Cumhurbaskani Erdogan 'Elbette Türkiye Böyle Hayati Bir Meselede Öncü Rol Üstelenecektir'
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, "Birlesmis Milletler’i yapisal eksiklerine ve tüm zaaflarina ragmen hala insanligin ortak sorunlarini çözecek en önemli platform olarak görüyoruz. Bunun için de Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi basta olmak üzere tüm organlariyla daha adil, daha kapsayici, daha sürdürülebilir yapiya kavusturmanin mücadelesini vermeyi sürdürecegiz” dedi.

"TÜRKIYE OLARAK BU FOTOGRAF IÇINDE KENDIMIZLE BIRLIKTE TÜM INSANLIGIN ORTAK HISSIYATINI IFADE EDEN BIR DURUS SERGILIYORUZ"
Dünyanin adalet çagrisina cevap vermeye niyeti olmayanlarin saglik ve iklim krizleri konusunda farkli yaklasim sergilemelerini beklemenin zor olacagini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, "Bu krizde digerlerinden farkli olarak herkesi etkiliyor. Nitekim salgindan gelismis ülkeler çok daha fazla zarar görmüstür. Iklim degisikliginin sebep oldugu afetler çok daha agir kayiplara yol açiyor. Türkiye olarak bu fotograf içinde kendimizle birlikte tüm insanligin ortak hissiyatini ifade eden bir durus sergiliyoruz. Bölgemize ve dünyaya dair yaptigimiz tespitlerin isabeti, önemi, vizyonu yasanan her hadise ile birlikte çok daha iyi anlasiliyor. Dün bizim küresel sistemdeki çarpikliklara iliskin itirazlarimiza kayitsiz kalanlar bugün ayni yaklasimlari kendileri de dillendirmeye basladi.
Terör ve göç meselesi basta olmak üzere ülkemizin dogrudan yüzlestigi tespit ve tekliflerimizin de çok yakinda benzer sekilde makes bulacagina inaniyoruz. Birlesmis Milletler’i yapisal eksiklerine ve tüm zaaflarina ragmen hala insanligin ortak sorunlarini çözecek en önemli platform olarak görüyoruz. Bunun için de Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi basta olmak üzere tüm organlariyla daha adil, daha kapsayici, daha sürdürülebilir yapiya kavusturmanin mücadelesini vermeyi sürdürecegiz” dedi.
"HEPIMIZ IÇIN ÇOK GEÇ OLMADAN, DÜNYAMIZ DÖNÜLMEZ BIR YOLA GIRIP ONULMAZ YARALAR ALMADAN BU SÜRECIN TAMAMLANMASINI DILIYORUZ"
Türkiye’nin sorumluluk almaktan kaçinmadigini sözlerine ekleyen Erdogan, söyle konustu:
"Suriye’den Afganistan’a, Libya’dan Karabag’a, Filistin’den Kibris’a, Afrika’nin pek çok yerinden Balkanlara kadar dünyanin kanayan yarasi mahiyetindeki kriz alanlarinda sergiledigimiz ilkeli durusu bu sürece verdigimiz katkilar olarak degerlendiriyoruz. Kendilerini insan haklarinda, hukukta, ekonomide, diplomaside gelismis ülkeler olarak görenlerin sadece seyrettikleri, hatta adeta üzerine benzin döktükleri sorun alanlarinda sorumluluk üstlenmekten kaçinmadik, kaçinmayacagiz. Güvenligi ve refahi kendi vatandaslarimizla birlikte en yakinimizdan baslayarak tüm kardeslerimiz, dostlarimiz, tüm dünya için istemek bize medeniyetimizin ve tarihimizin emridir. Iste bu anlayisla BM‘nin hizla gerçeklestirilecek yapisal dönüsümüyle gelecegin dünyasinda tüm insanligin ortak çatisi haline gelmesi için gayret gösteriyoruz. Bu yaklasimimizi içeride ve disarida her platformda tekrar tekrar anlatmayi sürdürecegiz. Insallah hepimiz için çok geç olmadan, dünyamiz dönülmez bir yola girip onulmaz yaralar almadan bu sürecin tamamlanmasini diliyoruz."
