Eski Tornaci, Keçi Derisi Üzerine Isledigi Figürlerle Türk Mitolojisini Yasatiyor
Almanya'da tornaciyken memleketi Kayseri'ye dönen Yetis Ayyildiz, hali motifi çizen babasindan miras kalan sanatini, Dede Korkut hikayelerinden esinlenerek keçi derisi üzerine icra ediyor Yetis Ayyildiz: 'Kendi kültürümüzle ilgili bir seyler yapmak istedim. Hayat felsefem de o zaten. Onu sanata yansittim'
ERGÜN HAKTANIYAN - Kayseri'de torna isini birakip baba meslegini sürdürmek isteyen 53 yasindaki Yetis Ayyildiz, Dede Korkut hikayelerinden esinlenerek, Türk mitolojisi figürlerini hayvan derisi üzerine çiziyor.
Gençlik yillarinda makine torna ve tesviye isine baslayan Ayyildiz, hobi olarak babasinin meslegi hali motifi çizimine de ilgi duydu.
Daha sonra Almanya'ya giden Ayyildiz, 12 yil önce Kayseri'ye kesin dönüs yapti, Hunat Medresesi'ndeki is yerinde keçi derisi üzerine Türk mitolojisi figürlerini resmetmeye basladi.
AA muhabirine konusan Ayyildiz, babasinin yeteneginin kendisine miras kaldigini söyledi.
Ilkokul çagindan bugüne kadar motiflerle içli disli oldugunu anlatan Ayyildiz, sunlari kaydetti:
"Genelde eski motifleri, sadece Anadolu ile ilgili degil mitolojik, Balkanlar'dan Türkistan'a kadar Türklerin kullandiklari motifleri deriye isliyorum. Bazilari unutulmus motifler. Eli belinde, tilsimlar, pitrak gibi motifleri isliyorum. Genelde özel istek üzerine yapiyorum. Çalismalarimi internet araciligiyla satiyorum. Dede Korkut'u örnek alinca fazla bir seyi örnek almaya gerek yok. Deli Dumrul'dan baslayarak birçok hikaye isliyorum. Onlari hikayelestirmek bir ömür sürer. Motif çok zengin. Motif sikintisi çekmiyorum. Hayat felsefem su, ülkemiz kültürel bir asimilasyon yasamis, sanat ve hediyelik esya adina kültürel bir yozlasma yasandi. Bir yerde kendi kültürümüzle ilgili bir seyler yapmak istedim. Hayat felsefem de o zaten. Ben onu sanata yansittim."
Ayyildiz, sanatin gelenekselligine deginerek, "Eserlerimi görenlerden hikayeyi bilenler oluyor. Kimisi de ilk defa görüyor. Insanlar kendi kültürlerine ilgi duysunlar. Biz aslinda kadim ve zengin bir milletiz. Insanlar onu kesfetsinler." dedi.
Kaynak: AA
Gençlik yillarinda makine torna ve tesviye isine baslayan Ayyildiz, hobi olarak babasinin meslegi hali motifi çizimine de ilgi duydu.
Daha sonra Almanya'ya giden Ayyildiz, 12 yil önce Kayseri'ye kesin dönüs yapti, Hunat Medresesi'ndeki is yerinde keçi derisi üzerine Türk mitolojisi figürlerini resmetmeye basladi.
AA muhabirine konusan Ayyildiz, babasinin yeteneginin kendisine miras kaldigini söyledi.
Ilkokul çagindan bugüne kadar motiflerle içli disli oldugunu anlatan Ayyildiz, sunlari kaydetti:
"Genelde eski motifleri, sadece Anadolu ile ilgili degil mitolojik, Balkanlar'dan Türkistan'a kadar Türklerin kullandiklari motifleri deriye isliyorum. Bazilari unutulmus motifler. Eli belinde, tilsimlar, pitrak gibi motifleri isliyorum. Genelde özel istek üzerine yapiyorum. Çalismalarimi internet araciligiyla satiyorum. Dede Korkut'u örnek alinca fazla bir seyi örnek almaya gerek yok. Deli Dumrul'dan baslayarak birçok hikaye isliyorum. Onlari hikayelestirmek bir ömür sürer. Motif çok zengin. Motif sikintisi çekmiyorum. Hayat felsefem su, ülkemiz kültürel bir asimilasyon yasamis, sanat ve hediyelik esya adina kültürel bir yozlasma yasandi. Bir yerde kendi kültürümüzle ilgili bir seyler yapmak istedim. Hayat felsefem de o zaten. Ben onu sanata yansittim."
Ayyildiz, sanatin gelenekselligine deginerek, "Eserlerimi görenlerden hikayeyi bilenler oluyor. Kimisi de ilk defa görüyor. Insanlar kendi kültürlerine ilgi duysunlar. Biz aslinda kadim ve zengin bir milletiz. Insanlar onu kesfetsinler." dedi.