Iklim Degisikliklerinin Tarima Etkisi Ve Üretim Ele Alindi
Iklim degisikliginin bitkisel üretime etkisini ortaya koymak, bu konuda farkindalik olusturmak ve gerekli stratejileri olusturmak amaciyla Malatya’da Dogu Anadolu Bölge Toplantisi yapildi. Toplantida, iklim degisikligi, gida güvenligi ve tarim konularina temas edilip, iklim degisikliklerinin tarima etkisini anlatildi.
“Bitkisel Üretimde Iklim Degisikliginin Etkisi ve Degerlendirilmesi” konulu Dogu Anadolu Bölge Toplantisi Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) ev sahipliginde gerçeklestirildi.
Programa Erzurum, Mus, Erzincan, Bingöl, Tunceli, Elazig ve Malatya’dan katilim oldu. MTÜ Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Malatya Vali Yardimcisi Hakan Ezgi, Tarim ve Orman Bakanligi Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardimcisi Ercan Türktemel, Battalgazi Belediye Baskani Osman Güder ve Malatya Tarim ve Orman Il Müdürü Tahir Macit de toplantiya katilip konusma yaptilar.
“Malatya Turgut Özal Üniversitesi, tarim ve çiftçi dostu bir üniversitedir”
Programda konusma yapan MTÜ Rektörü Prof. Dr. Karabulut, üniversitenin aktif Ziraat Fakültesi ile tarim yerleskesi üzerinde kuruldugunu belirterek, “Biz Tarimi bir is, bir meslek olarak görmüyoruz, çünkü tarim bir sanattir. Ziraat Mühendislerimiz ve çiftçilerimiz de bu topraklari nakis nakis isleyen birer sanatkardir” dedi.
Canlilarin yasamini devam ettirebilmeleri için birincil ihtiyaç kaynaklari bitkisel ve hayvansal gidalar olduguna dikkat çeken Karabulut, “Özellikle bitkiler tüm canlilarin en temel besin kaynagidir. Dünya nüfusu 1950’li yillarda 2,5 milyar iken, günümüzde 7 milyara ulasmis ve 2050 yilinda ise 9 milyar olmasi beklenmektedir. Buna bagli olarak artan nüfusun ihtiyaçlarini karsilamak için daha fazla üretime ihtiyaç duyulmaktadir. Bu da en basta bitkisel üretimin artirilmasi ile mümkündür. Bitkisel üretim denince sadece herhangi bir bitki yetistirmek degil, kaliteli beslenmeyi saglayacak sekilde, yeteri kadar ve dogru sekilde üretim yapmak akla gelmektedir” ifadelerine yer verdi.
“Tarimsal üretimi iklim degisikligine adapte etmek için planlama gerekiyor”
Bitkisel üretimde iklimin etkisinin büyük rol oynadigini belirten Karabulut, iklim, zamana ve bölgesel farkliliklara dayali olarak tarimsal üretimin ve veremliligin en önemli belirleyicilerinden biri oldugunu, tarimin ise insanligin devami için gerekli olan temel ürünleri saglamakla beraber, suyun ve topragin kullanimini dolayisiyla tüm ekosistemi bütün olarak ele alan yasamsal bir döngü oldugunu vurguladi. Karabulut, iklim degisikliginin tarimsal üretimdeki olumsuz etkilerini önlemek ve tarimsal üretimi iklim degisikligine adapte etmek için ise planlanma gerektigine dikkat çekerek, iklim degisikligi basta meteorolojik bir problemmis gibi algilaniyor olsa da dogal ekosistemlerde, özellikle besin maddesi döngülerinde veya hidrolojik döngüde birçok çevresel unsuru tepeden tirnaga etkileme potansiyeline sahip oldugunu belirtti.
“Türkiye olarak iklim degisikligine karsi mutlaka hazirlikli olmaliyiz”
Dünyayi bekleyen en büyük tehlikelerden birisinin gida güvenligi olduguna deginen Karabulut, “Gelecek nesiller için çevreyi ve dogal kaynaklari korumali, gida güvenligini ve iklim degisikligine karsi dayanikliligi artirmaya odaklanmaliyiz. Bunun saglanmasinda en büyük katki tarimsal egitime aittir. Tarim topraklari dünyanin en degerli hazineleridir. Tarim arazileri Türkiye’nin gelecegidir. Tarim arazileri ülke vatandaslarinin saglik ve gida güvenligi için önemlidir. Saglikli nesillerin yetisebilmesi için tarim arazilerinin ve dogal hayatin korunmasi büyük önem tasiyor” ifadelerini kullandi.