New York ziyareti vesilesi ile yeni Türkevi binasinin açilisinin gerçeklestigini hatirlatan Erdogan, "Türkevi’mizi BM binasinin tam karsisindaki alan üzerinde insa ettik. Temelini 4 yil önce attigimiz 36 kat yükseklige, 171 metre uzunluga, 20 bin metrekare kapali alana sahip yeni Türkevi binamiz Osmanli ve Selçuklu mimarisinden esintiler tasiyan lale sekilli görkemli yapisiyla simdiden sehrin sembollerinden biri haline geldi. Hem kendi vatandaslarimiza hem de tüm dost ve kardeslerimize en güzel hizmetleri verecegimiz bu muhtesem eserin ülkemize tekrar hayirli olmasini temenni ediyorum" dedi.
BM Genel Kurulu’ndaki hitabinda Türkiye için çok önemli bir milat olduguna inandigi müjdeyi paylastigini aktaran Erdogan, "Türkiye 2053 vizyonumuzun ilk ve en kritik hedeflerinden biri olduguna inandigim yesil kalkinma devriminin tabi bir sonucu olan iklim degisikligi konusunda yeni ve tarihi bir adim atiyor. Bilindigi gibi ülkemiz 2015 yilinda Paris Iklim Anlasmasi’na muvafakat veren devletler arasinda yer aliyordu. Ancak yükümlülüklerle ilgili kisimdaki adaletsizliklere olan itirazimiz sebebiyle anlasmanin onay sürecini baslatmamistik. Son dönemde yasanan gelismeler, ülkemize verilen taahhütler ve ulusal katki beyanimiz çerçevesinde önümüzdeki ay Meclisin yeni yasama yilinin baslamasiyla bu anlasmayi onaylama karari aldik" ifadelerini kullandi.
BM Genel Kurulu’nda duyurulan bu kararin Türkiye’ye ve dünyaya hayirli olmasi temennisinde bulunan Erdogan, ”Insallah kasim ayinda Glasgow’da yapilacak iklim degisikligi zirvesine kadar onay sürecini tamamlamis olacagiz. Bu karar, belirledigimiz takvim çerçevesinde yatirimdan üretime, ihracattan istihdama kadar genis bir alanda kapsamli degisikliklere gidecegimiz manasina geliyor. Esasen Avrupa Birligi Yesil Mutabakati’na uyum için gereken eylem planini hazirlayip devreye alarak bu konuda zaten önemli bir adim atmistik. Simdi bunu Paris Iklim Anlasmasi ile 2053’e kadar uzanan bir perspektifte orta ve uzun vadeli hedef haline getiriyoruz. Girdigimiz bu yeni yol Türkiye’nin Cumhuriyet dönemindeki kalkinma hamlelerinde yaptigi en keskin tercihlerden birini ifade ediyor. Her ne kadar birileri sirf bunun altinda bizim, hükümetimizin, Cumhur Ittifaki’nin rizasi var diye yapilan isi degersiz hale getirmeye, önemsizlestirmeye, hatta tam tersi göstermeye çalissa da gerçekten tarihi bir karar aldik" diye konustu.
