Cumhurbaskani Erdogan, Doktora Ögrencileriyle 'Kütüphane Söylesileri'nde Bulustu Açiklamasi (1)
'Marmara Denizi müsilajdan tamamen kurtarilana dek çalismalarimiz yogun bir sekilde devam edecektir' '(Marmara'daki müsilaj sorunu) Sov yapmak ugruna kimsenin Istanbul'un ve Marmara'nin gelecegiyle oynamaya hakki yoktur' '(Katarli ögrencilere sinavsiz tip egitimi iddiasi) Türkiye'nin uluslararasi camiada itibarini bu denli yitirmeye, bu denli yok etmeye çalisanlara da, ben inaniyorum ki benim milletim gereken dersi verecektir' 'Türkiye'de su anda akademik özgürlügün olmadigi herhangi bir üniversite filan söz konusu degil. Bizim herhangi bir üniversitede oradaki özgürlügü kisitlamak veyahut da onlarin özgürlük alanini daraltmak diye bir derdimiz yok' 'Üniversite ilmin merkezidir, üniversite irfanin merkezidir. Ilmin ve irfanin merkezini eger biz teröre kurban edersek yazik olur, buna firsat vermememiz gerekir'
Erdogan, Kütüphane Söylesileri'nin üçüncüsünde Cumhurbaskanligi Millet Kütüphanesi'nde doktora ögrencileriyle bir araya geldi.
Konusmasina üçüncü bulusmalarini gerçeklestirdikleri gençlere katilimlari dolayisiyla tesekkür ederek baslayan Erdogan, sunlari söyledi:
"Havalar artik güzellesti, insallah havalarin bu yaz mevsimiyle beraber bu Kovid sürecini de sagligimiz için bir sinyal olarak görüyorum, Allah'tan niyazimiz budur. Sürekli olarak vakalar vesaire azaliyor, vefat sayilari düsüyor, bunlar tabii güzel haberler. Ve bütün bunlarla birlikte de bizlerin de yatirimlar noktasinda, attigimiz adimlar noktasinda artik performansimizi yükselttigimiz bir döneme girdik. Farkindayiz, bir bikkinlik, bir bezginlik olabilir. Iste son olarak YKS imtihanlari da yapildi. Bu imtihanlardan da bütün yavrularimiza insallah basarilarla dolu bir netice ve arzu ettikleri yerlere girme imkanini Rabbim kendilerine insallah lütfeder diyorum."
- "Milletimin teveccühü sayesinde biz yola devam ediyoruz"
Sözü gençlere birakan Erdogan, Istanbul Üniversitesinde uluslararasi iliskiler alaninda doktora egitimine devam eden Yunus Çolak'in "Böyle muhtesem bir yapida bizleri agirladiginiz için biz çok tesekkür ediyoruz." sözü üzerine "Ilk kez mi geliyorsun?" diye sordu.
Çolak, ikinci kez geldigini ancak salona ilk kez geldigini belirterek, Erdogan'a, "Lider diplomasisini çok iyi kullanan bir lidersiniz ve geçtigimiz günlerde de biz NATO Zirvesi'nde sizi gördük, orada da çokça görüsmeler yaptiniz. Ve biz sunu biliyoruz ki bire bir de müzakere halinde istedigini alabilen bir lidersiniz, bu açidan NATO Zirvesi'ni nasil degerlendirirsiniz, istediginizi alma noktasinda?" sorusunu yöneltti.
Erdogan, NATO Zirvesi'nin kendileri için gerçekten çok anlamli oldugunu belirterek, "Bu zirvenin içerisinde olan liderlerde de ben demeyi pek sevmem, ancak su anda en kidemli olan lider bendim. Ve 18 yil geçti her yil tabii birçok lider ya siyasetten kopuyor veya tekrar giremiyor öyle veya böyle. Hamdolsun milletimin teveccühü sayesinde biz yola devam ettik, devam ediyoruz." diye konustu.
Zirvede yaptigi görüsmeleri önem sirasina göre aktaran Erdogan, söyle devam etti:
"Bir taraftan tabii Fransa'yla ilgili Sayin Macron'la yaptigim görüsme vardi, ardindan ayni sekilde Sayin Merkel'le yaptigim görüsme oldu. Bunun disinda Ispanya Basbakani Sayin Sanchez'le yaptigim görüsme vardi. Danimarka'nin Basbakaniyla yaptigim, Hollanda'nin Basbakaniyla yaptigim görüsme vardi. Bütün bunlarin disinda ayrica yine en son görüsmem Biden'la olan görüsmemdi. Bu arada tabii bir de Miçotakis'le yaptigimiz görüsme oldu Yunanistan Basbakaniyla. Ve tabii son görüsmeyi Sayin Biden'la yaptik. O da basarili geçen bir toplanti oldu."