“Degerlerine sahip çikan, arastiran ve gelistiren bir üniversiteyiz”
MTÜ’nün Tematik Yeni Nesil Prototipleme Merkezi ve Tarim Teknokenti projesine deginen Karabulut, “Tarimsal faaliyetlerin temel bilimler, mühendislik bilimleri, beseri ve yönetsel bilimlerle de kesisen disiplinler arasi yönlerini de hedef alan tarim teknoparkinda girisimci ve isletmelere tarimsal arastirmalarini yürütmeleri adina çalismalarimiz sürmektedir. Ayni zamanda projesine baslamis oldugumuz; temasi ‘Tarim Teknolojileri’ olarak belirlenen Tematik Yeni Nesil Girisimcilik ve Prototipleme Merkezi projemizin çalismalarina Firat Kalkinma Ajansi ile gerçeklestirdigimiz protokol ile basladik. Basta üniversite ögrencilerimiz ve akademisyenlerimiz olmak üzere girisimci adaylari tarafindan kullanilabilecek bir tematik agirlikli girisimcilik merkezi ve prototipleme atölyesi kurmak yönünde çalismalarimiz ve gayretlerimiz sürüyor” seklinde konustu.
“Bakanlik olarak çok ciddi hamleler yaptik”
Tarim ve Orman Bakanligi Bitkisel Üretim Genel Müdürlügü bünyesinde gerçeklestirilen faaliyetlere deginen Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardimcisi Ercan Türktemel, “Geçtigimiz sene tüm dünya pandemi nedeni ile ne yapacagini bilemezken, sayin Cumhurbaskanimizin talimatlari ve sayin Bakanimizin bizleri yönlendirmesi ile bakanlik olarak çok ciddi hamleler yaptik. Bitkisel üretimde sürdürülebilirligi saglamak, gida arz güvenliginde herhangi bir sorun yasamamak adina tarim takviminin el verdigi dar bir dönemde 24 ilimizde yazlik ekilis programini hayata geçirdik. Üreticilerimize yüzde 75 katki bakanlik olarak sagladik. Ciddi anlamda bir üretim artisi sagladik. Tüm olumsuzluklara ragmen üreticilerimizin ciddi destek ve katkilari ile bir rekor kirdik. 2019 yili bitkisel üretim miktarimiz 117 milyon ton iken, 2020 yilinda 126 milyon tonluk bir üretim gerçeklestirdik” ifadelerine yer verdi.
Türktemel, “Türkiye çok büyük bir ülke, ülkemiz dünya sebze üretiminde dördüncü, meyve üretiminde ise besinci sirada. Bu çok büyük bir potansiyel. Bizlere düsen, olumsuzluklara ragmen, bunlarin katma degerini saglayarak ülke ekonomisine sürdürülebilir sekilde destek vermesini saglamak. Günümüzde öne çikan konu kuraklik, ülkemizde lokal alanlarda özellikle kuru tarim alanlarinda, kislik ekilis yapilan alanlarda bir takim hasarlar mevcut. Kuraklik hakkinda da bilgilendirme ve bilinçlendirmeyi saglayabilmek, bakanligin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluslarinin görevidir” dedi.
Türktemel, “Buradaki toplantilarda sizleri dinleyerek, sizden gelecek teklifleri dinleyerek, bakanligimizin yürüttügü çalismalarla sentezleyip üreticimizin kazancini daha yüksek rakamlara çikartacak çalismalari bütünlestirmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda basta Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörümüze, Malatya Il Tarim ve Orman Müdürümüze, tüm degerli meslektaslarima, personelimize bize ev sahipligi etmeleri ve ilgileri için tesekkür ediyor saygilarimi sunuyorum” ifadelerini kullandi.
“Malatya sanayi kentinin yaninda yatirim kentidir”
Battalgazi Belediye Baskani Osman Güder de Malatya denilince akla tarimin geldigini hatirlatarak, “Malatya Kayisi ile özdeslesmis bir ilimiz, Kayisi milli bir ürünümüz ve Malatya’yi, Türkiye’mizi disariya açan bir ürün. Battalgazi bölgemiz 30, 40 yil öncesinde, su an içinde bulundugumuz tarim alanlari ile özellikle dogu Anadolu’nun sebze ihtiyacini karsilardi. Günde 50, 60 tane kamyonu yükler civar illere ve yurt disina ihraç ederdik. Suan da özellikle Cografi alanlari tarimsal üretime yönlendirme konusunda gayret gösteriyoruz. Öncelikle Mehdi Eker bakanima, sayin meslektasima çok tesekkür ediyorum. Tarim noktasinda alt yapinin olusturulmasi için ciddi çalismalar yapti. Ata tohumlarinin korunmasi, muhafaza edilmesi, bankalarinin olusturulmasi noktasinda ciddi emegi geçti sonrasinda gelen tarim bakanlarimiz da bunun üzerine bir seyler koyarak tarima destek oldular” ifadelerine yer verdi.
