Bakan Pakdemirli, Dünya Çöllesme Ve Kuraklikla Mücadele Günü Programina Katildi Açiklamasi

'Bizim davamiz bozkirla yesilin davasi ve bu davada son 20 yilda Cumhurbaskani'mizin destegiyle çok mesafe aldik' 'Her düsen yagmur damlasini topraklarimizda tutmak için projelerimize devam edecegiz. 2023 yilina kadar 150 yer alti baraji bitirecegiz' '2023 yili hedefimiz, orman varligimizi ülke yüz ölçümünün yüzde 30'una çikarmak'

Tarim ve Orman Bakani Bekir Pakdemirli, bozkirin yesil olmasi gerektigini belirterek, "Bizim davamiz bozkirla yesilin davasi ve bu davada son 20 yilda Cumhurbaskani'mizin destegiyle çok mesafe aldik." dedi.

Pakdemirli, Tarim Isletmeleri Genel Müdürlügü Konferans Salonu'nda, 17 Haziran Dünya Çöllesme ve Kuraklikla Mücadele Günü kapsaminda düzenlenen programa katildi.

Topragin tarimdan sanayiye, insaattan turizme kadar birçok sektörün temel faktörü ve ana kaynagi olduguna isaret eden Pakdemirli, topragin gida ihtiyacinin yüzde 95'ini karsilayan, suya ev sahipligi yapan, içinde milyonlarca hayati barindiran canli bir kaynak oldugunu söyledi.

Pakdemirli, 1,5 yildir tüm dünyayi etkileyen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgini sonrasi dünyada, verimli arazilere, saglikli ekosistemlere her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç oldugunun net bir sekilde görüldügüne dikkati çekerek, bu nedenle topragin ve suyun daha güçlü sekilde korunmasi gerektigini dile getirdi.

Dünyadaki arazilerin ve dogal ekosistemlerin yüzde 70'inden fazlasinin dönüstürüldügünü ifade eden Pakdemirli, çöllesme, kuraklik ve arazi tahribatinin savaslardan sonra en büyük göç nedeni haline geldigini bildirdi. Pakdemirli, iklim degisikliginin de etkisiyle kurak alanlarda verimin 2050'de yüzde 40 civarinda azalacaginin tahmin edildigi bilgisini verdi.

Türkiye'nin yüz ölçümünün yaklasik dörtte birinin yüksek çöllesme hassasiyetine sahip oldugunu vurgulayan Pakdemirli, "Içinde bulundugumuz Akdeniz Havzasi, kurak ve iklim degisikliginden en çok etkilenecek bölgeler arasinda. Türkiye'de uzun yillar sicaklik ortalamasi 13,5 derece iken geçen yil sicaklik degeri 1,4 derece gibi önemli bir artisla 14,9 dereceye yükseldi. Yagis miktarimiz da maalesef her geçen yil azaliyor." diye konustu.

2019'da gerçeklestirilen 3'üncü Tarim Orman Surasi'nda çöllesmeyle mücadele, kuraklik, topragin korunmasi, su ve orman konularini detayli bir sekilde ele aldiklarini animsatan Pakdemirli, bu yil da Su Surasi'ni baslattiklarini kaydetti. Pakdemirli, "Bu cennet vatanimizin her bir karis topragini korumak, çöllesme ve erozyonu önleyerek üretim kapasitesini güçlendirmek için yogun bir gayret içindeyiz." ifadelerini kullandi.

Pakdemirli, Türkiye'nin yaklasik yüzde 80'inin tarim ve orman alani oldugunu belirterek, arazi tahribatinin önlenmesi ve çöllesmeyle mücadelede konusunda kapsamli projeler yürüttüklerini anlatti.

- "Agaçlandirmada Avrupa'da birinci siradayiz"

Çöllesme ve erozyonla mücadelede agaçlandirmanin çok önemli olduguna isaret eden Pakdemirli, su degerlendirmede bulundu:

"Bugünlerimizin yesili, yarinlarimizin gelecegi diyerek son 19 yilda 5,4 milyon hektar alanda 5,3 milyar fidani toprakla bulusturduk. Agaçlandirmada, Avrupa'da birinci, dünyada ise 4'üncü siradayiz. Orman varligimizi 2,1 milyon hektar artirarak, 22,9 milyon hektara çikardik. Dünya orman varligi siralamasinda 2015 yilinda 46'nci sirada olan ülkemizi, 2020 yilinda 27'nci siraya yükselttik. 2023 yili hedefimiz, orman varligimizi ülke yüz ölçümünün yüzde 30'una çikarmak."

Pakdemirli, 11 Kasim'in Milli Agaçlandirma Günü ilan edildigini animsatarak, agaçlandirma seferberliginin artarak devam edecegini söyledi.