- "Bizim hedefimiz, özellikle gönül belediyeciligi iddiasidir"
Rize Günesli'den gelen, Recep Tayyip Erdogan Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi'nde din egitimi alaninda doktora yapan bir ögrencinin, "sosyal medya belediyeciligi" ile ilgili tam olarak ne söylemek istedigini sormasi üzerine Erdogan, "Bizim hedefimiz, özellikle gönül belediyeciligi iddiasidir. Biz gönül belediyeciligine talibiz. Yani sosyal medya belediyeciligi ile vatandasi bizim kalkip aldatmamiza gerek yok. Yani söyle vatandasinin sirtina 'nasilsin kardesim, nasilsin vatandasim, iyi misin, eksik nedir, ihtiyaçlar nedir, bana buranin ihtiyaçlarini söyler misin?' diyecek. Bir de, 'tepedenci' olmayacak, tepeden bakan bir siyaset anlayisi olmayacak." yanitini verdi.
Tam aksine Mevlana'nin ifadesi ile tevazuda toprak gibi olunmasi gerektigini belirten Erdogan, sunlari söyledi:
"Mesela yalan siyaseti, nedir bu yalan siyaseti? Eger siyasette yalan varsa ona asla prim veremeyiz, vermememiz lazim. Örnegin, simdi bu ara bir yalan çikti, nedir o yalan? Katar, ögrencilerini bize gönderiyormus ve Katar'in ögrencileri, tam da bu YKS'den bir gün önce oluyor, bakin bu da çok manidar ve Katar'in ögrencilerini biz sinavsiz olarak üniversitelerimize, hem de tip fakültelerimize aliyormusuz. Böyle bir seyin olmasi mümkün mü? Bu mümkün olmadigina göre, böyle bir yalana benim vatandasimi inandirma gayretini biz nasil izah edecegiz? Peki, biz Katar'la ne anlasmasi yapiyoruz? Askeri egitim anlasmasi. Onunla YKS imtihanindan bir gün önce 'tip fakültelerine sinavsiz girme' diye bir sey anlasilabilir mi, olabilir mi? Hani üstat diyor ya, 'Durun kalabaliklar, bu cadde çikmaz sokak. Haykirsam kollarimi makas gibi açarak…' Evet, bu cadde çikmaz sokak. Ve Türkiye'nin uluslararasi camiada itibarini bu denli yitirmeye, bu denli yok etmeye çalisanlara da ben inaniyorum ki benim milletim gereken dersi verecektir."
- Marmara'daki müsilaj sorunu
Istanbul Teknik Üniversitesinden Sadiye Kosar adli gencin "Marmara havzasinda çok fazla sanayi tesisi bulunuyor, bu konuda alinmasi planlanan tedbirleri yeterli görüyor musunuz? Bu konuda hükümetinizi sorumlu görüyor musunuz, yani genel anlamda?" sorusuna ise Erdogan, olayin bir taraftan fabrikalarin atiklari oldugu gibi, bir diger taraftan da atik su aritma tesislerinin bitmemesi olduguna isaret etti.
Su anda herhangi bir fabrika eger kendi atik sularini aritma noktasinda görevini yapmiyorsa, bunlara yönelik devletin, Çevre ve Sehircilik Bakanliginin tedbirlerini aldigini, bunlarin üzerine gidecegini vurgulayan Erdogan, "Bakin biz hemen aninda bütün ilgili birimler dahil üniversitelerimizin bu alandaki akademisyenlerini toparlamak suretiyle onlarla gerek Çevre ve Sehircilik Bakanligimizin riyasetinde, gerekse benim riyasetimde toplanti yaptik, YÖK bu konuda süratle toplanti yapti ve ardindan kendileriyle benim attigim adimlar oldu." ifadelerini kullandi.
Erdogan, müsilajin 3 temel unsuru oldugunu dile getirerek, söyle konustu:
"Bunlar, iklim degisikliginin yol açtigi deniz suyu sicakligindaki yükselme, denizdeki duraganlik ve kirlilik. Tabii buna bir de yerel yöneticilerin is bilmezligini de eklemek lazim. Silahtaraga atik su aritma tesisi gibi kritik projelerin 'temel atmama töreni' gibi bir yaklasimla devre disi birakilmasi bunlardan bir tanesidir. Ayni vizyonsuzlugun aci sonuçlarini maalesef Haliç'ten Büyükçekmece'ye kirlilikle bogusan birçok yerde de görüyoruz. Sov yapmak ugruna kimsenin Istanbul'un ve Marmara'nin gelecegiyle oynamaya hakki yoktur. Marmara Denizi müsilajdan tamamen kurtarilana dek çalismalarimiz yogun bir sekilde devam edecektir."
Erdogan, belediye baskanligi yaptigi dönemde, özellikle Veysel Eroglu'nun ISKI'nin basinda oldugu zaman Istanbul'da birçok atik su aritma tesisi yaptiklarina isaret ederek, "Simdi ise bakiyoruz bu kolektörler bir kismi devreden çikmis, bir kismi aritma tesisleriyle maalesef baglantilar yok, tabii bütün bunlar devre dis kalinca sizler müsilajla mücadele edemezsiniz." degerlendirmesini yapti.