Çalistaylarin esas amaci uygulanabilir kararlarin ortaya çikartilip vatandas nezdinde uygulamaya konulmasi oldugunu belirten Güder, “Biz belediyeciler, yerel yönetimler olarak bunu arzuluyoruz. Kagit üzerinde yapilan çalismalarin maalesef zaman zaman vatandasa yansimadigini görüyoruz. Bundan sonra yapacagimiz uygulamalarin vatandas nezdinde, vatandasa yansiyacak sekilde olmasini hepinizden temenni ediyorum ve bu noktada hepimizin çalisma yapmasini umut ediyorum. Özellikle Malatya Turgut Özal Üniversitemizin Malatya’da açilmasi noktasinda basta Sayin Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan olmak üzere tüm siyasilerimiz uzun süre ciddi efor ve gayret sarf ettiler. Onlarin gayreti sonucu 18 Mayis 2018’de Malatya’da ikinci bir üniversitemiz kurulmus oldu. Sayin hocamizin bu üniversiteye rektör olarak atanmasi, samimiyetimle söylüyorum ki Malatya için bir avantajdir. Bu avantaji hepimizin iyi bir sekilde kullanmasi lazim. Malatya sanayi kentinin yaninda yatirim kentidir diyoruz. Hocam ve ekibinin tarim noktasinda ciddi gayretleri var” seklinde konustu.
“Birçok tarim takvimlerinin degismesine neden olmaktadir”
Programda konusma yapan Malatya Tarim ve Orman Il Müdürü Tahir Macit, iklim degisikliklerinin tarima etkisini anlatip, “Iklim degisikligi, dogal iç süreçlerin yani sira antropojen kaynakli süreçler nedeniyle günümüzde etkisini giderek arttirmaktadir. Iklim degisikliginin olusturacagi bu etkilerin ise küresel ve bölgesel ölçeklerde ortaya çikmasi beklenmektedir. Nitekim iklim degisikligi tarim, orman ve bitki örtüsü, temiz su kaynaklari, deniz seviyesi, enerji, insan sagligi ve biyolojik çesitliligi dogrudan veya dolayli olarak çesitli sekillerde etkileyebilmektedir. Son yillarda özellikle bitkisel üretimde fenoloji daha erken tarihlere dogru yaklasim göstermekte hastalik ve zarlilarin dönemsel popülasyonlari artmakta bu ise alisila geleneksel tarimsal üretim hastalik ve zararlilarla mücadele hasat gibi birçok tarim takvimlerinin degismesine neden olmaktadir. Her geçen gün artan nüfus karsisinda sabit kalan hatta azalan üretim alanlarinda ihtiyaçlari dogru planlayarak mevcut kaynaklari verimli kullanilmasi için bu planlamalarin yapilmasi kaçinilmazdir. Bu kapsamda ev sahipligi yaptigimiz Iklim degisikligi ve tarima etkilerinin degerlendirildigi bu bölgesel çalismada sizleri Ilimizde agirlamaktan memnuniyetimizi tekrar bildirir bu çalismanin Ülkemiz ve Bölgemiz tariminin planlanmasinda büyük katki saglamasini temennisi ile hepinize tekrar hos geldiniz der saygilar sunarim” seklinde konustu.
Program sonunda degerlendirme konusmasi yapan Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Biz bir taraftan tarimsal üretimimizi büyütürken, bir taraftan da tarimsal sanayimizin katma degeri yüksek üretim yapan içerige kavusturmaliyiz. Bunun için de tarimsal egitimin niteligi ve kurumsal kültürü büyük önem tasimaktadir. Bu baglamda tarimsal faaliyetlere verilen destekler için basta Sayin Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan’a, Tarim Bakanimiza, gerçeklestirilen bu programa emegi geçen Bitkisel Üretim Genel Müdürümüz Sayin Mehmet Hasdemir’e bugün aramizda olan degerli katkilar sunan Genel Müdür Yardimcimiz Ercan Türktemel’e Tarim Orman Il Müdürümüz Tahir Macit’e, geçmisten bugüne Türkiye Tariminin gelismesinde emegi geçen herkese ve degerli üreticilerimize tesekkürlerimi sunuyorum” diye konustu.