"ELBETTE TÜRKIYE BÖYLE HAYATI BIR MESELEDE ÖNCÜ ROL ÜSTELENECEKTIR"
"Her seyden önce anlasmalara taraf oldugu halde hiçbir yükümlülüklerini yerine getirmeyenler artik Türkiye’yi bu sebeple elestiremeyecek" diyen Erdogan söyle devam etti:
"Tam tersine artik her platformda biz onlari yükümlülükleri yerine getirmeye zorlayacagiz. AB basta olmak üzere ekonomik ve sosyal kalkinmamiza destek talep edecegimiz çevrelerin karsisina artik daha güçlü bir sekilde çikacagiz. Orta ve uzun vadeli tüm kalkinma programlarimizi, planlarimizi, uygulamalarimizi, yesil kalkinma devriminin gerektirdigi yapisal dönüsümün rehberliginde hazirlayacak ve yürütecegiz. Bu tercih bizim için bir lüks, bir kayip, bir taviz degil tam tersine bugünden gelecege hazirlanmanin yol haritasi olacak. Zaten bir süredir yenilebilir enerji , atik yönetimi orman alanlarinin özellikle artirilmasi gibi hususlardaki gayretlerimizde bu konuda belirli bir mesafe kat etmistik. Ülkemizin ilk yerli otomobilini elektrikli olarak tasarlamamiz, nükleer güç santrali kurmakta israrimiz ve akilli binalar ve sehirler konusundaki tespitlerimiz bu dogrultudaki tercihlerimizin birer örnegidir. Madem iklim degisikligi bir gerçektir ve insanligin gelecegini tehdit etmektedir elbette Türkiye böyle hayati bir meselede öncü rol üstelenecektir. Yasadiklari yerler su altinda kalarak yol olacak, veya çöllesecek milyonlarca insa her geçen yil bu hakikatle çok daha aci sekilde yüzlesmek zorunda kalacaktir. Dünya iklim degisikligine bagli büyük göçlerin arifesindeyken bizim su veya bu mülahazayla böyle bir sürecin disinda kalmamiz düsünülemez."
Türkiye’nin her konuda oldugu gibi iklim degisikligi hususunda da safinin yine mazlumlarin, magdurlarin yani olacagina dikkat çeken Erdogan, "Nasil her türlü ayrimciliga karsi tüm gücümüzle mücadele ediyorsak iklim degisikliginin yol açacagi degisiklikler konusunda adaletsizligin, haksizligin karsisinda dimdik duracagiz. Ilgili kurumlarimiz simdiden ülkemizin 2053 taahhüttü olan net sifir emisyon hedefi dogrultusunda eylem planlarini hazirlamaya baslamistir. Enerji, sanayi, ulastirma, bina, tarim, atik, orman ve su alanlarinda basta olmak üzere hayatimizin her boyutunu kusatan bu eylem planlarimizi meclisimizin onayinin ardindan yürürlüge koyacagiz. Elbette bu öyle kolay bir süreç olmayacaktir. Ama basaracagimizdan hiç süphemiz yoktur. Sessiz devrimleri hayata geçiren Türkiye’de yesil kalkinma devrimini de insallah milletimize biz kazandiracagiz. En basindan bugüne kadar bu hususta emegi, katkisi, mesaisi olan bakanliklarimiza, kurumlarimiza, bas müzakerecimize ve diger herkese sahsim ve ülkem adina tesekkür ediyorum" dedi.
Geçtigimiz günlerde gerçeklestirdigi programlara iliskin detaylari aktaran Erdogan, "Türkiye ekonomisi, salgin sartlarini ve daha önce yasadigi sikintilari hizla geride birakarak hak ettigi yere dogru hizla yol aliyor. Is dünyamizin yatirim istahi, üretim gücü, ihracat kabiliyeti, istihdam kapasitesi hizla artiyor. Uluslararasi yatirimcilarin ülkemize olan ilgisi de giderek güçleniyor. Bu gelismelerin gerisinde Türkiye’yi küresel siyasi ve ekonomik sistemin gerisine itmeye, eski Türkiye hastaliklarini yeniden hortlatmaya çalisanlarin heveslerini kursaklarinda birakmak için verdigimiz mücadelede elde ettigimiz basari vardir. Hatirlarsaniz salgin döneminde tüm dünyada adeta kepenkler indirilirken biz üretim ve istihdami sürdürmek için devletimizin imkanini seferber ettik. Çogu art niyetli olan, kimi de iyi niyetli ama sig bakis açisinin ürünü elestirilere ragmen sanayi de çarklarin durmamasi, ticaretin kesintiye ugramamasi için her türlü gayreti gösterdik. Kamu yatirimlarini salgin tedbirlerine riayet ederek kararlilikla sürdürdük. Yaptigimiz açilislarla tamamlanan projeleri hizmete sunduk. Salginin kontrol altina alinmasiyla birlikte basladigimiz sehir ziyaretlerinin hemen hepsinde çok sayida alt yapi ve üst yapi yatiriminin resmi açilislarini gerçeklestirdik. Hamdolsun bu emeklerimizin karsiligini almaya basladik" dedi.
