Kültür Ve Sanat Dünyasi, 'Askin Türkçesi' Programinda Bir Araya Geldi

Kültür ve Turizm Bakani Mehmet Nuri Ersoy: 'Yunus'un mesaji dünyanin her kösesinde yanki buluyor. Yurt disinda yapilan programlarin ardindan insanlarin Yunus Emre'yi arastirmaya basladigini büyük bir memnuniyetle görüyoruz. Çünkü hepimizin malumu oldugu üzere bugün insanlik zor bir dönemden geçiyor. Maddi olanin pesinde kosarken, ruhsal olarak büyük bir bosluk içine düsen insanlar, ruhlarini besleyecek kaynaga ihtiyaç duymaktalar. Bu nedenle Yunus'un hosgörüsünden haberdar olan, onun hosgörüyü, cömertligi, iyiligi, sabri önceleyen evrensel mesajina büyük bir ilgi gösterip, onu daha yakindan tanimak istiyor' 'Yunus'u, Mevlana'yi, Haci Bektasi Veli'yi daha fazla çalismak, tanitmak, bu degerlerin dilini dünyaya anlatmak zorundayiz. Dünyanin muhtaç oldugu bu dilde merhametsizlige ve kötülüge yer yok. 'Biz kimseye kin tutmayiz' diyen Yunus'un dilinde sevgi var, ask var, kardeslik var. Biz bu anlayis dogrultusunda çalismalarimizi hem yurt içinde hem de yurt disinda sürdürmeye devam edecegiz' 'Türk gençliginin, kültürün, sanatin içinde yogrulmasinin önünde tek bir engel kalmayacak sekilde çalisiyoruz. Ülkemizin hangi noktasinda olursa olsun, bir gencin, bir çocugun siirden, müzikten, sinemadan, tiyatrodan, çagdas sanatlardan uzak kalmasi gibi bir mazereti asla kabul etmiyoruz'

Kültür ve Turizm Bakanligi ile Yunus Emre Enstitüsü is birligince düzenlenen "Yunus Emre Vefatinin 700. Yili Anma Etkinlikleri" kapsaminda Istanbul Arkeoloji Müzelerinde "Askin Türkçesi" baslikli program gerçeklestirildi.

Törene, Kültür ve Turizm Bakani Mehmet Nuri Ersoy ve Istanbul Valisi Ali Yerlikaya'nin yani sira kültür sanat ve siyaset dünyasindan birçok isim katildi.

Serdar Tuncer'in sunuculugunu üstlendigi programin açilisinda konusan Bakan Ersoy, Yunus Emre'yi anma programlarinin sadece yurt içinde degil, yurt disinda da yürütüldügünü belirterek, "Bu etkinlikler kapsaminda Yunus Emre'nin tasavvuf anlayisini, gönül dünyasini, hosgörüsünü, bilgeligini ve siirini daha iyi anlamak, dilimize, kültürümüze, düsünce dünyamiza kattiklarini fark etmek adina birçok program düzenleyerek, bizim Yunus'u yakindan tanimaya ve tanitmaya çalistik. Yunus Emre'nin mesajini, onun evrensel hosgörüsünü tüm insanliga ulastirma gayreti içinde olduk." dedi.

- "Yunus'un mesaji dünyanin her kösesinde yanki buluyor"

Ersoy, etkinlikler kapsaminda Istanbul Arkeoloji Müzelerinde açilan, Anadolu Üniversitesi ile Yunus Emre Enstitüsünün hazirladigi "Yunus Emre Kaligrafi ve Tipografi" sergisinde emegi geçenlere de tesekkür ederek, "Yunus Emre'nin 'Gelin Tanis Olalim' dizesini kendisine rehber edinen ve birçok önemli çalismayi hayata geçiren özellikle Yunus Emre Enstitümüzü ve Anadolu Üniversitesini yapmis olduklari is birligi nedeniyle kutluyorum." ifadelerini kullandi.

Yunus Emre'nin birçok eserini yabanci dile çevirdiklerini aktaran Bakan Ersoy, söyle devam etti:

"Kisa film ve resim yarismalari gerçeklestirdik. Sempozyumlar, konserler, sergiler düzenleyip, siirler bestelettik. Macaristan Zigetvar'da Türk Evi'nin bulundugu meydana Yunus Emre ismi verilmesini sagladik. Kore, Kazakistan, Meksika, Malezya, Japonya, Balkanlar, Ispanya, Amerika, Ingiltere, Macaristan, Arjantin ve dünyanin daha birçok ülkesinde organizasyon gerçeklestirdik ve gerçeklestirmeye de devam ediyoruz. Çin'de ve Güney Afrika'da 'Yunus Emre Hatira Ormani' olusturduk."

