Inönü Üniversitesinde Ukrayna Semineri
Uluslararasi Iliskiler Bölümü ögretim üyesi Uzman Mehmet Çagatay Güler, seminerde yaptigi konusmada, Rusya Ukrayna krizi konusunda, Rusya’nin kendisini yeniden büyük bir güç olarak kabul ettirme noktasinda yakin çevrenin büyük önem arz ettigini belirterek, Rusya’nin eski Sovyet alani üzerinde kendi nüfuz alanini tahkim etmekle ilgilendigini vurguladi.
Malatya Inönü Üniversitesi Güney Asya Çalismalari Uygulama ve Arastirma Merkezi (INÜGAM) tarafindan Uluslararasi Iliskiler Bölümü Uzman Mehmet Çagatay Güler’in katilimiyla “Rusya Ukrayna’dan Ne Istiyor?” isimli seminer düzenlendi.
Çevrimiçi düzenlenen seminere, Inönü Üniversitesi Rektör Danismani ve INÜGAM Müdürü Prof. Dr. Neslihan Durak, Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyati Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ramilya Yarullina Yildirim, Felsefe Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Emin Çelebi, Iletisim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Dr. Ögr. Üyesi Vefali Enser, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Ögr. Üyesi Osman Karacan, Ars. Gör. Çigdem Kiransan ile akademik personel ve ögrenciler katildi.
Inönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Ögrencisi Enes Firat Önel’in moderatörlügünde düzenlenen seminere konusmaci olarak Bilkent Üniversitesi Uluslararasi Iliskiler Bölümü Uzmani Mehmet Çagatay Güler katildi.
Rusya’nin büyük stratejisi hakkinda bilgi veren Mehmet Çagatay Güler,
“2000’li yillarin basinda Putin Kremlin’e geldiginde bir plani vardi. O dönemde Rusya ciddi ekonomik bir dar bogazdaydi ve bununla beraber ülke 90’lardan sonra yani Sovyetlerin dagilmasindan sonra bir sallantidaydi, yönü ve ne yaptigi belli degildi. Büyük bir stratejisi yoktu bununla beraber dis politikanin da git gelleri vardi. Farkli dis isleri bakanlari ve istihbarat baskanlari farkli yönelimler besliyordu. Fakat tabi Kremlin’e Putin geldikten sonra bu isler degisti. Putin’in bir plani vardi. Kirilgan bir siyasi yapiya sahip olan Rusya’yi tekrar ayaklandirmak, bir düzen saglamak, güçlü bir devlet insa etmek ve Rusya’yi uluslararasi konumdan hak ettigi yere tekrar getirmek” ifadelerini kullandi.
Güler, Rusya’nin bir diger büyük stratejisinin de soguk savas sonrasi ABD liderliginde kurulan liberal düzenin yikilmasi ve tek kutuplu uluslararasi sistemin degismesi oldugunu belirtti.
Rusya’nin dünya görüsünü olusturan unsurlar hakkinda bilgi veren Güler,
“Rusya, tüm önemli uluslararasi kararlarda masada oturma hakki oldugunu iddia ediyor. Bu onlarin kendi görüsü, burada Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi’ne de atiflar yapiyorlar. Bununla beraber Rusya, Sovyet sonrasi alanda ayricalikli çikarlar alani edinme hakkina sahip oldugunu söylüyor. Yani post Sovyet cografya da Sovyetler Birligi dagildiktan sonra olusan devletler üzerinde Rusya nüfus alani iddia etmekte ve bu devletler üzerinde baska bir ülkenin, baska bir nüfusun faaliyet göstermesini kesinlikle istememektedir. Ruslarin aslinda ABD hegemonyasina karsi koyma araçlarindan biri de budur. Burada Rusya’nin çikarlarina en iyi sekilde, parçalanmis bir transatlantik ittifaki ve Avrupa ve ABD’de kutuplasmis iç siyasete hizmet eder” seklinde konustu.
Rusya’nin büyük stratejisini istimal eden, kendisini yeniden büyük bir güç olarak kabul ettirme noktasinda yakin çevrenin büyük önem arz ettigini belirten Güler, Rusya’nin eski Sovyet alani üzerinde kendi nüfuz alanini tahkim etmekle ilgilendigini vurguladi.
Rusya’nin hedeflerine ulasmak amaciyla iki farkli stratejik taktik uyguladigini ifade eden Güler sunlari söyledi:
“Rusya’nin hedeflerine ulasmak amaciyla uyguladigi ilk taktik eski Sovyet devletlerinin ortak ekonomi ve askeri kurumlar altinda bütünlestirilmesi yani Rusya, Belarus, Kazakistan, Ermenistan, Kirgizistan, Tacikistan ve Özbekistan’i bir araya getiren Kolektif Güvenlik Anlasmasi Örgütü (CSTO) ve Rusya, Belarus, Kazakistan, Ermenistan ve Kirgizistan’dan olusan Avrasya Ekonomik Birligi’ni saglamaktir. Ikinci taktik ise yakin çevreden batili güçlerin dislanmasidir. Yani NATO ve ABD’nin eski Sovyet cografyasinda genislemesinin engellenmesi gerekmektedir. ”
Son olarak konuyla ilgili haritalar üzerinden degerlendirmeler yapan Güler, Ukrayna sinirinda bulunan Rus askerlerinin sayisi hakkinda bilgi kirliligi oldugunu belirterek, sinira konuslandirilan asker sayisinin net olarak 100 bin civarinda oldugunu vurguladi.
