Down Sendromlu Yunus Emre, Ögretmenin Fedakarligiyla Yeniden Hayata Tutundu
Kastamonu’da ailesinin, özel egitim kurumuna göndermek istedigi 8 yasindaki down sendromlu Yunus Emre, sinif ögretmeninin büyük fedakarligi sayesinde hayata yeniden tutundu.
“Bir ögrenci okulunu ve ögretmenini severse derslere de severek katilir”
18 mevcudu olan sinifinda Türkiye’de misafir olarak bulunan 6 ögrencinin yani sira, ögrenme güçlügü çeken ögrenciler ile down sendromlu Yunus Emre’nin de bulundugunu kaydeden Aliye Naharoglu, “Farklilastirilmis egitim ve ögretim yöntemiyle bütün ögrencilerimi bireysel farkliliklarina göre egitim faaliyetlerimi yürütüyorum. Bir ögrenci okulunu ve ögretmenini severse derslere de severek katilir. Derslerde daha aktif olur ve kendisine özgüveni gelir. Özellikle Yunus Emre’den bahsetmek istiyorum. Yunus Emre özel bir ögrenci. Yunus Emre sinifimiza gelmeden önce ögrencilerime ve velilerime bilgilendirme çalismalari yaptim. Velilerim ve ögrencilerim Yunus Emre’yi çok güzel bir sekilde karsiladilar. Özel ögrencilerin özellikleri iler akranlari ile beraber egitim ve ögretim faaliyetlerine katilmalarinin büyük önem arz ettigini vurgulamak istiyorum. Özel ögrenme güçlügü çeken ögrenciler ve özel çocuklarin akranlari ile beraber egitim ve ögretime katilmasi, akranlari ile birlikte topluma adapte olmasi çok önemlidir. Yunus Emre okula geldiginde çok sorunlari vardi. Uyumsuzluk problemleri vardi. Geçen sene okula ilk geldiginde onun uyum saglamasi için ögretmenler odasi hiç gitmedim. Yunus Emre ile vakit geçirdim. Teneffüse bahçeye beraber çiktik. Bahçede arkadaslari ile iletisimini sagladim. Diger siniftaki ögrenciler ve ögretmenleri ile konusarak Yunus Emre’ye ne sekilde yaklasmalari gerektigini açikladim. Yunus Emre’ye sadece benim sinif degil tüm okul kucak açti. Birlik ve beraberlik içerisinde Yunus Emre’de çok büyük ilerlemeler kat ettik” dedi.
“Her seyin basi gerçekten sevgi, sevgi tüm engelleri asiyor”
Yunus Emre’nin okuma ve yazmaya siniftaki diger ögrencilerle ayni anda geçtigine dikkat çeken Aliye Naharoglu, “Sinifimizda yaptigimiz hiçbir etkinligimizden geri kalmadi. Sosyal programlarimizda ve ekstra diger tüm programlarimiza da yunus Emre’yi getirdik. Ailesi ilk basta çocuklarinin uyum sorunu olabilecegi yönünde endiseleri vardi. Çocuklarinin sinifimizda olmasini istemedi. Mahcup olduklarini belirterek sosyal etkinliklere katmamamizi istediler. Bana çok yoruldugumu söylediler. Ama tüm faaliyetlerimize Yunus Emre’yi katmaktan geri durmadim. Sosyal etkinliklerimize katmamizla birlikte Yunus Emre’nin davranislarinda ciddi degismeler olmaya basladi.
Yunus Emre simdi dersimize daha çok katilim sag. Artik uyumsuzluk göstermiyor. Bu durumu sevgi ile yendik. Bu durumu empati ile yendik. Tüm ögrencilerimle birlikte Yunus Emre’yi kucakladik. Simdi tüm ögrencilerim Yunus Emre ile oturmak için adeta birbiriyle yarisiyor. Her seyin basi gerçekten sevgi. Sevgi tüm engelleri asiyor. Tüm insanliga sevgi ile yaklasmaliyiz. Sevginin açamayacagi kapi yoktur” diye konustu.
“Sifir atik projesini destekliyoruz ve ders materyallerimizi kullanilmayan esyalardan yapiyoruz”
Okulda sifir atik projesine de büyük önem verdiklerini ve ders materyallerini kullanilmayan esyalardan yaptiklarinin altini çizen Naharoglu, “Ders sirasinda kullandigimiz materyalleri ögrencilerimizle birlikte hazirliyoruz. Çocuklarimizi daha aktif hale getirmek için serbest etkinlikler dersinde veya teneffüslerde akilli zeka oyunlari kösesi kurduk. Çocuklarimizi akil ve zeka oyunlarimizla daha aktif hale getiriyoruz. Birlik ve beraberliklerini arttiriyoruz. Yunus Emre’ye özellikle daha fazla sorumluluk veriyoruz. Mesela sinifimiza 2 tane balik aldik. Her sabah Yunus Emre baliklari besliyor. Yunus Emre nöbetçi oldugu zamanlar sinifimizdaki çiçekleri suluyor. Yunus Emre’yi hiçbir görevden mahrum birakmiyoruz. Bireysel özelliklerine göre görevler veriyoruz” seklinde konustu.
Yunus Emre’yi sevdigini ve kendisinin saçlari ile oynadigini kaydeden ögrencilerden Merve ise Yunus Emre’nin yaninda oturmak istedigini, kendisiyle beslenmesini paylastigini ve oyunlar oynadiklarini ifade etti.
Ögrencilerden Irem Kaya ise Yunus Emre’yi çok sevdigini, beslenmelerini karsilikli paylastiklarini ve birlikte oyunlar oynadiklarini aktardi.