Manavgat yangını 15 yıl öncesini hatırlattı!

Antalya'nın Manavgat ilçesinde 4 farklı yerden yangın çıktı. Yangın süratle büyüdü ve yerleşim alanlarına indi. Yaşanan kabus 15 yıl öncesini hatırlattı. Zira Antalya bu kabusu ilk kez yaşamadı, 15 yıl önce tam 10 bin hektar alan yanarken yangın 5 günde kontrol altına alınmıştı.

Manavgat yangını 15 yıl öncesini hatırlattı!
Manavgat yangını 15 yıl öncesini hatırlattı!
Antalya'nın Manavgat ilçesi yangın kabusunu yaşıyor. Kırsal alanda çıkan yangın kısa sürede mahalleleri sardı, yerleşim alanları boşaltıldı, köy yolları kapatıldı. Yangına havadan ve karadan müdahale başlarken, yaralı vatandaşlar olduğu da bildiriliyor. Antalya'da yaşanan kabus ilk değil. Manavgat bundan tam 15 yıl önce de benzer bir kara günü yaşamıştı.

MANAVGAT'TA TARİHİN EN BÜYÜK İKİNCİ YANGINI

Manavgat'ta bir köyün tamamen yok olduğu, bir köyün yarısının kullanılamaz hale geldiği, yerleşim yerlerinin boşaltıldığı yangın Antalya tarihinin en büyük ikinci yangını olarak adlandırılıyor. Antalyalılar bu kabusu 15 yıl önce daha feci bir şekilde yaşamıştı.

15 YIL ÖNCE KARA GÜN YAŞANDI

Antalya'nın Manavgat ve Serik ilçelerinin köylerinde Temmuz ayının yine son günlerinde gece yarısı dev bir yangın çıktı. Yangından Serik'in Akbaş, Karataş, Sarıabalı, Deniztepesi ve Bucak köyleri etkilenirken, Manavgat'ın Taşağıl beldesi Sağırin, Karaevli, Karabük ve Çakış köyleri etkilenmişti. Yangında 10 bin hektardan fazla alan kül olmuştu.

Manavgat yangını 15 yıl öncesini hatırlattı!

YANGINI BÖYLE ANLATMIŞTI: DAĞ BİR BOMBA GİBİ PATLADI

Dönemin Orman Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kurtulmuşlu, Manavgat'taki yangını "Acımı ifade edecek kelime bulamıyorum" sözleri ile değerlendirmişti.

Kurtulmuşlu olayı ise şöyle özetlemişti: Dağ, bir bomba gibi patladı. 20 kilometre genişliğinde ve 15 kilometre derinliğinde bir alana yayıldı.

'Bu tür bir yangının Türkiye'de ilk kez olduğunu söyleyebilirim. Tüm gücümüzle yetişmeye çalıştık. Ancak şu anda havadan su atmakla gaz dökmek arasında bir fark yok. Havadan müdahalenin zaman zaman alevleri daha da şiddetlendirdiğini gördük. Rüzgarın çok şiddetli esiyor olması da durumu daha kötüleştirdi. Karadan müdahale edebileceğimiz yol yok. Havadan müdahale sıkıntılı. Yangın alanı içinde yerleşim yerleri var. İnsanlar doğal olarak, önce evlerindeki yangının söndürülmesini istiyor. Mecburen her bir köye arazöz gönderiyoruz. Köylüler tercih yapmamızı ve önce evlerinin söndürülmesini istiyor. Hatta kimi zaman arazözlere vatandaşların haksız el koymalarına bile sesimizi çıkarmadık.

''SAVAŞ TAKTİĞİ UYGULUYORUZ''

Köprülü Kanyon Çayı'nın dahi yangının bir yerden bir yere gitmesini engelleyemediğini anlatan dönemin Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, söndürme çalışmalarında 'savaş taktiği' uyguladıklarını belirtmiş, 'Nasıl bir cephede savaşılır, biz de öyle savaşıyoruz. Sadece mermimiz yok. Mermimiz su' diye konuşmuştu.

Antalya'nın Serik ilçesinde 31 Temmuzda başlayan, Serik ve Manavgat ilçelerinde çok sayıda köyü etkisi altına alan yangın yaklaşık 5 günde kontrol altına alınmıştı.

İKİ YANGIN KIYASLANIRSA BU ÇOK DAHA TEHLİKELİ

Antalya tarihinin gördüğü en büyük yangın 15 yıl önce gerçekleşirken, uzmanlar iki yangın arsında bir kıyaslamada bulunuyor. Yetkililer, bu yangının çok daha tehlikeli olduğunu, yerleşim yerlerini daha fazla tehdit ettiğini belirtiyor.