ABD'de Bir Arastirmada Kovid-19'Un Kökeninin 20 Bin Yil Önceye Dayandigi Öne Sürüldü
ABD'de bilim insanlarinin yaptigi bir arastirmada, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) izlerinin 20 bin yil önceki Dogu Asya topluluklarinda görüldügü iddia edildi.
Current Biology dergisinde yayimlanan arastirmaya göre, 20 bin yil önce Dogu Asya'da, bugün yasayan insanlarin DNA'sinda evrimsel iz birakacak kadar etkili bir Kovid-19 salgini yasandigi belirtildi.
Arastirmada, bulgularin, antik koronavirüsün söz konusu bölgede yillarca etkili oldugunu gösterdigi ve bunun da mevcut Kovid-19 salgininin asilama ile kontrol altina alinmadigi takdirde korkunç sonuçlari olabilecegine isaret ettigi kaydedildi.
Çalismaya öncülük eden, Arizona Üniversitesinden evrimsel biyolog David Enard, "Bu bizi endiselendirmeli. Su anda olan salgin, nesiller ve nesiller boyu devam ediyor olabilir." degerlendirmesinde bulundu.
Enard ve arastirmaya katilan diger bilim insanlarinin, mevcut koronavirüslerin genlerine bakmak yerine, virüsü tasiyan insanlarin DNA'si üzerindeki etkilerini arastirdiklari ve nesiller boyunca virüslerin, insan genomunda muazzam miktarda degisime neden oldugunun tespit edildigi açiklandi.
Arastirmada, virüslerin ve insanlarin birbirlerine karsi gelistirdikleri mutasyonlari kendilerinden sonraki nesillere aktardigina isaret edilerek, bilim insanlarinin virüslerin tarihini yeniden yapilandirmak için bu genetik varyasyon kaliplari içinde insan genomunu inceledikleri vurgulandi.
Dogu Asya topluluklarinda bu genlerin 42'sinin baskin bir versiyona sahip oldugunu tespit eden bilim insanlarinin, bu bulgulari, o bölgedeki insanlarin antik koronavirüslere adapte olduklarinin güçlü bir isareti olarak gördükleri ifade edildi.
Arastirmada, tüm bu genlerin virüs karsiti mutasyonlarini, 20 ila 25 bin yil önce büyük olasilikla birkaç yüzyil boyunca gelistirdigi tahmininde bulunulurken, sasirtici olanin ise o zamanlarda avci-toplayici olan Dogu Asyalilarin yogun topluluklar halinde yasamadiklari halde virüsün nasil bu kadar yayildigi sorusu oldugu aktarildi.
Kaynak: AA
Arastirmada, bulgularin, antik koronavirüsün söz konusu bölgede yillarca etkili oldugunu gösterdigi ve bunun da mevcut Kovid-19 salgininin asilama ile kontrol altina alinmadigi takdirde korkunç sonuçlari olabilecegine isaret ettigi kaydedildi.
Çalismaya öncülük eden, Arizona Üniversitesinden evrimsel biyolog David Enard, "Bu bizi endiselendirmeli. Su anda olan salgin, nesiller ve nesiller boyu devam ediyor olabilir." degerlendirmesinde bulundu.
Enard ve arastirmaya katilan diger bilim insanlarinin, mevcut koronavirüslerin genlerine bakmak yerine, virüsü tasiyan insanlarin DNA'si üzerindeki etkilerini arastirdiklari ve nesiller boyunca virüslerin, insan genomunda muazzam miktarda degisime neden oldugunun tespit edildigi açiklandi.
Arastirmada, virüslerin ve insanlarin birbirlerine karsi gelistirdikleri mutasyonlari kendilerinden sonraki nesillere aktardigina isaret edilerek, bilim insanlarinin virüslerin tarihini yeniden yapilandirmak için bu genetik varyasyon kaliplari içinde insan genomunu inceledikleri vurgulandi.
Dogu Asya topluluklarinda bu genlerin 42'sinin baskin bir versiyona sahip oldugunu tespit eden bilim insanlarinin, bu bulgulari, o bölgedeki insanlarin antik koronavirüslere adapte olduklarinin güçlü bir isareti olarak gördükleri ifade edildi.
Arastirmada, tüm bu genlerin virüs karsiti mutasyonlarini, 20 ila 25 bin yil önce büyük olasilikla birkaç yüzyil boyunca gelistirdigi tahmininde bulunulurken, sasirtici olanin ise o zamanlarda avci-toplayici olan Dogu Asyalilarin yogun topluluklar halinde yasamadiklari halde virüsün nasil bu kadar yayildigi sorusu oldugu aktarildi.