Filistin Ankara Büyükelçisi Mustafa, SDE Tarafindan Düzenlenen Programda Konustu

Büyükelçi Mustafa, buradaki konusmasinda, dünya çapinda Filistin meselesi denildigi zaman 1917-1920 yillarina gitmek gerektigini, çünkü bu tarihe kadar Filistinlilerin kendi yurtlarinda 4 asir boyunca Osmanli’nin gölgesi altinda güvenle yasadigini fakat bunun ardindan Ingilizlerin bölgeyi ele geçirmesiyle ve sonrasinda Balfour Deklarasyonu’nda Yahudilere toprak sözü vermeleriyle bugünkü sorunlarin temelinin atildigini söyledi.

Ingiltere’nin o yillardaki politikalari ve manda yönetimi sirasinda kurulan Siyonist Yahudi çetelere, bölgeyi terk ettikleri zaman biraktiklari silahlar nedeniyle çok sayida Filistinlinin katledildigini ifade eden Mustafa, bunun sonucunda Filistinlilerin çesitli bölgelere hicret etmek zorunda kaldiklarini belirtti.

Bunun ardindan Filistin’de Israil nüfusunun arttigini fakat buna ragmen 1948’de Israil kuruldugu zaman bile bölgedeki Yahudi nüfusunun toplam nüfusun yüzde 30’unu geçmedigini söyledi.

Büyükelçi Mustafa, Israil kurulmadan önce 1947’de Birlesmis Milletler (BM) tarafindan yapilan "Taksim" kararinin "zalimce" oldugunu dile getirerek, 70 bin kilometrekare olan bölgedeki Filistin topraklarinin yalnizca 12 bin kilometrekaresinin Araplara birakildigini ifade etti.

Bunun ardindan da Israil’in bagimsizligini ilan ettigini ve "Büyük Felaket" olarak adlandirdiklari "Nekbe"nin gerçeklestigini aktaran Mustafa, Nekbe'yi Filistinlileri göçe zorlamanin takip ettigini, bir halki tamamiyla yerinden koparip yerine dünyanin her yerinden kisi ve gruplar getirdiklerini 1948'de Filistin topraklarinda oturan 1,5 milyon Filistinli nüfusun 800 binden fazlasinin göçe zorlandigini vurguladi.

Mustafa, Nekbe'nin ardinda geçen 73 yil boyunca zulmün devam ettigini fakat Israil’in son saldirisindan sonra Filistin meselesinin artik yeni bir döneme girdigini çünkü Filistin halkinin bu mücadelede, tarihlerinde ilk defa bütünlestiklerini söyledi.

Daha önce Filistinlilerin mücadelelerinde böyle bir bütünlük göstermedigini kaydeden Mustafa, Gazze’de, Dogu Kudüs'te, Bati Seria’da ve diasporadaki tüm Filistinlilerin tümünün tek bir yürek halinde hareket ettigini, bunun ise çok önemli bir gösterge oldugunu ve devam edecegini belirtti.

Mustafa, bir diger önemli hususun ise Israil’in saldirilarina karsi gösterilen dünya çapindaki dayanisma oldugunu isaret ederek, bunun da ayni sekilde benzersiz ve daha önce görülmemis bir sey oldugunu hatirlatti. Mustafa ayrica bu gösterilerin sadece Araplardan veya Müslümanlardan olusan gösteriler olmadigini her çesit insanin Israil saldirilarina tepki gösterdigini vurgulayarak, sunlari kaydetti:

"Çünkü Amerikan halkina verilen bilgilerin ya da yapilan dezenformasyonun artik ise yaramadigini gösteriyor. ABD’deki büyük medya kuruluslarina kimlerin sahip oldugu biliniyor. Bunlarin yaptiklari dezenformasyon geçmiste ise yariyordu ama hem sosyal medya sayesinde, ayrica insanlarin daha açik bir iletisimi savunmasi yeni bir gençlik ortaya çikardi. Bu gençler ise daha hizli ve dogru bir sekilde bilgiye ulasma imkanina sahip oldular. Bu da Amerikan halkinin Filistinlilerin mazlumiyetini daha iyi anlamasina yardimci oldu."