Mehmet Nuri Ersoy, Yunus Emre ile ilgili yurt disinda yapilan etkinlikleri yakindan takip ettiklerine ve degerlendirmelerde bulunduklarina isaret ederek, sunlari kaydetti:

"Sunu açik bir sekilde söylemeliyim ki Yunus'un mesaji dünyanin her kösesinde yanki buluyor. Yurt disinda yapilan programlarin ardindan insanlarin Yunus Emre'yi arastirmaya basladigini büyük bir memnuniyetle görüyoruz. Çünkü hepimizin malumu oldugu üzere bugün insanlik zor bir dönemden geçiyor. Dünyanin dört bir yaninda yasanan çatismalar insanliga bir sey vadetmiyor. Savaslar insanlik için bir umut olarak görülmüyor, insanlar gelecege güvenle bakamiyor. Bunca acinin ve gözyasinin ortasinda vicdan sahibi insanlar dünyanin dört bir yaninda içinde bulunulan kaostan çikmak için iyi bir fikre, güzel bir söze hasret kalmis durumda. Maddi olanin pesinde kosarken, ruhsal olarak büyük bir bosluk içine düsen insanlar, ruhlarini besleyecek kaynaga ihtiyaç duymaktalar. Bu nedenle Yunus'un hosgörüsünden haberdar olan, onun hosgörüyü, cömertligi, iyiligi, sabri önceleyen evrensel mesajina büyük bir ilgi gösterip, onu daha yakindan tanimak istiyor.

Bu açidan büyük bir sorumluluga sahip oldugumuzu ifade etmek istiyorum. Yunus'u, Mevlana'yi, Haci Bektas-i Veli'yi daha fazla çalismak, tanitmak, bu degerlerin dilini dünyaya anlatmak zorundayiz. Dünyanin muhtaç oldugu bu dilde merhametsizlige ve kötülüge yer yok. 'Biz kimseye kin tutmayiz' diyen Yunus'un dilinde sevgi var, ask var, kardeslik var. Biz bu anlayis dogrultusunda çalismalarimizi hem yurt içinde hem de yurt disinda sürdürmeye devam edecegiz. Bu evrensel mesajin dünyaya iletilmesi konusunda sanatçilarimiza, akademisyenlerimize, medyamiza da büyük görevler düsmektedir. Bu konuda biz her zaman üzerimize düseni yapmaya haziriz. Unutmamaliyiz ki bu bakis açisiyla yürütecegimiz çalismalar, kültürel diplomasi adina ülkemize de güç katacaktir."

Dünya ölçeginde yarisin sadece siyasi ve ekonomik alanda degil, kültürel alanda da olduguna dikkati çeken Ersoy, "Köklü bir kültür hazinesine sahip olan ülkemizin bu alanda yapacagi çok sey oldugunu biliyoruz. Sahip oldugumuz kültürel zenginligi ve çesitliligi yansitacak çesitli projeler gelistirerek dünya kültürüne katki yapmamiz gerektigine de inaniyoruz. Bu nedenle gençlerimizin, gelecege daha emin adimlarla ilerlemeleri için, ruh köklerini daha da güçlendirmeyi sürdürecegiz. Bunun için çalismalarimizin kapasitesini her geçen gün daha da arttiriyoruz. Türk gençliginin, kültürün, sanatin içinde yogrulmasinin önünde tek bir engel kalmayacak sekilde çalisiyoruz. Ülkemizin hangi noktasinda olursa olsun, bir gencin, bir çocugun siirden, müzikten, sinemadan, tiyatrodan, çagdas sanatlardan uzak kalmasi gibi bir mazereti asla kabul etmiyoruz. Her Türk gencinin, kendini ifade edecegi, gelistirecegi sanatsal organizasyona en hizli ve kolay sekilde ulasmasini saglayacak bir altyapi insa ediyoruz. Bunu yaparken de gençlerimizin kendi kültürel köklerinden asla kopmamalarini, bizi var eden degerlerimizi mutlaka bilmelerini önemsiyoruz. Yunus'u, Mevlana'yi, Haci Bektas-i Veli'yi ve de Neset Ertas gibi degerlerimizi anlamadan ne bu topraklari hakkiyla anlayabiliriz ne de bir anlam dünyasi insa edebiliriz. Tüm dünyanin ilgiyle takip ettigi ve önem verdigi böylesi büyük degerleri insanliga hediye eden milletimiz, hayatinin merkezine bu degerleri oturttugu takdirde yine ayni kültürel ve sanatsal zenginlige sahip olacaktir." degerlendirmesinde bulundu.

- "Maddenin dibe vurdugu bir çagda mana olarak Anadolu'yu yeniden mayalamistir"

Cumhurbaskanligi Kültür ve Sanat Politikalari Kurulu Baskan Vekili, yazar Iskender Pala ise Yunus Emre'nin söyledigi sözlerin etkisine deginerek, "Yunus bizi sadece Türkçeyle degil, manevi dünyasiyla, düsünce dünyasiyla, anlayis dünyasiyla kusatan adamdir ve öyle bir yüzyilda gelmistir ki, 13. yüzyil madde ile mana dengesinin birbiri lehine hiç durmadan degistigi bir yüzyildir. Bir taraftan Haçli Seferleriyle artan siddet ve terör, bir taraftan kitlik ve kuraklik, diger taraftan Anadolu cografyasindaki savrulmalar, bütün bunlarin ortasinda insanlarin ekmek, as bulamadigi zamanda insanlari mutlu edecek gönüller sultani olarak yasamistir. Maddenin dibe vurdugu bir çagda mana olarak Anadolu'yu yeniden mayalamistir." seklinde konustu.

Programda ayrica Güzel Sanatlar Genel Müdürlügü, Devlet Opera ve Balesi ile Devlet Tiyatrolari is birligiyle Yunus Emre'yi anlatan bir sahne gösterisi izleyicilerin begenisine sunuldu.

Gösteride farkli makamlarda ilahilerin yani sira Adnan Saygun'un "Yunus Emre Oratoryosu"ndan parçalar seslendirildi.
Kaynak: AA