Kaynak: İHA
Programa Erzurum, Mus, Erzincan, Bingöl, Tunceli, Elazig ve Malatya’dan katilim oldu. MTÜ Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Malatya Vali Yardimcisi Hakan Ezgi, Tarim ve Orman Bakanligi Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardimcisi Ercan Türktemel, Battalgazi Belediye Baskani Osman Güder ve Malatya Tarim ve Orman Il Müdürü Tahir Macit de toplantiya katilip konusma yaptilar.
“Malatya Turgut Özal Üniversitesi, tarim ve çiftçi dostu bir üniversitedir”
Programda konusma yapan MTÜ Rektörü Prof. Dr. Karabulut, üniversitenin aktif Ziraat Fakültesi ile tarim yerleskesi üzerinde kuruldugunu belirterek, “Biz Tarimi bir is, bir meslek olarak görmüyoruz, çünkü tarim bir sanattir. Ziraat Mühendislerimiz ve çiftçilerimiz de bu topraklari nakis nakis isleyen birer sanatkardir” dedi.
Canlilarin yasamini devam ettirebilmeleri için birincil ihtiyaç kaynaklari bitkisel ve hayvansal gidalar olduguna dikkat çeken Karabulut, “Özellikle bitkiler tüm canlilarin en temel besin kaynagidir. Dünya nüfusu 1950’li yillarda 2,5 milyar iken, günümüzde 7 milyara ulasmis ve 2050 yilinda ise 9 milyar olmasi beklenmektedir. Buna bagli olarak artan nüfusun ihtiyaçlarini karsilamak için daha fazla üretime ihtiyaç duyulmaktadir. Bu da en basta bitkisel üretimin artirilmasi ile mümkündür. Bitkisel üretim denince sadece herhangi bir bitki yetistirmek degil, kaliteli beslenmeyi saglayacak sekilde, yeteri kadar ve dogru sekilde üretim yapmak akla gelmektedir” ifadelerine yer verdi.
“Tarimsal üretimi iklim degisikligine adapte etmek için planlama gerekiyor”
Bitkisel üretimde iklimin etkisinin büyük rol oynadigini belirten Karabulut, iklim, zamana ve bölgesel farkliliklara dayali olarak tarimsal üretimin ve veremliligin en önemli belirleyicilerinden biri oldugunu, tarimin ise insanligin devami için gerekli olan temel ürünleri saglamakla beraber, suyun ve topragin kullanimini dolayisiyla tüm ekosistemi bütün olarak ele alan yasamsal bir döngü oldugunu vurguladi. Karabulut, iklim degisikliginin tarimsal üretimdeki olumsuz etkilerini önlemek ve tarimsal üretimi iklim degisikligine adapte etmek için ise planlanma gerektigine dikkat çekerek, iklim degisikligi basta meteorolojik bir problemmis gibi algilaniyor olsa da dogal ekosistemlerde, özellikle besin maddesi döngülerinde veya hidrolojik döngüde birçok çevresel unsuru tepeden tirnaga etkileme potansiyeline sahip oldugunu belirtti.
“Türkiye olarak iklim degisikligine karsi mutlaka hazirlikli olmaliyiz”
Dünyayi bekleyen en büyük tehlikelerden birisinin gida güvenligi olduguna deginen Karabulut, “Gelecek nesiller için çevreyi ve dogal kaynaklari korumali, gida güvenligini ve iklim degisikligine karsi dayanikliligi artirmaya odaklanmaliyiz. Bunun saglanmasinda en büyük katki tarimsal egitime aittir. Tarim topraklari dünyanin en degerli hazineleridir. Tarim arazileri Türkiye’nin gelecegidir. Tarim arazileri ülke vatandaslarinin saglik ve gida güvenligi için önemlidir. Saglikli nesillerin yetisebilmesi için tarim arazilerinin ve dogal hayatin korunmasi büyük önem tasiyor” ifadelerini kullandi.
