekrar kafayi kaldirir mi aslinda çok beklemiyoruz ama tabi ki olacak öksürük, aksirik, bogaz agrisi seklinde olacaktir” ifadelerini kullandi.
“Endise verecek düzeyde hastanelerde yogunluk oldugunu söyleyemeyiz”
Enfeksiyon vakalarinin poliklinik ve acillerde hareketlilige neden olmasiyla ilgili konusan Prof. Dr. Tükek, “Abartildigi kadar degil, çocuk aciller biraz yogun, çocuk klinikleri yogun. Birçok hastaligin bir araya gelmesiyle tabi korona virüs de hafizalarimizda hala tazeyken insanlar biraz panik oluyor, hastanelere basvuruyor. Su anda çok fazla endise verecek düzeyde hastanelerde özellikle acillerde yogunluk oldugunu söyleyemeyiz. Ayni yogunlugun daha fazlasini aslinda geçtigimiz dönemlerde görüyorduk. Su anda öyle ciddi bir tehdit altinda oldugumuzu söylemeyiz zaten 1 ay da geçti. Bundan sonra bir miktar korona virüs ve influenzada bir artis olacak, onu da bekliyoruz zaten” derken Saglik Bakani Fahrettin Koca’nin tek bir kit ile influenza A, influenza B, Covid-19 ve RSV’ye bakilacagini açiklamasiyla ilgili ise “Biz de zaten böyle bir kit olursa çok iyi olur diye düsünüyorduk. Neden, çünkü hasta geliyor korona virüs testi yapiyorsunuz çogunlukla negatif çikiyor bu kisiler baska virüs enfeksiyonu ama ne ” dedi.
“Velilere çok daha önemli is düsüyor”
Çocuklarda artan solunum yolu rahatsizliklarina yönelik tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Tükek sözlerini söyle sürdürdü: “Korona virüsten çiktigimiz için aileler endise ediyor dogal olarak okullarda kalabalik ortamlarda çok hizla yayilan da bir virüs. Çocuklar karsi karsiya gelse, birbirine sarilsa bulastirabilirler. Dolayisiyla böyle devamsizliklar olacaktir tabi Milli Egitim Bakanligi buna yönelik tedbir almistir. Immün sistemi, beslenmesi iyi olan herhangi bir kronik rahatsizligi olmayan çocuklar nispeten zaten ayakta atlatiyorlar. Dolayisiyla onlarin birkaç gün istirahat etmesi, sivilarini almalari, soguktan kendilerini korumalari, hijyene dikkat etmeleri zaten bunlar yeterli. Kronik hastaligi olan grup Allah’tan çocukluk çaginda çok fazla yok ama rahatsizligi olan bu gruba biraz daha özel dikkat edilmesi gerekiyor. Velilere çok daha önemli is düsüyor. Bize basvurular çocuklarda, yetiskinlerde bir miktar artti. Ama öyle asiri bir yogunluktan bahsedemeyiz. Etraf hastanelerde de ayni sekilde bu döneme özgü bir yogunluk var daha da artacaktir. Biz aralik ocak gibi bu yogunlugu daha fazla görüyoruz. Özellikle gribal enfeksiyon dedigimiz dönemde ama su anda öyle panik yapacak düzeyde degil”
“Asiri vitamin almanin hiçbir faydasi yok, zarari var”
Bilinçsiz takviye gida, bitkisel çay ve antibiyotik tüketimi ile ilgili uyaran Prof. Dr. Tükek açiklamalarina söyle devam etti:
“Önerilen hekim kontrolü, saglikçi otoritenin kontrolü altinda bu tip seylerin kullanilmasi çünkü bizim disaridan tavsiye üzerine kullanilan bitkisel çaylardan zehirlenip karaciger ve böbrek yetmezligine giren çok hastamiz var. Biz bilmediginiz, daha önce kullanmadiginiz, test edilmemis hiçbir sekilde garanti altina alinmamis hiçbir bitki çayini, bitkisel seyleri kullanmayin diyoruz. Bitkisel oldugu imajiyla bir miktar güven oluyor ama hayir, güvende olmamalari gerekiyor çünkü en fazla toksin bitkilerde var. Takviye edici gidalar, eskiden beri bilinen kullanilan tabi faydasi ispatlanmis gidalar var onlari bu dönemlerde tüketmek faydali olabilir. Asiri vitamin almanin hiçbir faydasi yok, zarari var çünkü toksik etkileri var. Hastaligin hemen baslangicinda antibiyotik verirseniz sizin vücudunuzdaki yararli bakterileri de öldürmüs olacaginiz için aslinda vücudu tamamen savunmasiz birakmis oluyorsunuz. Enfeksiyon etkeni virüse karsi bunun hiçbir faydasi olmuyor. Dolayisiyla mutlaka bir saglikçinin gözetiminde antibiyotik kullanmak gerekiyor”