Yalvaç Ural '21. Afyonkarahisar Caz Festivali'ne Konuk Oldu
Gazeteci-yazar Yalvaç Ural, Türk edebiyatinin önde gelen isimleriyle yasadigi anilarini ve müzik geçmisini, "21. Afyonkarahisar Caz Festivali"nde anlatti.
NG Afyon'da düzenlenen festivalin son gününe konuk olan Ural, lise yillarinda müzikle ilgilendigini belirterek, "Orkestramiz ve arkadaslarimiz vardi. Gruplar kurmustuk ama bir türlü büyüklere yetisemiyorduk. Bir yerde Tülay German söylüyordu. Bir yerde Cem gibi, Erkin gibi arkadaslarimiz vardi. Onlar yol almisti. Alt segmentte gitar çalip sarki söylüyordum ben. Bir gün Ruhi Su ile tanismak istedik. Çünkü Bob Dylan ve Donovan gibi, Ingiltere'de, ABD'de çikmis olan genç sarkicilar vardi. Bunlar kendi öz kültürlerine dönüp, kendi halk müziklerinden, folk müziklerinden sarkilar yapiyordu ve dünyaca meshur olmuslardi. Mesela Bob Dylan'i herkes tanir. Joan Baez, bugüne kadar geldi. Biz de o anlayista bir seyler yapma dilegindeydik ve halk kültürüne, siirine, edebiyatina ve müzigine karsi bir egilimimiz vardi." dedi.
Gazetecilikte 50. yilini 2020'de doldurdugunu dile getiren Ural, sunlari kaydetti:
"Yazin dünyasi ve edebiyat insanlari hakikaten çok zarif, incelikleriyle birlikte belli konularda zayifliklari olan kisilerdir. Yeri geldiginde çocuk gibi birbirleriyle didisen, gençler gibi birbiriyle sürekli kavga eden, barisan ama bu ülkeye güzel seyler birakan insanlardir. Bugün Cemal Süreya'nin kitaplarinin baskisi saniyorum 270 baski filan oldu. Bu ülkede Orhan Veli (Kanik) bile 100 baskiya varmamistir bugüne kadar. Telif hakki kalkinca varacaktir. Bakiyorsunuz Sabahattin Ali'nin telif hakki geçen yil kalkti. Türkiye'de Sabahattin Ali'nin kitaplarini basmayan yayinevi yok."
Yalvaç Ural, Türk yayincilarin daha az telif ödenen yayinlari yurt disindan getirmeye çalistiklarini söyleyerek, "50 yil sonra, okul kitaplarina benim siirlerim girdi. Bir zamanlar siirleri (kitaplara) girmemesi gerekenler içindeydik. Simdi siirlerimiz girdi. Bir zamanlar, 'Bu siirler çocuklara olmaz.' diyenler, o siirleri hatta senden izin almadan kullaniyor. O yüzden hepsinin ayri bir öyküsü var." degerlendirmesinde bulundu.
Ataol Behramoglu'nun "Ask iki kisiliktir" lafina atifta bulunan Ural, sairlerin sevgiyi hayran kalinacak kadar güzel anlattiklarini dile getirerek, söyle konustu:
"Leyla ile Mecnun'da biliyorsunuz, Mecnun'a Leyla'yi getirdikleri zaman, 'Bu Leyla degil. Leyla benim içimde.' der. Metin Erksan'in Sevmek Zamani adli bir filmi vardir, Müsfik Kenter'in oynadigi. Orada, adam eve badana yapmaya gelir. Duvarda bir resim vardir, Sema Özcan'in. Bakar, ona asik olur. Kadin sonra gelir, Sema Özcan ona yaklasir. Adamin ona ilgisi yoktur. Sonunda evden ayrilirken, kadinin resmini çalar, gider. Bir kayiga biner ve resmi götürür. Bence onlardaki (sairlerdeki) ask da öyle. Onlar akillarinda bir sevgili yaratiyor. O sevgiliye yaziyor. Ama o anda birlikte olduklari kisi, sanki o askin yaraticisi oluyor, onlar için."
Genel Sanat Yönetmenligini Hüseyin Baskadem'in üstlendigi festival, 3 gün boyunca sanatseverlere caz müziginin seçkin eserlerini dinleme firsati sundu.
Kaynak: AA
Gazetecilikte 50. yilini 2020'de doldurdugunu dile getiren Ural, sunlari kaydetti:
"Yazin dünyasi ve edebiyat insanlari hakikaten çok zarif, incelikleriyle birlikte belli konularda zayifliklari olan kisilerdir. Yeri geldiginde çocuk gibi birbirleriyle didisen, gençler gibi birbiriyle sürekli kavga eden, barisan ama bu ülkeye güzel seyler birakan insanlardir. Bugün Cemal Süreya'nin kitaplarinin baskisi saniyorum 270 baski filan oldu. Bu ülkede Orhan Veli (Kanik) bile 100 baskiya varmamistir bugüne kadar. Telif hakki kalkinca varacaktir. Bakiyorsunuz Sabahattin Ali'nin telif hakki geçen yil kalkti. Türkiye'de Sabahattin Ali'nin kitaplarini basmayan yayinevi yok."
Yalvaç Ural, Türk yayincilarin daha az telif ödenen yayinlari yurt disindan getirmeye çalistiklarini söyleyerek, "50 yil sonra, okul kitaplarina benim siirlerim girdi. Bir zamanlar siirleri (kitaplara) girmemesi gerekenler içindeydik. Simdi siirlerimiz girdi. Bir zamanlar, 'Bu siirler çocuklara olmaz.' diyenler, o siirleri hatta senden izin almadan kullaniyor. O yüzden hepsinin ayri bir öyküsü var." degerlendirmesinde bulundu.
Ataol Behramoglu'nun "Ask iki kisiliktir" lafina atifta bulunan Ural, sairlerin sevgiyi hayran kalinacak kadar güzel anlattiklarini dile getirerek, söyle konustu:
"Leyla ile Mecnun'da biliyorsunuz, Mecnun'a Leyla'yi getirdikleri zaman, 'Bu Leyla degil. Leyla benim içimde.' der. Metin Erksan'in Sevmek Zamani adli bir filmi vardir, Müsfik Kenter'in oynadigi. Orada, adam eve badana yapmaya gelir. Duvarda bir resim vardir, Sema Özcan'in. Bakar, ona asik olur. Kadin sonra gelir, Sema Özcan ona yaklasir. Adamin ona ilgisi yoktur. Sonunda evden ayrilirken, kadinin resmini çalar, gider. Bir kayiga biner ve resmi götürür. Bence onlardaki (sairlerdeki) ask da öyle. Onlar akillarinda bir sevgili yaratiyor. O sevgiliye yaziyor. Ama o anda birlikte olduklari kisi, sanki o askin yaraticisi oluyor, onlar için."
Genel Sanat Yönetmenligini Hüseyin Baskadem'in üstlendigi festival, 3 gün boyunca sanatseverlere caz müziginin seçkin eserlerini dinleme firsati sundu.