Serebral Palsili Ümmügülsüm'ün En Büyük Hayali Uçaga Binmek

Dogustan yürüme yetisi olmayan 10 yasindaki Ümmügülsüm Gögül, uçaga binmenin ve Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ile tanismanin hayalini kuruyor Ümmügülsüm Gögül: 'Yürüyemedigim için sürekli agliyordum. Babam da 'Bu dünyada yürüyemesen bile cennette uçacaksin' diyordu. Benim de aklima uçaga binme hayali öyle geldi. En çok istedigim sey yürüyemedigim için uçaga binmek, bir de Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan ile görüsmek. Uçaga bindigimde Cumhurbaskanimizin yanina gitmek istiyorum'

MERVE YILDIRIM - Serebral Palsi hastaligi nedeniyle dogustan yürüme yetisi olmayan 10 yasindaki Ümmügülsüm Gögül'ün en büyük hayali uçakla yolculuk yapmak ve Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ile tanismak.

30 haftalikken prematüre bir bebek olarak dünyaya gelen ve dogum sirasinda geçirdigi beyin kanamasi nedeniyle 2,5 ay kuvözde kalan Ümmügülsüm'e 1 yasina geldiginde Serebral Palsi teshisi konuldu.

Hastaliga bagli kas kaybi nedeniyle yürüme yetisini kaybede, yürüyebilmek ve rahat hareket edebilmek için düzenli olarak fizyoterapiye devam eden Ümmügülsüm, bir taraftan da Bahçelievler Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu'nda egitimine devam ediyor.

Salgin sürecinde sokaga çikma kisitlamasinin olmadigi saatlerde annesinin yardimiyla tekerlekli sandalyesiyle parka gidebilen Ümmügülsüm, AA muhabirine hayallerini anlatti.

Büyüyünce ne olmak istedigi sorusuna, "Siz gelmeden önce doktor ya da polis olmayi düsünüyordum. Ama sizi gördükten sonra haberci olmaya karar verdim." yanitini veren Ümmügülsüm'ün en büyük hayali uçakla seyahat etmek.

Ümmügülsüm, "Bir ögretmenim 'En çok istedigin sey ne?' diye sordu. Ben de 'uçaga binmek' dedim. 'O zaman senin hayalini gerçeklestirecegim' dedi. Çünkü ben yürüyemedigim için sürekli agliyordum. Babam da 'Bu dünyada yürüyemesen bile cennette uçacaksin' diyordu. Benim de aklima uçaga binme hayali öyle geldi. En çok istedigim sey yürüyemedigim için uçaga binmek, bir de Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan ile görüsmek. Uçaga bindigimde Cumhurbaskanimizin yanina gitmek istiyorum. Çünkü ailecek onu çok seviyoruz. Onunla konusmak, dertlesmek istiyorum. Istanbul'daki mitinginde güvenlik sebebiyle korumalari izin vermemisti. Ben de uzaktan görebilmistim sadece." diye konustu.

Salgin nedeniyle evde vaktini online derslerle ve kardesiyle oynayarak geçirdigini, yeni egitim yilinda okula gitmeyi arzuladigini ancak okuma yazmayi henüz ögrenemedigi için evde kendisine ders verecek bir ögretmen istedigini dile getiren Gögül, yürüyebilmek umuduyla fizik tedavi uygulamalarini hem merkezde hem de evde annesinin destegiyle sürdürdügünü belirtti.

- "Hastaligin etkisi her çocukta farkli"

Anne Sibel Gögül de (31) tani konulduktan sonra hiç vakit kaybetmeden fizik tedaviye basladigini ve kesintisiz sekilde devam ettigini ifade ederek, Ümmügülsüm’ün daha çok disarida sosyal olmayi sevdigini, salgin sürecinin kendilerini çok etkiledigini dile getirdi.

Gögül, “Eve kapandik. Bunun disinda özel bir rehabilitasyon merkezine gidiyor. Çok çaba gösterdik yürümesi ve iyilesmesi için, bir sonuç alamayinca da biraz içine kapandi. Bir gün yürüyemedigi için aglarken babasi ona ‘Bu dünyada yürüyemesen bile cennette uçacaksin’ dedi. Uçma fikri o sekilde yerlesti kafasina. Aslinda böyle bir hayali yoktu ama babasinin bu sözünden sonra uçaga binmek tek hayali oldu.” diye konustu.

Beyin felci olarak da bilinen Serebral Palsi'nin etkilerinin her çocukta farkli oldugunu aktaran Gönül, söyle konustu:

“Ümmügülsüm'ün bacaklari ve sag kolunu çok etkiledi. Rehabilitasyon merkezinde daha çok bunlar üzerinde çalisiliyor güçlendirmek için. Iyilesme umudumuz var ama biraz yavas gitmeyi istiyor. Hareketlerinde hizli gelisme göstermesi gerekirken yavas gidiyor bu dönemde. Iki yildir eve kapanmak da etkili oldu. Evde benim yapabilecegim hareketler kisitli. Doktorlarin tavsiye ettigi hareketleri yaptiriyorum. Ayakta durmasi çok önemli. Ayakta durma sehpasi var ama su an küçük geldigi için rehabilitasyon merkezindekini kullaniyor. Daha çok gövdeyi güçlendirmeye ve ayakta durmaya çalisiyoruz."

Ümmügülsüm'ün salgindan önce çok sosyal bir çocuk oldugunu, firsat bulduklarinda onu at binmeye, havuza, tiyatro ve sinemaya götürdüklerini aktaran Gögül, "Bu dönem içine kapandigi için hayalinin gerçeklesmesi ona çok büyük motivasyon kaynagi olacak." dedi.

Hastaligi ilk iki sene kabullenmekte zorlandigini, Serebral Palsili çocugu olan annelerin kabullenme sürecinde mutlaka birinden destek almasi gerektigini kaydeden Gögül, sözlerini söyle tamamladi:

"Çünkü insanlarin engelli hastalara bakis açisi çok farkli. 'Hasta mi? Nesi var? Allah sifa versin' denmesi… Dua etmek çok güzel bir sey ama içlerinden de söyleyebilirler. Ümmügülsüm'ün zihinsel problemi olmadigi için aciyarak bakildigini anliyor. Bu beni çok üzüyor. Bizi en çok bunlar yipratiyor. Acinacak gözlerle bakilmasin. Hem anne hem baba hem de çocuk açisindan çok kötü oluyor. Zaten hayatimiz yeterince riskli ve sikinti yasiyoruz bir de insanlar zorlastirmasin."
Kaynak: AA