5 Soruda Kovid-19'Un 'Delta' Ve 'Delta Plus' Varyantina Iliskin Merak Edilenler

Enfeksiyon Hastaliklari ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmani Prof. Dr. Deniz Atakent: '(Delta Plus) Orijinal Delta varyantindan daha bulasici olduguna, daha agir hastaliga neden olduguna veya daha tehlikeli olduguna dair yeterli veri yok. Toplum sagligi açisindan panige neden olacak veri bulunmuyor' 'Delta Plus varyanti, Beta ve Gama varyantlarinda bildirilen 'spike' proteinindeki K417N mutasyonunu içermektedir. Bu veriler isiginda BioNTech asisinin Delta Plus varyantina da benzer etkinlik gösterecegi düsünülebilir' Klinik Mikrobiyoloji Uzmani Prof.Dr Canan Külah: '(Delta Plus) Bulasicilik veya hastaligi agir geçirme noktasinda Delta varyantindan çok büyük bir fark beklemiyoruz' 'Alinacak en temel önlem, çift doz asi ile tüm toplumu korunur hale getirmek. Ayrica Delta, Delta Plus temaslilarinin testlerle çok hizli saptanmasi, yakindan takip edilmesi gerekiyor'

BURCU ÇALIK- Uzmanlar, Hint-Güney Afrika karisimi olarak da adlandirilan Kovid-19'un Delta Plus varyantinin, Hindistan'da ortaya çikan Delta varyantindan daha bulasici ve daha agir hastaliga neden olduguna dair yeterli verinin bulunmadigini, böyle bir ihtimali de beklemediklerini bildirdi.

Dünya Saglik Örgütü (DSÖ), yaklasik 100 ülke ve bölgede Kovid-19'un Delta varyantina rastlandigini açiklarken, Saglik Bakani Fahrettin Koca Cumhurbaskanligi Kabine Toplantisi sonrasinda gazetecilerin sorulari üzerine, Türkiye'de 284 kiside bu varyanta rastlandigini bildirdi. Bakan Koca, ayrica Delta Plus varyantinin 3 kiside, 3 farkli ilde görüldügünü belirterek, bu kisilerin genel durumlarinin iyi ve ayakta takip edilen hastalar oldugunu kaydetti.

Bas agrisi, bogazda kuruluk, burun akintisi ve ates gibi grip benzeri hastalik belirtilerinin görüldügü Delta varyanti nedeniyle birçok ülkede bölgesel kapanma adimlari gündeme gelirken, Türkiye'de de Banglades, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan, Nepal ve Sri Lanka'dan uçuslar durduruldu.

Uzmanlar, dünya genelinde endise uyandiran, koronavirüsün bulasiciligi yüksek Delta varyanti ile Hint-Güney Afrika karisimi olarak da adlandirilan Delta Plus varyanti arasindaki farklari ve alinabilecek önlemler konusunda AA muhabirinin 5 sorusunu yanitladi:

1-"Delta Plus" varyanti nedir? Su ana kadar hangi ülkelerde tespit edildi?

Klinik Mikrobiyoloji uzmani Prof.Dr Canan Külah:

"Delta Plus, Delta varyantinin bir türü ve K417N adi verilen bir 'spike' protein mutasyonuna sahip. Bu, daha önce Güney Afrika'da tespit edilen Beta varyantinda da açiklanmis mutasyon. Delta'ya bu mutasyonun eklenmesiyle 'plus' olarak adlandirildi."

Enfeksiyon Hastaliklari ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmani Prof. Dr. Deniz Atakent:

"Delta Plus varyanti ilk olarak Nisan 2021'de Hindistan'dan bildirildi. Hindistan'da 6 farkli bölgeden 40 örnekte tespit edildi. Hindistan'a ek olarak ABD, Ingiltere, Portekiz, Isviçre, Japonya, Polonya, Nepal, Rusya dahil olmak üzere 9 diger ülkeden de bildirilmis durumda."

2- "Delta Plus"in Delta varyantina göre daha fazla bulasici oldugu ifade ediliyor. Bu bilgi dogru mu? Asilarin bu varyanta olan etkisine yönelik elde edilen bulgular var mi?

Prof. Dr. Atakent:

"Kolay yayiliyor, bulasiciligi daha yüksek, akciger hücrelerine daha kolay tutunabiliyor, monoklonal antikor tedavisine potansiyel olarak dirençli. Ancak orijinal Delta varyantindan daha bulasici olduguna, daha agir hastaliga neden olduguna veya daha tehlikeli olduguna dair yeterli veri yok. Bu mutasyon daha önce Güney Afrika'dan bildirilen Beta ve Brezilya'dan bildirilen Gama varyantlarinda da bulunuyor. Gama varyantinin bulasiciliginin daha yüksek oldugu daha önce bildirilmisti. Beta varyanti da daha önce Güney Afrika'da hastaneye yatis ve ölüm oranlarinda artis ile iliskilendirilmisti. Delta Plus varyantinin yayilim hizi özellikle asiya bagisik yaniti yetersiz olanlarda veya asilanmamis kisiler arasinda bir miktar artmis olabilir. Ancak varyant ile ilgili toplum sagligi açisindan panige neden olacak veri yok."

Prof.Dr Canan Külah:

"Delta Plus varyanti ile ilgili henüz elimizde yeterli veri yok fakat bulasicilik veya hastaligi agir geçirme noktasinda Delta varyantindan çok büyük bir fark beklemiyoruz. Henüz elimizde bu varyantla ilgili net veriler yok ama antikorlardan kaçmayi saglayan bir bölge olan Güney Afrika mutasyonunu tasiyor. Bu da asiyi etkisiz hale getirir mi endiselerini olusturuyor."

