Suriye Cezaevlerindeki 10 Yillik Esaretin Izleri Pesini Birakmiyor

Ticaret için gittigi Suriye'de tutuklanan ve 10 yil sonra özgürlügüne kavusan Vakkas Orhan, dayanilmaz agrilari nedeniyle basvurdugu hastanede kalçasinda kiriklar oldugunu ögrendi Kiriklar için operasyon geçiren, üç kez daha ameliyat masasina yatmasi gereken Orhan, cezaevi günlerinde ugradigi iskence ve kötü muameleyi unutamiyor Vakkas Orhan: 'Merdivenlerden inerken arkamdaki polis tekme atti, düstüm. Bu kiriklar saniyorum o zaman oldu. O gece saga sola dönerken büyük aci çektim' 'Cezaevindeki görevliler, yakin zamanda ölecegimi düsünerek bana '3 numarali cenaze' adini koymustu'

ORHAN ONUR GEMICI - Ticaret yapmak için 2011'de gittigi Suriye'de tutuklanan ve geçen ay özgürlügüne kavusan Türk is insani Vakkas Orhan'in, dayanilmaz agrilari nedeniyle basvurdugu hastanede kalçasinda kiriklar tespit edildi. Orhan, kiriklarin cezaevindeki iskence günlerinin izi oldugunu belirtti.

Adiyaman'da isitma sektöründe faaliyet gösteren bir sirketin sahibi olan Orhan, ticaret için 10 yil önce Suriye'ye gitti.

Suriye'de çikan iç savasin ardindan Orhan, basta casusluk olmak üzere çesitli suçlamalar yöneltilerek tutuklandi ve cezaevine konuldu. Bir süre tek kisilik hücrede de kalan Orhan, yaklasik 10 yil sonra özgürlügüne kavustu.

Hatay'da, 18 Mayis'ta Türk yetkililere teslim edilen Orhan, 19 Mayis'ta Ankara'nin Yenimahalle ilçesinde yasayan ailesinin yanina geldi.

Orhan, kalçasi ve kasiklarindaki agrilar nedeniyle birkaç gün sonra Gülhane Egitim ve Arastirma Hastanesine basvurdu. Hastanede yapilan tetkiklerde iki kalçasinda kirik tespit edilen Orhan, 22 Haziran'da ameliyata alindi. Basarili geçen operasyonla sol kalçasindaki kiriktan kurtulan Orhan, dün hastaneden taburcu edildi.

- "7 günde 3 defa fiziki iskence gördüm"

Orhan, AA muhabirine, yillarca esir altinda tutuldugu Suriye'de yasadigi iskence ve kötü muameleleri anlatti.

Türkiye'ye dönmek üzere, Suriye'de kaldigi evden çiktigi sirada polis tarafindan gözaltina alindigini belirten Orhan, hakkindaki suçlamanin "Türkiye adina ajanlik yapmak" oldugunu söyledi.

Ilk olarak sartlari kötü bir hapishaneye götürüldügünü kaydeden Orhan, "Orada 7 gün yattim. 7 günde 3 defa fiziki iskence gördüm. Iskenceyi yapiyor, sizi içeri itiyor ve kapinin altindan suyu birakiyorlardi. Yerden 25-30 santimetre yükseklikteki suyun içinde kaliyordunuz. Yatmaniz mümkün degil, üstünüz basiniz islaniyordu." diye konustu.

- "Kaburgalarim birbirine degiyor, çikardiklari sesi duyuyordum"

Daha sonra farkli bir cezaevine götürüldügünü, orada kaldigi 1,5 yil boyunca açlik sorunu yasadigini ifade eden Orhan, 30-35 kiloya kadar düstügünü belirtti.