- Topraklarin korunmasi için yapilan çalismalar

Ormancilik faaliyetlerinin yaninda, mera, yaylak ve kislaklarin islah edilerek otlatma kapasitelerinin artirilmasi ve erozyonun önlenmesi amaciyla mera islah ve amenajman projelerine büyük önem verdiklerini vurgulayan Pakdemirli, söyle konustu:

"3 milyon dekari son 3 yilda olmak üzere, son 19 yilda toplam 13 milyon dekar alanda mera islah ve amenajman projesi uyguladik. Yine toprak analizinden organik gübre kullanimina, iyi tarimdan organik tarima kadar birçok kalemde çiftçilerimize destek veriyoruz. Bu kapsamda son 3 yilda toplam 146 milyon lira destegi ödeyerek, hem üretime hem de çevrenin korunmasina önemli katki sagladik. Sulama alaninda 19 yilda yapmis oldugumuz 276 milyar liralik yatirimla aralarinda 600 baraj, 423 gölet ve 1457 sulama tesisinin de bulundugu birçok sulama yatirimini hizmete aldik. Bu yatirimlar neticesinde 1,9 milyon hektar araziyi sulamaya açtik ve 4,3 milyon hektar alanda toplulastirma çalismalarini tamamladik."

Pakdemirli, bireysel tarla içi modern sulama sistemlerine yüzde 50 hibe destegi sagladiklarini, bu kapsamda 2007'den bugüne kadar yaklasik 3 milyon dekar arazinin modern sistemlerle sulandigini belirterek, çiftçilere yaklasik 1 milyar liralik hibe destegi verdiklerini aktardi.

Erozyon veya yanlis kullanimlar gibi çesitli nedenlerle toprak kaybi ve arazi bozulmalarinin hizli gelistigi ovalari koruma altina aldiklarina dikkati çeken Pakdemirli, bugüne kadar 65 ilde toplam alani 9 milyon hektari asan 376 ovayi koruma altina aldiklarini ifade etti. Pakdemirli, "2002 öncesi tarim disina çikarilan arazi miktari 120 bin hektar iken, bu rakami hükümetlerimiz döneminde 60 bin hektara indirdik." dedi.

Pakdemirli, yapilan bu çalismalar sonucu, tasinan toprak miktarini 140 milyon tona düsürdükleri bilgisini vererek, erozyonla kaybolan toprak miktarini 2023 yili sonuna kadar 130 milyon tona düsürmeyi hedeflediklerini bildirdi.

Meteorolojik kurakligin bu yil tarimsal kurakliga dönüstügüne dikkati çeken Pakdemirli, sunlari kaydetti:

"Tarimsal üretim kayiplarimizin minimumda olmasi ve üreticimizin hasarlarinin karsilanmasiyla ilgili birçok tedbir aldik, almaya da devam edecegiz. Bu bozkirin yesil olmasi gerekiyor. Bizim davamiz bozkirla yesilin davasi ve bu davada son 20 yilda Cumhurbaskani'mizin destegiyle çok mesafe aldik. Bu bozkirin yesil olmasi gerekiyor. Her düsen yagmur damlasini topraklarimizda tutmak için projelerimize devam edecegiz. 2023 yilina kadar 150 yer alti baraji bitirecegiz. Türkiye'de belirli zaman içinde depolamanin yüzde 10'unu yer altinda yapabilirsek hem tarimsal kuraklik hem de içme suyu açisindan çok iyi bir noktada olabilecegimizi düsünüyorum."

- Diger konusmacilar

Çöllesme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Nurettin Tas da arazi kaynaklarinin verimli kullanilmasi, dogada kaynaklarin yönetimi ve dogru bilgilerin saglanmasi maksadiyla çesitli izleme sistemleri gelistirdiklerini belirterek, bu sistemlerle planlama yapmayi hedeflediklerini söyledi.

Alandaki tecrübelerini dost ve kardes ülkelere aktardiklarini ifade eden Tas, bu zamana kadar 180 ülkeden 954 uzmana Türkiye'de uygulamali egitimler verdiklerini bildirdi.

Birlesmis Milletler Gida ve Tarim Örgütü Orta Asya Alt Bölge Ofisi Sorumlusu Peter Pechacek, çöllesmeyle mücadelenin zor bir is oldugunu ve bu konuda Türkiye'yi desteklemeye her zaman hazir olduklarini dile getirdi.

Coca-Cola Türkiye Genel Müdürü Basak Karaca da Konya'da "Gelecegin Tarimi Projesi"ni gerçeklestirdiklerine dikkati çekerek, "Gelecegin Tarimi Projesi'nde uyguladigimiz dogrudan ekim ve rüzgar perdesi gibi koruyucu tarim teknikleriyle topragin ve suyun korunmasi için çalisiyoruz. Bu projemizin, Tarim ve Orman Bakanligimiz tarafindan takdir edilmesi bizi çok mutlu etti. Tarim ve Orman Bakanligimiza desteklerinden dolayi tesekkürlerimizi sunuyorum." dedi.

Kaynak: AA