3- Delta varyanti, asilari belli bir oranda etkisiz kiliyor, ayni durum Delta Plus için de geçerli mi?

Prof. Dr. Atakent:

"Sinovac asisinin Delta varyantina karsi koruyuculuk düzeyi hakkinda çalisma verisi bulunmamaktadir. Ancak inaktif virüs asisi olmasi ve nükleokapsid proteinini de içermesi nedeniyle bu varyanta karsi da bir miktar koruyuculugunun olmasi beklenilebilir. BioNTech asisi ise birinci dozdan sonra Delta varyanti ile semptomatik hastaliga karsi yüzde 33, ikinci dozdan 2 hafta sonra ise yüzde 88 koruma sagliyor. Asinin etkinligi, hastaneye yatis gerektiren agir hastalik ve ölümden koruma açisindan degerlendirildiginde bu oranlarin daha da yüksek oldugu düsünülüyor.

Gözlemsel veriler, Güney Afrika olarak bilenen Beta varyanti ile semptomatik hastaliktan korunmada iki doz BioNTech asisinin agir hastalik ve ölüme karsi etkinliginin çok yüksek oldugunu ortaya koymustur. Brezilya olarak da bilinen Gama varyanti için de bu asida bireylerin serumlarinin bu varyanti yüksek düzeyde nötralize ettigi gösterilmistir. Delta Plus varyanti, Beta ve Gama varyantlarinda bildirilen 'spike' proteinindeki K417N mutasyonunu içermektedir. Bu veriler isiginda BioNTech asisinin Delta Plus varyantina da benzer etkinlik gösterecegi düsünülebilir.

Ayrica arastirmacilar, ortaya çikacak yeni varyantlar dogrultusunda mevcut asi içeriklerinde modifikasyon yapilabilecegini, yeni varyantlari içerecek asilarin, gerektiginde agir hastalik için risk grubunda bulunan yasli bireylere ve altta yatan kronik hastaligi olan bireylere uygulanabilecegini belirtmektedirler."

Prof.Dr Canan Külah:

"MRNA asilarinin koruyuculuk oranlari net bir sekilde açiklandi. Iki doz asinin özellikle bu tip nokta mutasyonlara karsi etkili oldugunu biliyoruz. 2 doz Sinovac uygulanan kisilerde 3. dozla da çok yüksek antikor seviyeleri elde ediliyor. Bu sebeple de tüm hücre asisi olan kisilerde mutlaka MRNA gibi çok yüksek korunma seviyesi elde edilen asilari tek doz olarak öneriyoruz."

4- Özellikle Türkiye açisindan her iki varyantin olusturabilecegi tehlikelere yönelik öngörüleriniz nelerdir? Yeni bir dalgaya, tekrar kapanma tedbirlerine sebep olabilir mi?

Prof.Dr Canan Külah:

"Burada alinacak en temel önlem, çift doz asi ile tüm toplumu korunur hale getirmek. Ayrica Delta, Delta Plus temaslilarinin testlerle çok hizli saptanmasi, yakindan takip edilmesi gerekiyor. Çok kolay bulasabildigi ve antikordan da kaçabildigi dikkate alindiginda testlerle hizli saptama, temas takibi ve asilamaya odaklanmak gerekiyor. Böylelikle söz konusu varyantlarin yeni bir dalgaya yol açma, korktugumuz sekilde büyümesi ihtimalinin önüne geçilebilir. "

5- Asilamanin bu süreçle mücadele açisindan önemi nedir? Vatandaslara hem asilarini yaptirmalari hem de maske ve mesafe kurallarina uymalari açisindan ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?

Prof. Dr. Atakent:

"Pandeminin bir an önce kontrol altina alinabilmesi, virüsün mutasyona ugrayarak yeni varyantlarin ortaya çikisinin engellenebilmesi için, hizli ve etkin, yüksek oranda asilama saglanmasi ile birlikte maske, sosyal mesafe ve el hijyeni gibi temel uygulamalardan taviz verilmemesi hayati önem tasimaktadir.

Toplumda asilanma orani arttikça virüs enfekte edecek duyarli konak bulamayacagi için yayilim hizi azalacak, pandeminin kontrol altina alinmasi kolaylasacaktir. Ayrica asili bireyler enfekte olsalar dahi agir hastalik olasiligi düsük oldugundan saglik sisteminin asiri yüklenmesinin de önüne geçilmis olacaktir. Bu nedenle hizli ve etkin asilama programi ve bu programa vatandaslarimizin uyumu son derece önemlidir."

Prof.Dr Canan Külah:

"Ne kadar az kisi enfekte olursa mutasyonlar da o kadar az olur, olan mutasyon da o kadar az kisiye bulasir. Bu nedenle hizli asilama ve bireysel tedbirlere devam edilmesi büyük önem tasiyor. Asilamada da varyantlardan kaçmak noktasinda en yüksek korumayi saglayan asilari tercih etmeliyiz. Kapali alanlarda ise artik aktif havalandirma dedigimiz yöntem öneriliyor. Yani kapi, pencerelerin sürekli açik oldugu ama ayni zamanda içeride bir havalandirmanin çalistigi bir yöntem bu. Kapali alanin havasi ne kadar sik degisirse bulas ihtimali de o kadar azaliyor."
Kaynak: AA