Konusmasinin ardindan INÜGAM Müdürü Prof. Dr. Neslihan Durak verdigi bilgi için Güler’e tesekkür etti.
Seminer soru-cevap bölümünün ardindan sona erdi.
Kaynak: İHA
Çevrimiçi düzenlenen seminere, Inönü Üniversitesi Rektör Danismani ve INÜGAM Müdürü Prof. Dr. Neslihan Durak, Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyati Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ramilya Yarullina Yildirim, Felsefe Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Emin Çelebi, Iletisim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Dr. Ögr. Üyesi Vefali Enser, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Ögr. Üyesi Osman Karacan, Ars. Gör. Çigdem Kiransan ile akademik personel ve ögrenciler katildi.
Inönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Ögrencisi Enes Firat Önel’in moderatörlügünde düzenlenen seminere konusmaci olarak Bilkent Üniversitesi Uluslararasi Iliskiler Bölümü Uzmani Mehmet Çagatay Güler katildi.
Rusya’nin büyük stratejisi hakkinda bilgi veren Mehmet Çagatay Güler,
“2000’li yillarin basinda Putin Kremlin’e geldiginde bir plani vardi. O dönemde Rusya ciddi ekonomik bir dar bogazdaydi ve bununla beraber ülke 90’lardan sonra yani Sovyetlerin dagilmasindan sonra bir sallantidaydi, yönü ve ne yaptigi belli degildi. Büyük bir stratejisi yoktu bununla beraber dis politikanin da git gelleri vardi. Farkli dis isleri bakanlari ve istihbarat baskanlari farkli yönelimler besliyordu. Fakat tabi Kremlin’e Putin geldikten sonra bu isler degisti. Putin’in bir plani vardi. Kirilgan bir siyasi yapiya sahip olan Rusya’yi tekrar ayaklandirmak, bir düzen saglamak, güçlü bir devlet insa etmek ve Rusya’yi uluslararasi konumdan hak ettigi yere tekrar getirmek” ifadelerini kullandi.
Güler, Rusya’nin bir diger büyük stratejisinin de soguk savas sonrasi ABD liderliginde kurulan liberal düzenin yikilmasi ve tek kutuplu uluslararasi sistemin degismesi oldugunu belirtti.
Rusya’nin dünya görüsünü olusturan unsurlar hakkinda bilgi veren Güler,
“Rusya, tüm önemli uluslararasi kararlarda masada oturma hakki oldugunu iddia ediyor. Bu onlarin kendi görüsü, burada Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi’ne de atiflar yapiyorlar. Bununla beraber Rusya, Sovyet sonrasi alanda ayricalikli çikarlar alani edinme hakkina sahip oldugunu söylüyor. Yani post Sovyet cografya da Sovyetler Birligi dagildiktan sonra olusan devletler üzerinde Rusya nüfus alani iddia etmekte ve bu devletler üzerinde baska bir ülkenin, baska bir nüfusun faaliyet göstermesini kesinlikle istememektedir. Ruslarin aslinda ABD hegemonyasina karsi koyma araçlarindan biri de budur. Burada Rusya’nin çikarlarina en iyi sekilde, parçalanmis bir transatlantik ittifaki ve Avrupa ve ABD’de kutuplasmis iç siyasete hizmet eder” seklinde konustu.
Rusya’nin büyük stratejisini istimal eden, kendisini yeniden büyük bir güç olarak kabul ettirme noktasinda yakin çevrenin büyük önem arz ettigini belirten Güler, Rusya’nin eski Sovyet alani üzerinde kendi nüfuz alanini tahkim etmekle ilgilendigini vurguladi.
Rusya’nin hedeflerine ulasmak amaciyla iki farkli stratejik taktik uyguladigini ifade eden Güler sunlari söyledi:
“Rusya’nin hedeflerine ulasmak amaciyla uyguladigi ilk taktik eski Sovyet devletlerinin ortak ekonomi ve askeri kurumlar altinda bütünlestirilmesi yani Rusya, Belarus, Kazakistan, Ermenistan, Kirgizistan, Tacikistan ve Özbekistan’i bir araya getiren Kolektif Güvenlik Anlasmasi Örgütü (CSTO) ve Rusya, Belarus, Kazakistan, Ermenistan ve Kirgizistan’dan olusan Avrasya Ekonomik Birligi’ni saglamaktir. Ikinci taktik ise yakin çevreden batili güçlerin dislanmasidir. Yani NATO ve ABD’nin eski Sovyet cografyasinda genislemesinin engellenmesi gerekmektedir. ”
Son olarak konuyla ilgili haritalar üzerinden degerlendirmeler yapan Güler, Ukrayna sinirinda bulunan Rus askerlerinin sayisi hakkinda bilgi kirliligi oldugunu belirterek, sinira konuslandirilan asker sayisinin net olarak 100 bin civarinda oldugunu vurguladi.
Konusmasinin ardindan INÜGAM Müdürü Prof. Dr. Neslihan Durak verdigi bilgi için Güler’e tesekkür etti.
Seminer soru-cevap bölümünün ardindan sona erdi.