Baskan Demir Açiklamasi '150 Kiloyu Asan Bir Yagis Terme Ve Salipazari Havzasini Su Altinda Birakir'
Samsun Büyüksehir Belediye Baskani Mustafa Demir, su anda Terme ve Salipazari havzasinin çok ciddi bir afet riski altinda oldugunu belirterek, "Metre kareye 150 kiloyu asan bir yagis aldigimizda tamamen o bölgeyi su basacagini bugünden biliyoruz. DSI ile baraj insasi ihalesi yapildi, 2 tane de su tutucu (sel kapani) yapilacak. Bunlar bizim önceligimiz" dedi.
Türkiye’de ‘Iklim Degisikligine Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi’nin 4 pilot sehrinden birisi olan Samsun’da; Büyüksehir Belediyesi is birligiyle iklim degisikligine uyum stratejisi ve eylem planina yönelik istisare toplantisi düzenlendi.
Yararlanici kurumu Çevre ve Sehircilik Bakanligi, yürütücü kurulusu Birlesmis Milletler Kalkinma Programi olan ve Avrupa Birligi ve Türkiye Cumhuriyeti tarafindan ortaklasa finanse edilen Türkiye’de Iklim Degisikligine Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi, özellikle sektör ve kent ölçeginde iklim degisikligine uyumun güçlendirilmesi yoluyla toplumsal direncin arttirilmasi amaçlandi.
"Simdiki afetlerin miktari ve yikiciligi çok daha hizli bir sekilde artiyor"
Toplantinin açilisinda konusan Samsun Büyüksehir Belediye Baskani Mustafa Demir, “Ülkemiz ve dünyanin iklim degisikligine bagli afetlerle mücadele ettigini görüyoruz. Avrupa’da da hala sel ve orman yanginlari devam ediyor. Son olarak Bati Karadeniz’de yillardan beri var olan dere yataginin kenarlarina olusturulmus olan bir ilçe sele kapildi. 1963’te Ayancik’ta büyük sel olmus. Vatandaslar bu afetin 1963’ten daha fazla oldugunu söylediler. Benim bakanligim dönemimde 15 kez büyük afet oldu. Simdiki afetlerin miktari ve yikiciligi çok daha hizli bir sekilde artiyor. Simdi yerel yönetici olarak meteoroloji raporlarina bakar hale geldik. Önümüzdeki hafta hava nasil olacak, 1 hafta sonra nasil olacak? Bunlarla yogun bir mücadele içerisindeyiz. Su anda Bartin, Kastamonu ve Sinop’ta sel felaketinin oldugu yerlerde 100’e yakin araç ve personel ile alanda afet sonrasi çalismalar yapiyoruz” diye konustu.
“Su anda Terme ve Salipazari çok ciddi bir afet riski altinda”
Samsun’da Terme ve Salipazari ilçelerinin sel riski tasidigina dikkat çeken Baskan Mustafa Demir, “Depremin disinda 2 afet durumu bizim gündemimizde. Deprem sonrasi çalismalarinda dünyadaki en iyi ülkelerden biriyiz. Sel ve orman yanginlari konusunda da acil durum aninda ulasim saglayabilecegimiz alt yapiyi simdiden seri bir sekilde baslattik. Bunlari Antalya’da gördük. Samsun’da su baskinlari ve sel afetine karsi ne yapabiliriz diye çok önemli çalismalar yapiyoruz. Kizilirmak havzasinda sel afeti konusunda yagmurla ilgili su taskinlari hemen hemen minimize oldu. Çünkü Derbent, Altinkaya, 19 Mayis Baraji var. Ama su anda Terme ve Salipazari çok ciddi bir afet riski altinda. Bir de Mert Irmagi havasinin oldugu bölge ciddi bir sel afetine maruz olabilecek bölgelerimiz. DSI ile ilgili Mert Irmagi konusunda ihalelere çiktik. Kisa sürede çok yagis alan konumda depolama alanlari ve depo islahlarinin yapilmasi, oraya düsen yagmur debisinin denize en kolay ve hizli sekilde ulasimi saglayacak olan yatirimlar olarak görünüyor. Bunlar bizim önceligimiz” seklinde konustu.