“Degerlerine sahip çikan, arastiran ve gelistiren bir üniversiteyiz”
MTÜ’nün Tematik Yeni Nesil Prototipleme Merkezi ve Tarim Teknokenti projesine deginen Karabulut, “Tarimsal faaliyetlerin temel bilimler, mühendislik bilimleri, beseri ve yönetsel bilimlerle de kesisen disiplinler arasi yönlerini de hedef alan tarim teknoparkinda girisimci ve isletmelere tarimsal arastirmalarini yürütmeleri adina çalismalarimiz sürmektedir. Ayni zamanda projesine baslamis oldugumuz; temasi ‘Tarim Teknolojileri’ olarak belirlenen Tematik Yeni Nesil Girisimcilik ve Prototipleme Merkezi projemizin çalismalarina Firat Kalkinma Ajansi ile gerçeklestirdigimiz protokol ile basladik. Basta üniversite ögrencilerimiz ve akademisyenlerimiz olmak üzere girisimci adaylari tarafindan kullanilabilecek bir tematik agirlikli girisimcilik merkezi ve prototipleme atölyesi kurmak yönünde çalismalarimiz ve gayretlerimiz sürüyor” seklinde konustu.
“Bakanlik olarak çok ciddi hamleler yaptik”
Tarim ve Orman Bakanligi Bitkisel Üretim Genel Müdürlügü bünyesinde gerçeklestirilen faaliyetlere deginen Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardimcisi Ercan Türktemel, “Geçtigimiz sene tüm dünya pandemi nedeni ile ne yapacagini bilemezken, sayin Cumhurbaskanimizin talimatlari ve sayin Bakanimizin bizleri yönlendirmesi ile bakanlik olarak çok ciddi hamleler yaptik. Bitkisel üretimde sürdürülebilirligi saglamak, gida arz güvenliginde herhangi bir sorun yasamamak adina tarim takviminin el verdigi dar bir dönemde 24 ilimizde yazlik ekilis programini hayata geçirdik. Üreticilerimize yüzde 75 katki bakanlik olarak sagladik. Ciddi anlamda bir üretim artisi sagladik. Tüm olumsuzluklara ragmen üreticilerimizin ciddi destek ve katkilari ile bir rekor kirdik. 2019 yili bitkisel üretim miktarimiz 117 milyon ton iken, 2020 yilinda 126 milyon tonluk bir üretim gerçeklestirdik” ifadelerine yer verdi.
Türktemel, “Türkiye çok büyük bir ülke, ülkemiz dünya sebze üretiminde dördüncü, meyve üretiminde ise besinci sirada. Bu çok büyük bir potansiyel. Bizlere düsen, olumsuzluklara ragmen, bunlarin katma degerini saglayarak ülke ekonomisine sürdürülebilir sekilde destek vermesini saglamak. Günümüzde öne çikan konu kuraklik, ülkemizde lokal alanlarda özellikle kuru tarim alanlarinda, kislik ekilis yapilan alanlarda bir takim hasarlar mevcut. Kuraklik hakkinda da bilgilendirme ve bilinçlendirmeyi saglayabilmek, bakanligin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluslarinin görevidir” dedi.
Türktemel, “Buradaki toplantilarda sizleri dinleyerek, sizden gelecek teklifleri dinleyerek, bakanligimizin yürüttügü çalismalarla sentezleyip üreticimizin kazancini daha yüksek rakamlara çikartacak çalismalari bütünlestirmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda basta Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörümüze, Malatya Il Tarim ve Orman Müdürümüze, tüm degerli meslektaslarima, personelimize bize ev sahipligi etmeleri ve ilgileri için tesekkür ediyor saygilarimi sunuyorum” ifadelerini kullandi.
“Malatya sanayi kentinin yaninda yatirim kentidir”
Battalgazi Belediye Baskani Osman Güder de Malatya denilince akla tarimin geldigini hatirlatarak, “Malatya Kayisi ile özdeslesmis bir ilimiz, Kayisi milli bir ürünümüz ve Malatya’yi, Türkiye’mizi disariya açan bir ürün. Battalgazi bölgemiz 30, 40 yil öncesinde, su an içinde bulundugumuz tarim alanlari ile özellikle dogu Anadolu’nun sebze ihtiyacini karsilardi. Günde 50, 60 tane kamyonu yükler civar illere ve yurt disina ihraç ederdik. Suan da özellikle Cografi alanlari tarimsal üretime yönlendirme konusunda gayret gösteriyoruz. Öncelikle Mehdi Eker bakanima, sayin meslektasima çok tesekkür ediyorum. Tarim noktasinda alt yapinin olusturulmasi için ciddi çalismalar yapti. Ata tohumlarinin korunmasi, muhafaza edilmesi, bankalarinin olusturulmasi noktasinda ciddi emegi geçti sonrasinda gelen tarim bakanlarimiz da bunun üzerine bir seyler koyarak tarima destek oldular” ifadelerine yer verdi.
