Koronavirüs Bilim Kurulu'ndan kritik toplantı! Gündemde o konular var

Koronavirüs Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Koca başkanlığında bu akşam toplanacak. Toplantı sonrası Bakan Koca, saat 18.00'de basın açıklaması yapacak. Bilim Kurulu toplantısında yüz yüze eğitim, iş ortamlarında aşı olmamış kişilerden PCR testi istenmesi ve Türkiye'de görülen mutasyonların masaya yatırılması bekleniyor.

Koronavirüs Bilim Kurulu'ndan kritik toplantı! Gündemde o konular var
Koronavirüs Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Koca başkanlığında bu akşam toplanacak. Toplantı sonrası Bakan Koca, saat 18.00'de basın açıklaması yapacak. Bilim Kurulu toplantısında yüz yüze eğitim, iş ortamlarında aşı olmamış kişilerden PCR testi istenmesi ve Türkiye'de görülen mutasyonların masaya yatırılması bekleniyor.

24 SAATTE 23 BİN 638 KİŞİ DAHA POZİTİF

Türkiye'de son 24 saatte 304 bin 864 Kovid-19 testi yapıldı, 23 bin 638 kişinin testi pozitif çıktı, 274 kişi hayatını kaybetti.

'İSTEDİĞİMİZ SONUÇ TEDBİR VE AŞIYA BAĞLI'

Günlük Covid-19 tablosunu değerlendiren Bakan Koca, 'Vaka sayımız 23.638. Covid-19 sebebiyle yeni can kaybımız 274. Vaka sayılarını istikrarlı şekilde düşürmeli ve ölümleri azaltmalıyız. Bunun yolu aşılanma oranını artırmak, toplum bağışıklığı sağlanana kadar tedbirlere uymaktır. İstediğimiz sonuç tedbirle aşıya, yani bize bağlı!' açıklamasında bulundu.

SEMPTOMLU NEGATİFLERE UYARI

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, burun akıntısı, ateş, boğaz ağrısı gibi koronavirüs semptomları görülenlerde bazen PCR test sonucunun negatif çıkabildiğini söyledi. Özkan, 'Bu PCR negatifliği bize koronavirüs olmadığımızı göstermiyor. 'PCR negatifim, hasta değilmişim, gayet rahat dolaşabilirim' diye düşünmememiz gerekiyor. Hem koronavirüs olma hem de başkalarına virüs bulaştırmama açısından kurallara uymalıyız' dedi.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Öğretim Üyesi ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özkan, aşılamada 8'inci ayın dolduğunu belirtti. Prof. Dr. Özkan, salgının halen devam ettiğini vurgulayarak, 'Bütün dünyada ve Türkiye'de hızla aşılamalara devam ediyoruz ki korunalım, hastalığı ağır geçirmeyelim ve ölümle karşılaşmayalım. Aşılamada hızlı gitmeye çalışıyoruz; ama dünyada da Türkiye'de de halen çaba göstermemiz gerekiyor. Tüm dünya nüfusunun yüzde 27'si 2 doz aşılanmış durumda. Türkiye'ye baktığınızda tüm nüfusun yaklaşık yüzde 44'ü 2 doz aşılanmış durumda. Bunu özellikle bastıra bastıra söylüyorum; çünkü tek doz aşı ya da tam aşılı olmadığınız zaman hastalıktan korunma düzeyimiz düşük oluyor. Hastalığa yakalanma riskimiz, hastaneye yatma ve ölüm riskimiz artıyor' dedi.

'TAM AŞILILAR HASTALIĞA KARŞI KORUNUYOR'

Prof. Dr. Özkan, koronavirüs için 'tam aşılı' kavramı oluşmaya başladığına dikkat çekerek, 'Ne demek tam aşılı? Ya 2 doz Sinovac ve arkasından 3'üncü doz Sinovac veya Biontech olmamız gerekiyor veya Biontech ile başladıysak da 2 doz Biontech aşımızı olmuş olmamız gerekiyor. Biz buna 'tam aşılı' diyoruz. Bu kişiler hastalığa karşı korunuyor, hastaneye yatma, ölüm riski az oluyor. Toplumda hep 'Aşılanıyoruz; ama neden hastalık ve ölümler var' diye bir soru var; çünkü biz hep şunu söylüyoruz. Toplumda bu hastalığı yenmemiz için aşılanmamız ve tüm toplumda yüzde 75-80'lere ulaşmamız gerekiyor. Yüzde 85 koruyan bir aşıda, tüm toplumun tamamını aşılarsanız geriye kalan yüzde 15'i hastalığa karşı yine açık olacaktır. Dolayısıyla biz toplumca ne kadar az kişiyi aşılarsak o kadar halen daha korunmayan bir grup olacak' diye konuştu.

'SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI YAPAMIYORUZ'

Prof. Dr. Özkan, sürü bağışıklığı ile salgının aşılamayacağına dikkat çekerek, 'Bu salgını aşmamız için 'Herkes geçirsin de sürü bağışıklığı ile bu salgını aşalım' diye bilimsel bir kanıt yok artık yani sürü bağışıklığı yapamıyoruz. Kapanma önlemlerini de başlangıçta çok uyguladık ama kapanmanın da şöyle bir etkisi var. Bir süre vakalar, ölümler görünmüyor, sağlık personelimizin iş yükü azalıyor ve arkasından tekrar açılma ile kurallara uyulmayınca tekrar salgın bir pike gidiyor. Bu salgını aşmamız için bireysel korunma önlemlerini önemsemeliyiz. 'Aşı olduk' diye de önlemleri bırakmamalıyız. Aşı olsak da virüsü alabiliyoruz, taşıyabiliyoruz, kendimiz hasta oluyoruz ama aşılıysak hastalığı hafif geçiriyoruz, hastaneye yatma ve ölüm riskimiz düşük oluyor' dedi.

'SEMPTOMLU NEGATİF' HASTALAR

Prof. Dr. Özkan, bazen burun akıntısı, ateş, boğaz ağrısı gibi koronavirüsü andıran semptomlar olmasına rağmen PCR testinin negatif çıkabildiğine dikkat çekerek, 'Bu PCR negatifliği bize koronavirüs olmadığımızı göstermiyor. Koronavirüs olabiliriz, mevsim itibarıyla başka virüslere bağlı üst solunum yolu enfeksiyonu da olmuş olabiliriz. PCR testi sonucumuz negatif; ama semptomlarımız varsa bir şekilde bir üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriyoruz. Yine kurallarımız aynı. Maske, hijyen, mesafe kuralına uymamız gerekiyor. 'PCR negatifim, hasta değilmişim, gayet rahat dolaşabilirim' diye düşünmememiz gerekiyor. Başkalarına hem koronavirüs olma hem de diğer virüsleri bulaştırmama açısından kurallara uymalıyız. Ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı semptomlarımız olduğunda PCR'ımız negatifse bile evdekilerden de biraz uzak durup, odamızda kalıp, maskesiz karşı karşıya kalmama gibi önlemler mutlaka almalıyız' diye konuştu.