AYM Baskani Arslan Açiklamasi 'Anayasa Mahkemesi Ideoloji Yönlü Yaklasimdan Hak Yönlü Yaklasima Yönelmistir'
Anayasa Mahkemesi (AYM) Baskani Zühtü Arslan, "Son 10 yilda Anayasa Mahkemesi gerçekten ilk 50 yila hakim olan paradigmanin degismesine taniklik etmistir. Anayasa Mahkemesi ideoloji yönlü yaklasimdan hak yönlü yaklasima yönelmistir" dedi.

Anayasa Mahkemesi’nin temel görevinin, temel hak ve özgürlükleri korumak oldugunu belirten AYM Baskani Zühtü Arslan, "60 yildir Anayasa Mahkemesi kanunlarin Anayasa’ya uygunlugunun denetimini yapiyor. Fakat son 10 yildir bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlali iddiasiyla yaptiklari bireysel basvurulari inceliyor. Dolayisiyla Anayasa Mahkemesi’nin 60 yilinin ilk 50 yilini ve son 10 yilini ikiye ayirirsak yanlis olmaz. Bu sadece bireysel basvuru hakkiyla birlikte Anayasa Mahkemesi’nin görev alaninin genislemesinden dolayi degil, ayni zamanda mahkemenin dönüsümünden dolayi böyledir. Son 10 yilda Anayasa Mahkemesi gerçekten ilk 50 yila hakim olan paradigmanin degismesine taniklik etmistir. Anayasa Mahkemesi ideoloji yönlü yaklasimdan hak yönlü yaklasima yönelmistir. Anayasa mahkemelerinin temel görevi, temel hak ve özgürlükleri korumaktir. Anayasa Mahkemesi elbette anayasanin üstünlügünü saglamakla görevlidir ama son kertede vazifesi bireylerin özellikle devlet otoritesi karsisinda zayif olanlarin hak ve özgürlüklerini güvence altina almaktir" dedi.
"Anayasa Mahkemesi laikligi temel hak ve özgürlügünün tam karsisinda konumlandirmisti"
Eski dönemlerde yasanan ’basörtüsü’ konusuna deginen Arslan, "Aslinda AIHM Baskaninin yaptigi tespit olgusal olarak dogruydu. Çünkü Türkiye’de yakin zamana kadar bir basörtüsü meselesi vardi. Üniversitelerde basörtüsüyle egitim görmek yasakti. Maalesef Anayasa Mahkemesi de bu yasagi tahkim edici, mesrulastirici bir rol oynamisti. 1989 yilindan itibaren baslayan bu süreçte önce basörtüsünü serbest birakmaya yönelik bir kanun düzenlenmesi laiklige aykiri oldugundan ötürü iptal edilmisti. 2008 yilinda basörtüsüyle ilgili bir anayasa degisikligi yine Anayasa Mahkemesi tarafindan iptal edilmisti. Bütün bunlarin gerekçesi ideoloji eksenli bir yorumla yapilan laiklik ilkesiydi. Anayasa Mahkemesi laikligi temel hak ve özgürlügün tam karsisinda konumlandirmisti. Temel hak ve özgürlükler karsisinda laikligin yipratilmamasi gerektigini ifade etmisti. Hatta ifade tam da söyleydi, ’Laiklik ilkesi özgürlüklere kiydirilmayacak kadar degerli bir ilkedir’ denilmisti. Bu yaklasim yanlisti" ifadelerini kullandi.
"2014 yilinda basörtüsüyle ilgili verilen karar sadece Türkiye degil, dünya anayasa tarihinin en önemli kararlarindan birisidir"
Basörtüsüyle ilgili alinan kararin dünya anayasa tarihinin en önemli kararlarindan oldugunu söyleyen Arslan, "2014 yilinda basörtüsüyle ilgili verilen karar sadece Türkiye degil, dünya anayasa tarihinin en önemli kararlarindan birisidir. 11 Aralik 2013 tarihinde Ankara’da bir durusma yapiliyor. Bosanma davasinda basörtülü bir avukat durusma salonuna giriyor, hakim de diyor ki ’bas örtülü sekilde avukatlik yapamazsiniz.’ Avukatin basörtüsünün laiklik ilkesine aykiri olduguna dair kararlar varken, ’basörtüsüyle davaya bakamazsiniz’ diyor. Bu avukat Anayasa Mahkemesine bireysel basvuru olarak geliyor ve mahkeme çok önemli bir karar veriyor. O kararla birlikte Anayasa Mahkemesi hem laiklige olan bakis açisini bireysel basvuru zemininde radikal bir sekilde degistirmis oluyor. Hem de bireysel basvuruda basörtüsüyle ilgili dönüm noktasi olan bir karar verdi" seklinde konustu.