Türkiye’nin yillik ihracatinin tarihin en yüksek seviyesine ulasarak 210 milyar dolari geride biraktigini kaydeden Erdogan, "Istihdamimiz düzenli olarak artiyor. Ülkemizde bu yilin ikinci çeyreginde 15 yas üstü nüfusun is gücüne katilma orani yüzde 51. Istihdam orani da yüzde 45 olarak gerçeklesirken issizlik orani yüzde 12’ye geriledi. Geçtigimiz günlerde aldigimiz güzel bir haber de ülkemizin 132 ülkenin yer aldigi küresel inovasyon endeksinde 10 basamak birden siçrayarak tarihinin en yüksek konumuna ulasmasidir. Bu basariyla orta üst gelir gurubunda dördüncü sirada yer alan Türkiye insallah önümüzdeki yillarda çok daha iyi yerlere gelecektir" diye konustu.
Erdogan, "Cumhurbaskani Yardimcimizin takibini yaptigi Yatirim Ortamini Iyilestirme Koordinasyon Kurulu’nun hazirladigi eylem plani çerçevesinde yakaladigimiz bu basarida emegi geçen herkesi tebrik ediyorum. Sanayi ve Teknoloji Bakanligimiz da bu basarilarin kalici olmasi ve daha ileriye tasinmasi için kisa adi STAR Bursu olan TÜBITAK Stajyer Arastirmaci Programi’ni baslatti. Bu yil uygulamaya geçirilen bu program kapsaminda bin 500 lisans ögrencimiz kamu destekli ARGE projelerinde bizzat yer aldi. Simdi STAR Burs programini bin 500 ögrencimiz için daha yeniden açiyoruz. TÜBITAK tarafindan Nobel ödüllü bilim insanimiz Aziz Sancar adina ocak ayinda doktora sonrasi arastirma bursu programi baslatiyoruz. Bu programda yer alacak ögrencileri Aziz hocamiz bizzat seçecek, kendi laboratuvarinda onlarla çalisacak. Aziz Sancar Burs programinin da arastirmacilarimiza hayirli olmasini diliyorum. Görüldügü gibi gençlerimiz basta olmak üzere ülkemizin tüm imkanlarini hedeflerimize ulastirmak için harekete geçirmenin gayreti içindeyiz. Türkiye’nin ekonomideki gerçek potansiyelini, gücünü , fotografini yansitmayan haberlere beyanlara kimsenin itibar etmedigini zaten biliyoruz. Büyüyen, gelisen, kalkinan, güçlenen Türkiye’den rahatsiz olanlar, içerideki tellallarini kullanarak is dünyasinin ve halkimizin moralini bozmaya çalisiyor. Ülkenin ve milletin felaketinden kendine siyasi ikbal devsirme pesinde olanlari içinde bulunduklari yalan ve iftira batakligina mahkum ediyoruz. Biz bakanliklarimizla, kurumlarimizla, Meclisimizle, Cumhur Ittifaki ile büyük ve güçlü Türkiye’nin insasi yolunda durmadan, duraksamadan, dinlenmeden mücadele etmeyi sürdürüyoruz. Insallah 2023 hedeflerimize de ulasarak ülkemizi küresel rekabet liginin en üstüne çikartmis, artik gençlerimize 2053 vizyonlarini hayata geçirebilecekleri bir Türkiye emanet edebilir hale gelecegiz. Gelisen ve büyüyen Türkiye gerçegini görmek için durup etrafa bir bakmak, dünyada olup bitenleri takip etmek, oradaki insanlarin hangi sikintilarla yasadiklarini görmek dahi yeterlidir" dedi.