- "Kararliyiz ve eylül-ekim gibi de artik buradan bir netice alalim istiyoruz"
Hacettepe Üniversitesinden tip hekimi ve Tümör Biyolojisi ve Immünolojisinde doktora ögrencisi olan Turçin Saridogan da Cumhurbaskani Erdogan'a "Yeni yerli asimizin üçüncü faz asamasina gelmis bulunuyoruz, asimizin adinin da TURKOVAC olacagini açikladiniz. Asimizin koruyuculugu diger asilar gibi yüksek düzeyde olacak midir? Kovid'e karsi yasadigimiz süreci yerli asimizin ne kadar kolaylastiracagini öngörüyorsunuz ve asinin yaygin kullaniminin ne zaman baslayacagini tahmin ediyorsunuz?" sorusunu yöneltti.
Erdogan, TURKOVAC'in kendileri için önemli bir sinav olacagina dikkati çekerek, "Hedefimiz eylül-ekim gibi netice almak. Biliyorsunuz bazi üniversitelerimizin bu konuda çalismalari var, ayni sekilde TÜBITAK'in bu isi takibi söz konusu. Kararliyiz ve eylül-ekim gibi de artik buradan bir netice alalim istiyoruz. Tabii hocalarimizin bu konudaki iddialari, siyasetçi olarak bizi de ümitlendiriyor. Biz de bize düsen neyse biz bunlarin hepsini yapmaya yöneticiler olarak kararliyiz diyoruz. Bütün laboratuvar çalismalari devam ediyor." ifadelerini kullandi.
Bu konuda deneylerin de yogun bir sekilde devam ettigini ve her kabine toplantisinda ilgili bakanlardan bunlarin bilgilerini, neticelerini aldiklarini anlatan Erdogan, ulasilan asilama sayisinin asiya olan güvenin arttigini göstermesi bakimindan çok önemli oldugunu söyledi.
Erdogan, "Ilk zamanlar asidan bir ürkme vardi, asiya yaklasim sikintiliydi ama simdi bu ortadan artik kalkti. Yogun bir sekilde yas seviyesini de düsürüyoruz." dedi.
- "Üniversite ilmin merkezidir"
Cumhurbaskani Erdogan, Ege Üniversitesinden YÖK 100/2000 bursiyeri Mehmet Parlak'in "Son zamanlarda Türkiye'de özellikle imzaci Baris Akademisyenleri ve Bogaziçi özelinde akademik alanin özerkligi ve özgürlügüne dair ciddi elestiriler ve endiseler var. Siz buna katiliyor musunuz?" sorusuna, "Ben bu dediginize katilamiyorum maalesef, çünkü Türkiye'de su anda akademik özgürlügün olmadigi herhangi bir üniversite filan söz konusu degil. Bizim herhangi bir üniversitede oradaki özgürlügü kisitlamak veyahut da onlarin özgürlük alanini daraltmak diye bir derdimiz yok." yanitini verdi.
Özgürlügün "bir baskasinin özgürlük alanina müdahil olmamak" oldugunun altini çizen Erdogan, sunlari kaydetti:
"Eger siz bir baskasinin özgürlük alanina müdahil oldugunuz anda o sizin özgürlük alaninizin da bittigi yerdir. Orada tabii sunu bilmek gerekiyor ki o üniversitede sadece bu tür gösterileri yapanlar okumuyor, bunlarin disinda da orada özgürlügünü arayanlar var. Özgürlügünü orada ilim tahsil etmek suretiyle yerine getirmek, yasamak isteyenler var, bunlari bir kenara koyamazsiniz. Ama orada maalesef bakiyorsunuz yani 'ben özgürüm dolayisiyla, benim özgür oldugum yerde bir baskasi özgür olamaz' mantigi hakimse, bunu kabul etmek mümkün degil. Bu özgürlügü ilmin içinde aramak, bilimin evrenselliginde aramak bundan daha güzel bir sey olabilir mi? Yoksa bunun disinda kalkip da benim kabinemin üniversitede böyle bir kisitlamayi, böyle bir engellemeyi asla ve kata uygulamak söz konusu degildir, olamaz, böyle bir seye zaten firsat da vermem. Çünkü ben suna inaniyorum, üniversite ögrencisi üniversitedeki bütün çalismalarini ilmin içerisinde yerine getirsin. Çünkü üniversite ilmin merkezidir, üniversite irfanin merkezidir. Ilmin ve irfanin merkezini eger biz teröre kurban edersek yazik olur, buna firsat vermememiz gerekir. Ve ilmin bilimselligine de zaten kesinlikle bunlar uymaz. Ilmin bilimselligine irfan yol açar."
(Sürecek)