Marmara Denizi'ne Dökülen 'Nilüfer Çayi'nin Rengi Atik Desarjiyla Kirlenip Siyaha Dönüyor
Bursa Karacabey sahilinde çayin denizle bulustugu noktada sudaki renk degisimi dikkat çekici.
Bursa'dan akan ve Susurluk Havzasi'nin önemli kaynaklarindan Nilüfer Çayi, atik desarjiyla siyah olarak akiyor.
Uludag'dan dogan ve çok sayida derenin bir araya gelmesiyle olusan Nilüfer Çayi, Balikesir bölgesinden gelen Susurluk Çayi ile birleserek Karacabey ilçesi yakinlarinda Kocasu Çayi olarak Marmara Denizi'ne dökülüyor. Karacabey sahilinde çayin denizle bulustugu noktada, sudaki renk degisimi dikkat çekiyor.
Atik sularin desarj edildigi bazi derelerden ulasan kirlilikle siyah renkte akan Nilüfer Çayi, kötü kokusuyla da yakinindan geçenleri rahatsiz ediyor.
Dogayi ve Çevreyi Koruma Dernegi (DOGADER) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, yaptigi açiklamada, Nilüfer Çayi'nin hikayesinin Uludag'da basladigini söyledi.
Uludag'dan berrak sekilde dogan Nilüfer Çayi'nin 12 dereden beslendigini ve kilometrelerce süren yolculugunun ardindan Marmara Denizi'ne ulastigini anlatan Demir, "Nilüfer Çayi'nin bu yolculugu basladigi gibi degil. Bu bir su degil, kimyasal atikla karsi karsiyayiz. Burada suya ait hiçbir sey yok." dedi.
Demir, bazi sanayi atiklarinin Nilüfer Çayi'na desarj oldugunu ileri sürerek "Nilüfer Çayi kirlenen derelerle birleserek su olmaktan çikip kimyasal atik olarak Marmara Denizi'ne dökülüyor." diye konustu.
Demir, Bursa'nin Kütahya ve Balikesir'i kapsayan Susurluk Havzasi'nda yer aldigini dile getirerek, söyle devam etti:
"Diger bölgelerden gelen su da pis. Balikesir'den gelen Susurluk Çayi, Nilüfer Çayi ile birleserek Kocasu'yu olusturur. 3 kentin atigi Marmara Denizi'ne dökülüyor. Her gün milyonlarca metreküp su Marmara Denizi'ne kirli olarak dökülüyor. Burada hiçbir canlinin yasama imkani yok, çünkü bu su degil. Yillar önce 'Nilüfer Çayi Temiz Aksin' konulu kampanyalar yaptik. Kirlilige dikkati çekmeye çalistik. Diger taraftan da akademik çalismalarimiz oldu. Çesitli bölgelerden aldigimiz numunelerin sonuçlarini rapor haline getirdik. Ayni dönemde ilgili bakanlik bölgedeki birçok sanayi kurulusuna ceza kesti."
Sanayi kirliligi için kimyasal aritma tesislerinin çözüm olabilecegini belirten Demir, "Hem koku, hem de görüntü itibariyla bunun artik su olmadigini ifade edebiliriz. Bir an önce önleyici tedbirlerin alinmasi lazim. Kirliligi kaynaginda, fabrikadayken çözmek lazim. Her fabrikaya kapasitesi oraninda bir aritma tesisi kurulmasi gerekiyor." diye konustu.
Nilüfer Çayi'ndaki kirliligin müsilajla gündeme geldigini anlatan Demir, "Aslinda müsilaj bir sonuç, yillardir bunun nedenini söylüyoruz. Bu dereler yaklasik 40 yildir böyle kirli akiyor. Tüm bu kirlilikler Marmara Denizi'ne gidiyor." ifadesini kullandi.
Kaynak: AA
Uludag'dan dogan ve çok sayida derenin bir araya gelmesiyle olusan Nilüfer Çayi, Balikesir bölgesinden gelen Susurluk Çayi ile birleserek Karacabey ilçesi yakinlarinda Kocasu Çayi olarak Marmara Denizi'ne dökülüyor. Karacabey sahilinde çayin denizle bulustugu noktada, sudaki renk degisimi dikkat çekiyor.
Atik sularin desarj edildigi bazi derelerden ulasan kirlilikle siyah renkte akan Nilüfer Çayi, kötü kokusuyla da yakinindan geçenleri rahatsiz ediyor.
Dogayi ve Çevreyi Koruma Dernegi (DOGADER) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, yaptigi açiklamada, Nilüfer Çayi'nin hikayesinin Uludag'da basladigini söyledi.
Uludag'dan berrak sekilde dogan Nilüfer Çayi'nin 12 dereden beslendigini ve kilometrelerce süren yolculugunun ardindan Marmara Denizi'ne ulastigini anlatan Demir, "Nilüfer Çayi'nin bu yolculugu basladigi gibi degil. Bu bir su degil, kimyasal atikla karsi karsiyayiz. Burada suya ait hiçbir sey yok." dedi.
Demir, bazi sanayi atiklarinin Nilüfer Çayi'na desarj oldugunu ileri sürerek "Nilüfer Çayi kirlenen derelerle birleserek su olmaktan çikip kimyasal atik olarak Marmara Denizi'ne dökülüyor." diye konustu.
Demir, Bursa'nin Kütahya ve Balikesir'i kapsayan Susurluk Havzasi'nda yer aldigini dile getirerek, söyle devam etti:
"Diger bölgelerden gelen su da pis. Balikesir'den gelen Susurluk Çayi, Nilüfer Çayi ile birleserek Kocasu'yu olusturur. 3 kentin atigi Marmara Denizi'ne dökülüyor. Her gün milyonlarca metreküp su Marmara Denizi'ne kirli olarak dökülüyor. Burada hiçbir canlinin yasama imkani yok, çünkü bu su degil. Yillar önce 'Nilüfer Çayi Temiz Aksin' konulu kampanyalar yaptik. Kirlilige dikkati çekmeye çalistik. Diger taraftan da akademik çalismalarimiz oldu. Çesitli bölgelerden aldigimiz numunelerin sonuçlarini rapor haline getirdik. Ayni dönemde ilgili bakanlik bölgedeki birçok sanayi kurulusuna ceza kesti."
Sanayi kirliligi için kimyasal aritma tesislerinin çözüm olabilecegini belirten Demir, "Hem koku, hem de görüntü itibariyla bunun artik su olmadigini ifade edebiliriz. Bir an önce önleyici tedbirlerin alinmasi lazim. Kirliligi kaynaginda, fabrikadayken çözmek lazim. Her fabrikaya kapasitesi oraninda bir aritma tesisi kurulmasi gerekiyor." diye konustu.
Nilüfer Çayi'ndaki kirliligin müsilajla gündeme geldigini anlatan Demir, "Aslinda müsilaj bir sonuç, yillardir bunun nedenini söylüyoruz. Bu dereler yaklasik 40 yildir böyle kirli akiyor. Tüm bu kirlilikler Marmara Denizi'ne gidiyor." ifadesini kullandi.