Aratos'un Anit Mezarinin Bölgede Essiz Oldugu Ortaya Çikti

İçel’de, Soli Pompeiopolis Antik Kenti’nde bu yil da insanlik tarihinin en önemli filozoflarindan, sair, matematikçi ve astronomi biliminin kurucusu Aratos’un anit mezarinda gerçeklestirilen kazilar sona erdi. Kazi Baskani Prof. Dr. Remzi Yagci, çalismalarda yuvarlik planli bir mezar yapisi ve dromosun ortaya çiktigini belirterek, “Aratos’un anit mezari, Kilikya arkeolojisinde benzersiz bir yapi. Arkeoloji dünyasina büyük bir deger kazandirdik” dedi.

Aratos'un Anit Mezarinin Bölgede Essiz Oldugu Ortaya Çikti
İçel’in merkez Mezitli ilçesinde yer alan ve sütunlu caddesi, höyügü, antik limani, su kemerleri, hamami ve akropolleri ile dünya tarihi miraslarindan birini olusturan ve tarihi M.Ö. 1500 yilina uzanan Soli Pompeiopolis Antik Kenti’nde, 1999 yilinda baslayan kazi çalismalarinin bu yil 22’ncisi gerçeklestirildi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Müzecilik Bölümü Baskani Prof. Dr. Remzi Yagci baskanligindaki ekip tarafindan gerçeklestirilen kazilar, geçen yil oldugu gibi bu yil da sadece antik çagda Tarsus’ta dogan ve döneminin en ünlü isimlerinden biri olan filozof, sair, matematikçi ve astronom Aratos’un anit mezarinda yapildi. Kültür ve Turizm Bakanligi öncülügünde, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İçel Üniversitesinin isbirligiyle yürütülen, Mezitli Belediyesinin de destek verdigi çalismalarda 10 kisilik ekip görev aldi.

Bu yilki kazilarda, antik çagda genellikle tümülüs veya toprak altindaki mezarlarda, mezar odasina girisi saglayan dar ve uzun geçit anlamina gelen ‘dromos’ bulunurken, kazi ekibi hedefini de gerçeklestirerek mezarin tabanina ulasti.

“ÜNIK, BENZERSIZ BIR YAPI ORTAYA ÇIKTI”

Kazi Baskani Prof. Dr. Yagci, M.Ö. 3. yüzyil ile 1. yüzyil arasindaki Helenistik Dönemi kapsayan ve Aratos’un anisina dikilmis bir anit mezar oldugu tahmin edilen yapidaki çalismalari IHA muhabirine anlatti. 2021 Soli Pompeiopolis kazi çalismalarini tamamladiklarini belirten Prof. Dr. Yagci, çalismalarda çok anitsal bir yapiyla karsilastiklarini ve bunun da mezar oldugunun ortaya çiktigini söyledi.

Yagci, “Bu yilki çalismalarimiz, 19. yüzyil gezginlerince planlar ve gravürler üzerinde yeri isaretlenen Aratos’un anit mezarini ortaya çikarmaya yönelikti. Ve gerçekten de yuvarlak planli, ‘rotunda’ dedigimiz bir mezar yapisi ortaya çikti. Buna bagli olarak anitsal bir dromos da çikti. Bu yapi Kilikya arkeolojisinde önemli bir yere sahip, çünkü ünik (tek, essiz), benzersiz bir yapi. Mutlaka önemli bir kisiye ait; büyük ihtimalle bu Aratos olabilir veya bir baskasi olabilir ama planlarda Aratos’un mezari olarak isaretlenmis” diye konustu.



“RESTORASYONU TAMAMLANDIKTAN SONRA BU ANIT MEZAR ZIYARETE AÇILACAK”

Bu konu üzerine arkeolojik çalismalarinin devam ettigini dile getiren Yagci, önümüzdeki yil mezarin dis kontürlerini de kisa bir çalismadan sonra ortaya çikarmayi planladiklarini vurguladi. Prof. Dr. Yagci, “Bu dis kontürler çiktiktan ve halen yapilmakta olan lazer tarama sistemlerinin bitmesinden sonra restitüsyon ve restorasyon asamasina geçilecek. Bunun için zaten su anda çizim çalismalari sürüyor. Restorasyonu tamamlandiktan sonra da bu anit mezar ziyarete açilacak” ifadelerini kullandi.

Kazi çalismalarinda bugüne kadar geç Helenistik dönemden Roma Imparatorluk döneminin sonuna, hatta Bizans’a kadar hem mimari hem de seramik olarak çesitli buluntular elde ettikleri bilgisini veren Yagci, bu malzemeler üzerinde halen çalismalarinin sürdügünü, önümüzdeki yil tamamlamayi planladiklarini belirtti.



“ARKEOLOJI DÜNYASINA BÜYÜK BIR DEGER KAZANDIRMIS OLDUK”

Ortaya çikan anit mezar yapisinin erken evreleri de oldugunu kaydeden Yagci, sunlari söyledi:

“Bu erken evrelerini ortaya çikarip ne tür degisiklikler geçirdigi konusunda kamuoyunu aydinlatmayi düsünüyoruz. Katmanlar üzerinde su anda ön bilgimiz; Helenistik dönemden Roma dönemine kadar mimari yapilasma söz konusu. Yil olarak degerlendirirsek katmanlar arasinda hem mimari hem buluntu olarak yaptigimiz çalismalar bize, M.Ö. 1. Yüzyildan M.S. 5. Yüzyila kadar bir kullanim evresi oldugunu gösteriyor. Biz, mezarin içinden büyük bir tas kütlesi kaldirdik. Bu kaldirdigimiz taslari, restorasyonda daha kolay bir çalisma yolu açilabilmesi için bir tas tarlasina dönüstürdük. Mezarin tabanina ulasabilmek için 4,43 metre derine indik. Iç çapi 7,13 metre, dis çapi da 12 metre civarinda anitsal bir yapi. Bu haliyle bölgede benzersiz bir yapi. Anadolu arkeolojisi için de çok katkida bulunabilecek bir anit mezar yapisi. Bu yönden sansli sayiliriz, çünkü arkeoloji dünyasina büyük bir deger kazandirmis olduk.”

(Kiymet Gökçe-Koray Ünlü-IHA)
Kaynak: İHA