Samsun'da 'Kudüs Ve Müslümanlarin Gelecek Perspektifi' Paneli

Sehit Ömer Halisdemir Çok Amaçli Salon’da düzenlenen panele çok sayida ögrenci ve vatandas katildi.

Ilk olarak panelde söz olan Cihannüma Dernegi Genel Baskan Yardimcisi Avukat Cavit Tatli, "Müslümanlarin bu kadar parçali bir yapida oldugu, beraber hareket edemedigi bir ortamda Kudüs elimizden gitmistir. Kudüs’ü ne zaman özgür kilabiliriz ya da Aksa’yi ne zaman özgür kilabiliriz? Beraber olursak. Kudüs dedigimiz yer öyle bir mihenk noktasindaki siradan bir sehir degil. Aksa dedigimiz yerde siradan bir yer degil. Kudüs hem Müslümanlar için hem de Hristiyanlar için hem de Yahudiler için önemli. Ama oranin söyle bir baska bir önemi daha var. Kudüs’e hangi düsünce hakim olursa dünyaya da o düsünce hakim olur. Bugün kim hakimse onun düzeni, düsüncesi hakim oluyor. Bu anlamda mutlaka Kudüs’ü elde etmeliyiz diye bir düsünce yok. Hz. Ömer döneminde kurulan kurallarla 1917’ye kadar yasanmis bir Kudüs’ten bahsediyoruz. Samsun’da herhangi bir anne-baba çocugunu okula gönderirken servisin geldigi saatte çocugu evinde olacak. Kudüs’te çocugunu okula gönderen bir anne veya baba çocugu o gün hiç gelmeyebilir. Öldürebilir, adli bir olaya karisabilir, cezaevine gidebilir. Sürekli siddet altinda bir yasama durumu var. Kötü olan ise bunu yasayan kisiler bizim dindaslarimizdir. Bizim Kudüs ile olan iliskimiz sudur: Israil Aksa’ya saldirir. Biz burada bir tepki veririz. Onlar bir adim atarlar veya geldikleri yerde dururlar. Adliye olarak bir süreç baslatilir. Vurulanlar olur. Akabinde buradaki tepki diner. Hele o tepki ciliz olursa asil sorun o zaman basliyor” dedi.



“Bireyin saglikli bir Müslüman olmasi ümmeti kolaylastiracaktir”

Akabinde konusan Ondokuz Mayis Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Filistinlinin yüksek paralara evini sattigini, yüksek paralarla baska evlere tasindigini iddia ederken söz konusu bir içecegin her kurusunun Filistin’e kursun olarak yagdigini bilindiginiz halde bunu seviyorum ya da kaliteli gibi bir sürü bahaneyle bunu almaya devam ediyoruz. Dikkatinizi çekmek istedigim sey ötekinin dikkate sunmak suretiyle ötekinin üzerinde bir takim olumsuzluklari öne çikarmak suretiyle pazarlamaktan ya da entel rolü oynamaktan vazgeçmek gerekiyor. Burada biraz samimi olmak gerekiyor. Bireyin kendisine bakmadan kendi disindakileri üzerine bir takim operasyonlar yapmasi, düsünceler üretmesi, bunun üzerine sloganlar ilistirmesi bu ne kadar samimiyettir, ne kadar sonucu götürebilir bunu düsünmek gerekiyor. Burada bahsettigimiz Kudüs’ü özgürlestirecek o irade ya da bu güç topluluk arasinda nasil bir iliski var derseniz. Öylesine bir örgü içerisinde ilerliyor, öylesine bir algi olusturuyor ki burada düzenlenen sey öteki ile iliskiler degil. En yakinindaki iliskidir. Bu kardeslik hukuku kendi cografyamizda kendi yasadigimiz o özel baglamin içerisinde gelistirilemezse diger biraz fantezi olacaktir. Çünkü süreç burada, kurtulus burada, baslangiç noktasi burada. Eger kalbin kiblesi kaydiysa burada merkez nedir dediginizde merkez kalptir. O bireyin kalbi, kalbini fetheden, kalbini tek bir noktaya odaklayan bir iradeye, bu düzene eger bir sekilde ayak uydurursa, o ahengi saglarsa bunun sonucunda bir topluluk ortaya çikacaktir. Birbirimizi elestirirken ben buradan ne kadar istifade edecegim perspektifinde degil de hakkin hakikatin saglikli bir ilisiklisi içine girmek gerekiyor. Bu iliskini sonucunda ise fonksiyonel bir topluluk ortaya çikacaktir. Bireyin saglikli bir Müslüman olmasi ümmeti kolaylastiracaktir. Ama hiçbir halkayi atlamamak kaydiyla. Esinizi iskalayarak komsunuza ya da komsunuzu iskalayarak baska bir yerdeki insani imar etmek mümkün degildir” diye konustu.



“Kudüs meselesi, bizim meselemizdir”

Konusmasi Prof. Dr. Sinasi Gündüz ise, "Aslinda mesele bizim açimizdan bakildiginda Mescid-i Aksa meselesidir. Mescid’i Aksa’ya egemen olan orada egemen güç olan Kudüs’e egemen olur. Kudüs’e egemen olan Filistin’e ve tüm oradaki isgal altindaki topraklara egemen olur. Kudüs meselesi, Kudüslülerin Araplarin, Filistinlerin meselesi degil. Tam tersine bizim meselemizdir. Evimiz bizim için ne kadar mukaddes ise kendi irzimiz, namusumuz ne kadar mukaddes ise Kudüs’te bizim için o kadar mukaddestir” seklinde konustu.

Son olarak söz olan OMÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Sait Kursunoglu, “Bu yapini içerisinde bir kaya var. Kaya’nin kutsalligi var. Müslümanlarin ya da Yahudilerin Tevrat atif edilenler göre bir takim degerleri var. Kaya bir yer. Sekli de pek öyle biçimli degil. Müslümanlar burayi bir mekana çevirdiler. Etrafina öyle bir yapi insa ettiler ki bu yapiya baktiginiz zaman bir tapinak midir hayir, tavaf özelligi yok. Öyle bir estetigi de vermez. Burada kutsal olani Müslümanlar mekanlastirdilar. Çünkü Müslümanlar. Mekanin jeopolitigi vardir” ifadelerini kullandi.

Etkinligi sonunda kisa bir konusma yapan Büyüksehir Belediye Baskani Mustafa Demir ise sunlari söyledi:

“Karsilik rekabet olgusu degildir. Bambaska bir seydir. Bu bilinci anlama bunu gelistirme ve nesillere aktarma noktasinda hepimize çok büyük görevler düsüyor. Allah gayretimizi arttirsin.”

SAMÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydin’in da bir konusma yaptigi panel hediye takdimi ile son buldu.