Icra Ve Iflas Kanunu'nda Degisiklik Yapilmasina Iliskin Teklif TBMM Genel Kurulunda

Teklifin tümü üzerindeki görüsmeler tamamlandi.

TBMM Genel Kurulunda, Icra ve Iflas Kanunu ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüsmeler tamamlandi.

Teklifin tümü üzerinde IYI Parti Grubu adina söz alan Grup Baskanvekili Müsavat Dervisoglu, sikça degisen kanunlarin, "reform" adi altinda sunulan ancak gündemi kurtarmaktan öteye gidemeyen düzenlemelerin yarginin yükünü giderek artirdigini, adaletin saglanmasini da oldukça geciktirdigini öne sürdü.

2018 yilinda yapilan düzenlemeyle iflas erteleme kurumunun tamamen kaldirildigini, onun yerine konkordato kurumunun yürürlüge alindigini animsatan Dervisoglu, "Bu düzenleme getirilirken ekonomik sorunlarin sona erecegi, uluslararasi alanda icra hukuku sistemimizin itibar kazanacagi, sirket borç yapilandirmalarinin daha etkin bir hal alacagi iddia edilmisti ancak geçen 3 yilda, her zaman ve her konuda oldugu gibi, yine ortaya koyulan hedefler tutturulamadi." dedi.

31 Aralik 2020 itibariyla konkordato ilan eden sirket sayisinin 2 bini astigini; son 3 yilda iflas baslatma tescili yapmis olan sirket sayisinin ise 1200'ü geçtigini dile getiren Dervisoglu, "Konkordato ilan eden sirketler, giderek artan geri ödenmeyen krediler, çig gibi büyüyen icra takipleri ve karsiliksiz çekler bütün ticari sistemimizin çöktügünün de ayni zamanda bir ispati durumundadir. Yalniz sirketlerin degil, hane halki borçlari da katlanarak artmistir. Hane halki borçlari 900 milyar liraya ulasmistir. Kredi karti borçlarindan dolayi yasal takibe takilan, icralik olan vatandaslarimizin sayisi son bes yil içinde 3,5 milyona varmistir." degerlendirmesini yapti.

TÜIK verilerine göre Türkiye’nin, 2021 yilinin ilk çeyreginde "yüzde 7 büyümüs göründügünü" söyleyen Dervisoglu, "Bu nasil büyüme ki ayni dönemde icra dairelerinde bekleyen dosya sayisi 2 milyon artarak 23 milyona ulasiyor? Bir baska ifadeyle yilin ilk çeyreginde icra dairelerinde günde 25 bin yeni icra takibi baslatilmis ve ülkemizde her 4 kisiden 1'i icralik duruma düsürülmüstür. Bunlar kimin dosyalari? Bu dosyalar Türkiye Cumhuriyeti vatandaslarina ait degil mi? Getirdiginiz bu kanun teklifi milletimizin bu sorunlarina çözüm getiriyor mu?" diye sordu.

MHP Kirikkale Milletvekili Halil Öztürk, yeni düzenlemeyle konkordatonun, elinde olmayan nedenlerle borçlarinin tümünü ödeyemeyen iyi niyetli borçlular için bir çikis yolu oldugunu ifade etti.

Borçlu ile borç ödeme anlasmasi yapilarak borçlunun borçlarini vade vererek veya tenzilat yapilmak suretiyle borçlarini belli bir ödeme takvimi içerisinde ödeme imkani getirildigini dile getiren Öztürk, sunlari kaydetti:

"Ticaret Bakanligi verilerine göre 2018 yilindan bu yana Türkiye genelinde haklarinda konkordato kapsaminda kesin mühlet karari verilmis toplam 2 bin 373 sirket bulunmaktadir. Günümüzde konkordato uygulamalarindaki genel elestiri ise bazi borçlularin, gerçek mali durumu bakimindan borçlarini ödeyebilme gücüne sahip olmasina ragmen bunu erteleyerek zaman kazanmaya çalismasidir. Hatta bazi borçlularin bu yöntemle, kismi ödemede bulunarak borçlarindan kismen kurtulma yolunu tercih ettikleri öne sürülmektedir.

Konkordato prosedürünün maliyeti fazla oldugu için genellikle küçük sirketlerin degil, büyük sirketlerin bu yola basvurdugu bilinmektedir. Konkordato mühleti alan bu sirketler, alacaklari olan küçük ve orta ölçekli isletmelere yani KOBI'lere borçlarini ödemeyi erteleyebilmektedirler ancak alacaklarini tahsil edemeyen KOBI'ler hakkindaki icra takipleri baslatilmaktadir. Küçük isletmeler bakimindan, tek bir komiser atanarak konkordato maliyetlerinin azaltilabilecegi düsünülse de bu isletmelerin avukatlari dahi olmadigindan konkordato basvurusunda bulunmalari çogu zaman mümkün olmamaktadir. Alacaklarini tahsil edemedikleri için borçlarini ödeyemeyen bu isletmeler haciz tehdidiyle karsi karsiyadir. Bu bakimdan, konkordato sürecinde uygulayicilar hem alacaklilarin korunmasini hem de borçlularin mali durumunun iyilestirilmesini saglama görevlerini eksiksiz yerine getirmelidirler."

HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüstü Tiryaki, parti kapatmanin "demokrasiyi katletmek" oldugunu ifade etti.

Türkiye’de ilk kez bir parti hakkinda kapatma davasi açilmadigini dile getiren Tiryaki, "Emin olun, bugüne kadar açilan kapatma davalarinin hiçbiri hukuksal temele dayanmiyordu, tamami siyasi gerekçelerle açildi. AKP hakkindaki de, Refah hakkindaki de, Fazilet hakkindaki, Türkiye Birlesik Komünist Partisi hakkindaki de, Sosyalist Parti hakkindaki de, HADEP, DEP, HEP hakkindaki davalarin tamami zayif davalardi ama emin olun, hiçbir kapatma davasi bu kadar temelsiz, bu kadar delilsiz, bu kadar hukuksuz, bu kadar zayif olmamisti." görüsünü önü sürdü.

- "Türkiye'yi genelgelerle yönetiyorsunuz"

CHP Istanbul Milletvekili Turan Aydogan, yasa teklifinde "emek düsmani bir tavir söz konusu" oldugunu öne sürdü.

Türkiye’nin genelgelerle yönetildigini belirten Aydogan, "Hukukun ve demokrasinin olmadigi yerde ekonomi hiç olmaz" dedi.

Gitmeyen bir ekonominin sonucu olarak getirilen bu kanun teklifinin Anayasa'nin birçok ilkesini ihlal ettigini savunan Aydogan, "Bu getirdiginiz konkordato kurallari da batan sirketleri, suni solunum odasinda yatirarak ölüme terk etmektir. Bu modelle beraber hiçbir isletmeyi ayaga kaldiramayacaginizi sizler de biliyorsunuz ama bari isçi düsmanligindan vazgeçin. Halka ragmen yasa yapmaktan vazgeçin." diye konustu.

TBMM Baskanvekili Haydar Akar, teklifin birinci bölümü üzerindeki görüsmeler sürerken birlesime ara verdi. Aranin ardindan komisyonun yerine oturmamasi üzerine Akar, birlesimi, yarin saat 14.00'da toplanmak üzere kapatti.
Kaynak: AA