Kiliçdaroglu, CHP TBMM Grup Toplantisi'nda Konustu Açiklamasi (2)

'Milli Egitim Bakanligi verilerine bakiyorsunuz, Ocak 2021'de 107 bin 909 ögretmen açigi var. Sayistay raporlarina bakiyorsunuz 138 bin 393 ögretmen açigi var. Ama Erdogan'a göre ögretmen açigi yok' 'Siyasi idam dogru degildir. Siyasi idamlara her zaman karsi çiktik, karsi çikmaya da devam edecegiz. Umarim, Misir'da siyasi idamlar olmaz' 'Genç Timur kardesime sevgilerimi, saygilarimi gönderiyorum. 'Adam iyi, namuslu bir adam. Dogru konusuyor. Dogru konusuyor da bir de Müslüman olsa' demis. Elhamdülillah Müslümaniz. Nasil anlatmislar beni bilmiyorum. Allah'imiz, kitabimiz, peygamberimiz bir ama biz din ticareti yapmayiz, herkesin inancina saygi gösteririz'

CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, "Milli Egitim Bakanligi verilerine bakiyorsunuz, Ocak 2021'de 107 bin 909 ögretmen açigi var. Sayistay raporlarina bakiyorsunuz 138 bin 393 ögretmen açigi var. Ama Erdogan'a göre ögretmen açigi yok." dedi.

Kiliçdaroglu, partisinin TBMM Grup Toplantisi'nda yaptigi konusmada, iktidar olmalari halinde issizligi önlemek için öncelikle kamuda bos olan saglik personeli ve ögretmen kadrolarina atama yapacaklarini söyledi.

Atama bekleyen ögretmenlerin, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'a taleplerini ilettiklerini anlatan Kiliçdaroglu, "En tepedeki insan devletten habersiz. Milli Egitim Bakanligi verilerine bakiyorsunuz, Ocak 2021'de 107 bin 909 ögretmen açigi var. Sayistay raporlarina bakiyorsunuz 138 bin 393 ögretmen açigi var. Ama Erdogan'a göre ögretmen açigi yok. Niçin? Sarayda ögretmen yok ki. Bakiyor sarayda bütün kadrolar dolu, herkesin durumu çok iyi, üstelik herkes bir yerden degil 3, 4, 5 yerden maas aliyor. 'Herhangi bir sorun yok burada, nereden çikti açiklar, atamalar? Tam tersine kadro fazlaligi var' diyor. Allah akil fikir versin, devleti bunlar yönetiyorlar. Bunlar yönettikleri için de memlekette issizlik bu boyutlarda." ifadesini kullandi.

Partisinin, Ihvan konusundaki tutumunu bütün dünyanin bildigini dile getiren Kiliçdaroglu, inançlarin siyasete alet edilmesini asla istemediklerini vurguladi. Kiliçdaroglu, "Misir'daki yöneticilere seslenmek isterim. Türkiye'de de geçmiste siyasi idamlar oldu, basbakan astik, bakanlar idam edildi, gencecik filinta gibi evlatlarimizi dar agacinda ölüme yolladik. Ne oldu? Simdi hepimiz üzülüyoruz. Simdi astigimiz insanlar için havaalanlari yapiyoruz, üniversitelere, okullara adini veriyoruz. Siyasi idam dogru degildir. Siyasi idamlara her zaman karsi çiktik, karsi çikmaya da devam edecegiz. Umarim, Misir'da siyasi idamlar olmaz." diye konustu.

- "Kabahat Erzurumlular'da mi? Hayir, kabahat bizde"

CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu, partisinden bir heyetin 21-22 Haziran tarihlerinde Erzurum'u ziyaret ettigini animsatarak, CHP'nin uzun yillardir Erzurum'dan milletvekili çikaramadigina dikkati çekti. Kiliçdaroglu, "Kabahat Erzurumlular'da mi? Hayir, kabahat bizde. Erzurum'a gittik mi, vatandasin çayini kahvesini içtik mi, sorununu dinledik mi? Hayir, yapmadik bunlari. Ankara'da oturduk, gayet güzel açiklamalar yaptik, sonra dönüp Erzurumlu'ya 'Niye bize oy vermiyorsun?' dedik. 'Vermem kardesim, gel çayimi iç, benim derdimi dinle' dedi. Gidiyoruz, dertlerini dinliyoruz. Erzurum'un merkezini degil, bütün ilçelerini arkadaslarimiz gezdiler." dedi.

