Doç. Dr. Adem Palabiyik Açiklamasi 'ABD, Suriye'nin Kuzeyini Yeni Afganistan Olarak Görmektedir'

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Sosyoloji Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Adem Palabiyik, “NATO görüsmeleri sonrasi anlasildigi kadariyla ABD, Suriye’nin kuzeyini yeni Afganistan’a dönüstürme isini üstlendi, yani ABD için yeni Afganistan kuzey Suriye’dir” dedi.

Doç. Dr. Adem Palabiyik Açiklamasi 'ABD, Suriye'nin Kuzeyini Yeni Afganistan Olarak Görmektedir'
Amerika Birlesik Devletleri (ABD) için Afganistan topraklarinin terör üretim merkezi haline getirildigini ifade eden Doç, Dr. Adem Palabiyik, Rambo filmlerinde dahi bu temalarin isledigini söyledi.

Palabiyik, ABD’nin 11 Eylül sonrasi dünya jandarmaligini üstlendigini ifade ederek, “Temel sebep su; ABD, terör üretmek için çesitli mekânlar tercih etti, bunlari Vietnam, Kamboçya ve bazi Latin ülkeleri ile birlikte dönemin devleti olan SSCB’ye karsi Afganistan, ABD için Afganistan topraklari terör üretim merkezi haline getirildi ve ayni zamanda bölgedeki istikrarsizligi saglamanin bir araci yapisi ya da tampon bölgesi olarak görev yapti. Hatta Rambo filmlerinde dahi bu temalari isledi. Böylece ABD, yillar boyunca hem bölge istikrarsizligina hizmet etmesi hem de kendi hegemonyasini korumak açisindan Afganistan’i hiç bos birakmadi ve terörü buradan önce bölgeye sonra dünyaya yaydi. 11 Eylül’de bu yayilimin sonucudur. Özellikle 11 Eylül sonrasi dünya jandarmaligini üstlendi. O bölgedeki dizayn süreci tamamlandi ve ABD istedigini aldi. Son olarak da Ukrayna’nin NATO’ya kabulü Rusya’yi iyice köseye sikistirdi. Simdi ise kendisine yeni bir alan arama çabasi sonucu Suriye’nin kuzeyini seçti ve o bölgeyi bence yeni Afganistan olarak tercih etti. Çünkü bölgede hem Rusya hem de Türkiye ciddi anlamda etkili görünüyor ve ABD, burayi hem bölgeyi istikrarsizlastirmak hem Türkiye’nin kontrolünü saglama çabasina girismek hem de bölge için üretilecek bir terör yuvasi olarak kullanmayi tercih etti. Bu bölge ve baska bir örgüt olan DEAS sayesinde ABD, bölgeyi dizayn çabasina giristi. Çünkü ABD’nin kontrol edemedigi alanlardan birisi de burasiydi. Bu sebepten kendisine cihatçi diyen birçok örgütü buraya çekti ve PYD’yi minimal bir aktör olarak Taliban gibi yapilanmalarin yerine kullanacak. Örgütler arasinda hiçbir fark yok, birine cihatçi demisti buna da özgürlük savasçilari demesi anormal bir durum degildir. Zaten esas mesele ABD’nin demokrasi anlayisi ile alakalidir. Çünkü klasik sosyolojide sik sik bahsettigimiz Alexis de Tocqueville isimli tarihçi düsünür, ABD demokrasisi için çogunlugun tiranligi kavramini kullanir, yani ABD tam uygulama anlaminda azinligin söyledigine degil çogunluga göre hareket eden ve kendi çikarini gözeten bir anlayisa sahip bir tirandir. Tam bu sebepten dolayi ABD’deki yeni muhafazakârlik, ABD’nin çikarlari neyi gerektirirse ona uygun siyasal karar almayi önerir ve PYD’yi desteklemek su an ABD’nin çikarinadir ve belli ki ABD, Suriye’nin kuzeyini terör üretebilecegi yeni Afganistan’i olarak görmektedir” dedi.

ABD’nin PYD’yi destekleyerek bölgeye baska güçlerin girmesine de izin vermemeye çalistigini belirten Palabiyik, “Özellikle Rusya ve Çin’i de saf disi birakmak istiyor. Dünya siyasetinde gerekli zamanlarda siyasi zemini degistirebilen Türkiye’yi de ayni muameleye tabi tutuyor, çünkü Türkiye zaman zaman Çin ve Rusya ile birlikte iyi bir partner oluyor. Bunu gören ABD, kendisi disindaki tüm olgulari pasifize etmek için PYD’yi güçlendiriyor. Yani ABD, ülke disinda PYD/PKK/YPG ile yapmaya çalistigini ülke içinde de muhalefeti (CHP-HDP ve IYI Parti) destekleyerek yapacagini açikça ilan etmis oluyor” diye konustu.

“FETÖ ve PYD sorunlari en önemli kozlar olarak karsimizda durmaktadir” diyen Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Sosyoloji Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Adem Palabiyik, “Her iki sorunda ABD’nin baska alanlara ama özellikle Türkiye’ye yönelik dis siyaseti için gayet kullanisli iki araçsal aygittir. ABD, bu araçsal aygitlari amacina ulasmak için islevsellestirmekte ve tabir yerindeyse kukla gibi kullanmaktadir. Bunlardan vazgeçecegi zaman ise araçsalliklarinin bitis sürecidir, bu da ancak Türkiye’nin özellikle PYD karsisinda elde edecegi önemli bir basariya dayanmaktadir. Yoksa ABD, elindeki oyuncaklari kolay kolay kaptirmaz, çünkü birini verirse digeri de gözden çikarilma endisesine düsebilir. ABD, hem PYD hem de FETÖ için simdilik bu endiseyi olusturmak istemiyor. ABD’nin vermesini beklemeden Türkiye’nin sinir ötesindeki önemli basarilari ile bunlari almasi gerekir. Mahmur sorumlusunun yakalanmasi ve DEAS’in Türkiye sorumlusunun ele geçirilmesi Türkiye’nin istediklerini almakta ne kadar kararli oldugunu da ortaya koymaktadir. Olasi bir Mahmur harekâti da gidisati degistirebilir” seklinde konustu.

Kaynak: İHA