Hakkari'de Uluslararasi Zap Havzasi Sempozyumu Hazirligi

Hakkari Üniversitesi ev sahipliginde 21-23 Ekim 2022 tarihinde “2. Uluslararasi Zap Havzasi Kültürel Miras ve Sözlü Gelenek Sempozyumu” düzenleniyor.

Hakkari'de Uluslararasi Zap Havzasi Sempozyumu Hazirligi
Hakkari Valiligi ve Hakkari Belediyesinin katkilariyla düzenlenecek sempozyum hakkinda açiklama yapan Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakis, “Insanligin en eski yerlesim yerlerinden biri olan Zap Havzasi, tarih boyunca Asur, Urartu, Med, Pers, Roma, Selçuklu ve Osmanli gibi çok önemli kültür ve medeniyete ev sahipligi yapmistir. VI. yüzyilin baslarindan itibaren bu topraklar Müslümanlarin yönetimi altina girmistir. Bununla beraber Hiristiyanlari/Yahudileri de barindiran bu havza, kardeslik ve hosgörünün önemli merkezlerinden biri olarak karsimiza çikar. Emevi, Abbasi, Selçuklu, Zengi, Eyyubi ve Osmanli devletleri döneminde kültür ve medeniyet alaninda önemli gelismeler kaydeden bölge, kültürel kimliginin insasini XII. yüzyildan itibaren bu havzada etkin olan Hakkâri, Bahdinan, Mahmudi, Soran ve Semdinan beylikleri döneminde gerçeklestirmistir. Önemli Islam kültür ve medeniyet merkezlerine yakin olmasi, bölgedeki yerel yöneticilerin cami, medrese, dergâh, tekke, zaviye, ribat, hankah gibi egitim ve kültürel kurumlarinin kurulmasi ve gelistirilmesi yönündeki destekleri; bölgede ilim, tasavvuf ve edebiyat alaninda önemli gelismelerin kaydedilmesinde etkin bir rol oynamistir. Bu kurumlar hem havzayi hem de Islam dünyasini etkilemis önemli sayida ulema, üdeba, fuzela ve mutasavvif yetismesine öncülük etmistir. Nisan 2018’de birincisi düzenlenen Uluslararasi Zap Havzasi Sempozyumu ile tarih boyunca havzada olusturulan kültür ve medeniyet kurumlari, bu kurumlarda yetismis olan önemli sahsiyetleri, onlarin eserleri ve bize biraktiklari miras ile gelenegimize ve düsünce dünyamiza olan katkilari ve etkileri tartismaya açildi. Ikincisi 21-23 Ekim 2022 saat 09.30’da düzenlenecek olan sempozyumda ise folklordan geleneksel el sanatlarina, inanç kültüründen mitolojiye, kent olusumu ve mimariden mutfak ve beslenme kültürüne, kültürel bellekten dengbejlige, edebiyattan sanata gibi uzanan genis bir perspektiften ‘Kültürel Miras ve Sözlü Gelenek’ unsurlari ele alinacak ve tarihten günümüze havzada yasam bulmus insanlik tarihinin kültürel izleri sürülmeye çalisilacaktir. Bu duygu ve düsüncelerle düzenleyecegimiz sempozyumun hayirlara vesile olmasini diliyorum” seklinde konustu.

Kaynak: İHA