1,5 Milyon Yeni HIV Vakasi Dünyayi Tehdit Ediyor
Bugüne kadar 40 milyon kisinin ölümüne sebep olan AIDS ile ilgili farkindaligi arttirmak adina 1 Aralik Dünya AIDS gününe özel açiklamalarda bulunan Prof. Dr. Kivanç Serefhanoglu, 2021 yilinda 650 bin kisinin HIV iliskili hastaliklar nedeniyle öldügünü ve bir yil içinde 1,5 milyon kisinin daha HIV virüsünü kaptigini dile getirdi.

“Türkiye’de de durum endise verici”
günümüzde dünyada toplam yaklasik 38,4 milyon kisinin HIV pozitif olduguna dikkat çeken Prof. Dr. Kivanç Serefhanoglu, “Bunlarin çogunun (2/3’ü) Afrika kitasinda oldugunu belirterek, “Ülkemizde ise vakalarin bildirilmeye baslandigi 1985 yilindan 2021 yilina kadar toplam yaklasik 33.000 HIV pozitif kisi tespit edildi. 2021 yilinda 3000 yeni vaka belirlendi. Saglik Bakanliginin verilerine göre ülkemizde hastalik trendindeki artis endise verici” dedi.
Ilaç tedavisinin uygulanabilir olmasina ragmen virüsün vücuttan tamamen atilamadiginin da altini çizen Prof. Dr. Kivanç Serefhanoglu, en iyi tedavinin virüsle hiç temas etmemek oldugunu belirtti.
HIV Enfeksiyonun ileri safhasi, AIDS
Prof. Dr. Kivanç Serefhanoglu, Türkçe açiliminin insan immunyetmezlik virüsü olan HIV hakkinda bilinmesi gerekenleri söyle anlatti, “Bagisiklik sistemini zayiflatan HIV virüsü, çesitli enfeksiyonlara, kanserlere ve romatizmal hastaliklara neden olur. HIV virüsü vücuda girdikten sonra yavas yavas, bagisiklik sistemini organize eden ve düzenleyen en önemli hücreleri, CD4 hücrelerinin sayisinin azalmasina neden olur. Tedavi edilmedigi takdirde, yillar içinde bagisiklik sistemini ileri derecede bozar. Enfeksiyonun ileri safhasi olan AIDS yani Edinilmis Bagisiklik Yetersizligi Sendromu olarak adlandirilan tablo meydana gelir” dedi.
“Enfeksiyonun evreleri kisiye göre degiskenlik gösteriyor”
HIV enfeksiyonunda belirtilerin enfeksiyonun evresine göre degistigine deginen Prof. Dr. Kivanç Serefhanoglu, virüsün vücuda girmesinden sonra ilk birkaç hafta içinde hiçbir belirti olmayabilecegi gibi ates, bas agrisi, cilt döküntüsü, bogaz agrisi grip belirtilerinin bas gösterebilecegine isaret etti. Serefhanoglu ayrica hastaligin, uzun yillar belirtisiz seyredebildigini ancak, tedavi edilmedigi takdirde ileri evrelerde lenf bezlerinde sisme, kilo kaybi, ates, ishal, çesitli kanserler, siddetli enfeksiyonlar ile seyrederek ölüme neden oldugunu söyledi.
Bulas yollarina dikkat, anne sütünden bebege geçiyor
Prof. Dr. Kivanç Serefhanoglu HIV’in kan, emzirme, semen ve vajinal sivilara temas ile bulastigini hatirlatarak, örnegin enfeksiyonu tasiyan bireyin kaniyla temas etmis enjektörün batmasi, kanin kisilerin göz veya agzina temasi ile bulasabilecegini dile getirdi. Kanin saglam cilde temasi ile enfeksiyonun bulasmayacagini belirten Prof. Dr. Serefhanoglu ancak HIV pozitif annenin sütünden emzirme ile bebegine bulasabilecegine dikkat çekti. Günümüzde virüsün en sik cinsel yol ile bulastigini söyleyen Serefhanoglu, “Gebelik sirasinda anneden rahim içindeki fetüse virüs geçebilir” diye bilgi verdi.
“Piercing ve dövme yaptirirken sterilizasyona dikkat edin”
Serefhanoglu, korunmasiz cinsel iliskinin yani sira HIV virüsünün bulasmasi için riskli eylemleri ise su sekilde siraladi: Ortak enjektör kullanilmasi, steril olmayan malzemelerle yapilan piercing dövme, saglik çalisanlarinda kaza ile enjektör batmasi, klamidya, bel soguklugu gibi çesitli cinsel yolla bulasan enfeksiyonlarin varligi
“Günlük olagan davranislar ile HIV virüsü bulasmaz”
Serefhanoglu, bulas yollarini bilmek kadar risk tasimayan günlük olagan davranislari da ögrenmenin toplum sagligi açisindan rahatlatici oldugunu belirttigi açiklasina söyle devam etti:
“Örnegin; yanak veya dudaktan öpüsmek, selamlasmak, ayni kaptan yemek, ortak tuvalet banyoyu kullanmak, maç yapmak, ayni kalemi veya bilgisayari kullanmak, ayni odada veya sirada oturmak, ayni tisörtü giymek gibi eylemler ile virüs bulasmaz. Bir diger önemli husus ise, HIV virüsüne etkili tedaviyi alan (antiretroviral tedavi-ART) ve virüsü baskilanmis kisiler cinsel iliski ile virüsü bulastirmaz. HIV virüsünün bulasmasini engellemek için cinsel iliskide prezervatif kullanilmasi sart ve önemlidir.”
“Kan testleri ile teshis ediliyor”
HIV enfeksiyonun teshisinde en sik antikor testlerinin kullanildigini söyleyen Serefhanoglu, virüsün vücuda girmesinden sonra 1 ay içinde genellikle antikorlarin olustugunu anlati. Ancak tespit edilememesi halinde testin 3 ay sonra tekrarlanmasi gerektigini vurguladigini hatirlatan Serefhanoglu, antikor testi pozitif olan bireylerin teshisin kesinlesmesi için çesitli dogrulama testlerinin yapilmasi gerektigini ifade etti.
Serefhanoglu, “Halk sagligi müdürlüklerince yapilan dogrulama testinin pozitif gelmesi sonrasinda kisi HIV pozitif tanisini almis olur” dedi.
“Ilaç tedavisi uygulaniyor ancak virüs vücuttan tamamen atilamiyor”
Serefhanoglu, antiretroviral (ARV) ilaçlar ile HIV hastaliginin tedavisinin yönetilebildigini ancak HIV virüsünü vücuttan tamamen atamadiginin altini çizdi. Bu ilaçlarin ancak bagisiklik sisteminin bozulmasini engelledigini ve iyilesmesini sagladigini kaydeden Serefhanoglu, günümüzde bu enfeksiyonun tedavisinde ilaçlarin çok etkili oldugunu söyleyerek, “Bireyler ilaç tedavilerine ömür boyu devam ettikleri takdirde saglikli ve kaliteli normal bir ömür sürerler. Bu tedaviler ile HIV artik diyabet tansiyon gibi kronik bir hastalik halini aldi. Önemli olan hastaligin ilerlemeden teshis edilmesi ve tedavinin düzenli olarak devam ettirilmesi” seklinde konustu.