“150 mm’yi asan yagis geldiginde Terme-Salipazari’nin su altinda kalacagini biliyoruz”
Kisa sürede metre kareye 150 kiloyu asan bir yagis düstügünde Salipazari ve Terme’nin bulundugu havzanin sular altinda kalma durumunun olduguna dikkat çeken Mustafa Demir, “Salipazari’ndaki irmak da Terme’den denize dökülüyor. O bölgede deniz seviyesinin altinda da bölgelerimiz var. Kisa sürede metre kareye 150 kiloyu asan bir yagis aldigimizda hiçbir tedbir alamaya imkanimiz yok, tamamen o bölgeyi su basacagini bugünden biliyoruz. Biz, yagmur miktari bu seviyeleri çiktiginda tüm ovanin su altinda kalacagini biliyoruz. DSI ile baraj insasi ihalesi yapildi. Insallah 2 tane de çay üzerinde su tutucu (sel kapani) yapilacak. Bir tanesi 40 milyon m3, digeri de 25 milyon m3 civarinda olacak. Mert Irmagi’nin islahi ve sanat yapilarini da yaptigimizda Samsun’da metre kareye 300 kilo yagis aldigimizda ilimizdeki sel baskinlarini büyük ölçüde önlemis oluyoruz. Tüm Samsun’daki sel afetlerinin tedbirlerini alacak oldugumuz toplam yatirimlarin maliyeti, geçen sen Terme ve Salipazari bölgesindeki sel afetinin bize yaptigi tahribat ile ayni maliyete denk geliyor. Samsun’daki selle alakali tüm yatirimlarin maliyeti, 1 sel afetinin verdigi hasar ile esdeger. Onun için bu bilgileri kamu kurum ve kuruluslarinda yer alan ve toplantiya katilanlarin bilgisine sunuyorum. Yarin daha büyük görevler alacaksiniz. Bunu aklinizdan sakin çikarmayin” ifadelerini kullandi.
“Suyun yolunda durmamak gerekiyor”
Dere kenarlarina bina yapilmamasi gerektigine isaret eden Demir, sunlari söyledi:
“Ayancik’ta geçmiste yasanan felaket bugün öngörülebilseydi tahribat azaltilabilirdi. Daha evveliyatina gittigimizde ise suyun yoluna durmamak lazim. Suyun yolunda durursan su, senin yolunda durmani dinlemiyor. Koca koca binalari nasil alip gittigini gördük. Biz simdi Samsun’da planlama yaparken buna 1. derecede dikkat ediyoruz. Bir taraftardan da yangin ve selle ilgili olan tedbirlerimizi alma gayretindeyiz. Afet sonrasina hazirlik noktasinda da Türkiye’de en iyi olan yerel yönetimlerden birisi haline geldik.”
“Iklim degisikligine bagli afetlerin sayisi ve siddeti dramatik sekilde artarak karsimiza çikacak”
Afetlerin sayisinin ve siddetinin artarak devam etmesinin beklendigini dile getiren Çevre ve Sehircilik Bakanligi Iklim Degisikligi ve Uyum Dairesi Baskani Orhan Solak, “Sinop, Bartin ve Kastamonu’da gerçeklesen sel felaketi ile Akdeniz ve Ege’de yasanan orman yanginlari, bu yil etkisini arttiran kuraklik ve örneklerini arttirabilecegimiz afetler iklim degisikligi ile mücadelenin aciliyetini bizlere gösteriyor. Dünyanin birçok noktasinda da orman yangini ve sel felaketi gerçeklesti. Bunlar iklim degisikliginin tüm dünyada sinir tasimayan bir sorun olarak öncelikli konu olarak yer aldigini gösteriyor. Bilimsel sentez raporuna göre iklim degisikliginin olumsuz etkilerinden en fazla etkilenecek bölgelerden biri olan Akdeniz havzasinda yer aliyor. Dolayisiyla ülkemiz için iklim degisikligine bagli afetlerin sayisi ve siddeti, günümüzde oldugundan çok daha dramatik sekilde orta ve uzun vadede artarak karsimiza çikacak. Bu nedenle iklim degisikligi ile mücadele tüm dünyada oldugu gibi ülkemiz için kaçinilmaz durumda” açiklamasinda bulundu.
Iklim degisikliginin önüne geçmek için çaba sarf ettiklerini söyleyen Samsun Çevre ve Sehircilik Il Müdürü Ömer Bolat ise “Samsun’daki atiklarin ve geri dönüstürülebilir maddelerin daha derli toplu toplanabilmesi, iklim degisikligine olumlu etki yapabilmek için küçük sanayi sitelerinde çalismalara baslamistik. Dereler ile ilgili atik ve drenajlarin kontrol edilebilmesi, ayni zamanda iklim degisikligine olumsuz etki yapmamasi için çalismalara baslamistik. Müdürlük olarak bakanligin talimatlari dogrultusunda verilen tüm emirleri hizli bir sekilde yerine getiriyoruz. Ayni zamanda yerel yönetimler ile ortak projeler gelistirerek, iklim degisikligine sebep olan tüm ortamlari ortadan kaldirmak için gerekli çalismalari hizli bir sekilde yapmaktayiz” dedi.