Erzurumlular'in "Iktidar degisirse yardimlar kesilir mi?" endisesini dile getirdigini anlatan Kiliçdaroglu, iktidara gelmeleri halinde yardimlarin kesilmeyecegini, tam tersine ihtiyaç sahiplerine yönelik yardimlarin artacagini öne sürdü. Yerel seçimler öncesinde de CHP'li belediyelerin yardimlari kesecegi iddiasinin gündeme tasindigini hatirlatan Kiliçdaroglu, partisinin yerel yöneticilerinin "sag elin verdigini sol elin görmedigi" bir sistemle ihtiyaç sahiplerinin onurunu koruyarak ve miktarlari artirarak yardim dagittigini belirtti.

Erzurum'un, merhum babasi Dogu'da görev yaptigi sirada çok büyük bir kent olarak görüldügünü ve "Dogu'nun Paris'i" olarak nitelendirildigini dile getiren Kiliçdaroglu, bugün sehirde issizlik basta olmak üzere birçok ciddi sorunun bulundugunu vurguladi.

Ziyarette bazi vatandaslarin yakindigi problemleri aktaran Kiliçdaroglu, "Genç bir arkadasla karsilasmislar, adi Timur. Keske telefonunu alsaydi arkadaslarim, kendisine telefon edecektim. Bulabilirsem arayacagim kendisini. Buradan genç Timur kardesime sevgilerimi, saygilarimi gönderiyorum. 'Adam iyi, namuslu bir adam. Dogru konusuyor. Dogru konusuyor da bir de Müslüman olsa' demis. Elhamdülillah Müslümaniz. Nasil anlatmislar beni bilmiyorum. Allah'imiz, kitabimiz, peygamberimiz bir ama biz din ticareti yapmayiz, herkesin inancina saygi gösteririz." diye konustu.

- "Devlet, ekonomi ve hukukta kayit disina çikmaya basladi"

CHP lideri Kiliçdaroglu, iktidarin devleti yönetmek için degil, devlet olmak için geldigini savunarak, "(Ben devletim, istedigimi asarim, istedigimi keserim) diyor. Devlet dedigimiz kurum, yipranmaya ve çürümeye basladi. Öyle bir noktaya geldi ki devlet, 19 yilin sonunda ekonomi ve hukukta kayit disina çikmaya basladi. Asama asama kayit disina çikariyorlar." degerlendirmesinde bulundu.

Iktidarin kayit disina çikarmayi bilinçli olarak gerçeklestirdigini öne süren Kiliçdaroglu, bütün bakanliklarda teftis kurullarinin kapatildigini, bu sekilde yolsuzluk dosyalarinin incelenmesinin önüne geçtiklerini iddia etti.

Ekonomide kayit disiligin bürokratik altyapisinin süratle olusturuldugunu savunan Kiliçdaroglu, bürokrasinin, sadece talimatlari yerine getirecek sekilde robotlastirildigini söyledi. Kiliçdaroglu, "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu tür rezaletler hiç görülmedi. Bakanlarin, milletvekillerinin, valinin, belediye baskaninin önünde rüsvet tartismasi yapildi Antalya Serik'te. AK Parti ve MHP milletvekilleri, bakanlar, vali, belediye baskani orada. Belediye Baskani tahammül edemiyor, bakanlara 'Yaziklar olsun' diyor. Tik yok. Savci sorusturma açti, çagirdi mi? 'Bu parayi kim aldi? Yetimin hakkini, Cumhuriyeti savunacagim' diyen bir savci çikti mi? Tik yok." ifadesini kullandi.