Çalistaylarin esas amaci uygulanabilir kararlarin ortaya çikartilip vatandas nezdinde uygulamaya konulmasi oldugunu belirten Güder, “Biz belediyeciler, yerel yönetimler olarak bunu arzuluyoruz. Kagit üzerinde yapilan çalismalarin maalesef zaman zaman vatandasa yansimadigini görüyoruz. Bundan sonra yapacagimiz uygulamalarin vatandas nezdinde, vatandasa yansiyacak sekilde olmasini hepinizden temenni ediyorum ve bu noktada hepimizin çalisma yapmasini umut ediyorum. Özellikle Malatya Turgut Özal Üniversitemizin Malatya’da açilmasi noktasinda basta Sayin Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan olmak üzere tüm siyasilerimiz uzun süre ciddi efor ve gayret sarf ettiler. Onlarin gayreti sonucu 18 Mayis 2018’de Malatya’da ikinci bir üniversitemiz kurulmus oldu. Sayin hocamizin bu üniversiteye rektör olarak atanmasi, samimiyetimle söylüyorum ki Malatya için bir avantajdir. Bu avantaji hepimizin iyi bir sekilde kullanmasi lazim. Malatya sanayi kentinin yaninda yatirim kentidir diyoruz. Hocam ve ekibinin tarim noktasinda ciddi gayretleri var” seklinde konustu.
“Birçok tarim takvimlerinin degismesine neden olmaktadir”
Programda konusma yapan Malatya Tarim ve Orman Il Müdürü Tahir Macit, iklim degisikliklerinin tarima etkisini anlatip, “Iklim degisikligi, dogal iç süreçlerin yani sira antropojen kaynakli süreçler nedeniyle günümüzde etkisini giderek arttirmaktadir. Iklim degisikliginin olusturacagi bu etkilerin ise küresel ve bölgesel ölçeklerde ortaya çikmasi beklenmektedir. Nitekim iklim degisikligi tarim, orman ve bitki örtüsü, temiz su kaynaklari, deniz seviyesi, enerji, insan sagligi ve biyolojik çesitliligi dogrudan veya dolayli olarak çesitli sekillerde etkileyebilmektedir. Son yillarda özellikle bitkisel üretimde fenoloji daha erken tarihlere dogru yaklasim göstermekte hastalik ve zarlilarin dönemsel popülasyonlari artmakta bu ise alisila geleneksel tarimsal üretim hastalik ve zararlilarla mücadele hasat gibi birçok tarim takvimlerinin degismesine neden olmaktadir. Her geçen gün artan nüfus karsisinda sabit kalan hatta azalan üretim alanlarinda ihtiyaçlari dogru planlayarak mevcut kaynaklari verimli kullanilmasi için bu planlamalarin yapilmasi kaçinilmazdir. Bu kapsamda ev sahipligi yaptigimiz Iklim degisikligi ve tarima etkilerinin degerlendirildigi bu bölgesel çalismada sizleri Ilimizde agirlamaktan memnuniyetimizi tekrar bildirir bu çalismanin Ülkemiz ve Bölgemiz tariminin planlanmasinda büyük katki saglamasini temennisi ile hepinize tekrar hos geldiniz der saygilar sunarim” seklinde konustu.
Program sonunda degerlendirme konusmasi yapan Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Biz bir taraftan tarimsal üretimimizi büyütürken, bir taraftan da tarimsal sanayimizin katma degeri yüksek üretim yapan içerige kavusturmaliyiz. Bunun için de tarimsal egitimin niteligi ve kurumsal kültürü büyük önem tasimaktadir. Bu baglamda tarimsal faaliyetlere verilen destekler için basta Sayin Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan’a, Tarim Bakanimiza, gerçeklestirilen bu programa emegi geçen Bitkisel Üretim Genel Müdürümüz Sayin Mehmet Hasdemir’e bugün aramizda olan degerli katkilar sunan Genel Müdür Yardimcimiz Ercan Türktemel’e Tarim Orman Il Müdürümüz Tahir Macit’e, geçmisten bugüne Türkiye Tariminin gelismesinde emegi geçen herkese ve degerli üreticilerimize tesekkürlerimi sunuyorum” diye konustu.