Orhan, söyle devam etti:

"Kaburgalarim birbirine degiyor, çikardiklari sesi duyuyordum. Bir gün açliktan yan kogusta biri ölmüstü. 'Ya Rabbi hak mukadderse abdestimi aldim, her seye hazirim' dedim. Bu hal uzun süre devam etti. 6 ay boyunca günlük bir çay bardagi un verdiler. Elektrik, gaz, sicak su yoktu. Alüminyum çaydanliklarin demliklerinin altini kestik, üstüne büyük tepsileri koyduk, verdikleri undan küçük ekmekler yaparak 6 ay boyunca onlari yedik."

Orhan, sonraki 6 ay boyunca kendilerine bir su bardaginda verilen küflü ekmek kirintilariyla beslendigini, hatta kendilerine hiç yiyecek verilmedigi süreçlerin de yasandigini ifade etti.

Prostat, kalp rahatsizligi ve nefes darligi nedeniyle çok sikinti yasadigini aktaran Orhan, "Cezaevindeki görevliler yakin zamanda ölecegimi düsünerek bana '3 numarali cenaze' adini koymustu." dedi.

Halep, Humus ve Lazkiye'deki cezaevlerine nakledildigini, bir gün yanina gelen cezaevi müdürünün kendisine serbest birakildigini söyledigini belirten Orhan, Sam'daki yabancilar bürosuna giderek çocuklarina telefon ettigini ve mutlu haberi verdigini kaydetti.

- "Polis tekme atti, merdivenden düstüm"

Özgürlügüne kavustuktan sonraki duygularinin kolay anlatilamayacagini dile getiren Orhan, "Çok mutluyum. Suna inaniyorum, Allah'in öldürmedigini kimse öldüremez. Allah ömrünüzü tamamladiysa tamamsinizdir, yoksa yasarsiniz." ifadelerini kullandi.

Orhan, Suriye'de hemen her günü ölümle burun buruna geçirdigini, kalçasindaki kiriklarin da cezaevi günlerinde yasadiklarinin sonucu oldugunu belirterek, "Türkiye'ye gelmeden 6-7 ay önce, merdivenlerden inerken arkamdaki polis tekme atti ve düstüm. Bu kiriklar saniyorum o zaman oldu. O gece saga sola dönerken büyük aci çektim." diye konustu.

Orhan, ilk operasyonun iyi geçtigine isaret ederek, bundan sonraki süreçte sag kalçasindaki kirik, sol dizindeki sorun ve prostat nedeniyle 3 ameliyata daha girecegini aktardi.

- "Devamli travmaya maruz kalinan durumlarda gerçeklesen bir kirik olmus"

Orhan'in ameliyatini gerçeklestiren hastanenin Ortopedi ve Travmatoloji Klinigi Sefi Doç. Dr. Yusuf Erdem ise hastanin kalça ve kasik agrisi sikayetiyle 26 gün önce klinige basvurdugunu söyledi.

Erdem, ameliyat edilen sol kalça iyilestikten sonra sag kalça için de ayni islemi yapacaklarini ve sonrasinda sagligina kavusmus sekilde taburcu etmeyi planladiklarini anlatti.

Orhan'in saglik durumuna iliskin bilgi veren Erdem, su ifadeleri kullandi:

"Parçali kirik degil atipik kiriklardi. Çok rastladigimiz kiriklar degil. Biz bu tür kiriklari daha çok tümör ve enfeksiyon durumlarinda görüyoruz. Zaten süphelerimiz hep o yöndeydi. Ama ilginç bir sekilde stres kirigi dedigimiz, devamli travmaya maruz kalinan durumlarda gerçeklesen bir kirik olmus. Karsimiza çok fazla böyle vaka gelmez. Hastalarimizin travmaya maruz kaldigini çok fazla düsünmeyiz. Ilginç hikayesini dinledigimizde bunun travmalar sonrasi olustugunu anladik. Merdivenden ya da yüksek bir yerden düserek yuvarlanmalar sonucu olabilir. Sonuçta bütün bu travmalarin etkisiyle de artik kemik dayanamiyor, bir yerden sonra kiriklar meydana geliyor."
Kaynak: AA