Kemal Kiliçdaroglu, Türkiye'nin su anda Avrupa'nin en büyük kara para aklayan ülkelerinin basinda geldigini ileri sürerek, "Uyusturucu, kumar, organ ticareti, kadin ticareti, ne kadar rezil is varsa hepsini kabul ettiler, sineye çektiler, 'Parayi getirin' dediler. Neden saray ve beslemeleri sessiz kaliyor bu konuda? Beslendikleri için. Ekonomi ve hukuk kayit disina çikinca bu tür rezaletler Türkiye'de yasaniyor." sözlerini sarf etti.

- "Ekonomi kayit disinda olunca rüsvet vermek çok daha kolay"

CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu, bugün Türkiye'de rüsvetsiz is yapmanin mümkün olmadigini iddia ederek, Erzurum'da iki ayri vatandasin, su dolum tesisi açmak istediginde karsilastigi rüsvet talebini yerine getirmedigi için is yeri açamadigini söyledigini aktardi. Kiliçdaroglu, "Ayni sekilde süt isleme ve paketleme isi yapacak olan bir Erzurumlu kardesimiz de kredi almak istiyor ve vermiyorlar krediyi. 'Bugüne kadar ne rüsvet aldim, ne rüsvet verdim, bundan sonra da vermeyecegim. Gerekirse batarim, yine vermem' diyor. Gözlerinden öpüyorum, vatandas dedigin budur iste." görüsünü paylasti.

Türkiye'de önceden Devlet Planlama Teskilatinin, bölgelere göre öncelikli yatirimlari belirledigini hatirlatan Kiliçdaroglu, söyle devam etti:

"Ekonomi kayit disina çiktiktan, hukuk da askiya alindiktan sonra artik devletin bütün büyük yatirimlarini besli çete belirliyor. Gidiyorlar, plan ve programi aliyorlar kendilerine göre. 'Yapin, garanti de veririm' diyor. 'Ya CHP iktidar olur elimizden alirsa?' 'Meraklanma Londra mahkemelerini yetkili kilarim. Sen bu yatirimi yap oraya' diyor. Ne olacak? 'Kusura bakma, sana da hakkini verecegiz' diyorlar. Devletin bütün büyük yatirimlarini, devletin bürokratlari degil, besli çete sarayin destegiyle yapiyor. Buna da Cumhuriyet tarihinde ilk kez tanik oluyoruz. DPT'yi kapattilar. Kime hangi rantlar, garantiler, yetkili mahkeme, maliyetleri nedir, bütün bunlarin tamami kapali, kimse bilmiyor. Ekonomi kayit disinda olunca rüsvet vermek çok daha kolay oluyor."

Kemal Kiliçdaroglu, "havuz medyasi" olarak nitelendirdigi bazi kuruluslarin "kayit disi tirajlar üzerinden devleti soyduklarini" savunarak, "Saray ve sürekasi aynen bakiyor, 'Paralari ödeyin' diyor. Onlar da verilen bu rüsvete ortaktirlar." iddialarini dile getirdi.

Devleti yöneten siyasi partinin, devleti seffaflastirarak ve hesap verebilir hale getirerek, kayit disinin önüne geçebilecegini söyleyen Kiliçdaroglu, "En güçlü kurumlarimizdan birisi olan ve simdi samar oglanina dönen Merkez Bankasi. Kanuna aykiri olarak yetkiyi aldilar, Hazine ve Maliye Bakanligina verdiler, damat-kayinpeder 128 milyar dolari buharlastirdilar." görüsünü ileri sürdü.

Devleti yönetenlerin, ailelerinin ve yakinlarinin yasam tarzlariyla topluma örnek olmasi gerektiginin altini çizen Kiliçdaroglu, "Nasil oluyor da Erdogan ve ailesi, yurt disinda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne vergi vermemek için hesap açiyor, sahte sirket kuruyorlar, milyon dolarlari orada kazaniyorlar ve devlete de bes kurus vergi ödemiyorlar? AK Parti'li ve MHP'li kardesim senin vicdanin, ahlakin bunu kabul ediyor mu? Devleti soyulacak bir organ gibi görüp önemli rakamlari kayit disina almak ne kadar dogrudur? Bir devlet nasil bu hale gelebilir?" sorularini yöneltti.

(Sürecek)

Kaynak: AA