2 gün sürecek toplanti açilis konusmalarin ardindan sunumlar ile devam etti.
Kaynak: İHA
Yararlanici kurumu Çevre ve Sehircilik Bakanligi, yürütücü kurulusu Birlesmis Milletler Kalkinma Programi olan ve Avrupa Birligi ve Türkiye Cumhuriyeti tarafindan ortaklasa finanse edilen Türkiye’de Iklim Degisikligine Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi, özellikle sektör ve kent ölçeginde iklim degisikligine uyumun güçlendirilmesi yoluyla toplumsal direncin arttirilmasi amaçlandi.
"Simdiki afetlerin miktari ve yikiciligi çok daha hizli bir sekilde artiyor"
Toplantinin açilisinda konusan Samsun Büyüksehir Belediye Baskani Mustafa Demir, “Ülkemiz ve dünyanin iklim degisikligine bagli afetlerle mücadele ettigini görüyoruz. Avrupa’da da hala sel ve orman yanginlari devam ediyor. Son olarak Bati Karadeniz’de yillardan beri var olan dere yataginin kenarlarina olusturulmus olan bir ilçe sele kapildi. 1963’te Ayancik’ta büyük sel olmus. Vatandaslar bu afetin 1963’ten daha fazla oldugunu söylediler. Benim bakanligim dönemimde 15 kez büyük afet oldu. Simdiki afetlerin miktari ve yikiciligi çok daha hizli bir sekilde artiyor. Simdi yerel yönetici olarak meteoroloji raporlarina bakar hale geldik. Önümüzdeki hafta hava nasil olacak, 1 hafta sonra nasil olacak? Bunlarla yogun bir mücadele içerisindeyiz. Su anda Bartin, Kastamonu ve Sinop’ta sel felaketinin oldugu yerlerde 100’e yakin araç ve personel ile alanda afet sonrasi çalismalar yapiyoruz” diye konustu.
“Su anda Terme ve Salipazari çok ciddi bir afet riski altinda”
Samsun’da Terme ve Salipazari ilçelerinin sel riski tasidigina dikkat çeken Baskan Mustafa Demir, “Depremin disinda 2 afet durumu bizim gündemimizde. Deprem sonrasi çalismalarinda dünyadaki en iyi ülkelerden biriyiz. Sel ve orman yanginlari konusunda da acil durum aninda ulasim saglayabilecegimiz alt yapiyi simdiden seri bir sekilde baslattik. Bunlari Antalya’da gördük. Samsun’da su baskinlari ve sel afetine karsi ne yapabiliriz diye çok önemli çalismalar yapiyoruz. Kizilirmak havzasinda sel afeti konusunda yagmurla ilgili su taskinlari hemen hemen minimize oldu. Çünkü Derbent, Altinkaya, 19 Mayis Baraji var. Ama su anda Terme ve Salipazari çok ciddi bir afet riski altinda. Bir de Mert Irmagi havasinin oldugu bölge ciddi bir sel afetine maruz olabilecek bölgelerimiz. DSI ile ilgili Mert Irmagi konusunda ihalelere çiktik. Kisa sürede çok yagis alan konumda depolama alanlari ve depo islahlarinin yapilmasi, oraya düsen yagmur debisinin denize en kolay ve hizli sekilde ulasimi saglayacak olan yatirimlar olarak görünüyor. Bunlar bizim önceligimiz” seklinde konustu.
