Renkli Giyimi Ve Tarziyla Dikkati Çeken 'Kemal Dayi' Ile Fotograf Çektirmek Için Siraya Giriyorlar
Diyarbakir'da, halk oyunlarindaki ustaligi ve kendine has rengarenk giyimiyle 7'den 70'e herkesin sevgisini kazanan 'Kemal Dayi' lakapli 64 yasindaki Kemal Tosun, her gün yerli ve yabanci yüzlerce kisinin fotograf çektirme talebiyle karsilasiyor Kemal Tosun: 'Fotograf çektirmek isteyenlerden hiç kimsenin kalbini kirmam, kimseyi geri çevirmem. Ben herkesi seviyorum, çünkü onlar da beni seviyor. Günde 800 ile 1000 arasinda kisi benimle fotograf çektiriyor'
AHMET KAPLAN - Diyarbakir'da, halk oyunlarindaki ustaligi ve kendine has rengarenk giyimiyle 7'den 70'e herkesin sevgisini kazanan "Kemal Dayi" lakapli 64 yasindaki Kemal Tosun ile her gün yüzlerce kisi fotograf çektiriyor.
Diyarbakir'in Bismil ilçesi Isiklar Mahallesi'nde 1957'de dünyaya gelen ve çocukken babasinin hediye ettigi salvar, pusi ve yelek ile sürekli kusanan Tosun, 12 yasindayken halk oyunlarindaki becerisiyle yöre halkinin dikkatini çekti.
Davet üzerine katildigi dügünlerde kendine has oyunuyla bir süre sonra dügünlerin vazgeçilmezi olan Tosun, salvari, gömlegi, sapkasi, yelegi, pusisi, fulari, taktigi yüzükleri ve kullandigi tespihiyle kendine has rengarenk giyimiyle yaklasik 27 yil önce göç ettigi kent merkezinde de insanlarin ilgi odagi oldu.
- Sosyal medyayi da aktif kullaniyor
Zamaninin büyük çogunlugunu, tarihi Sur ilçesinde Ulucami, Dörtayakli Minare, Ongözlü Köprü gibi tarihi mekanlarda geçiren, 8'i erkek, 4'ü kiz 12 çocuk babasi Tosun, renkli giyimi ve tarziyla her geçen gün daha da taninir hale geldi.
Sosyal medyada halk oyunlarindaki performansini ve fotograflarini paylasan Tosun'un, takipçi sayisi 20 bini asti.
Kenti ziyaret eden yerli ve yabanci turistlerin de ilgisini çeken Tosun, sokaga çiktigi andan itibaren görenlerin fotograf çektirme talebini geri çevirmeyerek, çocuk, genç, yasli, yerli yabanci her gün yüzlerce kisiyle ayni karede yer aliyor.
Orta metrajli film ile bazi yerel sanatçilarin kliplerinde de yer alan Tosun, Diyarbakir'daki dügünlerin disinda Türkiye'nin farkli kentlerinden gelen davetlere de katiliyor.
- "Çocuklarimin yüzünü görmezdim"
Tosun, AA muhabirine, daha çocuk yastayken oynadigi oyunun çok sevildigini ve her yerden gelen davetlere katilmaya çalistigini söyledi.
Çocuklugunda civar köylerdeki dügünlere bazen at ve eseklerle gittiklerini animsatan Tosun, o dönemde dügünlerin davul ve zurna ile yapildigini belirtti.
"Eskiden dügünler bir hafta sürerdi. Evde kalmazdim, çocuklarimin yüzünü görmezdim." diyen Tosun, bir haftada bazen 7 dügün daveti aldigini anlatti.
- Kiyafetlerini özel olarak terzisinde diktiriyor
Renkli giyim tarzi hakkinda bilgi veren Tosun, söyle konustu:
"Kendim begenip aldigim kumaslari, terzimde diktiriyorum. Giyim tarzim biraz masrafli oluyor ama böyle giyinmeyi devam ettirecegim. Ayakkabi, salvar, kirk dügmeli yelek, sapka terzim benim istedigim tarzda dikiyor. Rengarenk giyinmeyi seviyorum. Diyarbakir'in kültürünü yasatiyorum."
Zamaninin çogunu kentin tarihi mekanlarinda geçirdigini ve sabah erkenden kendisini görmek isteyenlerin telefonla aradigini ifade eden Tosun, daha kahvalti yaparken telefonunun çalmaya basladigini, disari çikmak için hazirlanmasinin 1 saat sürdügünü dile getirdi.
Tosun, konusmasini söyle sürdürdü:
"Diyarbakir'in tarihi bir eseriyim. Arabadan iner inmez benimle fotograf çekmeye basliyorlar. Siraya giriyorlar. 'Yorulmam, birbirinize müsaade edin' diyorum. Fotograf çektirmek isteyenlerden hiç kimsenin kalbini kirmam, kimseyi geri çevirmem. Herkesi seviyorum, çünkü onlar da beni seviyor. Günde 800 ile 1000 arasinda kisi benimle fotograf çektiriyor. Dügünlerde sahne alan sanatçilar da kliplerinde yer almami istiyor. Onlari da kirmiyorum. Artik fenomen oldum. Bazilari bana, 'Fenomen Kemal Dayi' diyor. Halk oyunlarindaki ustaligim herkes tarafindan kabul görülüyor. 64 yasindayim ama halay çekerken kendimi 25 yasinda hissediyorum. Yorulmak yok, bu duruma insanlar sasiriyor."
- Almanya, Isviçre ve Fransa'dan da takipçileri var
Sosyal medya hesabini Almanya, Isviçre, Fransa gibi birçok ülkeden de takip edenlerin bulundugunu bildiren Tosun, esinin ilk zamanlarda sürekli fotograf talebinden dolayi kendisini kiskandigini, bir süre sonra bu duruma alistigini ifade etti.
Antalya'da katildigi bir dügün ile ilgili anisini paylasan Tosun, "Yaz mevsiminde ortada oynarken, basim döndü ve bayildim. Saz çalan ve türkü söyleyen ogullarim, yeni bir stil gelistirdigimi zannetmis. Daha sonra bayildigim fark edildi ve ambulansla hastaneye kaldirildim." dedi.
Kaynak: AA
Diyarbakir'in Bismil ilçesi Isiklar Mahallesi'nde 1957'de dünyaya gelen ve çocukken babasinin hediye ettigi salvar, pusi ve yelek ile sürekli kusanan Tosun, 12 yasindayken halk oyunlarindaki becerisiyle yöre halkinin dikkatini çekti.
Davet üzerine katildigi dügünlerde kendine has oyunuyla bir süre sonra dügünlerin vazgeçilmezi olan Tosun, salvari, gömlegi, sapkasi, yelegi, pusisi, fulari, taktigi yüzükleri ve kullandigi tespihiyle kendine has rengarenk giyimiyle yaklasik 27 yil önce göç ettigi kent merkezinde de insanlarin ilgi odagi oldu.
- Sosyal medyayi da aktif kullaniyor
Zamaninin büyük çogunlugunu, tarihi Sur ilçesinde Ulucami, Dörtayakli Minare, Ongözlü Köprü gibi tarihi mekanlarda geçiren, 8'i erkek, 4'ü kiz 12 çocuk babasi Tosun, renkli giyimi ve tarziyla her geçen gün daha da taninir hale geldi.
Sosyal medyada halk oyunlarindaki performansini ve fotograflarini paylasan Tosun'un, takipçi sayisi 20 bini asti.
Kenti ziyaret eden yerli ve yabanci turistlerin de ilgisini çeken Tosun, sokaga çiktigi andan itibaren görenlerin fotograf çektirme talebini geri çevirmeyerek, çocuk, genç, yasli, yerli yabanci her gün yüzlerce kisiyle ayni karede yer aliyor.
Orta metrajli film ile bazi yerel sanatçilarin kliplerinde de yer alan Tosun, Diyarbakir'daki dügünlerin disinda Türkiye'nin farkli kentlerinden gelen davetlere de katiliyor.
- "Çocuklarimin yüzünü görmezdim"
Tosun, AA muhabirine, daha çocuk yastayken oynadigi oyunun çok sevildigini ve her yerden gelen davetlere katilmaya çalistigini söyledi.
Çocuklugunda civar köylerdeki dügünlere bazen at ve eseklerle gittiklerini animsatan Tosun, o dönemde dügünlerin davul ve zurna ile yapildigini belirtti.
"Eskiden dügünler bir hafta sürerdi. Evde kalmazdim, çocuklarimin yüzünü görmezdim." diyen Tosun, bir haftada bazen 7 dügün daveti aldigini anlatti.
- Kiyafetlerini özel olarak terzisinde diktiriyor
Renkli giyim tarzi hakkinda bilgi veren Tosun, söyle konustu:
"Kendim begenip aldigim kumaslari, terzimde diktiriyorum. Giyim tarzim biraz masrafli oluyor ama böyle giyinmeyi devam ettirecegim. Ayakkabi, salvar, kirk dügmeli yelek, sapka terzim benim istedigim tarzda dikiyor. Rengarenk giyinmeyi seviyorum. Diyarbakir'in kültürünü yasatiyorum."
Zamaninin çogunu kentin tarihi mekanlarinda geçirdigini ve sabah erkenden kendisini görmek isteyenlerin telefonla aradigini ifade eden Tosun, daha kahvalti yaparken telefonunun çalmaya basladigini, disari çikmak için hazirlanmasinin 1 saat sürdügünü dile getirdi.
Tosun, konusmasini söyle sürdürdü:
"Diyarbakir'in tarihi bir eseriyim. Arabadan iner inmez benimle fotograf çekmeye basliyorlar. Siraya giriyorlar. 'Yorulmam, birbirinize müsaade edin' diyorum. Fotograf çektirmek isteyenlerden hiç kimsenin kalbini kirmam, kimseyi geri çevirmem. Herkesi seviyorum, çünkü onlar da beni seviyor. Günde 800 ile 1000 arasinda kisi benimle fotograf çektiriyor. Dügünlerde sahne alan sanatçilar da kliplerinde yer almami istiyor. Onlari da kirmiyorum. Artik fenomen oldum. Bazilari bana, 'Fenomen Kemal Dayi' diyor. Halk oyunlarindaki ustaligim herkes tarafindan kabul görülüyor. 64 yasindayim ama halay çekerken kendimi 25 yasinda hissediyorum. Yorulmak yok, bu duruma insanlar sasiriyor."
- Almanya, Isviçre ve Fransa'dan da takipçileri var
Sosyal medya hesabini Almanya, Isviçre, Fransa gibi birçok ülkeden de takip edenlerin bulundugunu bildiren Tosun, esinin ilk zamanlarda sürekli fotograf talebinden dolayi kendisini kiskandigini, bir süre sonra bu duruma alistigini ifade etti.
Antalya'da katildigi bir dügün ile ilgili anisini paylasan Tosun, "Yaz mevsiminde ortada oynarken, basim döndü ve bayildim. Saz çalan ve türkü söyleyen ogullarim, yeni bir stil gelistirdigimi zannetmis. Daha sonra bayildigim fark edildi ve ambulansla hastaneye kaldirildim." dedi.