“150 mm’yi asan yagis geldiginde Terme-Salipazari’nin su altinda kalacagini biliyoruz”
Kisa sürede metre kareye 150 kiloyu asan bir yagis düstügünde Salipazari ve Terme’nin bulundugu havzanin sular altinda kalma durumunun olduguna dikkat çeken Mustafa Demir, “Salipazari’ndaki irmak da Terme’den denize dökülüyor. O bölgede deniz seviyesinin altinda da bölgelerimiz var. Kisa sürede metre kareye 150 kiloyu asan bir yagis aldigimizda hiçbir tedbir alamaya imkanimiz yok, tamamen o bölgeyi su basacagini bugünden biliyoruz. Biz, yagmur miktari bu seviyeleri çiktiginda tüm ovanin su altinda kalacagini biliyoruz. DSI ile baraj insasi ihalesi yapildi. Insallah 2 tane de çay üzerinde su tutucu (sel kapani) yapilacak. Bir tanesi 40 milyon m3, digeri de 25 milyon m3 civarinda olacak. Mert Irmagi’nin islahi ve sanat yapilarini da yaptigimizda Samsun’da metre kareye 300 kilo yagis aldigimizda ilimizdeki sel baskinlarini büyük ölçüde önlemis oluyoruz. Tüm Samsun’daki sel afetlerinin tedbirlerini alacak oldugumuz toplam yatirimlarin maliyeti, geçen sen Terme ve Salipazari bölgesindeki sel afetinin bize yaptigi tahribat ile ayni maliyete denk geliyor. Samsun’daki selle alakali tüm yatirimlarin maliyeti, 1 sel afetinin verdigi hasar ile esdeger. Onun için bu bilgileri kamu kurum ve kuruluslarinda yer alan ve toplantiya katilanlarin bilgisine sunuyorum. Yarin daha büyük görevler alacaksiniz. Bunu aklinizdan sakin çikarmayin” ifadelerini kullandi.
“Suyun yolunda durmamak gerekiyor”
Dere kenarlarina bina yapilmamasi gerektigine isaret eden Demir, sunlari söyledi:
“Ayancik’ta geçmiste yasanan felaket bugün öngörülebilseydi tahribat azaltilabilirdi. Daha evveliyatina gittigimizde ise suyun yoluna durmamak lazim. Suyun yolunda durursan su, senin yolunda durmani dinlemiyor. Koca koca binalari nasil alip gittigini gördük. Biz simdi Samsun’da planlama yaparken buna 1. derecede dikkat ediyoruz. Bir taraftardan da yangin ve selle ilgili olan tedbirlerimizi alma gayretindeyiz. Afet sonrasina hazirlik noktasinda da Türkiye’de en iyi olan yerel yönetimlerden birisi haline geldik.”
“Iklim degisikligine bagli afetlerin sayisi ve siddeti dramatik sekilde artarak karsimiza çikacak”
Afetlerin sayisinin ve siddetinin artarak devam etmesinin beklendigini dile getiren Çevre ve Sehircilik Bakanligi Iklim Degisikligi ve Uyum Dairesi Baskani Orhan Solak, “Sinop, Bartin ve Kastamonu’da gerçeklesen sel felaketi ile Akdeniz ve Ege’de yasanan orman yanginlari, bu yil etkisini arttiran kuraklik ve örneklerini arttirabilecegimiz afetler iklim degisikligi ile mücadelenin aciliyetini bizlere gösteriyor. Dünyanin birçok noktasinda da orman yangini ve sel felaketi gerçeklesti. Bunlar iklim degisikliginin tüm dünyada sinir tasimayan bir sorun olarak öncelikli konu olarak yer aldigini gösteriyor. Bilimsel sentez raporuna göre iklim degisikliginin olumsuz etkilerinden en fazla etkilenecek bölgelerden biri olan Akdeniz havzasinda yer aliyor. Dolayisiyla ülkemiz için iklim degisikligine bagli afetlerin sayisi ve siddeti, günümüzde oldugundan çok daha dramatik sekilde orta ve uzun vadede artarak karsimiza çikacak. Bu nedenle iklim degisikligi ile mücadele tüm dünyada oldugu gibi ülkemiz için kaçinilmaz durumda” açiklamasinda bulundu.
Iklim degisikliginin önüne geçmek için çaba sarf ettiklerini söyleyen Samsun Çevre ve Sehircilik Il Müdürü Ömer Bolat ise “Samsun’daki atiklarin ve geri dönüstürülebilir maddelerin daha derli toplu toplanabilmesi, iklim degisikligine olumlu etki yapabilmek için küçük sanayi sitelerinde çalismalara baslamistik. Dereler ile ilgili atik ve drenajlarin kontrol edilebilmesi, ayni zamanda iklim degisikligine olumsuz etki yapmamasi için çalismalara baslamistik. Müdürlük olarak bakanligin talimatlari dogrultusunda verilen tüm emirleri hizli bir sekilde yerine getiriyoruz. Ayni zamanda yerel yönetimler ile ortak projeler gelistirerek, iklim degisikligine sebep olan tüm ortamlari ortadan kaldirmak için gerekli çalismalari hizli bir sekilde yapmaktayiz” dedi.
2 gün sürecek toplanti açilis konusmalarin ardindan sunumlar ile devam etti.